akrabaların tuhaflıkları

nasıl yapıyorlar bilmiyorum ama her boku bir şekilde kıyaslamayı, farklı bağlantılar kurmayı başarıyorlar.

bir ara yemekten sonra perdeye elini silerken yakaladım. gerçekten üzücü...

bizi sadece okula giden bir varlık olarak görmeleri.lan benim okuldan başka bi hayatım da var birazda ordan sor seve seve cevaplayayım amk

1-babaannemin cenazesine en büyük amcamın sofu arkadaşlarını ve şeyhi getirmesi.gelen şeyhinde alkolik rıfat amcamın şarap arkadaşı çıkması hdjksdl

2-ortanca amcamın evlenmek istediğini söylemesi üzerine halamın paçandanmı akıyor demesi dhjkdslfdhklfahjkdfhakjdfışkdfejlk

bir akrabadan daha tehlikeli bir şey varsa o da iki akrabadır. teşekkürler.

3-emrah abimin koltukları bunu dokuyan çocuk kör oldu diyerek satış yapması ghjkhjkhgj

4-en büyük amcamın evinin anahtarını komşularına teslim etmesi ve komşularının bahçesinde esrar yetiştirmesi.

5-kuzenimin kuran kursundaki cemaatçi hocayı rahleyle dövmesi...

annemle babamin konuşurken babaannemin uyuma numarası yapıp , konu mühim bi yere gelince cevap verip uyumaya devam etmesi . sabahın 5 inde beni kaldırıp kalk cay koy deyip uyutmaması . uyumadan önce yaptığı cilt bakımı da bunun cabasi. yanliz hatun 93 yasinda . ruhu gencse demek asdfsgs

hangi birini sayalım

ya adam yıllardır aramaz sormaz, sen bi arayayım dersin "ooo yeğenim, torunum, teyze kızı, hala oğlu, sen naber ya yaşıyor musun, hangi dağda kurt öldü" der..

babannemgilde a'dan z'ye herkesin somurtması ve ortada bombok muhabbet dönmesi ayrıyeten bu esnada çoğu insanın suratınınım benzer biçimde olması.

üniversite son sınıfta olmama rağmen babaannemin karnemi görmek istemesi veli toplantimi sormasi

avukat olma onlar yalancı olur deyip işi düşünce yalan söyletmeye çalışmaları. akraba işte atsan atılmaz, satsan satılmaz. letgo ile de satılmaz.

yengemin sürekli iş için bişeyler denemesi üzerine amcamın(ahmet) ona, sen anca benim küçük ahmet'in güvenlik görevlisi olursun demişti..

tuhaf olmaları için akraba statüsünde olmaları yeterli artı bi tuhaf bi şey olmasına gerek yok

aga bir çekememezlik bir tuhaf halleri dersin kendileri ingiltere kraliyet ailesi

orta yaş üstü ve koca götlü, göbekli teyzelerin sülaledeki ufak çocukları, çocuğun başını 2 sarkık meme ve arkadan tutulan el ile pres makinesine benzer bir şekilde sıkıştırıp psikolojik bir travma yaşatarak sevmeleri. eğer bu uzun süreli ve beklenmeyen bir sarılma olursa, çocuk sadece travma değil boğulma tehlikesi de geçirir.

sosyal medya hesaplarının olması ve bu hesabı her hangi birinden çook daha aktif kullanması. henüz hiç tanışmadığım "yakın" akrabam facebookta arkaşım olmak istiyor. bir el öptüreydin daha makbuldü.

yarardan çok zarar vermeleri

iyi akşamlar dediğim yaşlı bir yengemin iyiyim iyiyim oğlum sen nasılsın demesi

teyzem hirkasinin içine sopa saklayıp dayimin hanimini dovmeye gitmiş. gayet normal olarak eve girip sohbet ederken birden sopayı çıkarıp dövmüş akhsjshskdjdn

akrabam olmaları. allah beni onlara benzetmeyerek korumuş.

6-bi gün rıfat amcamla babam içmiş ama baya sarhoşlar eve giderken beyaz gecelikli yaşlı tonton bir teyzeyi görmüşler amcam canımızı almaya geldiler diye koşmaya başlamış.babamında ona inanmayıp baktığında teyzeye baktığında çarpıldığını sanmış felak nas okumaya başlamış dehsldrdçd

endüstri mühendisliği okuyan ablama dayım tarafından sanayici muamelesi yapılması. 'bir kız için hiç uygun değil ellerinle motor yağıyla gezemezsin.' bile dedi..

