yenilen en büyük kazık

var benimde yediğim böyle bir kazık. tarih 23 nisan 2005 henüz daha 6. sınıfa gidiyordum. o zamanlar 23 nisanlar eğlenceli geçiyordu bizim için. neyse birgün dedik 3 kişi gidelim ümraniye carrefeur'a da gezelim edelim. buraya kadar normal gözüken bu olay bizim cesaretlenmemiz ile büyük bir şölen havasına dönüyor. akbilimiz ve paramız olmadığı için üsküdar sahilden başlıyoruz yürümeye. otoban kenarlarından ve bilimum tünellerden geçip tam 1.5 saate ulaşıyoruz. tabi içeri girdiğimiz de paramız olmadığından boş gezmekten başka hiçbirşey yapamıyoruz. geçirdiğimiz 2 saatin ardından geri dönmek istiyoruz fakat paramız olmadığından iki seçeneğimiz kalıyor. ya yürümek ya da otobüscü amcalardan rica edip otobüsle gitmek. o yıllar da çok çekingen olduğum için bu ulvi görevi iki yakın arkadaşıma veriyor ve uzaktan izlemeye koyuluyorum. ne olduysa tam bu sırada oluyor ve arkadaşım dediğim insanlar otobüse binip beni orada bırakıyor. bir garip ben ise şok geçiriyor, ne yapacağımı düşünmeye başlıyorum. o gün eve yürüyerek ulaşıyorum ve tam 2 saat sürüyor. yolda yemediğim korna selektör kalmaması da ayrı bir olay. mahalleme döndüğümde arkadaş dediklerim de bana sırıtıp gülüyorlar, bende birdaha konuşmuyorum. peki bitti mi? bitmedi elbet. intikam duygum ve kinim yıllar sonra depreşiyor ve bana fırsat doğuyor günün birinde. o günden beri görüşmediğim mahalle arkadaşlarımla birgün toplanıp şile'de mangal yapma kararı alıyoruz. ulaşımı ben sağlıyorum, tüm giderleri de bunlara kitliyorum. tam 210 tl giriyor canım kankalarıma. bir güzel etleri tavukları mideye gömüyorum, sigaramı içiyorum ve geri kalan nevaleyi arabaya koymak üzere yürüyorum. yolda bu insanların geçmişte bana verdikleri tarihî ayardan feyz alıp bir hışımla arabaya atlamamla kontağı çalıştırmam bir oluyor ve evime dönüyorum. nitekim aramaları ve mesajları hiç kaale almadan keyifle eve dönüyorum. bana kalan en az 5 kg et ve bilimum diğer mallarla akşama bir daha ziyafet veriyorum. sonradan öğreniyorum ki korsan taksiyle 90 liraya anlaşıp eve varabilmişler. peki bu yaptığımdan pişman mıyım? hayır niye olayım. ibnelere az bile yaptığımı düşünüyorum hâlen. yine olsa yine de yaparım diyorum arada bir. bu da böyle bir anımdır.

4 yıl önce özsütte 4 çaya 10 lira vermiştim ki 3 cay tam icilmedi evlat acısı gibi koymuştu

var elbet. arkadaşım ayrıldığım eski sevgilime yazmıştı. çok sevdiğim arkadaşımdan bunları görünce insan dumura uğruyor. hatırladığım en net kazık da bu oldu.

götü boklu bir cafede bilmeden çayı 3 liraya içmiştim.tabi bir hafta bu tramvadan çıkamadım.

yakın çevremle gittiğim bir kahveci de tüm hesabın bana kitlenmesiyle 110 tl ödemiştim. bu da böyle bir kazıktır.

sevgilim yaşadığım şehre gelip saat 9 da en yakın arkadaşımla buluşmuş ardından akşam 6 da ayrılmışlardır. bunu yaptığı halde benle kavga edip haklı çıkıp özür diletmiştir. daha kötüsü de başka bir face'ten kontrol edince birlikte fotoğraflarını benim görmeyeceğim şekilde paylaşmış ve "best day ever" yazıp bana kazığı o dakika sokmuşlardır.

babamdan yedim o kazığı. bana bakkala gitmem için verdiği paranın üstü için "gerisi senin olsun" demiş, üstüne cheetos aldığım da ise "ulan pezevenk paranın üstü nerde" diyerek beni dövmüştür. bu kazık değil de nedir a dostlar.

