yaran diyaloglar

mesela; vakti zamanında istanbul'a gezmeye gitmiştim. havaalanına gitmek için her hangi birisine ne tarafa gitmem gerektiğini soracağım. üst üste konuşmaya çalıştığım üç kişinin soruma cevapları aşağıdaki gibiydi. sanırım beni kendilerinden para isteyecek sandılar. zira elimde küçük bir valiz vardı. -afedersiniz, bir şey sorabilir miyim? +hayır. o zaman çok bozulmuştum. şimdi her aklıma geldiğinde gülerim. kendi halime gülerim. niye sorarsın ki millete. bir taksiye bin. "havaalanına çek" desene be rezil adam. yine de unutmayacağım istanbul insanının kanının soğukluğunu. ve mizah anlayışını. tekrarlayalım; -afedersiniz, bir şey sorabilir miyim? +hayır. buz gibi. ehehehe. *** bir diğeri için; üçüncü kattaki home ofisimin olduğu binanın dış cephesinin boyası için gelen abimizin, boya işini içeriden halletme muhabbeti üzerine kuzenimle aralarında geçen diyalog; kuzen; k boyacı abi; b k: neden dışarıdan iskele kurarak boyamıyonuz ki. b: görüntü krililiği yapabilirmişiz. ahali istemedi. k: iyi de böyle daha zor ve tehlikeli. b: n'apacan işte, el mahkum göt gardiyan. k: sen de haklısın. b: ben fazla zaman kaybetmeden başlayayım işe. k: tamam abi. kolay gelsin. b: sağolasın. k: abi. b: efendim. k: sakın aşağı düşme, amına koyim. ulan saatlerdir gülüyorum. sanki adam aşağı düşmek için gelmiş bizim home ofise. te allam ya. *** şu da bir başkası; aklıma her geldiğinde mal mal gülüyorum; muhabir; "neden türk milli takımını tercih etmedin mesut?" mesut özil; "what?"

-cesedi bulmuşlar. +ölmüş mü? -yok içi geçmiş biraz, yatayım demiş. mal mal konuşma oğlum, ceset diyorum. (bkz: behzat ç.)

4-5 yaşlarındaki kuzenimin sorduğu, sorgulamaya başladığı dini konular en uygun dille ve özet haliyle anlatılmaya çalışılır. ... +işte bir gün herkes gidecek dünyadan. kıyamet gününde allah herkesi yanına alacak. dünyada kimse olmayacak... -peki ya manav salim amca??? *** + cennet oyle bir yer ki, gözünü kapatacaksın, aklında ne geçiyorsa hemen önünde olacak. -fındık lahmacun???

dsk = down sendromlu kardeş. bb = baba. down sendromlu ve haftanın iki günü rehabilitasyon merkezine giden ibnetor bir kardeşim var. kendisi kış tepesi lordu olduğu için serviste asla arkalara oturmamakta ve bu durum babamın kulağına gitmekte. ardından da aralarında şöyle bir diyalog geçmekte. bb : lan ayıp değil mi, arkadaşların arkaya otururken sen önde oturuyorsun. dsk: ya of baba yaa. bb : ne var lan. dsk : ya onlar deli beee. bb : sen çok akıllı sanki amk. dsk: yüyü git bee.

fakülte kantininde otururken bi arkadaş yandaki boş sandalye için alabilirmiyim demişti bende bi dene belki olur dedim o günden beri konuşmuyoruz

+ önemli olan boyu değil işlevi - seninkinde navigasyon mu var? yüz, metre, doğrusuna, git.

-hayatımda gördüğüm en güzel sigara içen kadınsın. -her yürüme şeklini gördüm de bunu da ilk defa duyuyorum. -ama bunlar gerçek -ya sus midem bulandı sigaradan soguttun

+18 küfür içerir. ta üniversite zamanındayken arkadaşlarla bizim evde buluştuk. toplamda 3 kişiyiz. ben,irem ve elif. elif biraz ağzı bozuk bir arkadaşımız. tabi sadece kız kıza muhabbet ederken baya ağzı bozuluyor. irem bize seviştiği birini anlatıyor. seviştiği de arap kökenli birisiymiş. çok yakışıklıydı bilmem ne falan diye de ballandırıyor. diyaloğu yazıyorum aşağıya şimdi. irem: çocuk var ya bir içim su,çok yakışıklı. elif: eee anlat naptınız? irem: hiç ara vermeden 18 saat boyunca seviştik. ben: oha,çüş. elif: oha kızım bu adamın siki demir mi çelik mi ne lan bu böyle?

kuzen:(mutfaktaki masayı işaret ederek) what is this? hihihi... babaanne:(yaptığı işten başını kaldırarak) this is a table. (işe geri döner) kuzen:?? ben:???

