ders çalışmamak için yapılan anlamsız şeyler

2 kere bkz verince kendimi açmak zorunda hissettiğim başlık. şahsen sözlükte takılıyorum, dota falan atıyorum. bunlar bitince de genelde uykum geliyor. hepsi ders çalışmamak için. bünyemi sikeyim.

(bkz: sıkıntıdan yatağa atlamak)

bir kere sırf ders çalışmamak için yan komşumun tavanını boyamıştım.

(bkz: seks) ne zaman ders çalışacak olsam, beraber ders çalışmak için bir bayan arkadaş davet ederim.

saçma salak bilgisayara bakmak ve yapacak bir şey bulamamak

ben fener besteleri söylüyorum abi masa birden tribün oluyor amk

karakalem çizimi yapmaya çalışıyorum daha yeni başladım hevesliyim dudaktır burundur birşeyler çizmeye çalışıyorum .

(bkz: bilgisayara format atmak)

uçlu kalemimi bozup sonrada tamir ediyorum

"çok güzel bir belgesel var bak cosmos diye, hem biz ufacık tefecik toz zerresiyiz evrende, ders çalışıp ne olacak" diye avuntulanmak

evin kaç metrekare olduğunu ölçmek

kraloyun'da oyun oynamak.

gittim yeni telefon aldım bi kaç gün onla uğraşsam falan.. 8 yılda 1 kere telefon aldım bu bahane iyiymiş ama.

güneşe bakıp ne kadar sürede kör olacağımı hesaplamak

resim (çoğunlukla karikatür) çizmek.ayrıca en beğendiğim karikatürlerim de hep ders arasında çizdiğim karikatürlerimdir. ilhamlanıyor muyum ne.

ya tabiki de normal hayatta bile yapmayacağın şeyler yapmak.. ( erkenden uyumak gibi)

(bkz: sıçmak) bunu yazılmamış olması ilğinç amk

eski püskü bir laptop sahibiyim. içinde bulunun tek oyun underground 2. başka oyun falan kaldırmıyor zaten. ben de yıllardır arada sırada girer, bütün şifreleri yazar, istediğim arabayı istediğim gibi modifiye eder oynarım. malum final haftasındayız. kafam dağılsın bi gireyim dedim. şimdi bomba fikir geliyor: hiçbir şifre yazmadan oynayayım dedim hakkımla kazanayım, daha zevkli olur dedim. kazandım, şifre yazarak yaptığım ne varsa uğraşa uğraşa yaptım. ancak unuttuğum bir şey vardı, şifre yazarak yarım saat süren oyun benden 6 saatimi almıştı. malum final haftasındayız...

(bkz: temizlik) üniversitede ne zaman ders çalışmam lazım desem birden bire aklıma temizlik düşerdi ve hiçbir işi yapmayan ben bir anda bir elimde çamaşır suyu bir elimde elektrikli süpürge ile beliriverirdim.

sözlüğe girmek...

ders çalışmak kadar anlamsız bir durum olmadığından ne desek eksik kalır.

ygs çalışmaya başladığında; sıçmak ygs başvurusu başladığında daha uzun sürsün diye; montla sıçmak

(bkz: resim çizmek)

bir kere ders çalışmamak için bime gitmek üzere evden çıkıp taksime gitmiştim

(bkz: çekmece düzenlemek) ata sporlarımızdan biridir.

üzerine afiyet biraz yamuk yazıyorum ben sözlük. hani çizgisiz kağıda dümdüz yazabilen insanlar var ya heh ben onların havasına... öhöm şey tamam sakinim. özenle ve inatla çizgisiz defterler alıyorum kendime ne hayallerle. az önce oturup hani orta okulda çizgili kağıttan şablon yapardık ya ondan yaptım ama defter küçük biraz mecburen kesmek gerek kağıdı. uğraştım. mesela şu an da anlamsız bir şekilde entry giriyorum. birazdan resim çizerim. sonra azıcık origami. oooh gece bitti sabah da erken kalkıp çalışırım. hı hı evet.

bir keresinde silgim yok diye 4 gün ders yapmadım la :p

uykum gedli bahanesiii ile salak salak uzanmak

fosforlu kalemle her cümleyi çizmek

sebepsizce duvarı seyretmek

takımlarımızın ilk 11'ni oluşturmak.... adeta bir taktisyen edasıyla kornerleri kim kullanmalı onu bile yazıyordum.

ders çalışmayı engellemekte başarılı olan eylemlerdir. misal yerimden kalkmaya üşenmeyip salondaki bebeklik fotoğraflarıma bakmaya gidiyorum ben. hatta böyle yarım saat falan başında dikilip "yaa ne tatlıymışım" diyorum. ya da aynaya bakıp konuşuyorum. hem de japoncayla ingilizceyi karıştırarak. iki dili de bilmememe rağmen.

galatasaray odeabank, euroleague kadrosu oluşturuyorum. ergin hocam 9 milyon $ 'a muazzam kadro kurdum. ulaşın bana.

dolabımı döküp düzenliyorum, evi silip süpürüyorum ya da evde malzeme kalmamış deyip abuk subuk şeyler alıp geri dönüyorum.

koca masanın yerini değiştirdim. geçen gün derste aklıma gelmişti bu parlak fikir. normalde ışık arkadan vurmalı masaya, e benim masa cama yapışık. hiç olmamış böyle kesin ben bu yüzden burada ders çalışamıyorum kütüphane köşelerine taşıyorum kendimi dedim içimden. sabah onu çek bunu süpür derken masa odanın ortasına geldi. getirdin de ne değişti derseniz hiçbir şey. olmayınca olmuyor bazen.

duvardaki posterlere bakıp boş hayaller kurmak.

önümde 12 tane vize var. günde 2şer 3er tane geliyor. ve ilki yarın başlıyor. ben hala çalışmaya başlamadım. çünkü neden başlayayım. saçma sapan vakit öldürmek varken değil mi? (bkz: yüzüme tükürmek isterdim ama ondan da anlamam ki)

abim gidiyordu bende peşinden koşup arabaya bindim suan bi akrabamiza yemeğe geldik ne alaka bilmiyorum

balkonda sigara içerken yoldan geçen arabaları amaçsızca izlemek.

rotrig kalemi götüme sokmak. her zaman yaparım :)

çalışma masasındaki her hangi bir nesneye uzun süre bakmak

düğünler de dahi roman oynamak için zorla kaldırılan ben az önce çılgınca roman oynadım.

surekli biseyler yemek

nokia 3310u kuantum bilgisayarmışçasına kurcalamak.

tuvallette takılmak

mandalina kabuğunun içini kemirmek.

kalemi parmaklarda döndürmek. testi ya da kağıdı minyatür türü resimler şekillerle doldurmak. türkçe ise paragrafları zevkine okumak.

yurtta dolabıma bakıp bu dolap çok dağılmış yaaaa deyip dolabı boşaltıp tekrar yerleştirdim sonra da çok yoruldum be deyip uyudum