bugün
yenile
    1. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ilkokulda anneannem bakıyordu bana. yıl 1994. annem öğretmen. annemin okulunda başka bir öğretmenin sınıfındaydım. olması gerekenden 2 yaş küçük olduğum için daha çok üzerime titriyordu öğretmenimiz. okula başladığım sene anneannemden kopamadım. annemin sınıfı karşı karşıyaydı benim sınıfımla ama kabullenemedim nedense. bütün bir sene anneannemle okudum sözlük. manyak gibiydim. önce 1 2 ay yanyana oturduk. yavaş yavaş kapıya doğru kaymaya başladı. hiç unutmam müdür amcam anneanneme sana da karne çıkarttım hepsi pekiyi diye kurdeleli karne vermişti. çok özledim anneannemi. (bkz: ağlamıyorum gözüme toz kaçtı)
    2. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      küçükken başladı bende. İlk kez hissettiğim zaman da nenemin ölümüne denk geliyo. Sonra diğer ölümlerle tetiklendi ve hayatımın en çok da eğitim hayatımın dönem dönem mahvolmasına yol açtı. On bir yaşındayken annemin elini bırakamazdım. Akşam olunca ayrılmasın yanımdan diye onu da uyuturdum ve saat henüz yediydi. Sonra başka şehirlere gittiğimde anlamsız bi mide bulantısı baş dönmesi yaşadım. Köye gitmek isterdim ama gittiğimde hissettiğim şey üzüntü ve korku olurdu. Annem yanımdayken daha az hissederdim. Babaanneme alıştıkça azaldı. Küçükken kuzenlerde kalmak en büyük zevkimizken bi akşam birden babamın yanında olmak istedim ve kendimi zorla onun yanına götürttüm. O ölünce anneme bağlandım. Şimdi yirmi üç yaşındayım. Başka bi şehre gitme ihtimali bile nefesimi daraltıyo. Bir an önce eve dönmek istiyorum. Gittiğim yerde ilk gecem müthiş acılı geçiyo. Ağlamamı tutamıyorum.