babayla yaşanan diyaloglar

yılbaşında sayısal oynamıştım. 2 tane bilmişim. ben:(heyecanlı bir şekilde) baba baba koş! 2 tane bilmişim. 2 bilene ne veriyorlar? baba: nasihat veriyorlar kızım. tekrar oynama diye.

araba için garaj yapılmaktadır. gün sonu emanet olarak alınan ekipmanları nereye alıcağımız konusunda; - baba, bu ekipmanları arabaya atıyorum. - olmaz. yukarı çıkart. - neden ? arabada kalsa n'olucak yarın götürüp veririz. - olmaz. arabayı çalarlarsa emanet malı en azından kurtarmış oluruz, emanet sonuçta. - ya baba arabayı çalmışlar sen bana emanetden bahsediyorsun. - hadi çıkar şunları. babam ve emanete sorumluluğu.

- baba kitap alacağım. + ne kitabı? - toprak ana. + anasını sikiyim.

babam bana bir iş vermişti bende yapamadım bana şu efsane cümleyi söylemişti ''iki elinle bir s.ki doğrultamazsın sen'' dedi. ibrahim tatlıses gibi beynimden vurulmuşa döndüm aq.

-baba bugün ultrasonda elini kolunu gördük çocuğun - inşallah sağlıklı olur oğlum -amen baba amen -cinsini cibiliyetini siktiğimin ateisti şöyle konuşma -asasdsafas bu sabah yaşadık ahahaha

babam ve dedem arasında geçen bir muhabbet: dedem arada söver ama tam söver ana avrat falan hiç çekinmez. bir gün yine köydeyiz babam diyor "baba tırpan vurmaya aşağıki bahçeden başlayacağım" diye sonra dedem "ya gafağan göre iş yapma ata sözü dinle tırpan vurmaya gırıktan başla" diye. sonra babam tabi dinlemedi kafasına göre gitti ben de babamın yanında gidiyorum yardıma her neyse 1.5 saat sonra falan tırpanın motor arıza yaptı o ara babam ayakta motoru tamir etmeye çalışırken dengesini kaybetti bizim oralarda az yamadır malum karadeniz. neyse bi feryat bi figan dedem de geldi o sıra ben tam babamın düştüğü yere inicem ama baya yama bahçe,ayak tutmuyor toprağı yumuşak epey. sonra babamın dedemi çağırıp "ikiniz yardım edin daha kolay çıkarım baba " demesiyle dedemin "sıçarum bubağan şarap çanağna ne bok yiğsen yi" demesi bir oldu. ardından tırpan motorunu aldı hiç bişey olmamış gibi eve gitti :d

bi gün maç sonu yorumları, istatislikleri falan dinliyorum. babam geldi oğlum mal mısın hem maçı izliyorsun hem sonra yorumları dinliyorsun dedi bende baba maçımı veriyorlar özeti izliycem dijitürkümüz mü var dedim. babam biraz bekledi sosyal mesaj verme lan ibne dedi.

eminim bunu hepimiz yaşamışızdır çocukken; -baba bakkaldan bişe alcam +ne alcan -bişe

18 yaşından kücükken kavga etmiştim ve çocuk şubeye götürmüşlerdi. babamla memurun arasında geçen diyalog aynıydı; b: şimdi kavga ettiği için mi geldi bu buraya m: evet velisi olmadan salamıyoruz b: memur bey bu benim oğlum olamaz m: neden beyfendi b: ben 40 yıldır kavga ediyorum daha hiç yakalanmadım, bu çocuk ilk kavgasında yakalanmış böyle salak oğlum olamaz benim m: ......

-baba +... (2 dakka sonra) - baba +.....(3 dakka sonra) - baba +.... babamla tek diyaloğumuz. konuşmuyoz.

üniversitenin 2. yılında bana ev bakılacaktır. internetten aranıp taranır ve bir yer bulunur. babam eve bakmaya gider. geri geldiğinde yaşanan diyalog şu şekildedir: +baba ev nasıldı? -valla ben pek beğenmedim kızım. +niye ki? :( -it bağlasan durmaz orada. +tüh ya :( -it durmaz ama sen durursun. tuttuk evi. +baba yaa edit: babam hayatımda gördüğüm en büyük trolldür.

+baba, kral yine attı golünü. -şuna futbolcu diyorsun ya kalk siktir git kalk.

- baba yine nereye gittin bi haber verir insan. + karıya gittim.kapat şu telefonu ya benim asabımı bozma

lise zamanlarında kuzen ve ben kendi aramızda etçil ve otçul hayvanlarla ilgili konuşmaktayızdır. (kuzen ve ben boğazına düşkün,yemek yemeyi seven iki insanız) ben: hee evet o türdeki ayılar otçul oluyor sanırım. kuzen: kutup ayıları da zorunda kalınca hepçil olabiliyorlarmış. muhabbet böyle sürüp gider. ben: peki biz ne oluyoruz eeheh. kuzen: valla hepçilden daha beter bir şey ihihi babam: siz de bokçul oluyorsunuz. (her boku yersiniz anlamında kullanıldığını düşünüyorum) ..........................

+ baba bunlar lazım mı? atayım mı? - lazım değil at. + peki. - ya da dur atma. belki lazım olur. + iyi madem. - neyse ya siktir et at gitsin. taşak mı geçiyor ne.

bazı başlıklar iç acıtır.

fen bilimlerinden üst düzey anlayan bir baba ve fen bilimleriyle alakası olmayan bendeniz arasında geçen diyalogtur. yemeğin yanında cacık yapılacaktır. ben:(aklım sıra espri yapmaya çalışarak) babaaa cacığı katı halde mi,sıvı halde mi,yoksa gaz halde mi istersin ehueheu. baba: plazma halde isterim. ben:??? babam: yaa kalırsın öyle işte. maddenin 4 hali vardır. katı,sıvı,gaz,plazma. aklı sıra espri yapacak gerizekalı nihaha

baba: kızım senin evlilik yaşın geldi(dalga geçiyor burada). sana bir inşaat mühendisi oğlan bulayım şirketten(babam inşaat mühendisi) ben: yok baba ya benim işim olmaz öyle şeylerle. baba: e kız bulayım? ben: ne??? baba: ehueheu ben:........ aman baba yaa.

yemekte; +babaaa vişne suyu mu şeftali mi? -tamam +o.0

az evvel eve girmeden dolunayın fotoğrafını çekmeye çalışıyordum. napıyosun dedi, dedim güzel çekemedim. bak ben nasıl çekiyorum dedi. birkaç saniye sonra gösterdi fotoğrafı önümüzdeki dolunayı çekeceğine selfie modunda kendini çekmiş, tepedeki sokak lambasına da dolunay diyor. zar zor ikna ettim dolunayın arkasında değil karşısında olduğuna inanmıyor bi de. gece gece sokağı inlettik gülerken valla hoş oldu :d

borussia dortmund bayern münih maçını izliyoruz. kameralar hummels'i gösterdi. hummels dortmund'da o zamanlar ama bayern'e gideceğini açıklamıştı: +yaser bu kim türk'e benziyor bu da. -şerefsiz baba o bizi satıp bayern'e gitti. +vay orospu çocuğu.

babama ülke de ucuz bir şey mi kaldı dedim insanlık dedi. Reis ne yaptın be sigara yerine bizi yaktın.