umut verip gitmek

cinsiyete bağlı olmayan orospu cocukluğu davranışlarından bir tanesi.

vicdan yoksunu, karakter yetmezliğinden ölmesi kaçınılmaz kişilerin yapacağı onursuz davranış. bu yüzden umut dünyanın en kötü şeyidir, galip dervişten nadide bir replikle anlatmak isterim bunu; hangi bölümde olduğunu hatırlamıyorum ama galip derviş'in çok sevdiği kaybettiği eşi belgin'e çok benzer birisi ortaya çıkmıştır ve cinayet şüphelisi olarak aranmaktadır. dostları arkadaşları bunu galipten saklamaya çalışırken galip anlar durumu ve peşine düşer, uzaktan sahte belgin'i görür ve toparlanma aşamasında olan rahatsızlığı yeniden nükseder. daha sonra bölüm sonunda onun belgin olmadığını anlar ve asistanı hülya bunu nasıl olduğunu sorduğunda şu konuşma geçer. hülya; "onunla konuşmadan, yakından görmeden nasıl anladın onun belgin olmadığını.?" galip; "mezarına gittiğimde acısını ilk gün ki kadar hissettim. o an anladım orada yatan benim belginimdi.. bir an onun yaşadığını düşünüp umutlandığım için kızdım kendime.." hülya; "deli misin? umut dünyanın ne güzel şeyidir." galip; "daha çok küçüksün, büyüyünce anlarsın.." kelimesi kelimesine doğru olmayabilir ama ana konu olarak böyleydi, vesselam.

verdiği umut bulutsa yolları kapatın gitmesin hiç bi yere köpeği olun ama umut bulutu almayın...

insanın yapabileceği en kötü şey. yapmayın lan, ne gereği var üzüyonuz bizi?

vermeyin artık amk çocukları yapmayın artık. acı çektirmek zevk mi veriyo ? beddua almak için sebep mi arıyosunuz? başka bişey yapın duygularımızla oynamayın. artık yeter

gidecekseniz umut vermeyin

(bkz: ilgi orospusu) insanlar istiyor ki; herkes beni sevsin, dünya benim etrafımda dönsün. bu amaç uğruna çalışıyor, karşısındaki insanın ne düşüneceğini zerre önemsemeden umutlandırıyorlar bir şekilde.. sonra mı? gidiyorlar işte, herkes gibi..

sadece yemek verip susuzluktan ölmesini seyretmek gibi...

bikere bunu yapmıştım, sonra çok af diledim ama nafile, vicdanınız varsa vicdan azabı çekiyorsunuz. çekmiyorsanız problem sizde zaten

haysiyetsiz insanların yapacağı iştir. bir insana umut verip asla onu yarı yolda bırakamazsın, bırakmamalısın. etik dışı davranışların en önde gideni. tabiri caizse orospu çocukluğu, dayanamadım söyledim.

'birisine verecek sevgin yoksa ona umut dolu gözlerle bakma' demiş şair.

tek güzel bakışla bile hayal kuran umut bağlayan biriyim ben sonra birer birer kaybederim onları ağlarım kimseye belli etmeden. onun canı bu yüzden yansın istemedim hiç. o yüzden dobra oldum hep. ona hayal kurdurtup o hayali yıkıp canını yakmak istemedim, hayallerini gerçekleştiremem diye korktum. sonrasında korktuğum her şeyi benim yaşadığımı farkettim.

bizim o umudu alasımız da yok değil. sevene göz ucuyla bir bakış, ufak bir gülüş yetiyo da artıyo bile.

oyle ilk sevgililk olaylarına gırısım de cafe de olur ya boyle herkesın tandıgı kızlar kımseye yuz vermeyen güzel olanlar oyle bı kız benı görüp begenmıs ılk defa bı ınsan benı begenmıstı hem de kımseye bakmayan bı kız neyse sevgılı olduk evlerımızde aynı anda fakat müzeyyen bu derin bır tutkuyu acıp izledık film bitince sen bu kadına benzıyosun dedım sacmalama ya ben yesıl gözlüyüm sarısınım dedı oyle degıl dedım sen de gidicekmıssın gibisin dedım asla dedı 1 ay dr den star wars oyuncagı alacaktım ona gelsene dedım ayrılalım olmuyo dedı

umut verip gitmek = şerefsizlik

Allah da beni kahretmesin yine yaptım. Geçenlerde bir insana, biraz önce de bir kediye. Sevdim kediyi apartmana girerken, o da bana güvendi, kapıda bıraktım sonra. Yazıklar olsun bana.