çarpışma

j.g. ballard bu dev eserinde teknolojiyle ilişkimizi tahrip ve tahrik ederek bizi bir "araba sevdası" distopyasına taşıyor. kimi eleştirmenlerin türünün tek örneği olarak gösterdiği, kimilerinin ise mide bulandırıcı bulduğu bu makine-erotizm hezeyanının kahramanları gündelik hayatımızın ürkütücü derecede içinde, haz ve saplantılarının çarpık bağlantıları ise hep kıyısında durduğumuz bir uçurumun altında. iktidar, statü ve cinsellik sembolü olarak otomobilin fetiş nesnesinin ta kendisi haline geldiği satırlarda ballard, bilimkurgunun yabancılaştırıcılığının karşısına, "asıl yabancı gezegen dünyamızdır" görüşüne uygun olarak gerçeğin ve mümkün olanın dehşetini koyuyor. david cronenberg (bkz: crash) tarafından filme uyarlandığında büyük yankı uyandıran ve cannes film festivali'nde jüri özel ödülü'nü aldığında büyük tartışmalar yaratan çarpışma distopik edebiyatın en önemli örneklerinden biri. (tanıtım bülteninden) 2016 (bkz: sel yayıncılık)

fizikteki sik sok konulardan biri. i̇tme- momentum konusu alt başlığında incelenir. merkezi çarpışma , merkezi olmayan çarpışma şeklinde ikiye ayrılır. bu çarpışmalar da esnek ve esnek olmayan çarpışma şeklinde iki alt dalda incelenir. tavsiyem, bulaşmayın. siker atar.

ay yapım’ın yeni dizisi. dün gece 1. bölümün yarısını izledim. hasret kalmışız böyle şeylere.

ilk bölümünü izledim. konusu cezbedici. hem polisiye hem tribün ruhu var. kıvanç da var daha ne olsun?

ben baya beğendim. askeri dizilerde çok amatörce yapılan patlama sahneleri bu dizide çok iyiydi. bazı saçmalıklar vardı ama o da şeytan tüyü olsun xd

aranan kan bulundu gerçekten!!! kıvanç tatlıtuğ'un oynadığı bi dizi zaten kötü olamaz...

ezel dizisinin yönetmeni uluç bayraktar'ın dizisi. güzel başladı, ilgi çekici.

3. bölümü yeni izledim. dizi her şeyiyle güzel. özellikle (bkz: melisa aslı pamuk). bu ayrı bir konu neyse. oyuncu kadrosuna bakınca ben pek ümitlenmemiştim ama gayet güzel ilerliyor. 3. bölüm gelsin bir an önce.

4. bölüm bugün. ama izlemicem.

dizi gayet iyi, sürükleyici gidiyor gitmesine de şu ufak görünen detaylara dikkat edin bir abicim ya. figuran oyunculukları felaket. yerde ölü yatan adam gözlerini kırpıyor. aynı sahnede veli adamı boğazından bıçaklıyor, adam veli'nin üzerine düşmesine rağmen tek bir damla kan üstüne gelmiyor. diziyi ciddiyetle izleyemiyorum.

24. bölüm ile final yaparak ekranlara veda eden dizi. konusu gereği ancak 1 sezon sürebileceği belliydi. bölüm sayısını daha fazla tutmadıkları için memnunum fakat bölüm süreleri gerçekten çok uzundu. bir dizi için 140-150 dakika gereğinden fazla. bunun dışında oyuncu kadrosu çok iyiydi ve oyunculukların sadece isimleriyle kalmadıklarını gösterdiler. özellikle kıvanç, alperen duymaz, onur saylak ve küçük aylin. --- spoiler --- gözlerimin dolup tüylerimin diken diken olduğu tek sahne aylin'in annesinin öldüğünü öğrendiği sahneydi. gerçekten şahane oynamış kız. öte yandan dizi bilhassa son 5-6 bölümde çok fazla tekrara düştü. cansız kaçırdı, kadir kurtardı. ilk bölümlerde bunu veli de yapmıştı fakat onun temelinde bir konu vardı. bu 5-6 bölüm tamamen anlamsız bir intikam hikayesiydi. finale gelecek olursak, ben güzel bittiğini düşünüyorum. veli'nin sonlarda büründüğü kimlik hoşuma gitti. zeynep'i harcamaları da hoşuma gitti çünkü türk dizilerde klasikleşmiş olan ana karakterlerin ölmemesini aşabilmişler. kumsaldaki final sahnesi ise bonustu. meral denen gereksiz olmasa da olurmuş. --- spoiler --- son olarak, "balıkları sever misin?"