iddia edildiği gibi sahiden real'e geri döndürülmeye çalışılıyorsa, real yönetimi sahiden vasat kararlarını perçinliyor demektir. olum siz ne ara uzun vadeli sarmal plan yapmayı bıraktınız? bir marvel kadar olamasa da, plan - icraat konusunda ne güzel sağlam adımlar atıyordunuz? şimdi ne bu haliniz? hayırdır, yol mu geçecek?
ronaldo'nun yerine hazard gibi bir adamı getirmediğiniz sürece zaten bu takımdan bir halt olmaz. karşınızda neymar'ı yolladığından bile niteliğinden taviz vermeyen bir barcelona var. aynı barcelona ıniesta'yla yollarını ayırmasına rağmen de tökezlemedi. sizden bir ronaldo gitti götü başı dağıttınız amk.
haa denilebilir ki; ama takım ronaldo'ya fazla bağımlı olmuş bunca zaman. şimdi böyle bocalamaları gayet doğal.. bir yere kadar doğrudur. ama psg gibi bir takım bile ibrahimoviç'e olan bağımlılığından çabucak kurtulabiliyorsa, koskoca real madrid'in de ronaldo'ya olan bağımlılığından tez vakitte kurtulması gerekir.
bunu nasıl yaparsın? tıpkı; ibra yerine cavani'yi koyan, kanatları da ona göre monte eden psg'nin yaptığı gibi. alırsın hazard'ı sol açığa, benzema kazmasının yerine de 1. sınıf bir bitirici getirirsin olur biter. teklif verilmesi durumunda real'e koşa koşa gelmeyecek kaç futbolcu var sanki amk? para, prestij ne ararsan vaat ediyorsunuz. adam akıllı kullanın şu kozlarınızı. öyle gidip de çocuk çolukla ronaldo'nun açığını kapatmaya çalışmayın.
aç parantez; hazard bu takıma cuk oturur. zira bu takımda kapatılması gereken eksik birden fazla. gol atacak, asist yapacak bir sürü oyuncu vardır ama hepsi lider değildir. hazard hem skorer, hem takım oyuncusu, hem de lider. ve benim bahsettiğim tüm sahayı kapsayan bir liderlik. öyle ramos'taki gibi sadece kale önünde söz sahibi olan ya da modric'teki gibi sadece santra noktasında racon kesen liderlik değil. ben; saha içinde sınır tanımayan, müttefiki olan herkese sözü geçen, herkes için en ideal kararları alabilen ve duruma göre herkesin etinden sütünden yararlanmasını bilen maça etki edecek lider profilini kast ediyorum. hazard bu iş için biçilmiş kaftan. hem bunca zaman o zorlu ligde chelsea'yi sırtladığı yeter. artık layık olduğu daha üst sınıf bir takıma imza atıp tez vakitte şl kupasını kazanmalı.
zidane konusuna dönecek olursak; neden bu adama, bu takıma local maxim'sını yaşatmış gibi davranılıyor anlamıyorum. aslında anlıyorum ama manası yok bu kadarının. adam sanki liverpool'u küllerinden doğurtan jürgen klopp.. kısa zamanda ronaldo'lu, ramos'lu, marcelo'lu, modric'li dünya karmasıyla hiç de hafife alınamayacak başarılar elde etmiş olması elbette takdir edilmeli..
ama şunu kabul etmek lazım; ilk esen ters rüzgarda zidane kontrolü kaybetti.. işler kötü gittiğinde işleri düzeltebilecek teknik direktörlük parıltısı zidane'nda henüz yok. real'deki ilk zamanlarında kendisine verilen sağlam kadro, o dönemlerde zaten dünya üzerinde rüzgara en çok dayanan kadroydu. meali; o günlerde ortaya bir rüzgar çıksa, bundan korkacak son takım real'di. kupa kültürü olan bir kulüple bu özelliği birleştirdiğiniz vakit zaten her sene kupa ve kupalar almanız lazım.
- ayrıntı;
(#2246415)
ancak gün gelir de rakipler, dehalarıyla ortadaki rüzgarla başa çıkmayı öğrenirlerse, işte o zaman şartlar eşitlenir.. öyle zamanlarda da teknik adamların oyunu okumaları ve ona göre kozlarını oynamaları daha da hayati önem taşır. mourinho bile bu kumar oyununda form kaybetmişken, kimse tutup da bana zidane'nın bu kumarı doğru dürüst oynayabileceğini söylemesin. o işi yapsa yapsa klopp ve guardiola gibiler yapar. ama real'deki son senesinde, elinde dünya karması varken barcelona'dan 17, atletico'dan da 3 puan fark yiyerek üçüncü olan zidane yapamaz.
not: şimdi diyeceksiniz ki, bre amk sen hangi teknik adamı önerirsin o zaman? benim sayın perez'e önerim kati suretle; aykut kocaman hajsghadjs -salah'ın ahını almayacaktınız olm. bazen çirkefçe bir kupa kazanırsın ve kupayla birlikte aldığın ah sana çok daha fazlasına mal olur.. eğleniyonuz mu anam?-