en büyük değil ama geçen yıl yediğim bir kazık vardı. arena'da türkiye'nin maçı vardı. 3 arkadaş 20'şer liradan bilet almıştık. neyse, maça 2 saat kala bir arkadaş arıyor, whatsapp'tan yazıyor falan. çok dersi varmış, başını dışarı çıkaramıyormuş, ödev yetişmiyormuş vs. ulan öyle bir anlattı ki biz dertlendik. dedik maçı siktir et, gelip yardım edelim. o derece. velhasıl maça gelmeyeceğini belirtti, biz de canın sağolsun dedik. bilet parası da bana kaçtı tabi. sonra stada gittik, gişeden geçiyorum. kafamı bir kaldırdım yan gişede o arkadaş, bir kızla beraber geçiyorlar. ulan amına koduğum, kızla gideceğim dedin de itiraz mı ettik? ne 2 saat palavra sıkıyorsun. o gün bugündür yüzüne bakmam hergelenin. yavşak. bu da böyle bir anımdı.

daha bugün marlboro alarak büfeciden yediğim kazık. o kadar verilmez ama kimi kazıklıyorsun abi.

mecidiyeköy meydan - cevahir taraflarında fiks bi adam olur, buralarda takılıyosanız illa denk gelmişsinizdir gelmediyseniz de o sizi bulur. neyse üniversiteye yeni gelmişim cevahire gitmişim ilk kez dönüyorum yurda doğru, adam geldi kardeşim bakar mısın diye. işte ben gümrükte-sınırda çalışıyorum evleneceğim bi ay sonra para biriktiriyorum falan parfüm satıyorum orjinal cart curt. adam çıkarttı parfümleri gösteriyor bi tanesini koluma sıktı, sanırım one milliondu. bildiğin kokusu aynı. aldım elime şişeyi inceledim falan az buçuk orjinallik şeylerini de biliyorum, kabartmalarına falan baktım hepsi var. dedim ne kadar 40 lira dedi, 50 liraya bi tane daha veririm sen öğrencisin dedi. iyi dedim ver hadi. 2 tane parfüm aldım sırıta sırıta yurda gittim iyi denk geldi parfümüm de bitiyordu falan diye düşündüm, bu arada parfüm hala buram buram kokuyor. 1-2 gün sonra aynı etkisini yitirdi tabi esanslı suya falan dönüştü resmen. baktım bi internette, adam meşhurmuş meğerse amk. açtığımı babama verdim, öbürünü de doğum gününde arkadaşa kitledim. sanırım yediğim en büyük kazık buydu. o gün bugündür istanbul'da insanlara güvenmiyorum.

olursa senle olur diyen eski sevdiğin aylarca bekletip sonra başka birinin teklifini kabul etmesi ve bunu benim kabul etmesinden 2 ay sonra öğrenmem. bir yıl boyunca sürekli last seenleri profilleri her saat başı bıkmadan izleyip sonra da yanlışlıkla mesaj atıp özür dilediğimde "sen kimsin" cevabını almam.

lisedeyim , bi kizdan hoslanmaya basladim , kiza mesaj felan attim konustuk yakinlastik . 1-2 hafta sonra bi arkadasim mesaj atti ben bu kizdan hoslaniyorum nasil yavsarsin diye tabi artik is istem gecmisti ben kizi sevmeye baslamistim . bi ara kizla kustuk bende kustum zaten konusmuyoruz felan dedim , bu sayede barismistik . 2 ay sonra okul acilmisti , dogum gunumde kiz herkesin onunde gelip bana sarilmisti , tabi ben sok oldum ve herkes gormustu , artik yalanim ortaya cikmisti kendimi savunamadim cunku savunulacak yani yoktu , bu sebepten cocukla hic bidaha eskisi gibi arkadas olamadik.uzerinden 2 ay gecti , ozamanlar bi arkadasim daha vardi en yakinlarimdandi her gun gorusurduk neyse 3 umuz bulusurduk felan cocukta bilirdi o kizi sevdigimi . bi gun kizla aramiz acildi , 1-2 ay hic konusmadik. o gunlerde bi kac arkadasimin gaziyla kiza acildim . tabi kiz bundan sonra uzun sure barismadi benle baristik zaman icinde bende ozamanalr arkadasimdan suphelenmeye basladim ona yazdigini hissediyordum , bana yazmadigini kanitlamak icin elinden geleni yapti neyse inandim felan bi gun okuldayim mesaj atti biz onla cikiyoruz senin icin bi sikinti olurmu dedi , derste sok gecirmistim . o sokla ne olcak , canin. sagolsun felan dedim aksam cok kotu olmjstum bulasiyodum cocuga ama altindan bsiey cikmiycakti neyse 2-3 ay sonra ayrildilar ama artik benim icinde bi umut kalmamisti kiza ne kufurler etmistim , yani gururu olan insan barismazdi . sanirim arkdasima attigim o kazigin bedelini odemistim . uzerinden 1 yil gecti 3 umuzde hala okizi unutamamistik ve 3 umuzunden dostlugu kalmamisti artik. neyse arkadaslr bu kazik atma isi guze bisey degil nasil bi his yasattigini ogrendim atmayin kimseye attanida affetmeyin .

