kitap okuma oranını artırmak için yapılması gerekenler

kesinlikle insanların sık bulunduğu yerlerde kitap kutuları olmalı ve ya adına ne dersen de... insanlara git kitap al oku demeyle bu iş olmaz zira okumayan toplumların halini görüyoruz. duraklar mesela. otobüs duraklarının bir bölümünde kitaplar olsa olabilir. bunlar en basitinde basiti. not:tübitak bu yıl bu konu üzerinde çok duracak haberiniz olsun.

gerek ilkokullarda gerek üniversitelerde minimum düzeyde seyreden eğitim kalitesini yukarılara taşımaya çalışmak olabilir. ne öğreniyoruz ki neye ilgi duyup ne sebeple merak edelim heveslenelim?

(bkz: kitap okumak)

zorunlu din dersi kaldırılarak yerine zorunlu kitap okuma saatleri eklenebilir. din dersi en iyi ailede verilir ne öğretmen ne de başka biri ailesi kadar kişiyi bu konuda eğitemez. illa eğitici olsun diye kütüphaneler saçma sapan şeylerle değil gerçekten çocukların ilgisini çekecek şeylerle doldurulmalıdır. bunun dışında küçücük çocuğa sevinsin diye özel günlerde tablet, telefon ve çeşitli elektronik bok alınacağına kitap alınabilir.

anne baba kitap okusa, okuyamasa da evde bir kitap rafı oluştursa o gümüşlük yerine, iş çözülür.

kitap okumayı yasaklamak.

bence gerçekten bunda bizim yapabileceğimiz bir şey yok ben ilk bana kitap verildiğinde elimi sürmedim sonradan kendim okudum bunda daha çok ilgini çeken türü okumakta var ben ne kadar istesemde tarih romanı okuyamam mesela insanlar da ilk önce neyi sevip sevmediğini bilip ona göre okunmaya bilinçli bir şekilde başlanmalı

duraklara, avmlere, şuraya buraya kitaplıklar koyarsanız bunu kısa bir süre artırabilirsiniz ama gerçek anlamda bir artış olmaz bu, olsa olsa merak olur, moda olur. gerçek anlamda artırılması için alışkanlık haline getirilmesi gerekir ve büyüklere alışkanlık kazandırmak zordur. bu yüzden çocuklara yönelmek gerek. 5, 6, 7, 8, 9 yaşlarındaki çocuklara. ancak bunu sağlamanın yolu onlara; kitap okuma ödevi, özet çıkarma ödevi vermek, kitap oku demek degildir, zorlamak hiç değildir. model olunmalı onlara. annedir bu model, babadır, öğretmendir, dayıdır, teyzedir etkileşimde olduğu herkestir. bu modellerin kitapla haşır neşir olduğu bir ortamda büyüyen bir çocuk elbette bu alışkanlığı daha kolay edinir. bunun gerçekleşmesi de bir hayli zor.

giresunda yapılmıştı sanırım sokaklarda kitap kumbaraları tarzı bişey gördüğümde baya ilginç gelmişti bizim ülke mi la bura demiştim bildiğin ilgi çekip tevşik etmiş midir bilmiyorum ama doğru adım olabilir diye düşünüyorum

bütün eğitim kurumlarında kitap okuma saatleri yapılmalı kitap okuma adına etkinlikler düzenlenmeli dizi reklamlarının yerine kitap reklamlarını yapılmalı şehirlerdeki kütüphane sayıları artırılmalı okulların kütüphaneleri düzenlenmeli özellikle köy okullarınınki

yok yok aslında sallandırıcan bir iki tane kitap okumayanı taksimde bak bakalım bi daha okuyolar mı okumuyolar mı

zoraki hiçbir eylemle bu oran artmaz. en azından bebekken bu sevgi aşılanmalı.

türk dizilerini kaldır. millet otomatik olarak zaten "ulan kitap diye bir şey vardı yaaaa." der. o kadar beyin emcüklüyor bu diziler.

cahillerin azaldığı bir dünya birilerinin işine yaramayacaktır. o yüzden büyükler(!) kitap okuma oranının artmasına yönelik yapıcı eylemler gerçekleştirmez.

bir eğitimci olarak söylüyorum bunu. evlerden televizyonlar çıkarılmalı. bilgisayar için belirli saatler konmalı. evde kitap okuma saatleri yapılmalı. okulda kitap okuma saatlerini mantıklı bulmuyorum. onca ders işleniyor ve ekstra kitap okumak çocukların zihinlerini yoruyor. öğretmenler şöyle yapabilirler ama. sayfa sayfa ödev yerine daha az ödev+20 sayfa kitap okuma. çocukların eğleneceği kitaplar seçilmeli. nefret ederek kitap okuduğumu hatırlıyorum. ama bu konuda en buyuk iş öğretmenlere değil ebeveynlere dusuyor. günlük bağımlısı olunan dizilerden vazgeçilmesi gerekiyor en başta. evlat yetistirmek kolay değil.

