tıbbı bırakmak zorunda kalan karakterimiz victor geçimini ve annesinin hastane masraflarını restoranlarda boğulma numarası yaparak sağlıyor. i̇nsanlara kendini kahraman gibi hissettirerek aralarında ömür boyu kopamayacak bağlar var ediyor. ömrü boyunca hasta ve bu dünya için fazla değişik hayalleri olan bir annenin ordan oraya sürüklemeleriyle yaşayan victor hayattan hiçbir şey beklemeyecek kadar da bıkkın. bir şeyleri fazla sorgulamak onu hayli farklı bir adam yapmış. ve olaylar böylece gelişiyor. i̇nsanları sorguluyor victor; davranışları, alışkanlıkları, gelenekleri, var oluşu, yok oluşu, maneviyatı,maddiyatı,her şeyi..
(bkz: survivor) gibi efsane bir kitaptan sonra
(bkz: fight club) benim için nasıl bir hayal kırıklığı olduysa chuck beyfendi benim için bu kitabında çıtayı yine bi tık düşürdü. i̇çimden bu kitaba objektif bir şekilde analiz yazmak bile gelmedi zira mevzu hep aynı noktaya geliyor. evet yeraltı edebiyatına aşinayım, severim de fakat konu o kadar cinsellik odaklı ki bir yerden sonra ne okuduğunu unutuyorsun. ki bu söylediklerimin önyargılarla bi ilgisi yok bu okuduğum ilk yeraltı edebiyatı eseri değil. odak noktasının hep cinsellikte kalması rahatsız etti yalnızca.
i̇nkar edemem çok beğendiğim tesbitler, cümleler olmadı değil. bazı yerleri inanılmaz sevdim. o hayatın anlamsızlığını betimleyen, modern hayatı sorgulatan, uç noktalardaki cümleler elbette hak ettiği değeri buldu bende. alt metne odaklanmayı başarırsanız diğer şeyleri görmeyebilirsiniz ki o metinler de çok şahane noktalara değiniyor. ben başaramadım tam anlamıyla ama siz deneyebilirsiniz. hem seveni mutlaka vardır, olacaktır da.