bihaber olmak

bilmemek.

osmanlıca "bi" olumsuzluk ekini önüne aldığı için habersiz kalmak anlamını taşır. diğer örnekleri (bkz: biçare) (bkz: bihab )

Habersiz olmak. Çoğu zaman sosyal medyadaki çok ünlü kişilere karşı böyleyim. Haberlere çıkana kadar Dilan Polat'ı bilmezdim mesela. Ya da Duygu Özaslan (soyadını bile doğru yazdığımdan emin değilim) ve benzeri makyaj hesaplarını yıllar boyu bilmeden yaşadım. Yani kızlar bunları izler konuşurlardı ama ben Fransız kalırdım tamamen, hiç de oturup onlara yetişeyim diye araştırmadım. Vakit kaybı gibi geldi. Televizyon dizilerini, oradaki yeni oyuncuları asla bilmem. Galiba Hande Erçel'in ilk oynadığı dizi de dahil olmak üzere ondan sonrası yok bende. Haberleri de takip etmiyorum artık. Facia, zulüm, cinayet görmekten ruhum daralıyor diye. Hiçbir şey nasılsa iyiye gitmiyor diye. Kendime bir dünya yaratıp orada gizleniyorum sanki bu hayatta. İşe gidiyorum oradaki insanlar var, eve geliyorum ailem var, birkaç eski arkadaşım var. Dinlediğim belli müzikler var, yıllardır onlar bile değişmiyor. Teraryumda yaşıyorum sanki. Bünyem belki de kendini korumak için böyle bir kalkan yaratıyor. Yine de yarattığım bu dış dünya soyutlamasından memnunum.