müthiş öfkeliyim. sayfa sayfa yazsam yemin ediyorum yetmez.
ya arkadaşlar şöyle bir bakıyorum, düşüyorum eski türkiye'ye de bu parti ve yandaşlarının yaptıklarını saysak bitiremeyiz. çoğu içimize yıllardır dert oluğu gibi bir çoğu da beterin beterini yaptıklarından sürekli unuttuklarımız arasında. ne devlet bıraktılar, ne meclis, ne halk, ne ideoloji, ne ordu, ne eğitim, ne sağlık (hem beden hem ruh)
kimse bana maval okumasın şu saatten sonra. yok karneyle yağ alırdık, yok sıra beklerdik, duble yollar bilmem ne. başlarım yolunuza, köprünüze.
her şeyin başı:
siyasal islam bir kere açık ve net bu konu tartışmaya açık değildir; türkiye cumhuriyeti islam devleti değildir. türkiye cumhuriyeti laik bir devlettir!
ülkenin "çoğunluğunun" müslüman olmasına sığınıp, devleti belli bir dine empoze ederek yönetemezsin! hoş, bizim milletimiz türklük ve islamı bir arada tuttuğu için ırk ile dini birbirinden ayıramadığı için, islamı da arap kültüründen örnek aldığı için ve bu kendini bilmez (allah'ım küfür etmemek için zor tutuyorum kendimi) din şarlatanları her şeye bu kavramı kullanarak başladı. buna başlarken ve devam ederken o dönemde kim buna kandıysa, inandıysa -oy vereni zaten saymıyorum- bir gram, bakın bir gram sempati duyana hakkımı helal etmiyorum! ulan hadi 2 sene inandın, 5 sene inandın, hadi son kez dedin... 22-23 sene? siz şaka mısınız ya? bu nasıl bir körlük, nasıl bir korkaklıktır?
heh şuraya geleceğim, halk eskiden bu kadar korkak değildi. akp hükümeti dediğimiz oluşum bir partiden ibaret değil kesinlikle. dinden, imandan, süper güçten, dış mihraktan, yapısal reformlardan falan filan yürüdü gitti. tamam. ama bu süreçte halkı fakirleştirdi. bu hem maddi hem eğitim olarak. cidden diyorum ya milletin aklıyla oynuyorlar derken mecaz yapmıyoruz insanlar salaklaştı ve yaptıkları bu fakirleştirme sürecinde insanlara korku yüklediler. makarna, kömür klişesinden düşünün, yok yani adam et yemeyi lüks görüyor makarna verdiği için minnet duyuyor. bizler eskiden fetoya sövdüğümüzde hulk'a dönüşen adamlar "kandırıldık" diyerek sıyrıldı. alakasız, manasız insanları hoop mapusa gönderdiler ne ala memleket! yediler yediler doymadılar. malum şahsın eli ayağı titriyor, belli artık yaşlanmış, hasta yani ama yok ulan deprem oldu. resmi sayılara göre 40.500 bana göre çok daha fazla da neyse... ulan hala nefret saçılıyor gözlerinden. tamam anladık vicdan yok sende, biliyorduk bunu da be deyyus! sırf adaptan sırf bulunduğun konumdan dolayı bir kere ya bir kere sataşma, nefret saçma. elinde imkan mı yok? halkı fakirleştirdin anladık. ülke de mi fakir? yoo! değiliz. valla değiliz. isteseydi öğlen 2. depreme kadar ne imkanları seferber ederdi de aklımız şaşardı var ya. ne afad bıraktın, ne akut, ne kızılay. gördün mü? ne hale gelmişiz. günler geçti twitter'dan kefen rt'ledik lan biz! bakın ben hala nasıl delirmiyoruz ona deliriyorum. valla aklımı çıldıracağım artık.
ayrıca hala kader, kısmet, takdir-i ilahi diyen varsa aranızda sizin de canınız cehenneme! sene 2023! o imar afları, imar barışları, müteahhit kankalarla verilen pozlar, türkiye hariç her yere uzanan yardım elleri. bunların hepsinin hesabı sorulacak. ahtım olsun ölen çocuğunu karda çuvalda taşıyan babanın da, çocuklarına kurutma makinesini açıp intihar eden annenin de, cebinde 28 tl ile intihar eden atanamamış öğretmenin de, terör bölgesine götürülüp öldürülen eren bülbül'ün de, annesine miting sahnesinde ev anahtarı uzatıp yapılan şovunda, "görüyorum ki siz hiç çaresizliği tatmamışsınız" diyen dilek'in de, soma, zonguldak, amasya maden facialarını kader diye kapatanların da, gezi parkı'ndaki cinayetlerin, orantısız şiddetlerin de, kadın cinayetlerinin üstünü örtenlerin de, yıllarca dirsek çürütenlerin hakkına girip 5 farklı yerden maaş alanların da, çakarlı arabaları altına çekenlerin de, depremzedelerin seslerini kısıp haber yapan medyanın da, basının karşısına çıkıp güle oynaya enkaz gezenlerin de, nefret saça saça konuşan büyük başların da, internete kısıtlama, ekşi sözlük'e erişim yasağı getirip bu akla uyanlara da... yaz yaz bitmedi. siz de okudukça hatırladınız ve dahasını hatırlıyorsunuz değil mi? not alın soracağız. hepsinin hesabı sorulacak! gün gelecek devran dönecek. yarına kalacak belki ama yanlarına kalmayacak.
amaaaaa eğeeerr çaresiz bırakıp, korkaklığı empoze ettiği, sadece kaygı yüklediği bizler, yani
halk bunların hesabını sormazsa yemin ediyorum bize yazıklar olsun o zaman!