yapılmış en büyük dalgınlık

whatsapptaki arama yapma olayı yeni çıktığı zamanlar hoşlandığım hanımın fotoğrafına bakarken aramak :(

ales'e kayıt yaptırıp girmeyi unuttum. sınavdan önceki gün yarın sınava girecek enayiler var diye kendi kendime dalga geçtim, sonra bilin bakalım kim enayiymiş.

lys sınavında edebiyat coğrafya sınavıydı.su içtim sonra şişeyi yatay bi şekilde masaya bıraktım,ama kapağını kapatmamıştım cevap kağıdım sırıl sıklamdı.allahtan vicdanı temiz bi hocamız ben bunu kuruturum dert etme dedi de biraz rahatladım ama tabi göt korkusu sınav sonuçları açıklanıncaya kadar devam etti

babamın yanına kulağımda sigarayla gittim sonrası malum herkesin tahmin edebileceği birşey

ufakken kuzenimle çamaşır makinesine girerdik kendimizi döndürmeye çalışırdık. o girdi kapat birazdan acarsın dedi ve donmeye başladı. bende susamıştım su içmeye gittim gidiş o gidiş. çocuğun boynu yıllardır benim yüzümden eğri amina koyayim muammer güler gbii geziyo xhsjsjdksb

geçen sene dönem arası ankarada bir kafeteryada çaşışıyordum. sabah dokuzda gidip akşam onda dönüyordum. iş kızılayda, ev etimesgutta. 1 saat felan mesafe. kapattım dükkanı eve döndüm. aklıma ocağı açık bırakıp bırakmadığım sorusu düştü. direkt trene bindim. sıhhıyede inip koşa koşa dükkana gidiyorum, göt yusuf yusuf emanet mekan diye. neyse gittim ocağı kapattım. koşa koşa banliyo trenin kalktığı yere koşuyorum. gittim az vakit daha vardı. treni beklerken bir iki tane eleman benden sigara istedi, vermeyi kesin bir dille reddettim, onlardam biri küfretti üstüme yürüdü sonra diğerleride katılıp benim ağzımı burnumu kırıp paketimi aldılar. eve ulaştığımda kendime küfrediyordum.

(bkz: ketılı ocakta unutmak)

ygs de sınav kötü geçerken kafamı sıraya koyup galiba ben bu sınavı kazanamıcam tribine girdim . kafayı koyunca uyumuşum...

kocaman bi geminin icindeydim wc de 31 cekiyodum peçeteyi pencereden dişari attim motorun içine girmiş, gemi duraksadi biraz manevra gücü de azaldi buz dagina çarptik

hala 2 ekmek alırken ekmeğin 1.5 lira olduğunu unutup, marketçi bey amcaya kızıyorum.

gözlüğüm gözümdeyken gözlük aramam. bir saat boyunca yaptım bunu.

-besiktastan minibuse binip 1 tane besiktas alırmısın demek

ali baba cafe adlı mekanda hesap öderken mekanın adı nasıl içime işlemişse 1 çay yerine 1 ali baba alır mısın dememdir mekanın sahibinin adı da ali baba bu arada

metroya durması için el etmiştim.

kafam o kadar dalgındı ki bir kere yurtta kendi bloğum olan d blok yerine yan bloğa gidip ikinci kattaki kendi odam sandığım odaya gitmiştim. o kadar emindim ki kendi odam olduğuna, odadakiler bana şaka yapıyor yerlerine başkalarını koydular sanıp milleti odadan kovmuştum yeter artık bizimkiler gelsin diye, neyse sonra ikna ettiler.

bim de çalışırken müşteri yoğunluğundan sahte 200 lirayı makinaya vurmadan kasaya koymak ve aynı gün kasadan 50 lira açık çıkması aq :(

a 101'de mağaza müdürlüğü yaparken gelen sevkiyatı stok kontrolü yapmadan elemanlara yerleştirttim. o ay ki envanterin içinden çıkamadık. bölge sorumlusuyla akşam 8 de oturduk gece 3 de halledebildik. dakika başı " aklın nerdeydi leylasın sen bu kesinleşti artık " cümlesini duymaktan midem bulanmıstı.

