sadece gözlük kullananların anlayacağı şeyler

gozluk kullanmayanlarin anlayamayacagi, aklindan dahi geciremeyecegi seylerdir. -soguk ortamdan sicak ortama gecince bugulanan gözlük camlari -yagmurda gozluk camlarinda damla birikimi -gunes gozlugu takmak icin bir gozlugu kafana birini gozune takmak zorunda kalmak ya da surekli degistirmek zorunda kalmak -gözlük bezini gözlük tozu alma niyahetinde kullanmak -hic en arka siraya oturamamak -sabah ilk kalktiginda aranan seyin gözluk olmasi -denizde nereye gittigini bilememek -parktaki oyuncaklar da amuda kalkmis duramamak -dort goz diye cagrilmak -gozlugun oturmasi sebebiyle burunda kizarikliklar olusmasi -yandığında gözlüğün altta kalan kısmın yanmamış olması -cay koyarken bugulanan gözlük camı -gözlüğünü deneyebilir miyim sorularıyla karşı karşıya kalmak şeklinde devam ettirilebilir kusursuz gorebildiginiz icin biz de nihayetinde gorebildigimiz icin sukredelim.

uzun süre kullanımı sonucunda oluşan göz altı morlukları.

gözlük olduğunu unutup birden gözü kaşımaya yeltenmek...

gözlük olmadığında bile refleks olarak gözlük düzeltme hareketi yapmak.

gözüm agriyor diye gidilen doktordan dinlendirici diye aldigin gözlüğün giderek kavanoz dibine dönüsmesi ve gozlugu cikarinca kendini yaratik gibi hissetmek

gözlük, göz kusurunu düzelten bir alet olmaktan çıkıyor bir süre sonra. organ tarzı bir şey oluyor. mesela yüzümü gözlükle beraber yıkadım kaç kere. bunun gibi.

burunda ve kulak arkasında çukur oluşumu

kemik gözlük kullanınca oluşan morluk ve kızarıklıklardan kurtulunabilir. ayrıyeten 10 tl ye satılan güneş gözlüklerini de alamayız çünki numaralı olmalı kullandığımız gözlükler. bunun için de güneşte kararan filtreli camlar kullanılabilir.

sabah uyanınca 10-15 dakika mal gibi gözlüğü aramak ama sonra gözünde olduğunu fark etmek. (bkz: alzheimer belirtileri)

bunu gözlük kullananların da çoğu anlamayacaktır; gözlüğü daha ilk kullanış zamanlarım, ondan önce de kullandım ama ilkokuldaydım ve sürekli kırılıyordu takmakta istemiyordum neyse gözler iyice kötü olunca tekrar gözlük aldım. yaz gelmişti bisiklete binicektim bi yol vardı ordan geçerken sürekli yerden taş falan sıçrıyordu bende kendi kendime gözlük iyi oldu gözümü korur falan diyip yola girdim baya hızlanınca fark ettim ki çerçevenin üst kısmının eğiminden dolayı tüm rüzgarı gözüme kesiyor. amına koyım gözüm nasıl acımıştı rüzgardan. bu da böyle bir anımdır.

(bkz: birinin dizine, omzuna yatınca bağımsız hareket edip yukarı doğru yükselen gözlük) (bkz: gözlüğü çıkarınca dünyanım netliğini kaybetmesi) (bkz: gözlük giyince ciddiyetin pek olmaması)

sarilinca gozlugun yamulup sıkılması

soğuk bir yerden sıcak bir yere geçince camların buharlanması.

baş ağrıdığı zaman kulaklara baskı yapmasın diye gözlüğü ters çevirip takmak. inşallah yalnız değilimdir.

gözlüğü ilk taktigimda gozumde oldugunu unutup dusa girmisligim var

yazın denize gözlükle giriyorum nerede olduğumu anlayabilmek için. 3d sinemada verilen gözlüğü kendi gözlüğünün üstüne takmak kadar iğrenç bir şey de yok ayrıca

gözüne taktığın gözlüğü aramak.

21 yıldır kullanıyorum. kahpe kader. sigaradan beterdir.yeni başlamış olsanız yada uzun zamandır kullanıyor olmanız istisnayi durumlar hariç; bırakamıyorsunuz. bırakırsanız onsuzda olmuyordur. birde standart 1, 1 buçuk gibi miyop, hipermetrop, astigmat gibi bir hastalığınız yoksa senede 3 ila üçbin beşyüz lirayı gözden çıkartırsınız. (bkz: varilux)

sürekli gözlüğünü deneyip 'oğğhaaaa sen nasıl görüyorsun bunlaaaa' tepkisini veren kişiler..

"körsün sen şimdi göremezsin" esprilerinin komik olmadığını anlatamamak

yağmur yağdığında gözlükte oluşan damlacıklara rağmen görmeye çalışmak, çay dolduruken çaydanlıktan çıkan buharın camlara ulaşmasıyla sıfıra inen görüş alanı..

hava soğuk olur ama otobüs veya metronun içi tıklım tıklım dolu olduğu için sıcaktır. içeri adımını atarsın 1080p den 240p ye düşer görüntü kalitesi. ve asalak gibi görünürsünüz.

maske takmanın zorunlu olduğu şu günlerde sağ elime gözlüğü, sol elime maskeyi alıp ikisi arasında seçim yapıyorum artık. el mecbur kıymetlimisssss diyerek maskeyi yukarı kaldırıyorum. şimdi maske takmasam gözlük taksam, sağlığımdan olurum. maske taksam, gözlük takmasam o zaman da göremiyorum. hem maske hem gözlük taksam yine göremiyorum. bu paradoks nedir aga biz hep böyle ikilemde mi yaşayalım ya. çok afedersiniz ama böyle kısır döngünün amınakoyim

Kemik çerçevelerin zamanla bollaşması. Ananızı sikeyim zamanla bollaşan kemik çerçeveler.

Gece gece bilgisayarın ekranına gözlük ile baktığın zaman sinirleniyorsan gözlüğün camında leke vardır

Dışarıda arkadaşınız sanıp tanımadığınız insanlara selam vermek, konuşmak.