kitapları arapça yapmak.herkes okur ama anlamaz.

pırlantadantan alınmayan vergi kitaptan alınıyor çünkü pırlanta takandan değil kitap okuyandan korkuluyor. bu durumda kitaplar su dan ucuz olmalı herkes erişebilmeli ki herkes öğrenebilmeli.

her yere kütüphane yaptırılmalı. her yere. kitaplar ucuzlamalı. -bu gerçekten gerekli çünkü hastası olduğum bir yazarın kitabına 35 lira verdiğimi bilirim.- kesinlikle televizyona sınır getirilmeli. tamam internetten bi şekilde kitap okunuyor e-kitap, pdf odur budur ama televizyon gerçekten gereksiz. bi de bi ülkede var sanırım, ayaklı kütüphaneler var. bi adam tekerlekli, bir dolap kütüphaneyi gezdiriyor ve sen o kitabı alıyorsun. ayrıca kitaplar çok uygun fiyataydı sanırım.

brezilyada metrolarda kart olarak kitap kullanıyor, bazı kitaplara çip takmışlar, on geçiş bedava sonra kitaba para yükleyip geçebiliyorsun, yerin metrelerce altında telefon çekmeyince insanlar kitapları okuyor.

kitapların fiyati düşürülmeli elbette bir emek var ama gerçekten pahalilar

kitap okuma aliskanligi genellikle kucuk yaslarda edinilir. ve bir seyleri direterek, zorla yaptirmak ilkokul ogrencilerini kesinlikle yaptiklari seyden sogutuyor. bir cocuga ilgisini cekmeyecek kitaplari odev olarak okutmak bana kalirsa ve gordugum kadariyla hicbir cocugu okumaya yoneltmiyor. ancak kitaplarin ilgi cekici yanlarini gorurlerse, kendilerini bulabildikleri veya okurken keyif aldiklari kitaplari okurlarsa ileriki yasantilarinda kitap okumayi sevebilir insanlar

kızların toplaşıp "kitap okuyan erkek bir adım öndedir" diye twik atması lazım. en azından bi kaç abazan kitapla tanışır

kitap fiyatlarının düşürülmesi. belki hiç okumayanlar için bir etkisi olmayacaktır ancak okumayı isteyenler ve istedikleri kitapları yüksek fiyatlar sebebiyle alamayanlar için bir nebze de olsa artış sağlayacaktır, eminim.

“kitap okumuyorsa evlenme” önerisini mecburi hale getirmek. yalnız “kitap” diyoruz “elif gibi sevmek” gibi “şeyler” demiyoruz.

en başta reyisin okuması lazım. düşünsenize reyis mitinginde "simyacı"dan alıntı falan yapıyor. her insanın yeryüzünde bulunan bir hazinesi vardır. benim hazinem sennnsin türkiyeee

ekranlarda siyah takım elbiseli silahli adamlar oldugu sürece artmaz.bence televizyonlarda bilim sanat ile ilgili programlar yapılmalı.

aslında batılılaşma hevesi adı altında azıcıkta olsa arttırılmış olduğunu düşündüğüm eylem,tabi bazı güzel romanların popüleritenin kurbanı olduğunu gözden kaçıramayız.i̇nsanları sevdiği kitaplara yöneltmek en önemli unsur,bunun yanısıra billboardlara ve sokaklara bazı romanlardan veya kitaplardan alıntı yaparak,merak duygusu uyandırarak bunu sağlamak az da olsa mümkün.

herkese benden bir beyin. sonrası olur zaten bir şekilde.

(bkz: kitap okumak) oranın günden güne arttığını göreceksiniz.

vergilerini azaltabilirler mesela.kitaplar ateş pahası resmen

okullardaki kitap okuma dersini anlamıyorum. aslında iyi tarafı da var. mesela benim yeğenim öldürsen eline kitap alıp okumuyor ama öğretmenin sınav yapacağı kitabı okuyor ve sınavdan yüksek alıyor. bu ders sayesinde 1 yılda hiç degilse 8 kitap bitiriyor. ama diğer türlü okumuyor. bizim evde birtek ben düzenli olarak kitap okuyorum. her seferinde gelin kitap okuyalım dediğimde evde kavga gürültü yaratıyorlar ve okumuyorlar.. bir tulu buna çözüm bulamadım. kitapları onlara kendim seçtirdim, kitapçıları birlikte dolaştık, kütüphanelere birlikte gittik, evde kitap okuma saatleri düzenledik, ede televizyonu kapatıp babalarına dahi kitap okuttum ama her seferinde kitap okumaktan nefret ediyorum diye bağırıyorlar. ne yapsam çaresiz..

anne babaların oturup kitap okuma saatleri ayarlaması ve bu olaya ebeveynlerin de katılması. i̇leride çocuklarıma elimden geldiğince bu alışkanlığı kazandırmaya çalışacağım