12 yaşlarında felanım. çocukluk aşkı işte. o da 17-18 yaşlarında felan. çıkıp karşısına ben sana aşığım demiştim. bana sen büyüyünce çok güzel olacaksın ve bende sana aşık olucam demişti. neyse yıllar geçti. onu bekledim. hiç sevgilim olmadı. 20 yaşına gireceğim yakında. adam 25-26 yaşlarında şuan. ve bana aşık değil. en kötüsü de nişanlandı. ve bana düğün davetiyesi göndermiş.

mesela benim bi dostum vardı vakti zamanında. sevmediğim bi ibne vardı. o bunu bilmesine rağmen onunla çıktı ve sonra o ibne sırf dedi diye benle ilişkisini kesti. koy gitsin

(bkz: yediğiniz en yağlı kazık)

bu yıl iki şahıstan dolaylı yoldan büyük kazıklar yedim. (bkz: fuat avni) (bkz: vitor pereira)

en yakın arkadaşım dediğim kız mezuniyette hoşlandığım çocukla sarmaş dolaş dans etmişti. en büyük değildi ama üzdü.

arkadaşlarla cafe arıyoruz doğum günü kutlamak için. adamlarda kişi başına servis parasi aliyor bi pastayı kesiyorlar diye. herneyse buraya kadar herşey normal bütün cafeler öyle zaten. bizimde para pastaya gittiği için cebimizde 5 kuruş para kalmadı. çay parasi var işte. neyse bulduk bi cafe abi dedim servis parası ne kadar üzerimizde fazla para yok doğum günü kutluycaz sıkıntı olur mu dedim. geç kardeşim hallederiz dedi. tamam dedik oturduk. bayada kalabalığız. herkes çay aldi aramizdan biride soda icti neyse pastalar tabaklarda geldi yedik içtik. hesap ödemeye bi gittik 45 lira hesap. ulan kimsede para yok. neymiş servis parasindan 3 tl almış biz öğrenciyiz diye normalde 5 tl olmasina rağmen. ulan zaten hallederiz servis parasi almayiz dedin diye girdik. cebimizden çıktı 15 tl. neyse allahtan arkadaşın abisi geldi de hesabi ödedi. ve o soda içen şahısın cebinde de 20 tl varmis. sonradan öğrendik. 5 kuruş bile çıkarmadı göt. hala daha o cafenin önünden geçmem

arkadaşın bi şapkası vardı.bir süre takılmak için almıştım.bana borcu da çoktur bu ibnenin.ama kardeşim gibiydi lafı bile olmaz, olmamalı zaten.neyse bu ibne çok cimri bir tip tanıdığımdan beri.lan şapka bende diye ikide bir beni yanına takılmaya çağırıyor.diyorum vericem şapkanı korkma.en son bir gece whatsapp ta şakalaşırken bu laf yetiştirmedi bana.sinirlendi, hırs yaptı.platonik sevdiğim bir kız var yıllardır.dedi şaka böyle yapılır.kıza yazdı instagramdan.böylede bir yavşaktır kendisi.yeri gelmişken onun ben amk.

