kalp atışını hızlandıran şeyler

(bkz: sex)

utanan maymunlu mesajlar

viagra (bkz: taputu aç bakıyım bahattin abi tam ölmüş mü)

sol tarafına dönüp yatmak

sevdiğine sarılmak

böyle uynanınca hızlı kalmıcan yoksa başın ağrıyo kalbin çarpıyo falan yavaş yavaş kalkıcan

(bkz: öpüşmek) (bkz: yanlışlıkla karşı cinsin götüne çarpan el)

köpek hırlaması

telefonu elinden düşürmek...

sevdiğin kişiyle el ele tutuştuğun ilk an

yazılıya giren hocanın değişmesi

gülüşü

babamın sigarasını calarken oluyo hep

fenerbahçe

bir kedinin karşıdan bana doğru sinsi sinsi yaklaşması

arkadaşlarınla yolda yürürken bir yandan da taşak muhabbeti dönerken sizin gittiğiniz yönün tersinde hoşlanılan hatun kişinin size bakarak geldiğini görmek.

atmye gidip maaşın yattığını görmek...

spor yapmak sırf kalp atışım hızlanın diye spor yapıyorum

büte kalmamak

(bkz: sex) not: trolllemek için yazmadım linç etmeyin pls.

nikotin şaka maka hızlandırıyor meret kalbi

şu an beni heyecanlandırıp kalp atışımı hızlandıran tek şey 1,5 porsiyon adana kebap yanında acılı şalgam ya da hatay künefesi falan olabilir.

anfide hocaya soru soracaksam

yaralanma, kan kaybı, vücut parçası kaybetme. ne oldu lan? romantik mi olalım illa? arabesk mi yapalım. gerçekler bunlar. yaralanma durumunda, uzuv kaybında kalp otomatikman hızlı atmaya başlar. bilin bunları, lazım olur.

otobüste ya da minibüste ineceğin durağa yaklaşmak, ama şoförün bir anda daha da hızlı kullanmaya başlaması ve ne zaman "inecek var" demen gerektiğini hesaplamak

rüyada düşüyormuş gibi hissetmek.

lunaparka gidersiniz birkaç oyuncağa binersiniz. inince kalp güm güm atar. yaşamadım ama yaşasaydım galatasaray'ımın uefa kupası final maçında kalbim güm güm atardı. yakın zamanda benim gibi birçok genç sınav sonucunu/yerleştirme sonucunu bekledi kalpleri güm güm atarak. yukarıya birçok ekleme yapabilirim. insanlar beni çok sakin biri olarak tanır, bilir. heyecan yaptığımı kimse görmemiştir. ama o bir mesaj atınca hızlanması bir yana kalbim bir garip oluyor. hiçbir şeye bu kadar heyecan yapmadım sanırım. edit: mesajlaşınca istemsizce mutlu oluyorum. yüzümde gülümseme eksik olmuyor. aşk güzel bir şey de sıkıntısı da çok.

karşında boş bir kağıdın olduğu sınavın son dakikaları.

cs de 3-5 kişiye karşı tek kalmak

ilk konuşma, ilk buluşma

(bkz: atropin) eğer kalp atışı normalinden düşük ve hayati tehlike arz edecek şekildeyse damar içi verilmesi sonucu kısa sürede kalbin çalışması yani kalbin atım sayısı hızlanır. edit: denendi ve onaylandı.

real madrid'in kontra atağa çıkması.

en basit örnek olarak sevdiğinin senin yanından geçmesi konuşması bi üst level oluyor.

wifi ye bağlandığını sanıp bi sezon got izledikten sonra bildirim panelini indirince wifinin değil kendi internetinin açık olduğunu görmek

köpek kovalaması

(bkz: senarist) tamam tamam vurmay- ulan ameliyatlı yerime geldi be

kafein, nikotin, ritalin, concerta, adderall liste uzayıp gider... ha birde aşk diye bir şey var hepsinden beter.

kendi hessabından takip etmediğin ve seni tanıması muhtemel olan birinin fotoğrafını beğenmek

test sonuçlarını öğrenmek için doktoru beklediğimiz o an

evde yalnızken kapının komple çalınması. baba kapı yok

yükseklik korkunuz varsa (bkz: gondola binmek)

benim ismimi telaffuz etmek ya da beni görmek.

safkan bir esrar.

onla göz göze gelmek. sonra da sana gülümsemesi

sevgilime özel olan telefon melodisini duymak

100 kişinin önünde ders anlatmak hayatımda ki en nefret ettiğim ve en utandığım olay, bir de o kırmızılık yok mu...

kokusu, sevdiğimin soluğunu boynumda hissetmek, gülümsemesi