doğru ve bulunulması gereken bir söylemdi.
şöyle bir örnek bırakayım;
(#4118744)
iletişim ve ulaşımın şimdikinden fevkalade vasat olduğu bir dönemde, bugün yaşasa "yobaz kılıklı" diyeceğiniz şu adam malumu görmüş ve harekete geçmiştir. akıllıdır, çalışkandır, türktür!
bu bir istisna değildir. atatürk bunu görmüş, buna inanmıştır. daha yığınla örnek verebilirim bu konuya dair.
.
kabul ediyorum zaman zaman ben de anlam veremez oluyorum paşamın bu gibi laflarına. sonuçta durum şu;
(#4137352)
lakin empati yapınca daha bi' anlam kazanıyor bu laflar. ne yapsaydı yani? "türk milleti aptaldır!" mı deseydi? futboldan örnek vereyim; aynı olayı ersun yanal da bolca yapardı fenerbahçe'de. -
link
hocamın ilk döneminde işi nispeten daha kolaydı ama ikinci döneminde gerek elindeki kadroyu, gerekse camiayı "büyük" olduklarını benimsetmeye adadı. siz kendinize büyük demezseniz, buna inanmazsanız; bunu başkası yapmaz. önce kendiniz yapacaksınız, sonra başkalarına bunu kabul ettireceksiniz.
atatürk devrimler ve inkılaplar ışığında bir milleti ayağa kaldırmaya çalışırken elbette bu ülke insanının kendine değer vermesini istiyordu. zira bu insanlar yüzyıllar boyunca çiftçilik yaparak devlete bakmak ve cepheye asker olsun diye evladını göndermekten başka bir şey yapmadı, yapamadı..
(bkz: öğrenilmiş çaresizlik)
siz psikolojik olarak bitik bir milleti yeniden ayağa kaldırmak istiyorsanız, doğruluğuna bakmaksızın o insanlara kendilerini değerli hissettirmelisiniz.
ki o dönemin meşhur akımı da budur. hitler'e, mussolini'ye vs. bakarsanız milliyetçi/ırkçı söylemlerle insanlara direnç aşıladıklarını, onları yüceltmek için her seferinde daha iyi sloganlarla bol bol teşvikçi konuşmalar yaptıklarını fark edersiniz. tek fark, paşam onlar gibi diktatör değildi;
(#2147695)
ve son verdiğim entryde de belirttiğim gibi, ne yazık ki gerçekleştirmek istediği devrimleri tamamlayamadan aramızdan ayrıldı.. bu topraklara attığı evrensel imza her zaman var olacaktır!