shameless dizisinin türk televizyonlarına uyarlanması

bir shameless takipçisi olduğumu söyleyemem, yalnızca ilk bölümünü izlemiş (ve de gayet beğenmiş) fakat dizi izlemeyi sevmediğim için devam etmemiş olarak birkaç çift laf etmek istiyorum bu konuyla ilgili. dedim ya, sıkı bir takipçi olmadığım için bazı şeylere orijinalini yıllardır izleyen kişiler gibi duyguysal yaklaşamam. neticede bir filme, diziye ne bileyim bir kitaba bu kadar zamanınızı ayırdığınızda ister istemez bir bağlılık oluşuyor. sıkı takipçilerin olumsuz tepkilerini bu yönde anlayabiliyorum. çok sevdiğimiz bir şeyin "mahvedilmesine" hepimiz karşı geliriz, yeri gelir eleştiririz. bunlar çok doğal şeyler. ammaa velakiin, değinmek istediğim bir güruh var ki bunlar tadından yenmez. bilhassa uyarlamanın 2. tanıtım videosunun altında (ki itiraf etmem gerekir ki bu tanıtım o kadar da fena değildir) bolca göreceğiniz bu tiplerin eleştirileri "bu ne amk." "rezil olduk aq", "hikmet ne ağğbiiskjdskjdskjdsk" seviyesinde kalmış olup, bolca random ve ergenliğin getirdiği kendisi bol temeli boş özgüven içermektedir. bir şeye bok atmakla onu eleştirmek arasında eppeeyce böyle kallavice bir fark vardır canlarım. bu ne amk yerine güzel güzel anlat derdini. bok gibiyse neden bok gibi olduğunu anlat. hatta o kadar çok biliyorsan otur nasıl daha güzel yapılabilir onu yaz. bu ne amk nedir asıl? yılın eleştirmeni ödülünü bu arkadaşlara vermek istiyorum. bir de şu rezil olma mevzusu, ki bu benim en çok güldüğüm şey. bir cennet mahallesi atasözü der ki; "gevşek olacaksın, çekince don lastiği gibi uzayacaksın." gözünüzü seveyim kasmayın be bu kadar. neymiş orijinalinin başrol oyuncusu bile bizimle dalga geçmiş. ya duyduğumdan beri ağlıyorum biliyor musunuz? bir paket baklava yaptırıp özür mü dilesek acaba :/. youtube'da bir arkadaş özür mahiyetinde çelenk yollayalım yazmıştı, o da olumlu. gelelim isimlere. varoş bir kenar mahallesinde yaşayan insanların anlatıldığı bir dizide, karakterlerin adının keremsu olmasını falan mı bekliyordunuz bilmiyorum... ve son olarak, shameless elbette ki başımızda rtük varken televizyona tamamen uyarlanamayacak bir dizi. eminim ki hepimiz bunun farkındayız. yalnız ben bazı arkadaşlardaki şu takıntıyı anlayamıyorum. "ağbi seks sahnelerini nasıl göstericekler? hikmet diye gay mi olurkjsjdk?". öncelikle evet, keşke düz karakterlerden kurtulup toplumun her kesimine yer verebilsek. ama hikmet diye gay mi olur ne demek onu hala anlamış değilim. eşcinsel olmak için sahip olmanız gereken isim listesi bende yok da, olan varsa dm'den ulaştırsın lütfen. swh. tek bir bölümden yola çıkarak bile söyleyebilirim ki, shameless sağlam bir şekilde sistem, toplum ve din eleştirisi yapmaktadır. i̇yi de yapmaktadır. yani anladığım kadarıyla mühim olan şey dizideki bu "ruh"tur. hele bi oturun, soluklanın, bu ne şiddet bu celal? ben de biliyorum bizim fox'tan, içinde hazal kaya olan bir diziden mükemmel şeyler bekleyemeyeceğimizi. ama bir şans verin, bok gibi olursa gelir hep beraber söveriz yine... yalnız izlemeyeceğim diziyi de amma övdüm he...

geldi ulan geldi! çakmaların çakması geldi. açtığım gibi karşıma kadın kulesi ile sanıyorum boğaziçi köprüsü çıktı. ananıııı, adam "ismet'in kıçına don alamıyoruz" dedi. 'kıç'... cidden çok shameless yağni ağbieeğ. çakmalıkları fırsat buldukça editlerim. yalnız türkiye'de en varoşundan en elitine her dizide kadın kulemiz ile köprüler mutlaka sahne geçişlerinde gösteriliyor. bu ne be?! shameless'ta hiç golden gate veya manhattan köprülerini gösteriyorlar mı? dexter'da şöyle bi miami sahili gösterilirdi o kadar. --- 1. edit: arkadan verdikleri duygusal varoş fon müzikleri rezalet. shameless'ta böyle mi gördünüz siz?! --- 2. pek mühim edit -> bara büzük yemeyinca kayfehane yapmışlar hahahahahhahahahahhah tek kelime ile mu az zam! (bkz: uzaydayız herkesin kafası karışık) --- 3. önemli edit: sanırım homoseksüel ian'ı heteroseksüelliğe evirdik. cinsel tercihi en iyi biiiz biliriz biiiğz! --- 4. ve son edit: fon müzüğü leşşşşşş! çağatay akman'ın gece gölgenin raadına bak şarkısını koysalarmış daha iyiymiş bu ne mk? (teknik olarak burada 6. editim yer alıyor: şarkı çağatay'ınmış lan) --- yanıldım... son değildi, şimdi son olacak inş... 5. ve sonun sonu edit: siz bu dizinin nerede çekildiğini gördünüz mü?! ayaklarının dibinde köprü var lan! köprü köprü! gallagher ailesinin evi böyle bir yerde miydi?! oha amk cidden yeminlen oha!!!! esenyurt'a, bağcılar'a gelemediniz mi? shameless'ın çekildiği yerden beter pek çok yerimiz mevcut yani. varoşluk şart ama elitizm forevır anasını satayım.

bu başlık adı altında size bir soru sormak istiyorum. sizce neden sansür olayı bu 10 sene içerisinde televizyon, radyo gibi yerlerde bu kadar fazlalaştı. sigarayı gören sokakta görmüyor mu? alkol almak ulaşmak bu kadar mı zor sanılıyor? her şeyden önce küfür sizce bilinmeyen bir olgu mu?