antalya'da rehberlik yaptığım turist kafilesine antalya'nın ünlü olduğu meyvesini söylerken orange yerine portugal demem benim yüzümden turistlerin bazıları hala portekizlerin antalya'da meşhur olduğunu düşünebilir :(

geçen yıl kasım ayında 2 hafta boyunca sürekli dnipro-istanbul arası gidip geliyordum. insan ister istemez yoruluyor. istanbul'da şirkette toplantıdayız. kendimi bir anlığına dniproda zannedip: '' yeter amına kodumunu 2 haftadır konuş konuş bitiremediniz!'' diye bağırdım. sonra amcam bi küfür etti ama pek hatırlamıyorum

şirkette iş çıkışına yakın dedim ki bi çay sigara yapayım ulan o kadar dalmışım ki şekerler kaplı şeker kağıdın içinden çıkarıp atıyorsun ben kağıttan çıkarıp şekeri çöpe kağıdı bardağa atmışım hiçde dikkat etmedim öyle içtim amk çayı sonradan farkettim ama iş işten geçti.

okula gidip derse girmeyi unutup eve geldim.

nöbetçiyken sınıf defterlerini topluyordum bir sınıftan defteri alıp çıkarken de kapıyı tıklatıp çıkmıştım

bugün okulda konuştuğum kız sanıp başka bi kıza selam verdim kız kafasınu kaldırınca anladım mevzuyu. arkamdan uzun uzun bakmış. çok utandım

gece uyku sersemi klozet yerine lavaboya işemek

gece yatarken kapalı olan ışığı kapatmak için sıcacık yatağımdan kalkıp ışığı açıp uyumak.bir süre sonra tekrar uyanıp sabah olduğunu sanmak.

üniversite öğrencisiyim az biraz para kazanmak için haftasonları garsonluk yapıyordum kahvaltılarıyla ünlü bir restaurantta. gece hiç uyumadan 6da kalkıp yola çıkmıştım. müşteriye gözlemesini götürmek için tabağı elime aldım, bahçeye çıkacaktım ki restaurantın camına tosladım. tabakla birlikte "şırrank" diye bir ses yükseldi. camı silen ablanın alnından öptüm iş çıkışı. edit: yine aynı gün şef garsonumuza ısrarla "mehmet abla" diyip durmuştum sffgjkl

çok sevdiğim birini karşı kaldırımda gördüm ama o mu diye emin olamadım ilk başta, yürümeye devam ederken önümdeki o kocaman direğe çarptım ve burnum kanadı. o günden beri birini görünce anına duruyorum..

iki adet boxerı üst üste giymiştim. dahası bunu ertesi gün duşa gireceğim zaman farketmiştim.

geçen sene miydi neydi. kahvaltıdayız herkes başlamak için beni bekliyor. neden? çay koydum demlicem falan. ben de suyu bekliyorum kaynasın diye. bekliyoruz bekliyoruz benden çıt yok. en son babam dedi hala kaynamadı mı diye. meğer ocağı yakmayı unutmuşum. bu da böyle bi anımdır. tşk.

çocukken dalgınlakla bayanlar tuvaletine girmiştim. içerdeki ablalar şaşkın şaşkın bakmışlardı, bende bu armutlar niye öyle baktılarsa diye düşünerek işemiştim sonradan farketsem de yapıcak bişe yoktu bozuntuya vermeden ellerimi yıkayıp çıkmıştım. (bkz: çocukluk)

şarıl şarıl akan damacanin altına bardak diye telefonunuzu uzattiniz mi hiç

siz hiç elinizde ki kumandayı aradınız mı?

telefonu arabanın tavanında unutmak.

geçen gün yolda yürürken mesaj geldi annemden çarşıdayım bir şey istiyor galiba diye mesajı okumaya başladım kafamı kaldırıp araba geliyor mu diye baktım oysaki yola caddeye öyle çıktım fakat önümde duran otobüsü pek fark edememişim malum her zaman taşıtlar insanlara çarpmaz bende otobüse çarptım sonra kafamı kaldırdığımda otobüsün camından kafasını eğip bana gülen bir teyzeye el sallayarak çaktırmadan karşıya geçtim bu da böyle bir maceram..