kazık denir mi bilmem,kuzenimin düğünü vardı. çıktılar ortaya,dans ediyorlar güzelce. sonra halam geldi yanıma,şöyle söyledi:"şu yerdeki dolarları topla,bana getir." tabi ben o zaman 6-7 yaşındaydım,gittim ne dendiyse onu yaptım. sonra halamın kocası geldi,bana tokat attı tüm parayı elimden alıp tekrar yere koymuştu. halam bana bakamamıştı bile,küçüktük ama kırılmıştım be.

milyonlarca sperm arasından birinci olarak bizimkinin çıkmasıdır

lise 2. siniftayiz. sene 2012. beş para etmez hiyarin birine kor kütük aşığım yeni ayrılmışız yakın arkadaşimin omzunu ağlayarak curutuyorum. yakın arkadaşim da kuzenimle sevgili o sıra ailesi sevgilisi olduğunu öğrendiği için telefon vs kullanmıyor. bende canım arkadaşım biricik arkadasim ya veriyorum kendi telefonumu hattını taksin da kuzenimle konussun diye. megerse benim hiyarla mesajlasiyorlarmis. aradan zaman geçiyor. ailesiyle arası düzelmiş kendi telefonunu kullanıyor artık. bana mesaj atıyor "kanka ben bugün okula gelemeyeceğim. tarih sınavının sorularını alır mısın?" seve seve tabiki canım kankam. o sıra benim hıyar ile buluşmuş işi pisiriyor benim haberim yok tabi. aradan 2 ay kadar zaman geçiyor. canım kankamin telefonu benim elimde birden mesaj geliyor "bi şans ver" numara bir yerden tanıdık geliyor diye düşünmeye kalmadan başımdan aşağı kaynar sular dökülmeye başlıyor... kısa bir felç süresi. bu benim kör kütük âşık olduğum hiyarin numarasi. dedim bu ne amk? "yaa kanka açıklayabilirim." işte siz ayrıldıktan sonra bana yazdı ben istemiyorum ama başımdan atamadim falan fıstık. neyse beraber mesaj yazdik canım kankamin peşini bıraksın diye. ben otobusten indikten sonra çocukla anlaşıp birbirlerine yol vermiş gibi mesajlasmislar güya bana okutup inandiracak. ben zaten safin önde gideni arkadaşıma güveniyorum ya okumadim bile. sonra bütün yalanlarıni öğrendim ikisinin de. benimle sevgiliyken de konuşuyorlarmış. kızı dovmedim. dedim birbirinizi seviyorsaniz bana laf düşmez aşka saygim var ikinizin de mutlu olmanızı isterim. içim yanıyor tabi bir yandan kizginim ama öyle seviyordum ki o mutlu olsun ben ölsem de olur. nasıl bir gavatlik? ya da nasıl bir sevmek bilemedim. sonuç 3 senemi heba ettim. geçmiş olsun efendim. bu da böyle bir kazık yiyisimdir.

dost kazığı tabi ki. sen çok değer verdiğin insanla aynı yerde beraber olabilmek için kim bilir nelerden vazgeçmişsindir. o ise bencillik edip önce kendini kurtarmıştır. şimdi ise ben pişmanım yaptığım fedakarlıktan ötürü. iğrenç haldeyim. o ise hayatından aşırı derece de memnun. napalım hayat işte. böyle olmak lazımmış demek. bencil olmak. ama olsun diyorum hep, onun kendi hayatı sonuçta diyorum ve onu hala çok seviyorum.

bi gün arkadaşlarla dolaşıyoruz sonra niyetçi vardı.ordaki tavşanı sevmek için gittik yanına adam elimize birer kağıt tutuşturdu :d:d tabi bizim nasıl girceğinden haberimiz yok neyse bu adam dedi kişi başından 5lira 3 kişiden 15 diye abartmıyorum 25 dk olduğumuz yerde üçümüz birbirimize baktık sonra arkadaş pazarlığa oturup 9 lira ya indirdi hjfdkl inşallah adam hakkını helal etmiştir.