babayla arabada gidilir. arabanın radyosu açılır. çalan şarkı bir zencinin söylediği rap. şarkı:motherfucker motherfucker o yeah. fuck yeah(bu tarz şeyler genelde ve şarkı bu şekilde devam eder) baba:orospu çocuğu pezeveng,ne ana bıraktı ne bacı!(şarkı değiştirilir)

- hasan kanka kız seni kesiyo +hani,hangisi ya? - bak şu karşıdaki yeşilli. +aa hakketten, direk bakıyo. - ne oldu konuştun mu? +abi maketmiş o, barın maskotuymuş. - hadi yaa tühh... güzelde bişeydi. +konuştum ama yinede biraz, bi anda duramadım şoku atlamadım. - olm sanki kıpırdadı o demin ama neyse...

2010 tarihinde ali sami yen stadına maçı izlemek için gittiğimde gerçekleşen olay. caner yavşağı yüzünden kazanılan frikik sonrası yediğimiz golde önümüzde duran bir vatandaşın " galatasarayın anasını sikecekler heheheh " demesi üzerine elimde bulunan blackberry telefonu kafasına geçirip yarmıştım kafasını. bizde böyle.

annemle babam survivor'ı izliyorlar aralarında geçen diyalog şöyle, babam: bak şimdi hırs bitirecek onu (nagihan'dan bahsediyor) annem: sus sen babam: aha valla kaybetti karı annem: senin yüzünden babam: karı hırstan kaybetti annem: kazanması lazımdı yazık kadına babam: aha lan karı soyundu, karı bu hırsla donunu bile soyar. hey yavrum heyy ya babam be, hala gülüyorum asdfgfg

-tanrica bu havlular ne rengarenk taverna havlusu gibi. beyazlarını as şunların. +kullanmicaksak niçin aldın ki? -indirim vardı. +anne sen hiç tavernaya gittin mi? -yok. baban gitmiş benden önce ona sor. +oh maşallah. az vizyon sahibi olur insan be taverna nedir.. -kusura bakmayın küçük hanım biz barlar sokağında gezmedik yazları çocuk büyüttük. +.. anne arkanda gözün mü var ya? -tutturdum dimi? hemen oltaya geliyosun sen de saf. *biz bayağı gülmüştük evde oysaki. ne diye eksilediniz zalımlar.

arkadaşlarla bir mekana rakı içmeye gidilir. garson: (masaya yaklaşıp sipariş alır) ne alırsınız efendim. arkadaş: biz bir 70lik istiyoruz. kavun,peynir falan olsun. garson: (sipariş almaya devam eder) evet. arkadaş: usta domalt işte masayı. masadakiler: ?? puahahahah arkadaş: (biraz utanarak) ay pardon donat diyecektim ya. kehkeh. garson: eheh.

bir olay sonrası anneannem: + ee deveye diken insana siken demişler... - ne garip bir söz ya. kim bulmuş acaba bu sözü? + atatürk. - ??

babannemle horozumuz vardı.bir gün kestik pişirdik yiyoruz. + babaanne sabahları horoz ötüp uyandırıyordu bizi şimdi nolucak kestik. -horozu biz yemedik mi bir sabah sen ötersin bir sabah ben öterim. skdkalskdkdlakks

dün sabah markete gittim, kasiyerler arasında izmirli kızların namusunu konuşuyor amk. kasiyere orospu çocuğu ananı sikim dedim, sonra döndüm diğerine senin de amk dedim. kasiyer sen ne diyorsun be gibisinden bir şeyler zırvalıyordu, alacaklarımı bıraktım çıktım. ama yüzlerindeki o ifade görülmeye değerdi.

demin markette oturup sözlükte takılırken içeri güzel bi kız çocuğu girdi, devamlı müşterim ve kankim kendisş. sandalye çekti oturdu yanıma -ertu abi sen çok zengin misin +tabi çok zenginim -abi ben hemen zengin biriyle evlenmek istiyorum benimle evlensene +ben sana varmam -asıl ben sana varmam salak dedi ve tokadı vurdu gitti. hala şoku üzerimde. kız 7 yaşında 70 yaşındaki de aynını yapardı eminim.

bir diyalog sayılmasa da kendi kendine mırıldanmanın beni yarıp geçirebilme özelliği varmış. bakınız, gece klüplerinden birine gelen ünlü isimlerin olduğu bir afiş asılıdır. anneyle merak edip önünde durulur ve anne kendi kendine isimleri okumaya başlar: -demet akalıın... -ece seçkiin... -irem dericii... -davut vendettaa... (nera burada yarılır.) kadın koskoca david vendetta'yı davut yaptı ya, bir ara gülmekten nefes alamadığım için yolun ortasında çığlık atmaya başladım. öperim seni kız. davut.

