mülteci

kendi topraklarını terk edip başka bir ülkeye sığınan kimse.

bir diğer tanım: türkiye'nin diğer ülkelere karşı kullandığı koz.

zor bir hayat. allah yardım etsin.

arapça iltica (sığınma) kökünden gelir. mülteci de iltica eden yani sığınan anlamında kullanılır.

Çok zor bir hayat. Savaştan kaçmışsın çoluğun çocuğun ölmesin yaşasın diye. Gerçekten anlamaya çalışıyorum. Kolay şeyler yaşamıyorlar. Ama sınır kapılarını açtığımız anda güle oynaya gitmeye çalışıyorlar. Hemde onlara kimse kapı açmamışken yıllardır onlara açtığımız vatanımızdan. Bizim vatanımızdan giderken ne açıklamalar yapıyorlar. Tamam mutlusunuz gittiğiniz için. Açık konuşmak gerekirse arkalarından üzülmüyorum da. Ama benim canım onlarca askerimin acısıyla yanarken sen nasıl gülüyorsun ya. Biri de çıkıp başın sağolsun türkiye demedi. O çok güvendiğiniz avrupa bakın size nasıl kucak açacak. Nasıl refah içinde yaşayacaksınız. Size kucak açan vatanın evlatları can verirken siz gülüp oynamaya devam edin. Kadir kıymet bilmemişiz Çok suriyeli olduğu için gidiyormuş

herkesin aklında şu soru var: bize söver gibi güle oynaya, bizim ülkemizi beğenmeyen tavırla, sözle, tutumla avrupa'ya gitmeye çalışan mülteciler olur da gidemezlerse bizim ülkemizde yaşamaya devam mı edecekler?

şu mülteci meselesi gündelik yaşamımda biraz daha ateşli şekilde gündem olmaya devam ederse ya birinin çenesini kırıcam ya da birinden çok fena dayak yiyeceğim. zırvalıklarınıza tahammül edemiyorum artık. yarak kürek kafa sikiyor götü yanan.

Maalesef dünyanın piçi oldu bu insanlar. Nereye gitseler hor görülme var, ölüm var, kıyıya vuran bebekler var... Bazı yazılar okuyorum ve inanın kanım donuyor. Bu insanlara insan olarak yaşamayı bile çok gören tipler var. İstiyorlar ki mülteciyse mülteciliğini bilsin. Gülmesin, hayat kurmasın, öyle bi kenarda oturup kimseciklerin gözüne gözükmesin. Herkes batıya kaçma derdinde. Öyle ya da böyle. Herkes bulunduğu konumdan daha batıya nasıl giderim diye düşünüyor. Benim ülkemin Hollanda’da bok olmak isteyen insanıyla Afganistan’dan buraya gelmek isteyen insanın amacı özünde aynı. Hayat kalitesini yükseltmek ve yaşamak. Yaşadığını hissetmek. Bu demek değil ki tırlarla ülkemize genç erkekler doluşsun, ülke açık hava mülteci kampına dönsün. Sadece biraz insanlık, akıl ve bolca vicdan.

askeriyede bir söz vardır: eğitimde merhamet, vatana ihanet diye. bu sözü artık mülteciye merhamet, vatana ihanet diye çevireceğim iyi geçinen vatandaşın vurdumduymazlıklarıyla bu gidişle az kaldı, satırla mülteci kovalayalım diyoruz sanki triplere bak. bakın gençler, eğer ki ülkenizi mülteci kampına çevirip düzensiz göçmenlere karşı "ama aralarında masum aileler de var..." diye düşündürtecek haberleri muhtelif gazeteleri fonlayarak gündeme getiren bir ab varsa, vicdan edilecek bir durum yoktur. keza elim olaylar yaşanmasının müsebbibi sünni bir terör örgütüyse de, bana ne? ülkemin demografik yapısı değişecek neredeyse, medeniyeti yarım asır hatta asır öncesi takip eden oluşumlar ülkeye düzensiz sokulacak ama ben "ab'ye gitmek isteyen vatandaşımızla aynı -ki kesinlikle değil- bunlar, aralarında kadınlar ve çocuklar da var..." diyeceğim öyle mi? nasıl bu kadar saf olabiliyorsunuz anlamıyorum gerçekten. velhasılı ülkemizin hali hazırda ekonomik sıkıntılardan sonra en büyük sorunlarından birisidir, sebebi iktidar olduğu kadar abuk subuk vicdan yapan insanımızdır. ekleme: hadi diyelim kadın ve çocukları -ki ekonomimiz yine iyi değil, onu da iyi düşünelim- aldın, ulan kendi ülkenin insanını yetiştiremiyorsun daha doğru düzgün elin afganını suriyelisini nasıl yetiştireceksin? o çocuklar hep çocuk mu kalacak? büyüyüp yine bela olacaklar. istanbul'da kobani olaylarında maksimum yaşı 7-8 olan çocuklara okul taşlatıyorlardı, şimdilerde dağa çıkmasalar da vatana millete gram faydaları yoktur. bunlarda da durum pek farklı olmayacaktır.

https://twitter.com/MulteciHaberler/status/1493241571046834178?t=g3f-3ElMS8olCpPEyxv45g&s=19 https://twitter.com/Gazete_Yenicag/status/1495667065436483587?t=rh_tj1sBVH0TyXFXpZbcbQ&s=19 Bu görüntülerden sonra gerçekten ağlamamak için zor tutuyorum kendimi, şu anda zaten sokaklarda yeterince sığınmacı var ve bu her geçen gün katlanarak artıyor.Her türlü tehdit unsuru olacak bu insanlar.Sokakta güvende yürümekten tutun ileride kendi ülkemizde azınlık olarak kalan biz olacağız!!