7-bi keresinde rıfat amcamın çok sarhoşken evin yolunu karıştırmış kapıyı çalıp komşu teyzenin evine girip koltuğa oturup gülten bana kahve yap demiş.

herkesin gidip gelmemekten yakınması ama kimsenin suçu kabul etmemesi

1) abidinpaşadan ulusa bayramda bedava diye 3 otobüsle gelmeleri 2) mezarlıkta rahmetlinin ruhuna diye verilen hobby çikolatanın biz kalabalığız diye bi paketini istemek 3) 40 yaşına yaklaşmış birinin hala bayram harçlığı istemesi 4) mezarın başında dua edermiş gibi poz vermeleri şu an farkettim bizim akraba baya beleşçi annem ve babam evlatlık sanırım

senden daha iyi bi üniversitede okuyan, sülaledeki en güzel kız, şu an dünyanın en tatlı bebeğine, en iyi eşine sahip olan, giyimiyle davranışlarıyla herkesi kendine hayran bırakan ve benim bile idolüm olan kuzenimin beni kıskanıyo olması... fena halde üzücü ve rahatsız edici

dedemin üniversiteye gelip hocanla görüşmek istiyorum demesi. 45 dakika dedemi ikan etmeye çalışmam. asistani olduğum hocaya durumu anlatıp anlayışla karşılanmasını rica etmem. dedemin görüşmeden sonra hocam böyle olmadı eve beklerim demesi ve 2 3 hafta beni bu konuyla ilgili daralması.

kimse kocasını sevmiyo ama telefonda aaaşkımm diye kayıtlı.

benden büyük kuzenlerimin tamamının içki içmesi ve ben içmediğim için serinin bozulduğuna inanmaları ve beni lanetlemeleri yeterince tuhaf. adam bana diyor ki sen içmedin diye senden sonrakiler de içmiyor ne sigara ne alkol kullanıyorlar e ne var bunda aq ayyaşı daha 17 yaşındayım.

her karşılaşmamızda okulumu mesleğimi sorarlar bilseler dahi sorarlar bu durum hiç değişmez

cenaze evine gelen insanların çay ocağına gelmiş gibi çay içip dedikodu yapmaları.

dayımın, evlerinin balkonu ile yan apartmanın tuvalet camından gerçekleşen sohbet neticesinde evlenmeye karar vermesi, düğüne bir hafta kala dedemin gamından ölmesi ve düğünden ortalama 7.5 ay sonra "nur topu gibi" bir bebeğin dünyaya gelmesi...

akraba sevmem

bizde normal insan yok ama en delileri babam. yaz tatilinde şehir dışına çıktık yolda arabanın sinyali kırılmış farkında değiliz. lambalarda bekliyoruz dönmek için trafik polisi yaklaştı far nerde diye sordu babam camdan kafasını çıkarıp baktı bana döndü far nerde diye sordu cevap alamayınca polise döncez buradan diyip eliyle işaret verip döndü polis bu rahatlık karşısında salaklaştı birsey diyemedi. gideceğimiz yere vardık yemek yedik kalacağımız otele gittik dinlendik gece arabayı alıp dışarıya çıktım. göl kenarında bir kafeye oturup birşeyler içtim arabayı viteste unutmuşum kafeden çıkarken arabanın önüne başka biri park ediyordu o etmeden çıkayım diye koştum bindim arabaya hemen çıkayım derken arabanın arkası göle düştü herkes bana bakıyor sjdjdj babamı aradım ama götüm tutuşuyor iki kere açmadı uyuyormuş üçüncüde açtı uyuyom amına koyim niye arıyon dedi araba göle düştü baba dedim. çok rahat bir şekilde kitle kapıları bin taksiye gel amına koyayım dedi. böyle diyince acaba gitmesem mi sikecek ayak yapıyor diye düşündüm sonra gaza gelip gittim otele yattım. sabah kalktığımda araba otelin önündeydi. sabah gidip arabayı çıkarmış gölden aq.