hayal kahvesinde iki bomontiye 40 lira bayıldım. içim yanar içim kanar da,isyaan

yazılımsal bi problemi olan bilgisayarımı bilgisayarcıya götürdüm. hiç bakmadı ne olduğunu abi sne bırak ben bakarım seni ararım dedi. 5-6 saat sonra aradı "abi senin bilgisayarın ekran kartı yanmış 200 kağıda yenisini takayım istersen" bilgisayarın ekran kartının sağlam olduğuna adım gibi emindim çünkü başlatırken görüntü veriyordu sadece windows açılmıyordu. ekran kartını kendi bozmuş para koparmak için pezevenk herif.

vaktinde sevgilim seni arkadaşlarımla tanıştırıcam deyip bir kızla tanıştırmıştı şuan üç aydır çıkıyorlar (bkz:kazığın dibini yemek)

yanlış zaman aralığında dünyaya getirilmek. evet allah bana fena kazık attı

lisede 1 yıllık sevgilim vardı. biz başka ile taşındık mesafe ilişkisi yürümedi ayrildik.2 yıllık dostum dedigim kızla ayrildiktan sonra çıkmaya başladıklarını duymustum. şimdi bu dost kazığı mi oluyo karaktersizlik mi yoksa sevgisine guvendigimin ihaneti mi kafamda deli sorular xndjdks

en yakın arkadaşımdan yedim. her derdine koştum, sıkıntılarında hep yanında oldum sonra benim bir derdim oldu ve bana bıktım senden dedi başkasının yanına gitti. gerçi sonradan pişman oldu ama iş işten geçti tabi.

aldatılmak der köşeye çekilirim.

basligi gormeden bu konu gelmisti aklima,yakin bir arkadaşım vardi uzun iliskisinden ayrilmasiyla cok cok yakinlasmaya baslamistik yaninda olmuştum hep sonra bir sürü hatasini topladim ortadan insanlar laf etmesin onun hakkinda, ailesi duymasin diye bir sürü sey, benle arkadas olmadan once annesi disari cikmasina bile izin vermiyordu ailesi bizimki gibiydi biraz tutucu sırf izin versin diye gidip tanıştım nerdeyse bütün ailesiyle onlar beni ben onlari sevdim,halada severim sonra arkadasim izin almaya falan başladı bu sirada sevgilileri oldu bunun onlarla cikarkende annesine hep morpapatyaylayim falan diyo tabi izin veriyo annesi sonraaa yeni bir sevgilisi oluyo eskiden kardesim olan şahsın bi sure iyi guzel sonra ben bu cocugun arkadaslariyla kavga ediyorum arkadasimda bana gelip diyoki kimsenin ogretmeni üzmeye hakki yok,1.si olay cikaran ben degilim 2.si ben olsam bile ben senin dostundum gelip bunu bana bu şekilde soyleme 3. senin arkadasin benim amina koyim bana gidip elalemin cocugunu ne savunuyosun , ben ona o gun siktiri cektim kanka yanlis anladin demeyi birak nerdeyse 7 aydir 1 kere bile yazmadi bisey demedi var mi yok mu bilmiyorum ama sevgilisi var tabi bu bir insanın gercek bir dosta sahip olmasindan daha önemli(!) aylardir geceleri uyuyamiyorum bunlari dusunmekten 7 aydir allah belanı versin yazmak isterim ama kiyamam gercekten kardesim gibi görmüşüm demekki yani gencler oyle bi kazik yedimki canim hala aciyo

2 sene takildigin 2 sene boyunca evlenelim artik dedigin birisinin senden ayrilip 2 ay sonra evlenmesi kazık mi bilemedim

mastır yaptığım alan "dost kazığı yemek". hatta altın portakala cagrildim da utancımdan gidemedim :-)

cs oynarken bıçak bıçağa diyen arkadaşım, yanına gidince keleş ile taramıştı. aklıma gelişini seveyim; ne güzel de darmaduman ediyorsun beni...

bizim komşu kuzenini kaçırıp evlenmişti,evlendikten 2-3 yıl sonra kadın başka biriyle kaçtı.