Bizim evde de ablam oluyo bu

Mülteciler şuan türkiye için bir halk sağlığı sorunudur. Ülkemizden eradike edilen veya başarıyla mücadelemizi sürdürdüğümüz hastalıklar yeniden gün yüzüne çıkmaya başlıyor. Yakın zamanda maalesef bu iş çok başımızı ağrıtacak. Bizim devletimiz kendi insanımıza yetemezken biz kendi sapığımızla hırsızımızla hastamızla ilgilenemezken bir sürü farklı coğrafyadan ne idüğü belirsiz bir sürü insanı ve hastalıklarını bu vatana nasıl girmelerine izin verildi anlamıyorum. Hakkımızda hayırlısı.

Türkiye'ye sadece Avrupa ülkelerinden gelen insanlar mülteci statüsünde kabul edilir. Sığınmacı, sığınma talebi henüz işleme alınmamış kişidir. Ülkemizde ki Suriyeliler Geçici Koruma Statüsündedir. Ancak diğer ülkelerden gelen insanlar farklı statü almaktadır ve Suriyelilerin faydalandıkları hakları alacak kadar şanslı değillerdir.

Üstteki entrymde hiç bir yorum belirtmediğim halde eksi almışım, mültecilere karşı nefretin olduğunu biliyordum ama bu kadarına şaşırdım açıkçası. Kaldı ki mülteci meselesinin, Orta Doğu'daki göç ve siyasi tarihin, Türkiye'nin göçmenlere karşı duruşunun üzerine uzun uzun konuşulacak söylenecek çok şey var. Ancak görüyorum ki bazı insanlar yalnızca kendi fikirlerine katılmamızı bekliyor. Bu konunun haricinde de bir şeyleri yalnızca elestireceksek konuşmamız isteniyor. Bence bakış açılarımızı bu kadar dar tutmamalıyız.

Bir ülke kendi halkına refah sağlayamadıkça mülteci kabul edemez. Bu benim kendi düşüncemdir tabi katılmak mecburiyetinde değilsiniz fakat ben bu durumdan razı değilim. Mülteci veya sığınmacıya vatandaşlık vermek ise başlıca bir fiyaskodan ibaret...

insanın yoksul ve şansız olanına verilen isim. şanslı ve zengin olanı turist oluyor zaten. o da faşist ve ahmak yığınlardan oluşan topraklarda o yığınların 30 birim ödeyerek içtiği bir bardak kahveyi 2 birime içiyor. *** varoluş ve hayat çok garip bir işlev üzerine kurulu. düşünsene, yaşadığın devletin başındaki hırsız orospu çocuğunun teki (yıllarca babasının ülkeyi sömürdüğü yetmezmiş gibi) muhalif çocukları ölümüne işkenceden geçiriyor diye halk tepki gösteriyor ve o aşağılık, halkı kendi askerine-polisine vurdurtuyor. sonra halk iyice gaza geliyor diye ülkede iç savaş çıkıyor. (suriye iç savaşı tam olarak böyle başladı) ardından, kalifiye ve zengin olanlar dünyanın en iyi ülkelerine kaçarken yoksul ve gariban olanlar ya en yakın komşuya gidip it muamelesi görüyor ya da daha iyi bir hayat ümidiyle bindikleri botları batıp çocuklarının cansız bedeni sahile vuruyor. *** mülteci konusunda çok büyük ve mantıksız konuşuyorsunuz. yapmayın. dünya hepimizin. türkiye'ye gelenleri eleştireceğinize siz niye dünyanın en iyi ülkelerine gidemiyorsunuz, onu sorgulayın ve isteyin.

Ülke resmen toplama kampına döndü, ''afganlar suriyelilerle Türkiye'de kavga ediyor'' mevzuya bak. Elbette iyisi, muhtaç olanı vardır, kadın, yaşlı ve çocuklara da eyvallah. Peki genç ve yetişkin erkekleri ? Burda bizim paramızla, silahımızla ahkam kesenler, sapıklar, katiller, taciz ve tecavüzcüler, şiddet yanlıları ? Üstteki entry'e ek olarak neden daha iyi bir ülkeye gitmek zorundayız, hele ki yönetenler düzgün, kafası çalışan insanlar olsa en az o ülkelerdeki kadar refah içinde yaşayabilecekken ? Her türk yurtdışına gitti diyelim ülkede türk kalmadı, ne olacak sonra ? Vatansız kalmak veya terk etmek yerine daha güzel ve yaşanabilir hale getirmektir bizim görevimiz.