11.sınıftayken artık büyüdüm diyip kaşlarımı aldırmaya karar vermiştim. tabi bunun için babamdan para istemem gerekiyor. sizi bilmem ama bizim ailede bir şey denildiğinde babam sürekli ben sizin yaşınızdayken bunu yaptım ben gençken yapamadım falan der. diyalog aynen şöyleydi: -babacım bana 10 lira verebilir misin? +tabi veriririm kızım ne oldu okuldan mı istediler neye ihtiyacın var? -baba ya kuaföre gitcem kaşlarımı aldırmak için(hiç utanmam bunları derken) +ulan eşşeeooğluueşşşeek ben bugüne kadar kaşımımı aldırdımda sen aldırcaksın (bi on saniye geçtikten sonra ev ahalisi yıkılır..)

sabah kalktım bakkala diye çıktım evden, arkadaşımın annesi (karşı komşumuz) camları siliyordu nezaketen "yenge kolay gelsin" dedim bi anda sohbet etmeye başladık, arkadaşımı sordum napıyor falan diye. bi de 16-17 yaşlarında bir oğlu daha var onu da sorayım dedim, diyalog aynen böyle devam etti; -faruk napıyor yenge okulu bırakacaktı en son. + napsın iste kendini hazırlıyor askere gidecek -(oha aq bu cocuk kac yasında) hadi ya ne zaman gidecek + 4 sene sonra -@!?*\%&% hee iyi hayırlısı olsun yenge ben gideyim artık koşarak uzaklaşılır.

beyazit'a kitap almaya gitmişiz, şans bu ya, kitap alacağımız yeri polis basmış bütün sahte kitapları toplatmış gitmiş. e haliyle gider gitmez alamadık kitabı. adam da saat 6 da anca alırsınız dedi gönderdi bizde o saate kadar bir cafe ye oturalım hem yemek yeriz hem nargile içer vakit geçiririz dedik ( bu arada ilk nargilem oydu) gel zaman git zaman derken kardeşimle wp den şu konuşmayı yaptık ben=b kardeşim=k k: abi neredesiniz ne zaman evdesin b: knk saat 6 ya kadar burdayım daha k: niye amk kütüphane mi kuracaksın hâlâ gülerim anımsayınca 😂😂

lise sondayken ingilizce dersinde bir kelimenin anlamını kaçırıp hocaya sormuştum: + hocam orbit ne demek? - yukarıda ne var nera? + allah var? *** kahkahalar *** - seni bilime davet ediyorum. bilgi notu: kelimenin anlamı "yörünge."

ku:kuzen ko:komşu be:ben ; ko: kanka tolga'ya söylede bize gelsin batak yapalım. be:(watzapdan mesaj atarak) kanka hıdırlara gelsene batak yapalım. ku: kim var kanka? be: kimse yok ya 7-8 kişi falan var. ku:......(çocuk gülmekten geri cevap yazamamış bana) normal olarak arkadaşımlar evde 20-25 kişi kaldığı için 7-8 kişi onlar için az bir sayı. ben şimdi anlatınca hiçbir anlamı kalmadı ama. adskdkskskd

aile zoruyla uzak yakın akrabaların falan toplandığı bi güne götürülmüştüm. 2 yıllık ilişkim var o zamanlar. sosyal medyadaki fotoğraflardan herkes öğrenmiş. üstüne vazife olan olmayan herkes konuşmuş bizi anlatmış birbirine. dedikoducu teyzelerden biri geldi. - söyle bakalım senin düğünü ne zaman yapıyoruz? dedi. -biz dost hayatı tercih ediyoruz teyzecim imzanın ne önemi var. dedim. o günden beri bi daha kimse bana bişey soramadı.

aile zoruyla uzak yakın akrabaların falan toplandığı bi güne götürülmüştüm. 2 yıllık ilişkim var o zamanlar. sosyal medyadaki fotoğraflardan herkes öğrenmiş. üstüne vazife olan olmayan herkes konuşmuş bizi anlatmış birbirine. dedikoducu teyzelerden biri geldi. - söyle bakalım senin düğünü ne zaman yapıyoruz? dedi. -biz dost hayatı tercih ediyoruz teyzecim imzanın ne önemi var. dedim. o günden beri bi daha kimse bana bişey soramadı. ---- ikincisi de şu annemin arkadaşı geldi kahvaltıya. kahvaltı yaparken fobilerden konu açıldı. aa:annemin arkadaşı ab:ablam b:ben aa:ya ben çok büyük şeylerden korkuyorum. bi adı var onun değişik bi fobi bu. b: megalofobi ab: ne gibi büyük asdfhsh nasıl yani ahshsn (ben hayır anlamında gözlerimi pörtletiyorum) ab: ne zaman başladı mesela ilk aa: evlendiğimin ilk günü heralde kızlar gülebilirsiniz (herkes yerlerde)

olası bir misafir çocuğu saldırısı ya da hırsız kurbanı olma ihtimaline karşın evden ayrılmadan önce laptop saklanır. "laptop nerede?" sorusuyla başladık. link buna da iyilik yaramıyor...

