hocaların verdiği efsane ayarlar

lisedeyiz ders ingilizce bir ingilizce hocamız var genelde derslere gelmez neyse yine derse girdik bi 10 dk geçti baktık gelen giden yok napalım uzun eşek oynayalım neyse kurduk düzeni kurduk takımları başladık oynamaya kapı da kapalı gürültüden dolayı şikayet gitmiş müdüre bizim hoca da müdürün yanındaymış neyse bunu duyunca kalkmış sınıfa gelmiş o arada da ben atlıyorum ulan ben atladım o arada herkes bi kapıya döndü mal mal bakıyor noldu amına koyim diye bağırıp kapıya bi döndüm hoca kapıda durdu durdu eşşek olduğunu biliyordum da bu kadar uzun olduğunu bilmiyordum dedi ulan hayatımda bu kadar utanmamıştım hala ettiğim küfüre mi kızar yoksa oynadığımız oyuna mı bilmem ama hoca gittikten sonra oynamaya devam etmiştik

lisedeyken bir arkadaş vardı en arkada otururdu bu her şeye bir espri yapma çabasında olan tiplerden.neyse bu bir şarkımı ne haltsa bir şey öğrenmiş "yar aklımdan çıkmıyorsun yar aklımdan "diye millete şaklabanlık yapıyor her zamanki gibi ders sosyolojiydi bu başladı yaraklımdan çıkmıyorsun diye(hoca bizim kafadan yoksa yemez zaten) hoca da yapıştırdı olum millet eline almaya korkuyor sen ağzından düşürmüyorsun.

#aferin mg. doğru bildin. *kıh kıh. #izin ver teneffüste sana bir şey ısmarlayayım. ne istersin? *dondurma! #niye, yalamayı çok mu seviyorsun?

lisede bir kız arkadaş vardı. hani bütün erkeklerle çıkan tipleme vardır ya,hah işte öyle bir kız. bir de derste sürekli hocaların sorduğu soruya kitaptan bakıp cevap verirdi. ilk o cevap vermeye çalışırdı. hep bir numara o olacaktı. diyaloğu giriyorum şimdi. hoca: evet arkadaşlar demir hangi besinlerin içerisinde bulunur,biliyor musunuz? arkadaş: hocam hocam et hocam. et hoca:maşallah kızım ya sen de arama motoru gibisin ha :) arkadaş: ............ sınıf:ahahahahah not: hoca ayar vermek istememişti aslında ama sınıfın kahkaha atmasıyla birlikte hocanın dediği ayara dönüştü. tam da yerine oturmuştu ama..

lise 1. sınıfta matematik hocam ( amk kemiksiz 150 kilo ) bana güzel bir ayar vermişti. veli toplantısı sonrası babamla konuşuyordu hemen usulca sokuldum yanlarına. adam ne anlatmışsa artık babamın gözlerinden alev fışkırıyor. beni görünce babama dönüp şu cümleleri kurdu; -ben bu çocuğa 3 sınav sonucunu topla 45 yaparsa geçersin dedim onu bile beceremedi beyefendi dedi. unutmadim seni et reis.

bana değil ama o gün okula gec kaldigimda ,sanırım cogu zaman okula gec gelen birini gördüm devamsızlıgı fazlaydı cocugun m.yardimcisi da oglum böyle gec geliyosun yok yaziyorum, artik veterinerde rapor vermez dedi

Tez hocalarımdan birinin yanına gittim geçen. Ofisinde konuşuyoruz. Sabah kaza yapmış, arabasında görmüştüm. Ufak bir sıyrık. Kafasına takmasın diye bir günde bir kaç farklı arabayla yaptığım ufak tefek kazaları anlattım. Dinledi dinledi... En son durdu dedi ki, "Oğlum kız var, yanında fazla açık konuşamıyorum da, onda bir acayiplik var. Gel seninle hamam'a gidelim. Benim de bi faydam olsun." dedi. Kız tuvalete gidince de şey dedi, "Cünüp mü geziyorsun lan sen? Baban olsam ağzına sıçardım" dedi. Güldüm ne yapayım.

din kültürü hocam sürekli dualarla nutuk atıyordu, şunun için bunu okuyun bunun için bunu okuyun, zenginlik için şunu para için bunu kısmet gelsin diye bunu bilmem ne. sınıfının mizahşörü kavunsu, cildim çok kuru ne okuyayım hocam dedi. hocamız da buyurdu: yüzünü haramdan sakın kavunsucummm bababababababababa

Sınıfımızdaki kıza laf çarpıtıp onurunu kırmış bir elamanı duyan hoca çocuğu tahtaya kaldırdı. Kapıyı kapattı. Şamarı bir yapıştırdı çocuğa. Resmen kırbaç gibi ses çıkarıp yerine oturttu. Onuru kırılmış çocuk, bir daha böyle bir şeye yeltenmedi. Ağır bir ceza mı oldu bilmiyorum ama çocuk için ağır bir ders oldu.

