bugün
yenile
    1. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      türkçesi "guguk kuşu" olan nefis kitap ve film. özellikle filminde jack nicholson döktürüyor. defalarca izledim, defalarca okudum.
    2. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      başrolü jack nicholson ın oynadığı efsane efsane ve efsane bir film. mutlu son sevmeyenlere gelsin.
    3. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      1975 yapımı, oyunculukların müthiş olduğu bir film. jack nicholson ve danny devito özellikle saygı duyulacak iş yapmış.
    4. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      mükemmel bi film. yapımcısı da michael douglas. ayrıca hatırladığım kadarıyla film çekilirken o hastalardan birine gerçek hayatta lösemi teşhisi konuyor ve film bittikten bikaç ay sonra ölüyor. filmdeki her hastanın performansının üst düzeyde olmasının nedeni de oyuncuların hasta rolüne girebilmeleri için filmden önce belli bir süre akıl hastanesinde zaman geçirmeleri.
    5. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      en iyi 20 film arasına konulabilecek gerçekten şaheser bir film.
    6. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ben en iyi 10 film arasına konulabileceklerden diye nitelendiririm.
    7. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      randle patrick mcmurphy antikahraman olarak örnek alınmaması gereken bir karakterdir. sadece izleyin. gerçek hayatta öyle bir evladım olsa ötanazi isterdim.
    8. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- hepiniz deli misiniz ? --- spoiler ---
    9. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sistemin sağlıklı bir insanı bile nasıl delirtebildiğini anlatan enfes bir film. (bkz: jack nicholson) adam tek kelime ile mükemmel ya.
    10. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sonunda gözümden yaş gelen yegane filmlerden biri.
    11. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      -denedim, en azından denedim.
    12. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      mcmurphy'nin hapishanedeki son 1 ayını geçirmek için kendini akıl hastanesine kabul ettirip sonra çıkamaması resmen dramdır. film boyunca hemşire ratched'e ifrit olmuştum çünkü kötü karakter rolünü mükemmel oynamıştı. ayrıca film 1993 yılında amerika birleşik devletleri kongre kütüphanesi tarafından kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli filmler arasına seçilmiş ve filmin abd ulusal film arşivi'ne alınmasına karar verilmiş.
    13. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      psikoloji bozan, bittikten sonra öylece ekrana bakıp kalmanıza sebep olan film.
    14. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      guguk kuşu, 1975 abd yapımı dramatik filmdir. özgün adı one flew over the cuckoo's nest olan filmin yönetmeni milos forman'dır. 1962'de ken kesey tarafından yazılan aynı isimli romandan sinemaya uyarlanmıştır. bu film psikolojik olarak etkileyici bir film, kitabını bilmiyorum ama filmi öyle kesinlikle.sonuna ise çok şaşırmıştım.(belirtmeden geçmiyim aşırı şaşırdım yani ) jack nicholson rolünü çok iyi ve gerçekçi canlandırmış gerçekten de. --- spoiler --- film kısaca şöyle özetlenebilir ; mcmurphy işlediği çeşitli suçlar nedeniyle hapise girer ancak; oradan kaçmayı başaramayınca deli taklidi yaparak, kendini daha az güvenlik önlemi bulunan bir akıl hastanesine aldırtır.aslında amacı, güvenlik açığından faydalanıp özgürlüğüne kavuşmaktır ; ancak öyle olmuyor kurduğu dostluklar nedeniyle burda kalmayı seçiyor.burada akıl sağlığı yerinde ama topluma uyum sağlayamadığı için bulunan kişilerde vardır.ayrıca filmde otoriter kuralları eleştiren bir tavır var,bunu da hemşire karakteri üzerinden yapıyor. --- spoiler --- edit: 1976 yılında 9 dalda akademi ödülleri’ne aday gösterilen film; “en i̇yi film” dahil 5 dalda ödül kazanır ve i̇sveç’te tam 12 sene vizyonda kalmıştır.
    15. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ''yolumdan çekil oğlum , benim oksijenimi kullanıyorsun.'' normal birinin nasıl delirtileceğine güzel değinmiş.
    16. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- onunla ya da kendimle konuşmuyorum. bu sadece düşünmeme yardımcı oluyor. --- spoiler --- ekrana üzgün suratla bakıp etkisinden çıkmaya çalıştığım film.
    17. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      şu anki dönem mcmurphy gibi deli olmadığın halde bir hastanede kapalı kalıp delirdiğin zaman gibi.
