resmi kurumlarda türban kullanılması

gayet tabi olması gereken birşeydir. başını kapatmak yada açmak kadının tercihidir. nasilki etek ya da pantalon giymelerine karışılmıyorsa buna da karışılmamalıdir

almanya'dan basit bir örnek vereceğim piercingli uzun sakallı dövmeli dayılar vatandaşlk bürosundan trenlerde tramvaylarda devletle alakalı bilumum yerde çalışıyordu. hatta türbanlılar bile... sıçayım sizin uğraşacağınız kimliklere. sana ne insanın ne giydiğinden. sana ne insanın fikrinden. sana ne düşünce yapısından. sana ne... millet birbirinin kimliğiyle uğraşmaktan bilimle uğraşmıyor aq. yok o yahudi yok bu chp li yok bu akp li yok şu yobaz yok bu türbanlı yok bu komunist. ya insanları düşüncesine ya da inancına göre ayırmaktan ne zaman vazgeçeceksiniz. başındali türbanı ya da altındaki miniyi önemsemeden o insana normal bir insana davrandığın gibi ne zaman davranacaksın. allah belanı versin insanoğlu...

şahsen bende bu olaya karşıyım. siz istediğiniz kadar insanları dış görünüşlerine kıyafetlerine göre ayırmayın herkese hoşgörüyle yaklaşın, birileri mutlaka tepki gösterecektir ve ortam gerilecektir. ben bu olayla şahsen hastanede karşılaştım. insanların canları, birbilerine trip atmaktan işlerine konsantre olamayan kadın doktorların elindeydi. türbanlılar, başı açığa sanki konsomatrismiş muamelesi yapıyor, başı açık kadın türbanlıları ışıd militanı yerine koyuyor ancak hastayla ilgilenen yok. bence böyle durumların önlenmesi için türban özellikle resmi kurumlarda yasaklanmalı. not 1: şahsen bende başörtüsünün takıdan farksız bir şey olduğunu düşünüyorum ancak ülkemizde türban vb kafaya sarılan her türlü örtü siyasi bir görev üstlendiği için ortamı geriyor. en kısa zamanda dini politakalarına alet edenlerin baştan inmesi dileğiyle. not 2: eksileyecek katı dindar yazarlar bu konu hakkındaki görüşlerinizi uygun dille yorumlarda okumak isterim.

hani bazıları özgürlükten yana ya. kadınlar özgür olmalı vs. başını kapatması onun özgürlüğüdür. onun istediği budur ve yapar. ne istiyosunuz kurumun kapısına kadar kapalı gelip kurumda açık dolaşmasını mı? bu mu özgürlük? hoş bir görüntü olduğunu mu sanıyosunuz. o kadın akşama kadar kurumda başı açık gezdiğinde mutlu mu olacaksınız? istediğiniz kadar eleştirin farklı düşünün. her insanın özgürlüğü kendinedir. bir kadının başının türbanına kimse karışamaz. bi haddinizi bilin daha artık uğraşacak başka şeyler arayın kendinize

herkes insanların ne giydiğiyle o kadar ilgilenir olmuş ki ülkenin durumunu görmüyor bile. resmi kurumlarda başörtü yasağının 22den sonra içki yasağı gelmesi kadar saçma olduğunu kimse görmüyor. herkes karalama ve laiklik peşinde laikliğin ne olduğunu bilmeden. bilmiyorlarlarki laiklik ülkenin dinsiz olması insanların değil.bırakalım insanlar doğru bildiğini yaşasın. olmuyor mu? çok mu ütopik ?

yahu türban neden bu kadar dokunuyor size ? kişinin inandığı dinin hükmünü yerine getirmesi ne zamandan beri siyâset oldu. yobazlık tam olarak bu. başörtüsü işini yapmasına neden engel olsun.

işini yapıyorsa isterse karşımda donla otursun isterse çarşafla fark etmez.

madem özgür bi ülkede yaşıyoruz, madem saçları açık memur var ve onlara söz edilmiyor,dinine bagli olarakda ülkeye hizmet edilebilir ve kimsede hicbirsey diyemez,buda benim gorusum.

insanların dinini kullanmaktan başka bişey değildir. ben hastanede çalışıyorum ve 5 karış sakalla dolaşanlara laf edilmiyor fakat ben türkçü birisi olarak bıyık ve çene altı sakal bırakınca şikayetler yağıyo ve başhekim kes diyo. sizin özgürlüğünüz ümmetçilikle oy toplayan insanların izinleri kadar. özgürüz sanıyosanız yanılıyosunuz. senle ben eşit olmadıkça özgürlük söz konusu olamaz.

istiyosa çıplak gezer aq. önemli olan iş.

bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler.