geçen arkadaşlar kendi aralarında muhabbet ediyorlar ben de içimden çok sinir olduğum birini geçiriyorum.sonra ne olduysa şans eseri muhabbetlerinde içimden geçirdiğim şahısın ismi geçti ve bi arkadaşımın gözlerinin içine bakarak çok yüksek desibelde ana avrat bacı sülale geçmiş ırz küfretmeye başladım tabi içimden sinir olduğum insana küfür ediyordum ama arkadaşım ve çevredeki herkes ona ettiğimi sandı doğal olarak.çocuğun eli ayağı boşalmıştı gözleri dolmuştu la

7.sınıfa giderken kardeşim ana sınıfına gidiyordu aynı okulda normalde onuda alırdım ama bir gün eve gittim 3 saat sonra kardeşim geldi eve 2 saat beni beklemiş sonra 2 km yol yürüyerek eve geldi

buzdolabına götüreceğim şeyleri arada gardıroba götürüyorum sonradan fark edip geri dönüyorum

yanlış kızı sevdim kankası daha güzeldi

marketten çıkınca fiş yerine kağıt parayı çöpe atmak zaman zaman yaptığım bi olay rutine bağladı artık para üstünü bozuk istesem daha iyi olcak galiba

dersde uyuyorum gene bir gün ders başlamış felan haberim yok hoca sözde bana şaka yapıcak gelmiş kulağımın dibinde yüksek ses tonuyla bağırıyor birden kalkıp ananı avradını sikerim ne bağırıyorsun orospu çocuğu demiştim allahtan hocamız iyi bi hocamızda halden anladı.

telefonda arkadaşımla konuşurken aniden telefonumu kaybettiğim hissine kapılıp yatakta deli dana gibi telefon aramam.

sigarayı ortadan yakmam.

annem bana seslenmişti ablam sanıp "ne var aq" demiştim

tüm yol aynalar kapalı geldim. kapalı olduğunu eve döndüğümde farkettim. (bkz: trafik canavarı)

iki sene önce hoşlaştığım beyle telefonla konuşurken bi tencere pilavı yaktım. bu pazar da en yakın arkadaşımla evleniyor, düğününe gidip pilav parasını alıcam

arkadaşımın elini tutucam derken sevdiğim çocuğun elinden tutmuş hadi yavrum demiştim.......

marketin önünde oturup poşetimi unutmuştum. otobüse binmek için bayağı bir yürüdüm sonra akbili basar basmaz aklıma geldi poşet nerde lan? diye. 30-40 dk yürüdüm nasıl farketmedim lan. not: aktarmalı oldu sonra :)

benimki bildiğin bilinçsiz tarzan gibi yaptığım bi dalgınlık. şöyle anlatayım. bir gün okuldayız. tenefüse çıktık, böyle arkadaşlarla da bağırarak gülüyoruz konuşuyoruz falan, sonra zil çaldı. sınıfa çıkacağız. ben de pek önüne bakan bir tip değilim. dediğim gibi bir de işin goygoyuna kapılmışım ki ayrı bir konu. her neyse çıkıyoruz merdivenden kızın birine kafa atmışım farketmeden. niye önüne bakmazsınki yani. tam noluyor lan diyodum ki, kız olduğunu gördüm. pardon falan diyorum ama bildiğin kafayla girdim. kız allahtan insaflı çıktı, ki bir şey olmadığından insaflıydı. sonuçta başımı belaya sokmadan kurtuldum ama bu sürekli tekrarlandı. o sene tam 3-4 kızla böyle çarpıştım. bu da böyle rezil bir anımdır.

aşık olmak

en büyük değil muhtemelen ama en aptalca yapılan dalgınlıklarımdan biridir kendisi. bir ara telefon kulaklığım bozulmuştu ve yolda yürürken müzik dinlemenin eksikliğini fena halde çekiyordum. 1 hafta böyle müziksiz geçti. sonra kulaklık almaya karar verdim. almışken iyi bir şey alacaktım. neyse efenim girdim bir yere ve 90 tlye bir kulaklık aldım. eve gittim kulaklığı kulağıma taktım ve en sevdiğim parçalardan birini açtım. o da ne? kulaklığın sağ tarafı çalışmıyor! 90 lira domaldığım kulaklık noksan çalışıyor. baya bir küfür ettim,üzüldüm,sinirlendim ve sonra bir baktım ki sağ kulaklığı kulağıma takmamışım.