b: ben, a: arkadaşım b: elim çatlak oğlum benim insan bi geçmiş olsun kardeşim diye mesaj atar a: geçmiş olsun kardeşim a: gerçi senin kafanda da yıllardır çatlak var sana koymaz ama neyse b:@!#%@

dedeme tuşlu telefon almak için media mark a gidilir gözüne iphone 7 yi kestirerek; +en az 700 gayme vardir şu avradina caktigim

-kanka prostatın düşmüş -neyim düşmüş ne ? -prostatın kanka yerde duruyor -valla düşecek kadar olduysa bırak orda dursun 3. arkadas herşeyden habersiz - ahahhaha diyerek bize döner ve aha la yerde la deyip biz 3 gerizekalının 5 dakika kesintisiz güldüğü saçma bir anı olarak hafızalara kazınır.

gittiğim bi iş merkezinin asansöründe kalınca zile basıp asansörde kaldığımı söyledim aldığım cevap "tamam hemen ilgileniyorum bir yere ayrılmayın" oldu acaba başka çıkış mı var diye dakikalarca etrafıma bakmıştım

-arkadaşlar köpek hasta. kusması lazımmış. kusturmak için ne yapmam lazım? +abi çiftleşmesi lazım. -napim, köpeği mi sikeyim amk. (alıntı)

20'li yaşlarda bir genç ve 60 yaşını aşkın dedesinin anlık muhabbeti. yer carrefour dede: kremalı bisküvi almadık. unutmayalım olur mu? genç: merak etme dede. gerekirse anneannemi burada bırakırız ama bisküviyi garanti alacaz.

anlatınca komik olmuyor.

-Knk dunya savasi baslattik -tmmdir knk benide al bknz

(#1343552) (aslında diyalog bu eheh)

bizim karslı bir arkadaş var. adı büşra. neyse efenim bu aile içinde yemek yerken yengesine "ben vejeteryanım" diyeceğine, "ben lezbiyenim" dedi. bu kız tesettürlü dkekxkskxksj büşra inşallah görmüyorsun kanka görürsen kars'ı kapıma dikersin eminim kars'a selam.

annem babama camasir makinesini çalıştırmayı öğretiyor. deterjan koymayi ayarlamayi felan gösterdi. o sırada babam dedi ki suyunu nerden koyuyoruz.

çalıştığım yerde ığdır'ın herhangi bir köyünden gelen bir genç var. gece sıkılınca yanıma gelip muhabbet ediyor. çocuğun iki hayali varmış biri istanbul'u görmek ki bunu gerçekleştirmiş bir diğeri oyuncu olmak. her neyse şehir yerinde daha önce duymadığı kendisine söylenen ama bir şey anlamadığı şeyleri genellikle gelip bana soruyor gece. dün gece sorduğu şey. - abi milli olmak nedir? + nasıl söylenir ki bu şimdi. biriyle ilk defa cinsel ilişkiye girersen milli olmuş olursun. -cinsel ilişki ne oluyor? + hay mk biriyle sikişirsen cinsel ilişki oluyor. - hee anlamışım şimdi. muhabbete bak mk. aslında sikişmek kelimesini kullanmayı pek istemedim ama mecbur kaldım.

aslında diyalogdan ziyade arkadaşın mallığı yarıyor. dün 4 arkadaşım bize geldi. altyazılı hafif gerilimli film izliyoruz.bir ara abim odaya girdi bir şeyler söyledi ama aklımda değil. birkaç kişi "abi napıyon ya korktuk falan" dedi. neyse film bitti, film hakkında konuşuyoruz. arkadaşın biri çıktı "abin içeri girince film türkçe dublaja döndü sandım. abinin geldiğini sonradan anladım" dedi abxbshhxhshs

kesinlikle türkçe konuşmamızı istemeyen hoca, birçok cümleyi peş peşe türkçe kuran çocuğa dönüp "oğlum in english la" demesi tüm sınıfı yardı. hahshshhs sınıfta 2 tane yabancı uyruklu öğrenci var. dilleri arapça ve türkçeyi çok az biliyorlar. hoca "arapça anlıyorum ama konuşamıyorum" dedi. öğrencilerden biri "şimdi sen benim dediğimi anlıyor?" diye sordu. hoca "evet" dedi. çocuk arapça bir şeyler söyledi. hoca mal gibi baka kaldı konuyu değiştirdi ahhshshs