bugün
yenile
    1. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      t: geçtiğimiz gün itibariyle yayınlanan mini dizi. netflix bünyesindeki yerli yapımlar kolay kolay içine sinmez ama bu iş başka... güzel istisna oldu benim için. yönetmen'i onur saylak, senaryosu hakan günday imzası taşımakta. oyuncu kadrosundaysa öner erkan, haluk bilginer, uğur yücel ve songül öden gibi isimler mevcut. not: başka bir zaman bu başlığa daha öznel ve detaylı bir entry bırakırım ama şimdilik bu kadarı yeterli.
    2. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bu dizi ödül alır
    3. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Muazzam bir kadro bir araya gelmiş. İlk fragmandan Hakan Günday havasını hissettim(acayip mutlu oldum bu adamı yeniden dizi senaristi olarak gördüğüm için). Güzel bir şeyler izleyecek gibiyiz, Şahsiyet gibi olağanüstü bir diziyi yazmış(Hakan Günday), yönetmiş(Onur Saylak), oynamış(Haluk Bilginer) ekip bir araya gelmiş. Birbirinden aykırı adamlar muhtemelen herkese hitap etmeyecek bir şey ortaya çıkmıştır. İlk fragman --- spoiler --- Hani deniyor ya "bunu alan bunu da aldı" diye, meğer bütün hayatım öyleymiş benim. Maaş alan kredi de alır, gittik aldık. Kredi alan araba da alır, araba alan, ev de alır. Ev alan bilmem ne de alır... Sonra bir baktım "bunu alan bunu da alır" diye diye en son artık mezar yeri bakıyordum Fevzi. Bayağı bildiğin aile mezarlığı alacaktım he, 44 yaşında. O zaman uyandım zaten. Dedim, Oktay senin nasıl bir hayatın var, ne oldu sana? Belki de hep böyleydim, ne bileyim. Zaten geçen gün ne düşündüm biliyor musun? Bir şey olur insanlar imza toplar mesela değil mi? Ben hayatımda hiçbir yere imza vermedim. Bir yürüyüşe falan hiç katılmadım. Sokağa çıkıp bir slogan atmadım. Ne bileyim bir pankart taşımadım. Hiç yapmadım Fevzi ben böyle şeyler. Bu hayatta hiçbir şeyi protesto etmedim ben. Televizyondan seyrettim hep. Sadece bir ara o da çocukken, punk dinliyordum işte o kadar ama şimdi punk Oktay kim ben kim. --- spoiler --- ikinci fragman Konusu da şöyleymiş: --- spoiler --- (bak spoiler butonunu kullandım sonra okuyup "e spoiler yedim aauuuvv" deme, ne aauuuvv?) Mimar Oktay Uysal eşi, iki çocuğu ve babasından oluşan ailesinden gizli olarak bir punk hayatı sürmeye başlar. Ancak o sırada ailesi de Oktay'dan gizli kendi dünyalarını kurmanın peşindedir. Uysal ailesinin yalanlarla dolu bir evi, Oktay'ın da inşa etmesi gereken bir hapishanesi vardır. Ailene karşı kendin olabilmek mümkün müdür yoksa herkesin ikinci bir hayata mı ihtiyacı vardır? --- spoiler ---
    4. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bende bıraktığı ilk izlenim, show tv dizisi kırması olduğu yönünde. Spoiler okuyup, izleyip izlememeye karar vereceğim.
    5. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hiçbir amacı ve gayesi olmayan dizi. hakan günday'ın en kötü işlerinden biri. onur saylak da yönetmen koltuğunda, onun yancısı olmuş. tabii, netflix için sorun yok, o her şekilde ekmeğinde. bir dizi hayal edin, başrollerde haluk bilginer, uğur yücel, öner erkan ve songül öden olsun ve o dizi hikayesinin ana motivasyonunu "küçükken punkçı olamadım"dan alsın. yok öyle bir türkiye. üzgünüm. eğer bu hikayeyi 2020'lerin türkiye'sinde geçiriyorsanız, hikayenizin ana motivasyonunu sike sike pahalılıktan ve geçim derdinden kaynaklı problemler olarak yapmak zorundasınız. bu iki problemi, öyle, "bizim çocuk çöpten kağıt toplayan çocukları görmüş, o yüzden okulun gezi parasını çalmış ve onlara vermiş"le geçiştiremezsiniz. hayır bir de her bölüm iklim krizi sikine kafa sikiliyor dizide. yürüyün gidin lan mal oğlu mallar. biraz mantıklı bir zemine otursun diziniz, filminiz, bokunuz püsürünüz. *** dizinin tümünü büyük bir ihtimal izleyeceğim ama ilk iki bölüm boktan beterdi. yani, zorla beni masanın başına oturtup tek nefeste yine bin sayfalık farklı farklı üç hikaye yazdıracaksınız asdfghjklşi *** devamı çekilir mi bilmem ama ilk sezonu bitirdim. fikrim hala aynı: rezalet bir iş olmuş. ne doğru düzgün karakterler gelişimi var ne de hikaye motivasyonunu içeriğiyle (sözümona) uyumlu bir yerden alıyor. bomboş bir iş. yazık ya. *** son bir ekleme; lan benim yayımlanacak üçüncü kitabım yok'un hikayesi de mesela iki çocuk sahibi ve 40 küsür yaşlarında olan bir adamın hayat hikayesi. mesela o kitapta da ana karakterin karısı adama paso köpek çekiyor ve adamın çocuklarıyla arası hep limoni. keza, yaptığı işi de asla sevmiyor. ki kendisi haciz memuru. ama ne bileyim abi, en azından bir şeylere gerçek anlamda kafa yoran bir karakter var yok'ta. ama bu dizideki ana karakter ve hikaye tamamen saçmalıktan ibaret.