birbirini sevmeyip genede çocuklarına laf ettirmemeleri. sende sevmiyorsun ben kötü deyince niye ağrına gidiyor

büyük amcanın her yemek sonrası etrafındakilerin yüzüne geğirmesi. neden yaptığı hala bilinmez lakin bu duruma nasıl alışıldığı konusu daha büyük bir bilinmezliktir...

yengemin her 5 saniyede bir hiiiii hiiiiihhh demesi annemin sinirlenmesi benim gülmem..annemin ne gülüyosun gerizekalı bakışı atması yillardir vazgecilmezimiz...hiiiii hiiihhh hiiihhh

akrabaların en tuhaf şeyi bence birbirlerine küsmeleri. bizde de kavga çıkıyor ama küslük olmuyor. özellikle kardeşlerin birbirine küsmesi ve kardeşler küsünce eşlerinin ve çocuklarının da birbirlerine tavır alması çok tuhaf. babam amcamlarla konuşmasa annem yine eltileriyle kardeş gibi olmaya devam eder ben yine kuzenlerimle eğlenmeye gezmeye vs herşeye devam ederim.

dayım bir gün iş için yurtdışına gideceğim gibi bir konuşma yapmıştı böyle 6 ay gelmeyeceğim falan gibi bir konuşma sonra bütün akrabalar havalimanında herkes salya sümük ağlıyor küçük kuzenim baba gitme diye bağırıyor dışarıdan bakan biri derki "herhalde ülkeye kaçak girdi gitmek zorunda." neyse o gün yolcu ettik dayımı sonuç 1 hafta sonra sıkıldım deyip geri döndü ve bizimkilerden kimse bu durumu garipsemedi

akraban varsa düşmana ihtiyacın yoktur aq hepsinden nefret ediyorum

babam amcalarım halam çeşitli kombinasyonlarla birbirlerine küs şöyle: 1.amcam ve babam konuşuyor 2.amcam ile babam konuşmuyor 1.amcam ile 2. amcam birbiriyle konuşmuyor halam ile 2.amcam konuşuyor halam ile babam konuşmuyor 1.amcam ile halam konuşmuyor

her akraba istisnasız uzun süre görmedikten sonra "ne kadar büyümüşsün" der. yok amk aynı kalacaktım.

anneannemin kırışıklık kremi kullanması ve bunu sadece yüzüne değil koluna bacağına da sürmesi (kendisi 80yasinda) dayımın yaptığı işi batırıp köşede birikmişi artı kirada evi olmasina rağmen acitasyonla tüm akrabalardan para tırtıklamasi ( almanyadaki büyük teyzeden dolar kuruyla :d ) yengemin kafe işletmeye baslayip onun da işi batirmasi dayimlarin bizi yazliklarina davet edip oraya gidilince "aa bu ev herkesi almaz siz yan bloktan günlük ev kiralayin" demeleri ve babamin anlamadigim bi şekilde olur demesi (bkz: akrabaakbaba)

baba tarafına günahımı vermem. annemi hep hor görmüşlerdir. halamlar hep kariyer edinemediği için annemi deli gibi kıskanır , dedikodusunu da yaparlar. o yemek mi yapar , temizlik de yapmayı bilmiyor falan diye. bayramlarda babanneme gittiğimizde bütün mutfak işlerini anneme yığıp "evine antrenman olsun" diye gulerdi adi yavşaklar. yazık guraba anam da sesini çıkarmazdi babama olan sevgisinden. simdi iki halamın da üstünde bir ton borc var kuzenlerin yediği boklar yüzünden. aradaki farka gelirsek de biz anneme destek olurken onların evlatları annelerinin resmen mezarlarını kazıyor. anne olmak zor yani herkes yapamaz. iyi ki varlar...

uzun bir aradan sonra memleketimi ziyaret etmiştim. yahu bunların hangisiyle karşılaşsam canım bitanem hoşgeldin, eee ne zaman gidiyorsun dedi. sanki onların ekmeğini yiyorum, sanki onların hasretine dayanamayıp gitmişim memlekete. hoşgeldin, ne zaman gidiyorsun. yüzsüzler.

amcamın serumlu ve gözleri kapali bi haldeyken facebooka "başımız sagolsun,beni kaybettik" şeklinde fotograf yüklemesi ve bazı akrabalarımızın allah rahmet eylesin şeklindeki yorumlari.gerçekten neyin kafası bu ya?