saçma sapan takıntılar

eğer okulda önümde bir kız oturuyorsa ve kızın saçı sırama temas ediyorsa kız için tehlike çanları çalmaya başlar çek saçını der uyarırım önce çekmezse her türlü pisliği yaparım

yazım kurallarına sonuna kadar uyarım.yanlışa gelemem

mezarlığa giderken elimde illaki bir hesap makinesi olmalı yada telefon gibi hesap makinesi olan bir alet. gözüme takılanların hepsini hesaplamalı gibiyim. en olmadı aklımdan hesaplarım.

arkamda birisi varsa yürüyemem.hemen yan tarafa geçerim.

günde 2 3 defa kulağımı temizlerim temiz olduğu halde. eğer yapmazsam rahat edemem artık kulağım tahriş oldu o çubuğu sokmaktan.

düşünmem gerekiyorsa hemen sakallarımı yolarım

ben oturuyordam kimse ayakta durmiycak.

bir el tırtıklı bir yüzeye deyince öteki eli de değdirip yaşanan hissi eşitlemek. (bkz: biliyorum) (bkz: manyakça)

bıyık tararım sürekli ne göttenbacak bi takıntı lan bu (bkz: bıyık )

çorap giymeden pantolon giyemem buda böyle bi gariplik.

suratıma dokunanı affetmem büyüğümse bişey demem ama aşırı kin dolarım elli şakaları sevmem

aynalı ortamda asla uyuyamamak

işimi sürekli sonu 0 veya 5 olan dakikalarda bitirmek sırf 5 veya 0 olsun diye oyalanıyorum bazen

sabah 10dan sonra kalkarsam o günü kaçırmış gibi kızarım kendime. erken kalkmak gibi bir takıntım var edit: erken dediğim saatler 6-7 gibi. haftasonu dahil

oje surmedigim zamanlarda çirkin olduğumu düşünürüm suratim da bi gram makyaj olmasa bile tırnağım da oje varsa güzelim sanırım saçmalık ama takıntı haline geldi

konuşmada en son mesajı ben atacam ama o da beni mavi tikte bırakmayacak sjsjsjsjsj

yolda yürürken arkadamdan yürüyen kişinin arkadan kafama baltayla vurduğunu düşünmek ve bunun olabileceğine inanmak. (bkz: paranoya)

yürürken ayağım takılıp düşecekmişim hissi, tam saat olmadan bi şey yapamamak bkz 15.02 de telefonu bırakamam 35 olcak. kapısı açık odada uyuyamamak

televizyon izliyorsam ya da müzik dinliyorsam, volume değeri kesinlikle asal sayıda olmalı. bu kadar saçma ve garip bir takıntıyı ne ara, nasıl edindim bilmiyorum ama olmayınca kafayı yiyorum. en kötü yanı ise arabada giderken ayarlayacağım diye kaç tane kaza tehlikesi atlattım.

bir şeyi çift kere yapmak. mesela elim yanlışlıkla kapı koluna değerse, tekrar dokunurum. tekrar değerse tekrar, ve yine değerse tekrar...

tek başımayken veya mecbur kalmadıkça asansörü kullanmamak. ve merdivenlerden çıkarken asla bir kapıdan çıkan bir komşu ile karşılaşmamak gibi bir takıntım var. öyle hızlı iniyorum ki merdivenleri eğer kapı kilidini duyarsam eğer inemezsem diye yukarı kata bile çıkıyorum. küçükken komşu tanıdık gibi insanlarla iletişimi pek beceremediğimden galiba. öyle takıntı oldu

yattığım odanın perdeleri tamamen kapalı olmalı küçücük bi yer bile açık kalmamalı yoksa uyuyamam. kaldırımda yürürken cizgilere basmamaya çalışırım bu yüzden kaç kişiye çarptığım belli değil zaten. telefonumu hep sağ cebime koyarım.yaptığım alışverişlerin fişini biriktiririm.

elimdeki tırnakların hepsinin boyu eşit olmalı yatağımın çarşafı her zaman düzgün olmalı alışveriş fişlerim her zaman cüzdanımda olmalı kalemliğimde duran kalemlerin hepsinin yönü aynı olmalı

kapı açıkken uyuyamamak ve tam saat olmadan ders çalışamamak. hatta şuan o tam saati kaçırdığım için 5 dk beklemem gerekecek.

ayagim yatak sinirlarinin disindayken uyuyamam. bir canavarin kapacagini dusunurum. yasim 21.

sivri sinek zannedip kelebek öldürürsem pardon derim.

eğer bir şarkıyı beğendiysem yılmadan usanmadan azimle ekseriyetle haftalarca günlerce aklımı deli sikmiş gibi aynı şarkıyı dinlerim.

