öğrenci yurdu klasikleri

yurttan kaçmak, iğrenç yemekler, kırık duş başlığı, batak, kantinde bol küfürlü derbi keyfi

yenemeyen yemeğin üzerine çay bisküvi ile karın doyurmak

her türlü kağıt oyununu bilip sabaha kadar oynamak

yemek sırasında üst sınıf olarak öne doluşmak ve çamaşır makinesi sırasında cingenlik yapıp olmayan sırayı bizimdi diyerek almak geceleri uyumamak yan odaları sinir etmek hafta sonlari çarşı iznine çıkmadan önce her aynada fotoğraf çekinmek yurda geç kalıp saati geri almak ohoo bir sürü işte yurt hayatımı çok özledim

bir de bizim odaya ait bir klasik vardı. odanın en tanımlanamaz kişisi elif her gece tam herkes uyuyacakken ahiretlik bir soru sorardı ve " öyle olsaydı ne yapardınız " temalı sorusuyla telefonlar toplandiktan sonra hemen uyuyacağım diyen oda üyeleri saat ondan gece bire kadar o soruyu tartışır ve sonuca ulaşılamadan en sonunda yan odadan gelen yumruk sesleriyle susup arv diyerek uykuya dalardık. ulan çok özledim.

bizimkisi özel yurttu yurttan kaçmak diye bir şey yoktu giriş zamanı diye bir kavram olmadığından. üninin ilk senesi kaldığım yurdu sevmezdim ama en iyi arkadaşlıklar ne iyi ortam o yurttan çıkmıştı. arkadaşın odasının balkonunda toplanılır. bir arkadaş keman diğer arkadaş gitar diğer arkadaş ise şarkı söylerdi. ben de birami alır içerdim. evet bir boka yaramıyorum :( bazen beraber söylerdik ama hehe. üninin ikinci senesi ise dağıldık tabi herkes başka yurda gitti. ilk seneki efsane ortam ikinci yıldaki yurtta olmadı ama o da fena değildi. yine aynı şeyler ama bir klasik olarak her yurtta vardı. bunu da anlatayım. benim bir kaç arkadaş yurttaki diğer bebelere beni korkutucu olarak anlatmışlar. hapishaneden çıkmışım adam yaralama suçlarım varmış falan filan. diğer bebeler aşırı korkardı bu yüzden yemekhaneye gittim mi hööyt hazır ola geçerlerdi. ( evet amk o yurtta bir kaç liseli bebe kalıyordu ) bir gece elime tutuşturdular kelebeği hadi gidelim de çocuklara bıçak çek korkut gülelim hahaha hihihi. evet oluyor bunlar yurtlarda. ha bir kaç klasik söyleyeyim çıkan yemek beğenilmeyip gece dışardan yemek söylemek. birinin derdi oldumu herkesin bir boklar yapmaya çalışması. oturup beraber efkarlanmak. ulan şimdi evde kalıyorum bir bok oldumu herkes birbiriyle daşşak geçmek için yarışıyor amk. üzgün olduğum gün karşımda halay çekmişti ibneler.

güvenliği kafalayıp alkol komasına girmek. ve tabii ki her yurdun klasiği hırsız piçler..

gece 3, oda duman altı , sesi yarıya kadar açılmış bir teoman şarkısı , yan odaya girip sessizce alınmış ketılla yapılmış üç bardak gold kahve ve konuşup birbirinin derdine ortak olunacak bir ton konu

-temiz kokmayan bardak ve tabaklar -yerlerde saç olan tuvalet ve banyolar -daima yatakların altından yumak yumak toz çıkan odalar -kız yurdu olduğunu bildiği için önünden geçerken arabasının yada motorunun gazına basan kekolar bunların hepsi iki hafta önce gittiğim matematik kampında edindiğim deneyimler 5 haftalıktı ama 5 gün bile kalamadım daha önce hiç yurt yatılı kuran kursu gibi ortamlarda bulunmamıştım üniversite için de inşallah istanbul dışına çıkmak istemiyorum

Sevgilisinden ayrılan kızların bağıra çağıra ağlaması

Bahçesinde ya da kapısında eksik olmayan bir ambulans. Kız yurtlarında görülen ve bir süre sonra alışılan bir durum. Genelde sevgilisiyle kavga eden kıza gelir. Ciddi anlamda rahatsızlanmış birisi için gelmesi nadir olur.

kötü yemekler, kafalanmaya çalışılan güvenlikler, kapıya gelen motorlu kuryeden istenilen sigaralar, sıra kavgaları, ortak alanda koklaşan çiftler (tabii o zamanlar kız erkek aynı ortamda takılabiliyordu), kanka sizde kalsam ya diye evde kalana yalvarmalar, kampüste öpüşecek yer aramalar, kütüphaneye diye gidip içmeler sıçmalar gibi gibi şeyler

Sevgilisinden ayrılıp sinir krizi geciren kiz, çalan bir bir iki sireni istiklal marsi ve kapanış:)

Bilmiyorum bu çoğu yurtta oluyo mudur ama bizde kettlelar, laptoplar, telefonlar vs falan cok kullanılınca şartaller atıyodu ahsjjdk