suskunlar (dizi)

her insan bir kere vurulur sırtından bu hayatta. çünkü her kardeş, her dost, her sevgili, bir parça vicdansızdır.

olmasaydı sonumuz böyle

yabancıların bizden alıp uyarladığı tek dizi. o "ben sana gelemem ki yaram var diye, yaram sensin benim " sahnesi insanın ciğerini delii deşik eder.

5 sene önce dizi ilk çıktığında üniversitedeyim, yurtta kalıyorum takip etmeye başladım. 4. bölümdü sanırım izlerken bir arkadaşım geldi diğer odadan. hani erkek adamız ya yalnız izlememiz lazım bu diziyi rahatça duyguları yaşamak için. arkadaşıma gel otur dedim, gündüz vaktiydi o da sıkılmıştı belli ki. oturduk o bölümü beraber izledik. dizi bittiğinde ikimiz de birbirimizin bir köşede gözlerinin kızardığını anladık. empati yeteneğiniz ne kadar gelişmişse o kadar etkiler bir kitap, bir dizi, bir film. sınavlar memlekete git gel derken bayağı bayağı ara vermiştim. o gün tekrar başladım diziye, bu kez bitirmeden bırakmak yok. erkek adamlar da ağlar be sözlük, dışarı olmasına gerek yok, kendi içine bağıra bağıra ağlar.

kuyudibinin 4 günahsız çocuğuydu onlar,sonları en başından belli olan

ilk sezon güzel, ikinci sezon ise baygınlık geçirtiyor. nisan ve gurur'un üzerinden yürüyen bölümler berbat yazılmış. herif 10 bölüm herkesi gazladı fişledi ama bizimkilerin bundan haberi olmadı çünkü birbirine bu kadar bağlı olan 4 arkadaş oturup iki kelam etmediler. her planı kuran, zeki ve aşık şerif yeri geldi ahu'yu dinlemedi. nisan çok bozdu diziyi bence. onun dışında dizide herkes yanında kayıt cihazıyla dolaşıyor amk neyse son olarak ilk sezonu keyifle izledim. diziyi takoz taşıdı biraz da. son sahnede ayrılığın hediyesi eşliğinde küçüklüklerini görünce epey hüzünlendim.

ıska gültene benle evlen diye evlenme teklifi etti gülten kabul etti ama işin sonu boka sarıyo ulan takoz en mutlu gününde yapılır mı lan bu ıskaya senin varya neyse

yanımdasın ama dokunamıyorum çok saçma.

teve2 gösteriyor vakit geçirmek isteyen yazarlar izlesin

bizim sözlükte çekildiğini düşündüğüm dizi. şu an herkes başrol oyuncusu sanırım.

çocukken istismara uğrayan 4 insanın hayatının nasıl kökünden değiştiğini anlatan dizi lakin ilk sezonundan sonra ikinci sezonu tutulmamıştı. 1. bölümünde kuyu dibindeki o 4 çocuk koğuşta yalnız kalınca sait karamın onların yardım çağrısını umursamadığı sahneden sonrasına bakamadım. midem kaldıramadı.

annemi,seni bi daha göremicem diye çok korkuyorum ahu 13 yaşındayım daha ben hiçbir şeyi bilmiyorum hayatta ahu

değeri bilinmeyen değerli sahnelerinden sadece biri; (#2139150)

niye bitti ya bagimli olarak izlediğim diziydi.

izlemeye çalışırken kör olduğum dizidir. insan evlatları 360p yüklemiş bütün bölümleri.

--- spoiler --- şuradaki; (#2139150) yorumlarımdan birinde dizinin finali hakkında şöyle bir şey demişim; "aslında ecevit vurulur vurulmaz ahu'ya söylese, direkt ambulans çağırıp hastaneye gitseler ve ecevit komaya girdikten sonra tam finalde gözlerini açsa, o an "hayat her uyanışta yeniden başlar." gibi sağlam bir tiradla final yapsalar klişe ana karakter ölümü olmayan şahane bir final olurdu." hala aynı şeyi düşünüyorum. duygusal dozaj ayağına yalan ettiler finali. bilal'e reva görülen bomboş son da cabası. en çok onu sevdiğim için demiyorum ama en çok bilal hak ediyordu lan sağlam bir final. ibo da keza öyle. ki ibo'ya mutlu son yazmak kadar kolay bir şey yok şu dünyada. yapacağınız işe -yine- tüküreyim.. --- spoiler ---

- (#2321951) finali hakkında şöyle bir görüşüm de mevcut; --- spoiler --- -üstte verdiğim entryde de dediğim gibi, ecevit ölmesi zaten saçma. o bahsi bir geçelim.- bence bilal ölmeliydi.. neden? bilal'in fotoğrafçıda ahu'ya içini döktüğü bir sahne var. ne diyordu orada bilal ahu'ya? "seviyorum lan seni. bir gün ölücem bak, öyle seviyorum.." - link tam da bu yüzden bilal ölmeliydi. çok ince bir tekniktir bu. basit görünür ama yapımı zordur. panenka penaltısı kullanmak gibidir bir nevi. mesela onur ünlü bu dediğim tekniği beş kardeş'te muhteşem bir şekilde kullanmıştır; (#2302040) --- spoiler ---

ah be bilal... hani olmaz ya, şayet bir gün yazdığım şeylerden biri ekran(lar)a taşınacak olursa ve şans eseri sarp akkaya da o projede yer alırsa; onun hayat verdiği karakteri yapımın en mesudu haline getirmezsem benim de adım louis değil... yeter lan. adam her projede yüreği dağlanan ya da harcanan taraf. biz artık ezilenden yana olmak istemiyoruz! not: (#2329833)