8.sınıfta birinci sınıftan beri arkadaşım olan kıza bir olay yüzünden mahkemede onun için şahitlik yapmıştım. karşı tarafla sürekli aşım dertteydi ona şahitlik yaptığım için.ve bir gün sadece bir sene önce tanıştığı kız yüzünden bana etmediği hakaret kalmamıştı.her halde yediğim en büyük kazık buydu

çok hoşlandığım bir kızın 6 yıllık sevgilisinin olduğunu öğrenmiştim. kazığı insanlar değil hayat attı malesef^^

saymakla bitmez sonu kimseye güvenmemeye can ciğer dost edinmemeye çıkıyor

alfabetik olarak mı sayayım yoksa kronolojik olarak mı?

seviyorum diyip gelen şuanki 10 aylık sevgilime inanmıştım sevmiyor beni biliyorum ama gönül işte sevilmesende sevmeye devam ediyorsun

samsunda üniversite okuyordum. ikinci seneyi okuyordum. canım ciğerim dediğim kuzenim gel besyoya hazırlanalım dedi. kıramadım finalleri bütleri bırakıp geldim ankara'ya. birlikte kursa gittik, her gün bizde kalıyorduk. her gün birbirimize gaz veriyorduk yapacağız edeceğiz diye. ama inanın canımdan çok seviyordum. kuzenim da sonuçta ailemden bir parça. konya besyo denedik olmadı, i̇zmir denedik olmadı. derecelerde benden kötü yapıyordu ama hep onu teşvik ettim yapacaksın edeceksin diye. hep yanında durdum. her gün bizde kalıyordu diyorduk ki bu sene olmazsa seneye ygsden yüksek alıp deneriz aynı yerleri. ama her gün ya her gün birbirimize gaz veriyorduk ayakta tutuyorduk. bizden gitti kendi evine sözlük yemin ederim bir gün sonra arayıp bana dedi ki başkent üniversitesinin mülakatına girdim diye. özel üniversite girmemesinin imkanı yok. parası var girsin sonuna kadar gitsin ama. bana yaptığı olmadı be sözlük, ben onun için iki senemi bırakıp tek bir sözüne geldim. gitti bana haber dahi vermeden o okula kayıt oldu. belki haber verse burslu kazanırdım. iyiydim çünkü. hayat be sözlük bu dua edin bu sene istediğim yeri kazanayım be. her şeye inat.

ligin 32. haftası beşiktaş kasımpaşa ile karşılaşıyor şampiyonluk mu gidiyor havası hakim neyse maçtan 1 gün önce bi kız arkadaşımla konuştum kafede maç izlemeye gidelim dedik 18:30 a sözleştik felan kız da lise arkadaşım çok iyi anlaşırız koyu beşiktaşlı olduğunu sanıyorum neyse ertesi gün oldu 17:30 a kadar ders çalıştım banyoya girdim çıktığımda telefonda mesaj(18:00) ben gelemiyorum çok üzgünüm neyse herhalde önemli bi sorun çıktı dedim kendim gittim maça yendik bu arada 🦅😎i̇nstagrama bi girdim kızın instastorylerinde konser görüntüleri var yazıklar olsun dedim cidden o olaydan sonra da hiç konuşmadım kızla

arkadaş grubumuzdaki iki arkadasimin eski sevdigimle çıkmasıydı.

en iyi arkadaşım dediğim insan aramız kötü olunca sevdiğim kıza sevgili yapmıştı hala çıkıyolar

evi terk ettikten sonra annemin en yakın arkadaşıyla evlenen babam yıllarca arayıp sormadı. geçtiğimiz sene onca zamandan sonra çaldı telefonum. adını ekranda görür görmez neye uğradığımı şaşırdım tabii. bana ihtiyacı vardı hem de hemen. bunca kırgınlığa ve öfkeye rağmen hiç düşünmeden gittim yanına cebimdeki son paramla. eşinin onu bıraktığını ve o yüzden durumunun kötü olduğunu söyledi. o gün 4 sene sonra ilk kez gördüğüm adam için elimden gelen her şeyi yaptım. yemeği, temizliği ve mesleğim gereği sağlığına kadar her şeyiyle ilgilendim. sonra birden evin kapısı açılıverdi ve tam da o gün eşi eve dönmeye karar vermiş. sonra o kadın babama beni evde istemediğini söyledi ve babam da beni öylece kovuverdi. tüm bunlar yetmezmiş gibi eve zar zor dönüp o an en çok ihtiyacım olan insanı aradım. yanımda olmadı. değer verdiğine inandığım herkesi ben o gün tamamen sildim. emeklerimize yazık arkadaşlar. kimse için, bu babanız dahi olsa, değmez.