Yer: Dershane Ders: Tarih Hoca: Oldukça matrak. En önde oturan arkadaş sorar: Hocam Üçüncü Murad'ın 150 çocuğu varmış. Hoca cevaplar: Nerden biliyon, başını mı tuttun? Hoca bıyık altından gülerken sınıf bağıra bağıra attığı kahkahalarla koridoru inletir.

Dershanede matematik hocam vardı. Soruyu çözdüğüm zaman, gururla yanıma gelip elimi sıkıp tebrik etmişti. 'Tebrikler, yanlış' diye.

Lise, matematik dersi hocamız aynı zamanda müdür yardımcısı. Büyük bir özgüvenle soruyu yanıtlayan arkadaşa arka sıralarda oturan hoca arasındaki muhabbet. -cevap bu mu? +tabi hocam başka ne olabilir. Bizde yanlış olmaz. - aferin lan geyik. At kafalı japon askeri yanlış tabi. Sınıf höngürder

ablamla aynı lisede okudum, tarih hocamız aynıydı. pandeminin ortalarında covidden vefat etti canım ismail hocam. bana değil de ablama verdiği ayar efsaneydi. -bana ayar vermezdi çok severdi beni (: çekirge sizi özlüyor hocam, mutlusunuzdur inşallah şimdi. ayardan filan bahsedecektik duygu yüklü olacak bu biraz. neyse canımız sağ olsun, kesmek içimden gelmiyor. üniversiteye yerleşip hocamı ziyaret ederim diyordum, yağmurlu bir günde montumun şapkasına düşen yağmur damlalarının çıkardığı sesten her gün derse geç kaldığım lise günlerime döndüm bir an. o gün aklıma gelmiştiniz hocam, satranç odasında bize verdiğiniz elma, gururla kızınızı anlatışınız, ceviz bahçenizle ilgili planlarınız… derste sizinle konuşuyorum diye arkadaşlarım azarlamıştı beni; ders çalışamıyorlarmış, test çözeceklermiş, tarihi ne yapacaklarmış… siz hevesli hevesli anlatırken sizi dinlemeyip çözecekleri 3-4 soru onları nereye taşırdı acaba? aklıma geldiğiniz o günün akşamı vefat haberinizi aldım. sizi ziyarete gelemedim hocam, kusura bakmayın. ayrıca hâlâ bakunin okumadım. (unutmuşum hocam, yoksa okurdum biliyorsunuz) ama söz, okuyacağım.- ders anlatırken sanırım hoca bir örnek veriyormuş. gelip ablama doğru eğilmiş ve şey demiş: “mesela bakın şimdi de salağa yatıyorum”

üniversitelerin ilk online olduğu dönem, sudan çıkmış balığa dönmüşüz hepimiz ne yapacağız bilmiyoruz. işin garibi hocalar da ne yapacaklarını bilmiyorlar. kimisi ödev yağdırıyor kimisi sisteme 900 sayfalık kitabı tek hafta içeriği atıyor. neyse anayasa hukuku hocamız ilk vize ödevini verdi. üniversiteye geldim geleli ödev yapmamışım kimse de dememiş yok akademik dil yok yazı üslubu yok metin içi kaynak belirtme kaynakçayı ayrı verme bilmem ne.. kendimce müthis bir ödev hazırlayıp yolladım ama arkadaşlarla konusuyoruz hepimiz çok güzel ve doğru şeyler yazmısız, anlayacağınız eminim ödevimden. sonuclar acıklandı 75 almısım. o ödevden 75 ne demek ben salya sümük basladım ağlamaya. bir hışımla gittim itiraz maili yazmaya başladım hemen hocaya. ama mailde sanarsınız anayasa hukuku hocasına değil kanuni sultan süleyman hazretlerine mail yazıyorum. affınıza sığınarak kağıdımın yeniden değerlendirilmesini talep ediyorum hocamlar bilmem ne. dayadım döşedim maili. sonra adam beni sadece 4 cümleyle komalık etti. aynen cevap şu: ''bir daha sakın bana not itirazı üzerine yazmayın. yaptığınız ödevler ilkokul ödevi gibi. bir intihal programı bulun ve atın %30un üzerinde çıkarsa o ödevin normalde sıfır alması gerekir. BİLMİYORSUNUZ BİLMEDİĞİNİZİ DE BİLMİYORSUNUZ.'' dipnot: ödevi en az 10 farklı intihal programına soktum (turnitin de dahil) ve oran hiç %5in üzerine bile çıkmadı. ayrıca kaynakça belirttiğim bir ödevde nasıl intihalden bahsedebilir hala aklım almıyor. beni komaya sokan son cümlesi oldu. ileride dövmesini yaptıracağım üstün bir söz gerçekten.