    18. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Her zaman mutlu son yoktur. Baştan aşağıya, baş rolünden yan rolüne kadar.. kalite üstü kalite kokan 1975 yapımı film. Müziğin özellikle ilaç tükettikleri zaman açmaları ve sesinin kısılmaması için direnen hemşire içerisinde bulunduğumuz dünyadan da bir kesit sunmaktadır. (Filmin tümü böyle de ben bu noktaya özellikle takıldım.)
      0çok duydum bu filmi. izlemeye değer mi - abcd 27.06.2020 19:51:40 |#3817983
      0Film anlayışınız nasıldır, nelerden hoşlanırsınız vb. durumlarınızı bilmediğim için net bir şey söylemem yersiz olur. Ben izledim, 10/10 puan da verdim :) - avkat 27.06.2020 19:56:48 |#3817984
    19. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      t: 1975 yapımı jack nicholson filmi. tarihe bak, 4 yıl sonra 50 yıl olacak bu film çıkalı. bazı yapımlar bu konuda beni çok üzüyor. içimden diyorum; burada emeği geçen insanların kim bilir kaç tanesi artık yaşamıyor veya ne kadar yaşlandılar? geçen gün ikinci kez izledim, tek başına radyo yayını yapmak kapsamında da naçizane analizini yaptım. lakin burada lafı yayındaki kadar uzatmayacağım. . bazı film vardır, tolga karaçelik'in sarmaşık'ı gibi. kullandığı metaforlar bakış açısına göre değişse de nettir, neyi neden eleştirdiği bellidir. bu filmde o yok, onun da ötesinde bir şey var. mcmurphy ve arkadaşlarının bize tanık ettiği her şey hem çok açık, hem çok kapalı. kral çıplak durumu bir nevi. şahıs, olay ve kurum eleştirisindeki dozuna bayılıyorum bu filmin. daha geçen gün izlemiş olmama rağmen bugün yine izlesem beni yine başka şeyler düşünmeye sevk eder. bazı filmin bunu yapması için iki izleyiş arasına yılların girmesi lazım. fakat burada öyle bir şey söz konusu değil. bu kapsamda ayakta alkışladığım bir eser bu. . bariz bir sistem eleştirisi olsa da mesela hangi sistemi eleştirdiği kocaman bir muamma. şahsen "sistem" kavramının özünü -yani dolaylı yoldan her sistemi- eleştirdiğini düşünüyorum. ama oy verme sahnesindeki hemşirenin hilekarlığından ötürü kimisi en çok demokrasi eleştirisi olduğuna kanaat getiriyor. yine de haksızlığa mahal vermemek için diğer eleştirileri göz ardı etmemek gerek. hemşirenin kurum kimliği adı altında müfredattan asla taviz vermeyişi, günden güne bazı şeyleri kişiselleştirip en sonunda billy'i tehdit etmesi bence çok ilginç vaka. diğer çalışanların da yerine göre profesyonel kalmadıkları oluyor. ideal olmayan kurumun ideal olmayan çalışanları.. fakat onlara göre tek ideal olmayan içerideki hastalar :d mcmurphy, billy üzerinden buna da isyan ediyor; "genceciksin çocuk. burada ne işin var senin? dışarıda üstü açık bir arabayla kız peşinde koşup düzüşüyor olmalıydın. tanrı aşkına ne yapıyorsun burada? bunun neresi komik? ne yani hepiniz durmadan buranın dayanılmazlığından yakındığınız halde dışarı çıkacak kadar yüreğiniz yok mu? tanrı aşkına siz kendinizi ne sanıyorsunuz? deli falan mı? değilsiniz işte. değilsiniz! sokakta dolaşan ortalama gerzeklerden daha deli değilsiniz." . tayfaca kurumdan firar ettikleri ilk anda denize açılmaları hala çok dokunuyor bana. beşeri olan her şeyden, doğal kalan tek şeye sığınmak.. doğa ananın hiddetine razıyım, beşerin merhametine kalmaktansa. bu yüzden bu kısımda biraz içerledim galiba eruhlu. "hayatta iki tür insan vardır" safsatası için bu film üzerinden onlarca denklem türetilebilir. - mcmurphy açık asidir, şef gizli asi. - kendi istekleriyle orada kalanlar ve orada zorla tutulanlar. - banyodaki devasa taşı kaldırabilecek kadar icraatçi olanlar ve sadece lafta kalanlar. gibi gibi.. . finaline hala üzülüyorum. daha vurucu bir finalin yapılabileceği ihtimalini çok sorguladım. mevcut finale yakın bir iki şey üretsem de bu kadar etkili bir şey tasarlayamadım. not: jack nicholson abim.. sen muazzam bir karizmasın. iyi ki var ve oyuncu olmuşsun. façana kurban. (christopher lloyd.. seni de seviyorum delici bakış.) - link