    6. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      genel olarak beğendiğim dizi. 8/10 olarak yorumlayabilirim. bazı yerlerde kendimi gördüm o biraz hoşuma gitti. eksik yanlarına gelirsek tipik bir beyaz yakalı hatta biraz daha beyaz türk sorunsalı var. aile içindeki tüm bireylerin sorunları olması falan bunlar çok cringe geliyor artık bana. tamam en bunalımda ve çok varoluşsal sancı yaşayan sizsiniz.
    7. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- izlerken beni sinir eden dizi. ulan dizide herkes mi sıkıntılı olur anlamadım ki. normal insan yok resmen. aslında bir yandan da herkesin olmak istediği ve olduğu şeyleri de ele alıyor. kaç insan gerçekten olmak istediği kişi olabiliyor ki? veya kaç kişi gerçekten olduğu kişi olarak kalabiliyor ki? arkada işlenen pek çok konu daha var tabii. güzeldi, izlenir. --- spoiler ---
    8. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      3 bölüm dayanabildiğim dizi o da Haluk bilginerin hatrına.
    9. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- hapishaneni sikim --- spoiler ---
    10. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      biraz yavaş ilerliyor ama sırf Haluk Bilginer ve oktay karakteri için bitirmek istiyorum. bir de Mert karakterinin yazdığı tweeti aşırı merak ediyorum ya ne yazmış olabilir de insanlar salak salak bakıyor öyle akdhhsjaj bitirince editlerim
    11. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Hakan Günday' ın kitaplarını severim, kitaplarının konusu diğer kitaplardan farklı yeraltı edebiyatını anlatıyor. Bu dizi de kitapları gibi aslında bireyin yalnızlığını ve mutsuzluğunu anlatıyor, kalabalıklar içindeki yalnızlığımız aynı evin içinde yaşayan beş insan birbirinden o kadar uzak ki nerdeyse hiç kimse birbirini tanımıyor oysaki aile onlar, hepsi birbirine yalan söylüyor. Herkes kendi kurduğu yalan dünyasında mutlu olmaya çalışıyor ama tabii mutlu olmak imkansız. Dizi çok güzel değildi ama yinede izlenir.
    12. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      mini dizi. çok fazla hayat bir araya gelmiş. yaşananlar ve yaşanamayanlar insanları şu anki bulunduğu noktaya getirmiş. her sorunlu davranışın ardında bir asıl neden var bazılarında yan nedenler de hatta. iletişim kuramama sorunu ele alınmış bence. insanlar ne kendiyle ne de karşılarındakilerle iletişim kuramıyor. genel bir aidiyet sorunu var. kimse bulunduğu yerden memnun değil ama kimse bunu değiştirmek için bir çaba harcamıyor. çaba harcanıyor gibi gözükse de kimse konfor alanından çıkmak istemiyor, sonu kürkçü dükkanı oluyor. açılırsa izlenir açılmazsa bir tık yaşıyoruz zaten.
    13. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      her modda izlenebilmesi mümkün olmasa da bence mis gibi diziydi bu. yaz tatilinde edirne-izmir arası seyahat ederken arabada izlemiştim. hatta eve varınca iki bölüm kalmıştı, onu da bitirip uyumuştum. öyle sarmıştı beni. evet biraz ağır ve durağan. ancak bu durağanlık konusuz ve amaçsız bir çırpınmaya değil, iç dünya analizlerine ve sessiz iletişimlere, kimlik bunalımlarına, sosyal zorbalıklara ve hatta orta yaş sendromlarına kadar etki ediyor. izlemesi keyifli, doğru ruh halinde yakalamak önemli. kadroya zaten diyecek laf yok. bir de söylemeden edemeyeceğim, alt tarafı 8 bölümlük bir mini dizinin vasatlığını 8 sezonluk yazarak eleştirdiğinizde, beyinciğinizden parmak uçlarınıza kadar gün yüzü görmemiş küfürler ediyorum. (bkz: yav tamam sensin)