zevk alınan ufak sapıklıklar

vitor pereira fotoğraflarına bakıp beddua etmek <3 (bkz: allah belanı versin vitor pereira)

arkadaşım bisküvi şeker falan alınca hepsine tükürüp kimsenin yememesini sağlıyorum

çocuk parkına gidip dondurma yiyorum ki canları çeksin anneleri almasın, ağlasınlar.

gece uyurken elimi, kolumu illa bir yere sıkıştıracağım yoksa kesinlikle uyuyamam. hafiften bir mazoyum sanırım.

yastığıma sarılmadan asla uyuyamam rahat hissedemiyorum o benim kolumun altında olucak hep 😂

hediye paketi açmak çok hoşuma gidiyor o yüzden avm'den bir kıyafet aldığım zaman daima hediye paketi yaptırıyorum. bir keresinde 5 parça kıyafet alıp hepsini teker teker hediye paketi yaptırmıştım. kasiyer de "ya eli çok açık bir insansın ya da zenginsin" demişti. asıl gerçek aklından bile geçmemiş. doğru gerçi hangi mal aldığı tüm şeyleri hediye paketi yaptırır ki amk.

çamaşır makinası dönerken fütursuzca izlemek. imdb:9.2

bardağı duvara dayayıp yan dairedeki komşuları dinlemek bazen alt kat komşumuzu dinlemek için yerede bardak koyuyorum.

sapıklık mıdır, ya da ufak bir sapıklık mıdır bilmiyorum ama benim de şöyle bir eylemim var; metroda, otobüste giderken ya da bir parkta otururken, gördüğüm insanlar hakkında kafamda hemen hikayeler uydururum. ama o an uydurur sonra silerim. kimi zaman yargılarım onları, kimi zaman ödüllendiririm, kimi zaman da kale alınacak hikayeleri olmadığını düşünürüm. sadece bugün metroda karşılaştıklarımla ilgili hikayelerden birkaçı aşağıda arz edilmiştir. * kırmızı saçlı abartı rujlu bayan. adını yadigar koydum. (at gibi olmasından mütevellit aklıma bu isim gelmiş olabilir.) vay be yadigar, o ayakkabıları alırken neler ummuştun değil mi, iki haftada soldular ama bak. bugün rujunu niye abarttın ki sen, normalde aşırıya kaçmayı sevmezsin bunu herkes bilir. hep o fazıl'ın yüzünden değil mi? çok değiştirdi kız seni bu fazıl. kim derdi ki; senin saçını kızıla boyatacağını. kızım sen de amma gevşek yüreklisin be. tamam iyi çocuk da sen ona karşı bir şeyler hissetmiyorsan neden teklifini kabul ediyorsun ki? yaa tabi zor geldi dimi bu sorulara cevap vermek. in tabi hemen metrodan. aslında burada inmiyorsun ben biliyorum. ama kaçıyorsun dimi. kaç bakalım. kaçarak kurtulacaksın sanki. yadigar metrodan iner hikaye biter. * tontiş ama asık suratlı bembeyaz saçlı amca... adına ne diyem, dedim dedim bir şey bulamayınca; mahmut diyim dedim. vay be mahmut amca, kör olsun o ahmet, atamadı seni arabayla evine. ama böyle işte bu dünya be mahmut amca. besle kargayı oysun gözünü. ama seninkiler gene iyi. millette ne çoluk çocuklar var. rezil ediyorlar ailelerini. seninkilerin gene eli ekmek tutuyor. kimseye de bir zararları yok. zararları kendine. boşver be bu yaştan sonra sen mi düşüncen onları. kızma da onlara ha; bu devirde böyle çocuk buldun öpüp de başına koycan. o eskidendi anne baba saygısı falan. alem göt olmuş mahmut amca. pardon mahmut amca tutamadım kendimi kusura bakma. bu arada senin yaş kaç oldu be mahmut amca, teyze öldükten bu yana çok çöktün be. rahmetliyle anlaşamıyor gibi görünürdünüz ama severdiniz birbirinizi ben biliyorum. tamam tamam kızma kapatıyorum konuyu. aaa dur niye iniyon bee, daha var senin durağa. hay allah yaa... * sıska, takım elbise giymiş, metroda ayakta kitap okuyan şahıs. adını lebron koydum. niye koydum bilmiyorum. bah hele bah. lebraama bak. hareketlere bah. kitap okuma tripleri falan. ulan bilmiyor muyum ben seni sanki. işin olur mu senin kitapla. varsa yok sa karı kız düşürme peşindesin. ulan hatunlarda sizin gibilerin peşinden koşuyorlar ya, müstehak aq onlara. sen de para bok tabi, faça da yerinde. kesin trafiğe çıkmamak için biniyondur metroya sen haa. piçsin oğlum sen piç, niye inkar ediyon, o davada o adamın masum olduğunu bile bile karşı tarafı savunmadın mı hea. savundun. meslek böyleymiş. soharım öyle mesleğe ibne, yazık değil mi lan. adi herif. ulan dua et durağıma geldim, yoksa sevecektim belanı... evet metroya her bindiğimde dikkatimi çeken kişi hakkında şizofrenik hikayeler yazıyorum. bunu niye yapıyorum onu da bilmiyorum. sadece bana çok iyi geldiğini hissediyorum o kadar. * kesinlikle o kişiye bunu çaktırmıyorum tabi ki, artık profesyonelleştim o konuda. ilk başlarda ne bakıyorsun falan gibi diyaloglar olmuştu ama artık yok öyle şeyler.

namaz kılmak

dudaklarımı ısırıp bol tuzlu çekirdek yemek

arabayla taşlı yoldan geçerken başımı cama dayamak. beynim uyuşuyor, çok hoş.

