lisede yapılan mallıklar

ben ilçede okuyordum arkadas paramız olmazdı okuldan kaçıp otostop çekerdik ne badireler atlattık şırnaklısından tut edirnelisine denk geldim ama en iyisi dayının biri 1 karton sigara vermişti alın yeğenim öğrencisiniz içersiniz diye

ilk yıl sosyal olmaya karar vermiştim.

bi ara harlem shake vardır allah kahretsin kimisi arkada duvara dayarken ben sıraya yatıp sırt üstü göbek atıyordum

9.sınıfın ilk ayında birisinden hoşlanıp ona upuzun bir aşk mesajı yazmak sfdsgsgsgafhasdas

mezun olurken gaza gelip arkadaşlarla okul gömleğimizi kravatımızı falan yakınca duman dedektörü çalmıştı. bre amk malı niye dışarıda yakmıyorsun da o an gaza gelip sınıfta yapıyorsun bunu..

aldığım her nefes ayrı bir mallık içeriyordu ama yine de çok eğlenmiştim lanet olsun.

platonik aşkım tarafından reddedildikten sonra başka biriyle sevgili olup geri gelen platonik aşkımı hırsla reddettikten sonra sevgilimden ayrılıp platonik takılmaya devam etmek

gol atınca yarı çıplak okulun bahçesinde koşardım.

her gün okuldan çıkarken gördüğüm sevgili büyükçekmece recep güngör anadolu lisesi öğrencilerinin yaptığı mallıklardır. okula giderken her gün önünden geçerim, bazen canım başka yoldan gitmek ister aynı okulun arkasından dolaşırım. yine o arkasından dolaştığım günlerden biri, aylardan mayıs. bu okulun bir arka girişi vardır. o girişin üstündeki çatıya camdan çıkılabiliyor(muş). yoldan kulağımda kulaklıkla geçiyorum, normalde yapmam etrafa bakayım dedim. yukarı bir baktım, o çatıya camdan çıkmış 3 öğrenci camın dibine çökmüş sigara içiyorlar. gençler dedim napıyosunuz? sigara işte abi lise falan dediler. iyi kolay gelsin deyip devam ettim. daha bunun üstüne mallık görmedim. netim bu konuda.

kantincilerin gelen malzemeleri taşımaları için bir market arabası var. boş derste gittik aldık onu içine birimizi oturttuk. tam sürecekken hocaya yakalandık sonrası korku filmi imdb 9.5 tabi..

ciddi ilişki yapmak

Çok fazla var ama şimdi bir tanesini anlatıcam. Okula külüstür bir otobüsle gidip geliyoruz. Kış mevsimi bir de mekân Sivas olunca dize kadar da kar yağmış. Okul çıkışı otobüse sığamadık biz de üç salak atarlandık hadi yürüyelim dedik. Sınıf da en az dışarısı soğuk olduğundan battaniyeyle derslere giriyoruz. Yolda giderken kafamıza geçirmişdik battaniyeyi düşe kalka eve gitmiştik. Yoldan gelen geçen arabalar acıyan gözlerle bize bakıyordu. Eğer 7 sene evvel Ankara-Sivas karayolunda kafalarında battaniyeyle sağa sola yalpalayan üç salak gördüyseniz onlardan biri de bendim.

derste uyuyordum, kafamı kaldırdım öğle arası olmuş, o dönem sınıfın erkekleri dışardan yemek söylüyorduk ve sınıfta yiyorduk, bundan mütevellit sınıfta sadece erkekler vardı, ben de bi haraket yapıp alfalığımı göstermeli, herkese kimin patron olduğunu göstermeliyim diye düşündüm, cam kenarı en arkadaki sıramdan kalkıp yavaşça tahtanın önüne yürüdüm,kollarımı tanrıya bu gücü bana bahşetmesi için yakarırcasına iki yana açtım, bu gücü dış dünyaya daha iyi aktarabilmek için bir nebze popiş yanaklarımı ayırır vaziyette bacaklarımı da yanlara doğru açtım ve var gücümle osurdum. Arkamdan rohanın atlılarının ölüm naraları ile dört nala geldiğini hayal ederek öttürdüm borazanımı ve arkamdan erkek gülüşmeleriyle karışık bir ıyyy sesi yükseldiğini duydum, bir baktım ki o zamanlar deliler gibi sevdiğim kız. sınıftan koşarak çıktım, kapının önünde bi deftere karalayan kadın hocayı yıktım ve var gücümle koşmaya devam ettim. Hiç durmadım.