uzun ilişkinin en zor yanı

uzun süreden sonra kanka gibi takılmaların başlamasıyla heyecan denen şeyin içinizde kalmaması olabilir.

uzun olması.

herşeyi paylaşmak, bokunun rengine kadar bilmek. heyecan falan kalmıyor sonra kadın bundan şikayet ediyor ama heyecan olarak değil başka saçma sebepler bulabiliyor. size nacizane tavsiyem ciddi olduğunuz ilişkide hafta'da 2 den fazla görüşmeyin, mümkünse aynı evi paylaşmayın. eski usül lise aşkları gibi takılın. bilmesin herşeyinizi, sizde onunkileri bilmeyin. bunları evlenince öğrenmek gerekiyormuş!!!

nerden bileyim yaşamadım ki

hiç uzun ilişkim olmadı ama çevremdekileri gözlemlediğim kadarıyla ya kız tarafı ya da erkek tarafı ilişkiden sıkılıyor heyecan bitiyor ve ilişki eski anlamını yitiriyor ya bir aldatmayla son buluyor ya da sıkıldım deyip bitirmekle ama bazen şunu anlamıyorum 3 yıl birlikte oldukları kişiyi nasıl bu kadar kolay çıkarabiliyolar hayatlarından ya benim 3 yıllık ilişkim olsa o kadar emek verdim diye kaybetmemek için elimden geleni yapardım zaten çok zor sevebilen bir insanım 3 yıl sevmişim bir de alışmışım bırakamazdım herhalde ama işin iç yüzünü bilmediğim için yaşayan bilir deyip susuyorum

ilkokul 4 den beri tanıyorum eşimi beraber büyüdük desem yeridir. ilkokul-lise-üni hep birlikte gitti o yıllar. ama hala bırakıp gideceğim dese ilk ayrıldığımız kadar şiddetli bir sızı düşer içime tarifi imkansız. sevmeyelim de taşa mı dönelim be sözlük.

çok sevdiğim bir kardeşim geçen gün söyledi bunu bana "bu ilişki işi öyle bir şey ki kardeşim sana kattığı çok şey var ama alıp götürdüğünün yanında sana kattığı hiç bir şey." sonra sordum ne götürdü mesela dedim. seninle şöyle bir gece alsancak da oturup adam akıllı oturup muhabbet edemedik dedi. öyleydi gerçekten en zor yanı değil de zor bir yanı yani o yüzden ilişkiler çok korkutuyor artık beni.

arkadaşlığın sevgililiğin önüne geçmesi, aşırı rahatlık, 20 yıllık evli gibi olmak, heyecanın kaybolması, her şeyi beraber yaptığınız için artık beraberken konuşacak konu bile bulamamaya başlamak, dönüp baktığında onun dışında çevrende kimse kalmadığını farketmek, ve en zor kısmı da; ayrılık.

çevrendeki herkesi bi kenara koyup onu merkeze almak. samimiyet boka sarıp arkadaş gibi olunca bi tarafın hevesi kaçıyo koyuyo götüne tekmeyi 20 gün sonra eski sevgilisiyle barışıyo. kimin başına mı geldi dersiniz? (bkz: yalpi)

bi çok şeyi yaşamış olman. ilk başta heyecanlı gelen şeylerin artık rutinleşmesi. tamam, bunlar da güzel şeyler ama ilişkiyi yıpratadabilir.

uzun olması.

cinsellik yoksa kankaya bağlarsınız

ayrılık anıdır. bombok eder insanı.

en zor yanı beraber atlattığın o zor günleri tekrar tekrar hatırlamak. bir başkasıyla nasıl yaparım ki demek. bugün 7 yıllık ilişkim bitti. yaz kış, gündüz gece demeden hep beraberdik. beraber film izledik, beraber oyun oynadık. şuan ağlamaklı gözlerle yazıyorum bunu, az çok tahmin edebilirsiniz. en kötüsüde ne biliyor musunuz fanı kırık, ekranı çatlak olmasına rağmen son ana kadar virüslerle mücadele etti, ettik beraber. bugün beyin ölümü gerçekleşti ve ekranı artık açılmıyor, bende fişini çektim. acılı ölüm olmasın istedim. seni hiç unutmayacağım notebookum. r.i.p my love :(

herşeyin oluyor artık. alışkanlıklar acıtıyor (bkz: uyandığında günaydın mesajı atmak için wp ye girmek) sizden bir ay sonra yeni birisini buluyor. hesaplarında görüyorsunuz bi sigara ya sığıyor 20.00 dan sonrada bi küçük rakıya acın. bana demişti ki ayrılan orospu çocuğu olsun ben sensiz yaşayamam. iki kere terk etti beni iki yılımızı vermiştik. şimdi hesaplarında yeni enişte adayınız diye arkadaşlarını etiketleyip durum atıyor. en çok onun yaşamasını mutlu olmasını isterim hep bunun için çabaladım ama demekki becerememişim. şuan ona tek birsey söylemek isterdim şu 35 liğin huzurunda; daha kokun burnumda bari sen yapma gözüme sokma mutlu ol sen hep