türkçe şarkılarda geçen mükemmel sözler

mesela; ademoğlu insanız. bir bahçede bin gülüz. sevgi ortak dilimiz canım. dünya bizim ülkemiz...

(bkz: derdimin dermanı yar imiş meğer)

değmen benim gamlı yaslı gönlüme

(bkz: bir derdim var bin dermana değişmem)

hangi rengin peşindesin gökyüzü griyken

"ne zaman canın yansa bu kadar derinden sanırsın mümkün değil bir daha üzülmen"

''ne bir arada, ne de ayrı olmak imkansız. hiç sebepsiz.''

''her şey seninle güzel yolda yürümek bile olmayacak düşlerin peşinde koşmak bile her şey seninle güzel bu toprak bu taş bile içimdeki bu korku gözümdeki yaş bile''

o bizim kavușmalarımız a yarim mahșere kaldı

annem gibi sevseydin babam gibi korurdum.

honki ponki toni nok çalona bimbo bori rok muşi muşi hubobo kozi zok çiki çiki şayne tiki tak tok

"bir menekşe kokusunda seni aramak var ya" menekşenin kokusuz olduğunu bilene ağır gelir bu dize

"ya bu gece gel ya da gelir ecel" "aman aman" "ya ya ya ya" " ben senin ananın ellerinden öperim "

allahım bu dünyaya ben neden geldim?

affet beni akşam üstü, gölgen uzarken.. saygılar müslüm baba..

"güz yağmurlarıyla bir gün göçtün gittin inanamadık gülpembe" barış manço - gülpembe

bazıları berrak bir su gibidir bazıları da benim gibi çamurlu bir göl merak ettiğin dibini

" yol verdim sevdanın en delisine "

ceza'nın bir şarkısında şöyle bir yer vardı, anlayana kadar ebem sikilmişti; "bana geri dönebilir ama gidemezsin" diye.böyle yazınca ne kadar basit ama anlaşılmıyodu zamanında :(

geceler, katran karası geceler.

köşesini kırdığın yüreğini yaktılar içine hapsolduğum, vicdanıma taktılar! (bkz: serdar ortaç)

hayalim ortasın meyhane masasında bir kadeh şarapla(bence vakı olmalı).

şehri yakacaktı, ilk hedef taksimdi ama benzine yine zam gelmişti.

bırak artık dünyayı zarları hileli ağlamışsın gözlerinden beli (bkz: teoman)

zor bir daha , daha da güvenmek bana düşen kabullenmek, zor da olsa dönüp gitmek bir gün gelir de bir an, çokça zamanlardan sonra geri dönüp baktığında bilmem anlar mısın o senin bir anının benim ömrüm olduğunu ne çok sevildiğini artık çok geç olduğunu...

sen benimle bir ömür yaşamaktan acizsin

(bkz: kıyamet değilse bile bir şey kopmalı )

sonra dersin ki neden bu kadar çok sigara içersin?

sana değmez bu sitemler sana değmez

ben vazgeçmemişken düşün, olmaz olmaz bitanem düşün bizi ne olur, yalvarırım terketme başkalarındaki o aşk, bizi mutlu eder mi bizi ayırmaya yetermi, aşkımız böyle kolay biter mi geceyi güneş siler, beni senin hasretin tek başıma sanki mahşer yeriyim yüreğimdeki her yer, bu evde seni bekler hadi çat kapı gel sevineyim. biraz kavga ederiz, belki biraz güleriz. bir küser bir barışır kalbimiz. seni nasıl özledi, yüreğim sanki deli. kıskandığım için affet beni. başka biri var dediler, inanmadım sevgilim gözlerimle görmeden, senden nasıl vazgeçerim sanki yıllar oldu gittin, bir gün bitti sevgilim dört duvar üstüme yürür sensiz, sanki sen mutlu musun bensiz geceyi güneş siler, beni senin hasretin tek başıma sanki mahşer yeriyim şu kalbimdeki her yer, bu evde seni bekler hadi çat kapı gel sevineyim biraz kavga ederiz, belki biraz güleriz bir küser bir barışır kalbimiz seni nasıl özledi, yüreğim deli sanki kıskandığım için affet beni.. valla beyler hepsi güzel bölemedim

ahmed arif hasretinden prangalar eskitmiş, beni böyle eskitense prangalı hasretin

telli turnam selam götür sevdiğimin diyarına

incecik ip üzerine koca ayaklar bindi, nefsim içine sindi. kirpiklerim titremekte korkularımdan, düşersem yanarım..

kapıldım gidiyorum bahtımın ruzgarına ey ufuklar diyorum yolculuk var yarına...

şiki şiki baaabaaaaa hani hani yaamaaaa....

"geçimsizim bu günlerde kimsesizim bu yerlerde değersizim bu ellerde gölgesizim her gün her yerde" (bkz: ben kimim) (bkz: candan erçetin)

"eslen beslen, karşı beri seslen geldim bir daha oyna bir daha, yandım bir daha abuuuu çi çiiiii" (bkz: abu çi çi)

Kime anlatsam derdimi, Bana anlatır kendi derdini.. Link

ben sana tutsak sen bana yasak (bkz: sezen aksu)

hep bir önceki keşfi yeniden tekrarlamak gibi sen hep el sürülmüş ve üstünde adım izleri olan o kadınları sevmiştin dokunduğun her duyguda bir başkasına ait parmak izleri vardı yada duyguları öldürülmüş bir sevdanın ipuçları sen hep daha önce öpülmüş bir kadının dudaklarında sana dair cümleler bekledin oysa ıslanan kelimeler bir başkası adına sana yönlendirilmiş öznesi eylemine uymayan devrik cümleler kurmaya görevlendirilmişti onu öperken başka birinin gölgesi araya giriverirdi hep ve aslında sevişlerin senle olmadığını bilemedin kapanan gözlerde sen hep bir başka resim üzerine fotomontajdın azizim defolu caddelerde fotomontaj... (bkz: karaçalı)

benden uzakta olsanda buralar hep senindir (bkz: biz)

bir kız var gözü sürekli aynada pek dertliyim ne oldu bu dünyada 6 milyarlık ıssız bir adada 1500 arkadaş yapmış..... dostum sende ne hızlı ne yavaşsın ne önder ne yandaş ne de arkadaşsın 2000 yılda pek de bir yol almamışsın bunun ne anlamı var? bana anlatır mısın? (bkz: son feci bisiklet)

her gün bir şey daha biter giderek acı vermez biten şeyler kayıtsız bir razı oluş başlar sıradan izler bırakır en tutkulu aşklar

ben sigara dumanının altında yana yana en sonunda kül oldum sen kibritin hiç yanmayan ucunda birinin hayatından geçmiş oldun

dönüşünde gözüm yok benim aklım gidişinde. ulan bu sıla nasıl bi acı çekmiş de şu sözü yazmış amk kim üzüyo lan bu kızı

çünkü sen çölüme yağmur oldun

kalbin seni sevmeyeni yaşatsın ben seninle ölmeye raziyken

bir keşkeye daha yer yok kalbimde, birlikte ölecek miyiz?

bundan böyle hasret olsun, hayatta en güzel düşün. benle yaşadıklarını unut... yaşamadıklarını düşün.

bir menekşe kokusunda seni aramak varya bu hep böyle böyle gider mi?