atatürk'ün başörtüsü (türban) hakkındaki düşünceleri:"...kimi yerlede kadınlar görüyorum ki, başına bir bez, ya da bir peştemal ya da benzer bir şeyler atarak yüzünü, gözünü gizler ve yanından geçen erkeklere karşı ya arkasını çevirir, ya da yere oturarak yumulur. bu durumun anlamı, gösterdiği nedir? efendiler uygar bir ulus anası, ulus kızı bu şaşırtıcı biçime, bu vahşi duruma girer mi? bu durum ulusu çok gülünç gösteren bir görünüştür. hemen düzeltilmesi gerekir." atatürk'ün söylev ve demeçleri, türk inkılap tarihi enstitüsü yay., c. ii., s. 217. şapka kanunu :ı. mustafa kemal atatürk, öncelikle bu dini farklılıkları ortadan kaldırmak, giyimi tek düze hale getirmek amacıyla 25 kasım 1925 günü şapka kanununu çıkardı. atatürk, bu kanunla birlikte farklı kıyafetlerin giyimini engellemiştir. türk kadını çalışkandır, cefakardır, dünyada en çok saygıyı hakeden kadındır çünkü cepheye hiç düşünmeden koşmuştur. kadınlarımızın yeri araplarda olduğu gibi erkek önde hanımı arkada yürümek değildir. o dış görünüşe göre kimseyi yargılamayın muhabbeti yapacak arkadaşlarda bi avrupaya çıksınlar, sakal uzatsınlar , türbandı çarşaftı giysinler, havalimanında bakalım nasıl bir muamele görüyorlar, nasıl tartaklanıyorlar. bunları internete yazın araştırın. biz artık avrupai bir milletiz, kurtuluş savaşında bunu başardık. artık prangalarınızdan kurtulup bilim ve sanata önem veriniz. şüphesiz ki allah merhametlilerin merhametlisidir.

bunun hala tartışılabilmesini büyük hayretle izliyorum.

o türbanı babaannem gibi yamuk yumuk bağlamasalar iyi olacak, memur mu yoksa mahallede ev hanımı mı ayrımı olsun, güzel türban modelleri var.

benim annem de kapalı ama türbanlı değil. bu ayrıntı bence önemli. çünkü görüyoruz ki o türbanlılar kafalarına bir şeyler yapıp uzaylılara falan çeviriyorlar. abartılıyor yani. sen din gereği saçların gözükmesin dikkat çekmiyim istiyorsan adam akıllı takacaksın o örtüyü başına. resmi kurumlarda veya dışarda ne fark eder ki? sen kapalıysan kapalısındır ve kimse seni benim işyerimde benim devletimde şöyle olacaksın böyle olacaksın diye zorlayamaz. fakat görünen köy kılavuz istemiyor maalesef. yıl 2016 ve bizim gelişmişlik seviyemiz üzücü derecede yerlerde. neden bizim de uzaya çıkan sondalarımız, yeşili koruyan insanlarımız yok,birbirine saygılı bi toplumumuz yok? neyimiz var dersek duble yollarımız var, toplumu kirleten insanlarımız, kalemlerinde emeğiniz emanetimizdir yazan ama emanete hıyanet eden bir eğitim sistemimiz var, dini kendi amellerine kullanan insanlarımız var. demem o ki biz bu küçük şeylere takılma devam ettikçe yerimizde saymaya ve hatta gerilemeye devam edicez. edit: herkes birbirinin düşüncelerine saygı duymak zorunda.

olması gerekendir. ultra insanlık dışı hareketler sergilemedikçe istediğini giyip, istediğini takıp takıştırabilmeli insanlar. sakallarını ve saçlarını kesmemek için kpss tercihi yapmayıp özelde sürünmeyi tercih eden arkadaşım var benim. sürünmeyi diyorum çünkü sürünüyor. insanlar özgür hissederken yorulsa, kirlense, sürünse bile mutlu olabiliyor. bu hisse el koymaya kimsenin yetkisi olmamalı kanaatimce. mesela bir başka örnek; mini etek. bu da yasak resmi kurumlarda. neden peki? standartizasyon bozuluyor. tabi. sonra keten pantolon (çoğu resmi kurumda) yasak. neden? kumaş değil mi o da? açıkta mı bırakıyor bir tarafını? velev ki bıraktı, bundan kime ne? kara çarşaf giydir demiyorum ama bırak taksın kafasına insanlar ne takacaksa. bandana taksın, şapka taksın, rasta yaptırsın, saçlarını örtsün yada başka taraflarını açsın. ama fikirleri özgür olsun. iş gücü sağlasın. kurumunu yükseltsin. ama yok. 8-5 masada otursun, bir derde derman olmasa da olur. 101 de rakibe kafa atsın mühim değil, kumaş pantolon giysin yeter. orasını burasını örtsün. bacaklarını açıp gezemesin ama başını da kapatamasın. (yerçekimsiz ortamda çilek yiyeyim ama muz tadı gelsin) velkam tu törki.

türban her yerde farzdır devlet kurumu dışarısı farketmiyor.

(bkz: herkesin hayatına kimse karışamaz) espri olarak değil gerçekten de çok doğrudur. hiç kimse bir başkasının ne giyeceğine karışamaz. ulan elalem uzaya çıktı siz daha kadının saçı görünsün mü görünmesin mi derdindesiniz ya sabır..