sözlük yazarlarının yaptığı en büyük kötülükler

köpeği mi çikolataya alıştırdım kölem gibi oldu çikolatayı görünca ayı gibi köpek şebeklik yapıyor

bi kere yavru bi serçe bulmuştum ucamiyodu sadece yürüyodu eve almak istiyodum tam uçmuyo ama hafif uçup gerisini yürüyodu bi türlü yakalayamadım. bahçeden sokağa kadar kovalamaca oldu sonra sokakta kovalarken belediye çukuruna düştü . geri de çıkamadı bi an da kayboldu . hala içimden atamadım

özel bi hastanede çalisiyorum. bizim katimiz çok duzenlidir. ama alttaki kat acayip dagınik tüm doktorlar o kattan şikayetçi. bi gün nobetteyim. aşağıdaki hemşire iyi kiz aslında ama benim eski sevgilimin yanindan hic ayrilmiyodu.bende tabi unutamamisim oda beni kiskandirmaya niyetli. aşağıdaki hemşireyi kullaniyodu. sonra kiz hastayim dedi eski sevgilim buna damar yolu acti. baya bi ikisi başbaşa ayni odada durdular . çok sinirlendim. sabah pansumana herkesin korktuğu hoca gelecekti. tabi bende asagi kattaki kiza sinir oldum ya napsam dedim aklima pansuman setini alip saklamak geldi sakladim. sabah hoca gelince o hemşireye nasil bagirmisti. kiz da çok agladi.yani benim yuzumden

"sakin bu çizgiyi gecmeyin tehlikelidir" yazisina aldirmadim vede çizgiyi geçtim

4. sınıfa gidiyoduk ben o zamanlar şimdiki gibi çirkef değilim kalp kırarım üzerim yalnız kalırım diye korkuyorum neyse birazda fazla iyi niyetliydim tabi sınıftakiler bunu baya baya kullanmaya başlamışlardı bi gün iyice dolma noktasına geldim. bi gün sabahtan okula geldim o zamanlar katlarda kamera falan da yok. sınıfın yarısından fazlasının sırasına sakız yapıştırdım. kimse farketmdi tabi ilk tenefüs sınıfta bir yaygara koptu anlatamam size millet çırpınıyo. çoğu sakızı çıkaramayıp yeni önlük almıştı. pişmanmıyım? hayır :)

bak anlatıyorum. hazır mısınız. şimdi ben küçüktüm böyle 4-5 yaşlarındayım. annem pazara gidecekmiş sonra beni alt komşunun kızına bırakmış. ben gittim işte o ablalara. evde sadece onunla ben varım. ben düzgün durayım işte yaramazlık yapmayım falan diye sürekli bana şey diyo işte bak sana oyuncak bebek vereceğim seninle saklanbaç oynayacağım ama sen düzgün dur falan diyo. bana bunları söylerken de bi yandan evi topluyor. yatakları falan düzeltiyor. koca kız işte 17-18 yaşlarında. ben de bi yandan sızlanmaya başladım iyice. hadi artık oynayalım falan. bunda hala tık yok. sonra annesiyle babasının yatak odasına gitti bu. ben de 5 yaşında falanım ama kafa zehir maşşalah. en sonunda sinirlendim bu arkası dönük yatağı toplarken üzerine kapıyı kilitledim. sonra korktum bana kızacaklar diye. mal bi iş yapıyon madem doğru düzgün yap aq ne diye korkuyon. sonra kız kapının üst camını kırmış çıkmış ordan. ben de apartmanda annemin gelmesini bekliyorum. en sonunda selcan ablanın çığlıklarını duydum. kız yazık çıkarken bi yerlerini çizdirmiş falan. ama ben nasıl korkuyorum. bi de üzerine annemin çığlıkları falan derken. annesi bunu dövmüş küçücük kız nasıl haberin olmadı falan. ama demin anneme sordum dövmemiş beni çok şaşırdım doğrusu. kısacası dostlar şu an aklıma gelen yaptığım en büyük kötülük budur. aklıma geldikçe hala gülerim. ulan sen 5 yaşında çocuksun nerden aklına geldi koca kızı oraya kilitlemek.

5-6 yaşlarındaydım, mahallede sürekli benimle uğraşan (adını şimdi hatırlamıyorum) bir çocuk vardı. her gün yakamı tutar ya saçımı çeker, ya üstüme tükürür ya çelme takar falan, bunaltırdı beni. bir gün abim dedi ki sen de dişini göstermezsen ömür boyu seninle uğraşacak. sana sataştığı zaman sen de bir şekilde ona gücünü göster. ertesi gün bu çocuk yine yakamı tuttu, duvara doğru sıkıştırdı beni, para istiyor. bütün gücümü topladım ve gelecek günlerde de benimle uğraşmayacağından emin olacak şekilde bacak arasına diz attım. ortaya çıkan kana inanamazdınız.. meğer o gün sabah saatlerinde sünnet olmuş bizim bu delikanlı.

kütüphanedeki görevli adamla tartışmıştık, hoş olmayan biçimde sertçe cevap vermiştim. yaşlı bir adamdı, kendince espri yapmaya çalışmıştı muhtemelen. ama gözünüzü seveyim kitap soran kişiyi baştan aşağı süzüp 'sen mi okuyacaksın' demek nedir aq, bak sinirlendim yine.

ortaokuldan liseye geçiş zamanında o zamanlardaki sevdiğim çocuğun puanıyla fazla sevmediğim bi yakın arkadaşımın puanu çok yakındı. sırf aynı okula gidemesinler diye sevmediğim arkadaşıma hep çok yüksek yerler yazdırdım, hiçbirinin gelmeyeceğine emindim. gelmedi de, özel okulda okudu sayemde 4 sene hdhdhdbndjd (annesi babası cahil falan değildi, bi benim mi aklıma uydular yani babası araştıran eden birisiydi ama değiştirmemişler benim oluşturduğum tercih listesini işte)

insanların gözlerinin içine baka baka yalan söyleyip daha sonra kendi yalanıma inanıyorum çok siktiriboktan şizofrenik bir olay

ilkokulda öğretmen bize sağ ve sol kavramlarını öğretiyor herkes sağ elimde sarımsak sol elimde soğan derken ben zamanında sağ elime serum takıldığı ve serum izi kaldığı için hiç uğraşmadan elimin üzerindeki ize bakarak anlıyordum sağımı solumu

komşunun kümesini yaktık ama yanlışlıkla

i̇lkokuldayken arkadaşımın msn’ini çalmıştım ve millete de salak saçma şeyler yazmıştım. o zamanlar o kıza sinir olurdum ama ilkokuldan beri görüştüğüm 3-5 kişiden biri şimdi.

la düşündüm de ben hic öyle birilerine bir şeyler yapmamışım. benim tek kötülüğüm banaymış meğer..

"dunyadan en buyuk kotuluk hirsizliktir,digerleri onun turevidir" der khaled hosseini

yok, kötülük yapmak için bir neden bulamadım sanırım

(bkz: asosyal sözlük günah çıkarma başlığı ) (bkz: sözlük yazarlarının hristiyan olsaydı açacaklarını başlıklar ) (bkz: büyük günahlar işledim aziz mod)

kavgalı olduğum oda arkadaşımın rehberdeki adını "sinsi" olarak değiştirdim :(