tırnaklarımı uzatıp parmaklarımı hafifçe göbeğimde gezdiriyom acayip bi gıdıklanma vsnkflgnjksd

erkekler bilir uyaır uyanmaz yorgana sarılmak asdfggdksl

ya beyler kadın dogumsa staj yapıyorum, yeni doğan bebeklerin dudakları cok güzel oluyo tap taze ilk ben öpüyorum

ağlayan küçük çocukları annelerinden gizli dövmek.

bacakları yoga pozisyonuna alıp, ellerini yere koyup güç alarak kendini yukarı kaldırmak lol. ne zaman boş olsam düz zemine oturup yapıyom. biraz havaya kalkınca çok güzel bi his :d

kulağına elini soktuğunda çıkan sapsarı kirle oynamak.neden bilmiyorum ama hoşuma gidiyo

Bunlardan zevk almayan yoktur. resmen mutluluk be kardeşim.

10 yaşından küçüklerin giremediği tiyatrolara gelen herkese bilet kontrolünde yaşını soruyorum. bazılarının tepkileri efsane oluyor :d

çok sevdiğim ve samimi olduğum arkadaşlarımın kulağını ısırmayı istemek. saçma ama çok güzel. delice ama çok samimi.

tuvaletteyken biri kapıyı tıklattığında "gel" diyorum. (tabi kapım kitliyse)

(bkz: nabu'ya bacak snapi atmak)

biri sarılmaya yeltenirken geri çekilip elini uzatmak

sahilde sevgililerin yanına oturuyorum, özellikle rahatsız olsunlar diye erkeğin yanına oturuyorum.

bebeleri korkutmak. gerçi özel bir çaba sarfetmiyorum beni gören ağlamaya başlıyor, kuzenimin 4 yaşındaki oğlu bana kapıyı açınca direk ağlamaya başlamıştı "adamdan korkuyorum" diyerek.

töbe haşa

ince dişli tarakla kafayı kazırcasına saçları tarayıp yerlere dökülen kepekleri izlemek.

arada bi nefesimi tutuyorum ve sonra derin nefes aliyorum. boylece daha az oksijen harcayip dogaya faydqli bir a++ bir deli ibo olmus oluyorum.

pek sapıklık sayılmaz ama hafta sonları alarmımı erken bir saate kuruyorum sabah çaldığında da kalkmak zorunda olmadığım için mutlu oluyorum.

güzel kalçalı müşterilerimizi çıkarken kapıya kadar eşlik edip iltifatlarla uğurlayıp arkasından kalçalarına bakmak.

bir yerim kanayinca o kani icmeye bayiliyorum boylece kan vucuttan cikmamis oluyor devir dayim oluyor

bir mekana iki ya da en fazla üç kişi oturunca karşımdaki kişi ile sohbetim iyiyse masada bulunan küp şekeri olmazsa ince uzun şekeri ya da ne bileyim tuzu, kürdanı bulduğum ne varsa boğazının altından o tişörtünün içine ya da bluzundan içeri basket atıyorum çok zevkli arkdşlr. kız erkek farketmiyor. (gülen smiley)

belediye otobüsünde en öne oturup kart/akbil basanların kalan bakiyelerine bakmak.

cep telefonunu uzun süre kılıfla kullandıktan sonra kılıfı çıkarıp öyle kullanmak. sanki yeni telefon almışım gibi oluyor.

sapıklıktan çok psikopatlik gibi gelebilir ama ben çok zevk alıyorum. mesela bir yerim kesiliyor ve çiziliyor yoluyorum kanayinca tuz basıyorum efsane güzel bir acısı oluyor.

gözüme güzel gelen kolu ısırmak

sapıklığın ufağı büyüğü olmaz sapıklık her türlü büyüktür abisi.saçmalıklarınıza kılıf uydurmayın.

s.a.w soundtrack dinlemek

eksi yemek. :)

arkadaşım kolumu bacağımı ısırıp bundan baya zevk alıyo deli mi ne

balkon demiri...

omzumu kütletmek arada ağrısa da durduramıyorum kendimi

bundan zevk alamayacak insan yoktur herhalde? not: özellikle manic mode yaptığınızda acayip oluyor.

erol egemen kimdir ? yazısını gördüğüm için sık sık ben butonuna tıklıyorum

her teşebbüs hüsranla nihayete de erse, kimi girilerimi oylamaya çabalamaktan acaip zevk alıyorum. oylayamadığım malum girileri favorilemekten utanmıyor, hatta pek kibar ve duyarlı bir yazar olmam sebebiyle kendime teşekkür mesajı göndermeyi ihmal etmiyorum. ve en önemlisi teşekkürüme cevap gelmeyince hiçbir şekilde anlamsız öfke nöbetlerine girmiyor, "aman canım belki de işi vardır çocuğun, kızma hemen" tesellisi ile yetinmesini biliyorum. ne iyi adamım lan ben. sikesim geldi şimdi.

kısa bir süre sonra sizin ufağınızla insanların ufağı uymaz.

denizde yandıktan sonra deri değiştirirken ölü derileri soymak. ele yapışmış uhuyu soymakla aynı zevki verir. bende bitmişse büyük bir hazla yanımdakilerle uğraşırım. canım çekti.

göbek deliğimi oynamak değişik oluyo yav tarif edilemez yaşanır bişey hoş yani manyakmıyım neysem artık

kafa topu oyununda her gol yediğinde ''çok şanslısın'' yazısı gönderen şahısı 11-4 yenmek. uyarı: oyunu indirmemiş olanlar varsa indirmemeye devam etsinler bence. bağımlılık yapıyor.