İlk bölüm 1 Mart 2012'de yayınlanmış 2 sezonluk Türk televizyon dizisi. Ben bu diziye aşığım sanırım, her zaman repliklerini izliyorum... Ayrıca belirtmek istedim ki Ecevit seni hiç sevmedim, Ahu'yla bir olup Sarı'ya çektirdiklerinizi unutmadım, ne yapabilirim ki kindar biriyim... Sırf bu yüzden sanırım Murat Yıldırım'ı sevemiyorum.

Hep merak edip izlemeye cesaret edemediğim bir diziydi. Psikolojik olarak etkilenmekten korkuyordum. Yine de ilk sezon bol gözyaşlarıyla geçti. Ama ikinci sezonu beni çok sarmadı. Aynı şeyler gibi geldi. Yine de güzel diziydi

dokundular mı sana? Şu sahne varya koca erkek yurdunda çıt çıkmayan nadir anlardandı

şu sahnede gözünden yaş gelmeyen delikanlı var mı merak ediyorum. link

Bir (bkz: İhsan Oktay Anar) kitabı. Bir (bkz: Puslu Kıtalar Atlası) değilse de çok güzel bir kitaptı. PKA’yı beğenmişseniz okumanızı tavsiye ederim. Gerçi eğer onu okumuşsanız yazarın diğer kitaplarını da almışsınızdır büyük ihtimalle (:

Aşırı merak ediyorum ama sanki izlersem de beğenmeyecekmişim gibi gelen dizi. O kadar övülüyor, o kadar beğeniliyor ki hayal kırıklığına uğramaktan korktuğum için izleyemiyorum sanırım.

Tekrar başlamamak için zor tutuyorum kendimi. Kolay kolay bir dizi/filmi ikinci kez izlemem ama bu hem 28 bölüm hem de zamanında hastasıydık, o sebepten acayip kendine çekiyor beni. İzlersem duygusal olarak çok sarsılıcam biliyorum çünkü buna çok müsaitim bu aralar. Ara ara videolarını izledikçe bile triplere giriyorum. Tamamını izlersem olacaklardan korkuyorum. Allahım sen aklıma elime dilime mukayyet ol.

"-yalan söylersen beni değil adaleti kandırırsın. +adalet... saray adıydı değil mi?"

“Kime koşarsın canın yandığında? En sevdiğine mi, seni en çok sevene mi?”

🌠 “Ahu bin kere de beni seçsen, aşk sizi seçmiş”

-gelecek.. -nerden biliyorsun? -Bi kere hatırladı çünkü.. Dizi bitene kadar her gece bu başlığı sol kanatta göreceksiniz.. Evet yine izleyecek bir şey bulamadım diye 4. Defa izlemeye başladım. Dizinin repliklerini oyuncudan önce söylüyorum belki ama yine de insanı içme çeken ezel ve karadayı dan sonraki favorim..

Üniversite dönemimde televizyon izlememe sebep olan tek yayın.

Kaderimmiş benim. Kaç yıl geçerse geçsin, bir kere yüzünü görsem, bir kere sesini duysam, ben sana en başından aşık olacağım.

ben seni seçtim diye ağlayan Ahu'ya, Ahu bin kere de beni seçsen aşk sizi seçmiş diyen Bilal reis.... her bir detayını hatırlamak istediğim, adamakıllı oturup izlediğim tek Türk dizisi. Şarkıları ayrı ciğerinizi deler, oyunculukları ayrı. ha bir de Şerif'in her bölümde 42874597325 kez "ben bi tane avukatım" demesi vardır.

Kuyudibi'nin dört günahsız çocuğu.. Zeki: Ecevit,Bilal,İbo ben Zeki.bir de Ahu.. Bundan yıllar evvel bi kötülük ettiler bize,biz de bi yemin ettik.Sustuk.. Yıllar sonra bi isim verecekler bize; 'Suskunlar' diyecekler. - Bilal: Ondan önce biz kimdik unuttun mu? Bize ne yaptılar unuttun mu? - Bizim sonumuz ta en başından belliydi..

Bir dizinin her bölümü ayrı acı içerir mi? İçerirmiş.. Kaç kere izledim baştan bilmiyorum ama her izlediğimde ağladığım dizidir.. Bilal, Ahu'ya " Onu seçtin işte, onu seviyorsun" demişti.. Sonra, Sibel Bilal'i bırakırken, Bilal "Ben bir kere aşık oldum onun tahtı sallanmaz" derken ki acı çekişi..." ve hayatımın sloganı haline getirdiğim o söz " Bir umut öldürür insanı, bir de vicdan.." öyle de öleceğim böyle de öleceğim ama beni ya umut öldürecek ya vicdan.. ikincisi daha yatkın...