gençliğinin ölüyor hissi

bu yaşlar, bu günler, bu saat, bu dakikalar birdaha gelmeyeceğini, geleceğine yön verecek olduğunu bilmene rağmen hiç bir şey yapmama, değiştirmek adına bir çaba haline girmeme ve asosyallik sonucu aptalların yaşadığı his. 25'den sonra çok şey değişiyor, aman diyeyim önce kendime sonra size.. edit: başlık "gençliğim ölüyor hissi" de olabilir, görürseniz bu editi sayın modlar.

nargileyi eve aldım o da ciğerlerimi elimden aldı

ölüyor çünkü. bazen bizden önceki nesilin çok ezik olduğunu düşünüyorum. önlerine ne konduysa kabul etmişler. istisnalar hariç tabii ama onlar da bi şekilde susturulmuş. bu yüzden bu ülke toparlanmaz. en basitinden "gençler iş beğenmiyor" kalıbını ele alalım. o kadar yıl baskıyla okuyorsun (evet baskıyla, çoğu insanın içinde ukte kalan bir bölümü vardır) ve sana sunulan iş imkanı gününün yarısından fazlasını alıyor, şanslıysan 12 saat bulursun, torpilliysen 8 saat. aldığın maaş da kuş kadar ve o maaş vergilere bölünüyor. ve sana bununla yetinmeni söylüyorlar. çünkü onlar bununla yetinmeyi ve şükretmeyi öğrenmişler başka çıkış yolu yok. sen bunu kabul etmeyince de nankör oluyorsun. halbuki hepimizin istediği şey çok basit. yaşamak. bakın yatlar, katlar değil istediğimiz. yaşamak. hak ettiğimizi yaşamak, insan gibi yaşamak. çalışıyorsak da onun hakkını verecek maaşı almak ve aldığımız maaşı da ne idüğü belirsiz vergilere harcamamak istiyoruz. ama biz osmanlı torunlarıyız ya hani! yedi göbeğimiz vergi ödemekten belini doğrultamamış bu ülkede. nasıl bunu garipsesinler ki? en basitinden telefonum bozuldu. tamir için istedikleri para 1200 dedi birisi. 1200 dolara adam gidiyor iphone alıyor yurt dışında, ben telefonumu tamir ettirebiliyorum anca, ki anca diyorum hala tamir ettiremedim. vay amk! finlandiya'ya bakıyoruz fiyatlara. adamlar diyor ki doğalgaz, elektrik 100 küsur euro tutuyor toplam. hadi de ki 200 euro. ben 450 tl para veriyorum her kış sadece doğalgaza. yarısı vergi. 70 liralık elektrik kullandıysam bana gelen fatura vergilerle 100 küsur lira. bakıyorum belediye benden 30 küsur lira vergi almış, bir de il belediyesi almış, trt payı vs. herkes benim 2300 (küsurat yazmadım) liralık maaşımdan tırtıklıyor. eee bize ne kalıyor? girin bakın youtube'a. kanada'da, ingiltere'de, hatta hiç beğenilmeyen o yunanistan'da adamlar 60 euroya, 150 dolara bir aylık ev erzağını alıyor, balığı, eti, tavuğu içinde. 150 liraya biz geçtik aylığı, haftalık erzağı, günlük yemeği bile anca alıyoruz. bu liste uzaaar gider. fark ettiyseniz arabadan, tatilden falan bahsetmiyorum. öyle hayal ki bunlar yarın avrupa'da yaşamaya başlasam araba almaya korkarım, nasıl öderiz diye öyle korkar olmuşuz. öyle küçültülmüş hedeflerimiz. gençliğimiz ölüyor zaten. allah rahmet eylesin.

Yaklaşık 13 yıl önce yayınlanan bir youtube videosu. O günden bu güne ne değişti diye düşünüyor insan...

geçlik değil genç ölüyor. ben ölüyorum ben. beni öldürüyorlar.