ankara ayazı

acayip bir şey. hani filmlerde bir şeyin donmasını falan gösterirler ya o şekilde tüm vücudunuz buz keser. iç organlarınızda hissedersiniz soğuğu dalağınız "sokacam okuluna eve dön lan!" diye bağırır. sigara içecek olursunuz parmaklarınızı hissetmezsiniz, harbiden hissetmiyorum ha ben. bunların hepsine rağmen kışı çok severim ve ankara'yı da.

Bir Eskişehir ayazı değil ama bu da çok feci dondurucu bişey

göt kesiyor, çük düşürüyor.

alışkın degiliz tabi biz buna. ankaraya gittiğim zaman abartmiyorum soğuktan aglamıştım siz nasıl yaşıyorsunuz la orda.

bir eskişehir ayazı değildir.

Donuyorum lan

alışkın olmayanı çarpar. an itibariyle üç kere yeri öptüm ayrıca.

su misali; başlarda soğuk ama girince alışıyorsun, her şey gibi...tedbirli olmakta fayda var, atkı bere ve diğer ekipmanlar. (bkz: lazım değilse evden çıkmayın)

bu saatte mantikli olan ayaz

bekçi şeyi titretir.

kulaklarınızı hissetmezsiniz şöyle bi dokunun acı hissedersiniz. kupkuru bi soğuk yani pastırma yazını bekliyoruz

otobüsten iniyorum iliklerime kadar hissediyorum o havayı. yok abi böyle bir şey

benim bi kere otobüs beklerken pantolonum donmuştu

sırf soğuk diye gitmek istediğim yer . gidersem pişman olur muyum bilemem.

ankara'yı sevmemin başlıca sebebi :)

bu ne soğuktur ya rabbî. isınmak istiyorum yiğidim. sobayı mutlaka yak.

ellerimin soğuk yanığı olmasına sebep oldu, evet soğuk yanığı diye bi şey var.

nemli memleketlerden sonra kurban olurum ayazına cidden yani razıyım ellerim çatlasın donsun biyerlerim kuru havasına alışkınız biz kalp kalp

sivasın ayazının yanından bile geçemez

izmirli arkadaşımı ağlatandır.

balkonda sigara içerken donan parmağı telefonun 10 dk algılamaması

onun 5 katını düşünün. iflahım sikildi soğuktan resmen

ankaranın ayazı mı allah başka dert vermesin çok fena bi şey. bazen ayaklarımı hissetmiyorum soğuktan. bazende başım ağrıyo hatta

kulaklarınızı kapatmadıysanız kulak zarınıza kadar etkiliyor yok böyle bir şey.

içliği vücudunuzdan bir parça olarak hissettirmeye başlatır.

babam dışarıda çalışıyodu şubat tatiline geldiğimde tanıyamadım adamı soğuktan kararmış ve her yaz tatile gideriz ben böyle karardığını hatırlamıyorum

ankarada yaşıyorum gerçekten ayazı fenadır ama eskişehirin ayazı adamı çarpar nefes alamazsın

kulakları düştü zannedip tribe girmek

sabah saat 7:45' te kendisiyle içli dışlı olacağım ayazdır. otogardan almak isteyen, yeşil atsın.

kışlıklarımı geri çıkarmak üzereyim yemin ederim yok böyle bisi

millet hala kombi yakıyor yok böyle bir soğuk. yeminle dün akşam mont ile gezdim söylemesi ayıptır götüm dondu.

soğuğun yüzünüzü tokatladığı bir ayaz hatta bazı geceler cam parçaları yüzünüze çarpıyormuş gibi hissettirir

ne kadar özlediğimi anlatamam seni.başımı ağrıtmanı dahi özledim dondurucu rüzgarın yüzüme vururken.ne olur dön gel artık be.

kasım ayında hava sıcaklıklarının düşmesiyle kendini hissettiren,tanımlanması güç soğuktur. ayrıca (bkz: ankara) (bkz: içlik giyen adamda piçlik olmaz)

daha kasım yeni başladı şimdiden -3,-4leri görmeye başladık. tanrim sen dayanma gücü ver

saat 11-1 arası soğuk, 1-4 arası tişörtlük, 4'den sonra soğuk.

ben niye bu iki kelimenin arasında hep bi akyazı görüyor gibi oluyorum?

siz bide elaziga gelin :) damdan dama kedi atlarken donuyor bahari bekliyor ki gevsesin karsiya gecsin 😃

ankara ayazı yiyeceğime, delikanlı malı yemeyi yeğlerim. çünkü ankara ayazı ağacı kökten, kralını g*tten s*ker derler.

gecenin köründen bildiriyorum; kışlık montunuzu giyseniz bile götünüz donar, kış gelmişş.

en sonunda sigarayı bıraktıracak gibi

ayaz yavaş cigerimi söktün

geçenlerde adanalı bir arkadaşımla sohbet ediyorduk. olm dedi donuyorum lan ellerim ayaklarım tutmuyor hava 15 derece dedi :d o bunu söylerken ankarada hava durumu -2yi gösteriyordu dedim sen dalga mı geçiyorsun?

ankara'nın ayazını bilmem ama konya'nın ayazı ağzımıza tükürüyor

angara ayazı ruhumu kessssseerr

rakip olur (bkz: konya ayazı)

i̇nsanı paronayak yapar. yururken 40 kere pantolonunuza bakarsınız "acaba giydim mi bu ne soğuk" diye

adamın götünü keser. 1 saat ankara ayazına maruz kalan amele sümüğü gibi yapışıp kalır