düzen takıntısı

arkadaşlarımla sokak ortamındaysak kesinlikle oturmam herkesi görmem lazım gözteması kurmadan konuşmaya başlamam hatta sol göze odaklanırım (yanımdaki kişiden hoşlanmıyorsam da kesinlikle konuşurken yüzüne bakmam) yolda gördüğüm her kediyi köpeği severim ya da sevmeye yeltenirim ve öpmeden bırakmam iş yerim eve yakınsa mutlaka yarım saat geç giderim oturduğum ortamda her zaman gelen gideni ya da oturanları keserim ojelerimi en az sürdükten 4 gün sonra temizlerim soru çözerken okumuyorsam bile altını dümdüz çizerim saçımı taramadan sokağa çıkmayı bırak toplamam bile başkasında kalsam dahi tararım yaz çocuğu olmama rağmen sıcak şeylere ve ortamlara dayanamam ancak yazın en sıcağında bile yorganla uyurum bilgisayarın ekranı ile klavye aynı hizada olmak zorunda çizgilere basmadan yürümek yemek yerken ağzımın sağ ve sol tarafında kaç kere çiğnediğimi sayarım eşit olması için uğraşırım yatağa girdiğim andan itibaren bacağımı sallamaya ya da ayaklarımı birbirine sürtmeye başlarım uyuyana kadar devam eder bazen yürüdüğüm merdivenleri ya da adımları sayarım akşam 5ten sonra dışarı çıkmadıkça, telefonum hep titreşimdedir eşyalarımın belli yerleri vardır kullanınca aynı yere koymam ama düzenlerken 2 cm öteye kesinlikle yerleştiremem parmaklarımı kıtlatırken kıtlamayan parmağı kırma derecesine gelene kadar kıtlatmak için uğraşırım ha birde bir arkadaşımla aynı yatakta yatıyorsam her türlü arkamı dönerim ne tarafta yattığım önemli değil saçımın ayrımı mutlaka dümdüz bir çizgi olacak yoksa düzeltene kadar evden çıkamam başparmağımı diğer parmaklarıma karışık bir sırayla değdiririm ama sayıları mutlaka her parmakta aynı olmalı kapüşonlarımın ipleri eşit olmalı çantamın,sütyenimin uzunluk ayarları birbiriyle aynı hizada olmalı edit; simetri hastasıyım sanırım. aklıma geldikçe düzenlerim entryi ne kadar takıntılı biriymişim amk dndjjdkdd

eğer benim takıntılarımı üşenmeden okuyan varsa helal olsun

"mezhep farklılığını takıntı yapanlar." o bu değilde dini bölüp ayrı mezheplere ayırmak nasıl bir cesarettir?

güzel bulduğum çakıl taşı deniz kabuğu falan ne varsa eve doldurup doldurup bir hevesle saklayıp sonradan yer kaplıyor diye atmak nedense kendimi durduramıyoruğğm..

ellerimi ve yüzümü yıkadıktan sonra kesinlikle havluyla kurulamam evde rulo el havlularından her daim bulunur tanıştığım kişilere numaramı vermem. yani ciddi güvenmeden veremem. sevsem hoşlansam bile çok temkinli yaklaşırım yastığı kucaklayarak uyurum kollarımın arasına almadan uyumuyorum oda da ben uyurken ışığı açarsanız ya direk uyanırım ya da sabah uyandığımda anlarım çünkü göz yuvalarım deli ağrıyor aynı şey parfüm için de geçerli kesinlikle ben uyurken sıkmak yok biri belime dokunduğun da ciddi rahatsız oluyorum araba geçerken falan yapılan bir reflekstir belki ama kolumdan ya da omzundan da tutabilirsin ayrıca eğer kaldırım taşları siyah pembe şeklindeyse her adıma bir renk denk gelmeli

yere birşey düştüğünde mutlaka alırım eğer almazsam aklım hep orda olur yapamam

bir ara ellerimi kalıp sabunla sabunlarken sayıyordum. mesela sabunu elimde 6 defa mı döndürdüm, 10'a tamamlamaya çalışırdım. genelde hızımı alamayıp 11 yapardım. bu seferde 20'ye tamamlamaya çalışırdım. bu böyle gittiği yere kadar giderdi. ellerim sıcak sudan tahriş oluyordu artık. sonra yavaş yavaş bıraktım bu takıntımı.

alkolden sonra -özellikle bira- kesinlikle ülker çikolatalı gofret yemek zorundayım. yemediğim zaman çildiriyorum

ilk defa gittiğim bir evde yatıya kalacaksam o gece asla uyuyamam,darlanırım.

düzen takıntısı var bende. çalışma masam veya yemek masası derli toplu durmalı yoksa ne çalışmaya başlayabiliyorum ne de yemek yemeye.

kimsenin kullandığı kaşık,bardak veya su içtiği şişeyle bir şey yiyemem içemem

her şeyi çift sayıyla alırım. tek aldığım zaman kendimi eksik hissediyorum.

yastığımda kendi kokum olmadan uyuyamam

ayaktan nefret ediyorum. kadın erkek farketmez kimin ayağını görürsem göreyim soğuyorum o insandan. bacak tamam güzel de (kadınların) ayak ne ya. igrenc bişey tırnak mırnakta var pis pis. yine midem kalktı

eve girerken çıkarken merdivenleri sayardım. merdiven sayısını biliyordum fakat her seferinde tekrarlardım. eskide kaldı ama.

odam benden başka kimse tarafindan temizlenemez. annem falan bazen ben evde yokken gelip temizliyor. dagitip tekrar temizliyorum

yeni aldığım çorap,kalem ve bilimum kırtasiye ürünleri hemen kullanamamak

her türlü müziğe ritim tutarım. metal, rock, pop, türkü farketmez alayına

bi konu hakkinda birine danisirsam o fikirleri asla uygulamam uygularsam benim icin kotu olacagini dusunurum

evdeki kapıların üzerindeki anahtarlar kapı koluna paralel şekilde durmak zorunda eğer bozulmuşsa her geçişimde düzeltirim

her şeyi saymak. salata yapınca domatesleri, salataliklari, marul yapraklarini ; dolaba yerleştirirken yumurtalari sayarak koymak, çöpe atilan kağıtları saymak gibi gibi.

televizyon izlerken ekrandaki yazıların harflerini sayarım sonra aynı olan harfleri çıkarırım onun sayısıyla kalan harflerin sayısını toplarım sonra kaç kelime olduğunu sayıp üstüne eklerim. sonra mesela 17 mi çıktı 34-51-68 diye katlarını sayarım. yaparken kolaydı anlatınca havuz problemine döndü lan