çok kitap okumak

nicelik olarak değil nitelik olarak artış gösterdiğinde bir anlam ifade edecek olan eylem. aynı kitabı, aynı türü, aynı yazarı okuyunca bir şeyler kazanmaz, aksine, kaybedersiniz. mesela bakış açınızı, mesela kendinize ait fikirlerinizi. bir bakarsınız kocaman bir at gözlüğüyle dolaşmaya başlamışsınız. buradan bir tane yazar kardeşimin maalesef bu durumda olduğunu görüyorum. belli sürekli okuyor; ama aynı şeyleri. söyledikleri ve savundukları kavramlardan öteye geçemiyor, hayatı ve insanları okuduklarından, ideallerinden ibaret sanıyor. umarım bu hatasından çabuk döner; zira kendini köreltiyor. bildiklerini tek bir bakış açısından okuduğu, öğrendiği için belirli bir yerden sonra direkt olarak saldırmaya başlıyor. üzücü.

eğer sürekli roman okuyorsanız, diksiyon ve kelime dağarcığından başka bir yararının olacağını düşünmüyorum. hele günümüzün boktan romanlarını okuyorsanız onları bile geliştiremezsiniz. lisede kitap kurdu bir kız vardı sınıfta, 2 günde 1 kitap bitirirdi lakin okuduğu kitaplar hep roman. vampir olsun, polisiye olsun o tarz şeyler. bu sebeple hiçbir yararı olmadığı anlaşılıyordu. kitap eğer sana bir şey katıyorsa yararlı olur. tarih olur, psikoloji olur, sosyoloji olur. lakin kitap okuyorum demek için yukarıda bahsettiğim tür kitapları okuyarak vaktinizi harcamanıza gerek bile yok.

ortalama olarak haftada 1 ince iseler 2 kitap bitirmeye çalışırım sınav dönemleri harici. sürekli okuyan kişilere tavsiyem eğer sürekli roman değil de benim gibi araştırmaya yönelik okuyorlarsa her 3-4 kitaba 1 araya roman sıkıştırsınlar. roman size nefes aldıracak ve düşüncelerini yumuşatacaktır. ayrıca kitap aşkınızın azalmasını engelleyecek ve rutininizi devam ettirmenizi sağlayacaktır.

roman okumak yukarıda da bahsedildiği gibi diksiyonu ve kelime dağarcığını geliştirir. bunun yanında okuduğunuz romanı yazan kişi hakkında da bilgi sahibi olursunuz -yazarın yazım dili açısından- eğer okuduğunuz kitap türk edebiyatından bir eserse edebiyat hakkında da fikir sahibi olursunuz. okuduğunuz roman yazılan dönem hakkında da bilgi verir. ha şuna değinmeden de geçemeyeceğim, şuan boktan kitaplarının çıkması iğrenç bir dönemde yaşadığımızdan dolayı. ulan bütün iş yine kişide bitiyor. okuduğu kitabın yazarı hakkında birkaç parça bir şey okumayan, çıktığı tarihi araştırmayan insan tabi okusa da okuduğu az bir boka yarar. zaten hepsinin ötesinde roman okumak bilgi aramak için değil, hissiyatı kuvvetlendirmek içindir. ansiklopedi kültürü mü kaldı, açıp okuyoruz internetten merak ettiğimiz şeyleri. hazırcılığa alışmış bir millet olarak okunan iki romana da tatava yapmayın. sanki millet bilmiyor romanın neden okunduğunu. ulan millet zaten tembel! okuyan çok az kaldı, o azınlığın içinde roman okuyanlara da dırdır etme. bir şey öğrenmek isteyen ansiklopedi okur, bırakın artık bu muhabbeti sizi de sıkmadı mı herkes kendi dalgasına baksın amk millete böyle öğüt vermeniz hiçbir halta yaramıyor, ancak yaptıklarınızı kâle alınır. sen öğrendiklerini burada paylaş bak, nasıl hevesleniyor âlem.

beyin yetmezliğinin önemli bir semptomudur.

Gercek okuyucular bilir ki bi donem 500 sayfayi 1 haftada bitirirsin ama bi donem icinden kitap okumayi birak kitapligin yanindan gecmek bile gelmez

zevkine okumalarım biteli seneler oldu. artık işime yarıyorsa, bir bilgi varsa ya da bir cümle sırf o yüzden kapağını açıyorum. çünkü birçok insanın aksine ben kitap okudukça bakış açımın daraldığını hissediyorum

lise3te sürekli okurdum. bir kitabı bitirmeye yakınken hangi kitaba başlayacağım bile belli olurdu hep. amcam da öğretmendi, onunla kitapları nasıl daha ucuza alabiliriz diye konuşuyorduk. annem araya girip "sanki denizdesin de su yutar gibi bütün kitapları okumaya çalışıyorsun, boğulacaksın" demişti. boğulduk malesef onu da yaşadık