yaşanılan garip olaylar

Bizim burada kafasına göre çekip giden bir su kabı var. Kaybolduğu zaman etrafa iyice bakmama rağmen bulamıyorum, birkaç gün sonra kendisini öyle boş boş köşe başında dururken buluyorum. Bazen amuda kalktığı da oluyor. Alıp götürseler, daha sonra niye geri getirsinler? Yolda aylak aylak gezinen bir su kabı görürseniz "köşene dön" diye kibarca uyarınız, kedilerin şu sıcak havada su içmesi gerek. İstemiyorsan söyle kardeşim, yerine bu ulvi hizmeti verecek bir su kabı bulunur elbet.

Garsonum. Geçen gün müşterinin biri bu gün ayın kaçı dedi. Bir saniye bakıyorum dedim telefonu tam çıkartıyordum ki sinirlendi 11'i dedi döndü gitti. Bilmememe neden kızdığını, tarihi bildiği halde neden bana sorduğunu hala düşünüp duruyorum kdjldjdlsldjddj

Ayvalığa tatile gittiğimizde 1.60 boyunda olan ev sahibinin evinden 46 numara ayakkabı çıkması.. o eve o adamdan başka giden yoktu ve o adamın öyle bir ayakkabıyı giyme imkanı yok.. sonrasında daha önce duymadığımız hayvan sesi duymamız ve tasması çözük küçük köpeğin sanki yanımızda bir şey varmış gibi yanımıza odaklanması ve bize hiç bakmaması..

Amcamlarda kalmıştım bi gün. Kuzenimle aynı yatakta yatırıyoruz. O bana sırtı dönük bi şekilde uyuyor, ben de telefonda bir şeylere bakıyorum gecenin üçü falandı. Birden bana doğru dönüp "Allah seni affetsin" demişti.

Yaşattığım var anlatayım mı? Bizim burada özellikle Fenerbahçe maçlarında gol atılınca bir yerde birkaç kişi "GOOOOLLL" diye bağırıyor. Neresi olduğunu göremiyorum ama ses yakından geliyor. Bir akşam odamda ders çalışırken derin düşüncelere daldım, tüpsüz düşünce dalışım sırasında Fener'in maçı vardı ve aklıma o grup geldi. Bir anda içimden "onların buraya sesi geliyorsa, benim de onlara sesim gider" dedim (bkz: evreka). Gol olursa ne yapacağımı düşündüm ve gol sesini bekleyerek derse döndüm. Ve beklediğim ses geldi. Kendime "emin misin?" diye sorup saniyesinde emin olduğumu söyledim ve pencereyi açıp "SARIIII" diye bağırdım. Kısa bir South Park sessizliğinin ardından "LACİVEERT" diyerek geri dönüş yaptılar ve "EN BÜYÜÜÜK" ile "FENEEER" faslından sonra "bu kadar eğlence yeter, dersimize dönelim... manyak herif" diyerek yaptığıma güldüm ve pencereyi kapatıp derse döndüm... dönmeye çalıştım en azından.

(#4225167) Yine gitti. Fakat bu sefer ona bir ders vermek istedim ve onun mutad meskeni olan köşeye yeni bir kap koydum. Bakalım dönerse ne halt yiyecek? Eee dedim ama "yerine bu ulvi hizmeti verecek bir su kabı bulunur elbet" diye, kendisi kaşındı. Yeni kabın uslu olacağını ümit ediyorum, olmadı ona da bir halef bulunur.

5-6 yıl önce annemlerin yatak odasında saçımı mı yapıyordum yüzüme krem mi sürüyordum bişey yapıyordum, önce titremeye başladı, sonra bir anda çat diye ampul söndü. ancak hiçbir yerde elektrik gitmemiş, holün ışığı ve dışarıdaki ışıklar aynen yanıyordu. ampul cızırdayıp pat diye tekrar yandı. tuhaf olan ise bunlar olmadan 10 sn önce adımın fısıldandığını duymamdı.

Daha yeni yabancı bir markanın canlı yayınına katıldım. Markayı gerçekten çok seviyorum. Her Cumartesi bu saatlerde oluyor canlı yayınları. Ben de çok sevdiğim için markayı, birçok yorum yazıyorum. Sonra yabancı bir kullanıcı, ismimi etiketleyip nasılsın diye sordu. Bir de istek gönderdiğini fark ettim. Bu nasıl hız? Sen ne yapıyorsun arkadaş, ne yiyip ne içiyorsun dedim içimden. Bu da böyle bir olaydı.

Deminden şimdiye geldim.

Antalya'da üniversiteye başladığım ilk zamanlarda kendime acayip derecede kalın bir örme kazak almıştım. En fazla bir ya da iki kez giyebilmiştim. Çünkü giydiğimde fenalık basıyordu. Anlık olarak bildiriyorum ki Kırşehir'de şuan - ki bence hava eksilerde- o kazağı giydim ve pek bir fark hissetmiyorum.

birkaç gün önce okulda poğaçamı bitiremedim, belki kediler yer diyip ufak ufak bölüp bankların üstüne koydum. ertesi gün okula gittiğimde bankın boş olduğunu görünce yemişler demek ki diyip artık her gün getireyim dedim, okula geldikçe onlara bi şeyler getirmeye çalıştım. bugün sabah yine mutlu mutlu kedileri doyurduğumu sanıp sınıfa geçecekken arkadaşım geldi yanıma, dün bahçeyi temizleyen adamı görmüş, bankları silerken her gün kim koyuyor bunları diye söylene söylene djdmlsösşsld

(#4269850) Bugün de başıma bu geldi. Adliye enteresan bir yer, çünkü içinde bir sürü insanın hikayesi var.

Babam geçen hafta bi kaza geçirdi çok şükür durumu şu an daha iyi ama sağ köprücük kemiği kırık ve omzu çıkık olduğundan dolayı sağ elini çok sağlıklı kullanamıyo. Abim de geçen ay bacağını kırmıştı hâlâ alçıda. Neyse bugün babam hadi gel senle çarşıya gidelim arabayı ben sürcem dedi abime. Abim diyo ki baba nası gidicez sen vites değiştiremezsin. Sen ne güne duruyosun pezevenk ben direksiyonu tutup gaz freni kullancam sen de vites değiştiriceksin dedi kdsmkdmdmd ve ciddi ciddi gidip geldiler. Dayanışma dediğin..

Sabah 8.30 daki ders için 5.30 da kalktım zaten kafam allak bullak kendime gelmeye çalışıyorum falan. Derse girdik bi tane arkadaşım kolonya sıkıyodu eline ben de aldım sıktım sonra diğer yanımdaki erkek bi arkadaşıma da ikram ettim. Aldı kolonyayı gözlüğüne sıktı sonra açtı çantasını gözlüğünü siliyo. Önce çantasının sapına siliyo sandım dedim manyak mısın ver ben siliyim sonradan farkettim ki çantasındaki boxerına siliyomuş. Niye çantanda boxer var hadi orası beni ilgilendirmez ama neden ona siliyosun ya sabah sabah neye uğradığımı şaşırdım

hala istifa etmedim benim için oldukça garip.