sözlük yazarlarının takıntıları

-elimi sıvı sabunla yıkayamam -odanin kapısı açıkken ve ayağımda çorap varken uyuyamam -ıslak mendile dokunamam -bide ecem<3

her gece pencereden dışarı bakıp, hayal kurarken aforizmadam dinlemek

okb var bende bana herşey takıntı resmen

kıvırcık saç, abi beni bitiren șeydir. baya baya takıyorum buna anlamıyorum.

yerde gözüme çarpan kağıt parçasındaki yazının bir kelimesini okumak yetiyor aceba devamında ne yazıyor merağını uyandırmaya bende... yürümeye devam ederim ama içim içimi yer o kadar yolu geri döner saçma sapan cümlenin devamını okur rahatlamış ve hafiflemiş bir şekilde yoluma devam ederim..bende böyle bir manyağım vesselam

bir entry'm haksız yere eksi yemişse o başlıktaki entryleri eksilerim.

kaldırım taşlarındaki çizgilere basamıyorum tik gibi bişey oldu ya

birisi ile mesajlaşırken en son benim mesaj atmam lazım (bkz: deli saçması)

kalem takintim var, şöyle söyleyeyim son 4 senedir hep aynı kalem modelini kullandım ve o kalemle sınava girmeyince soruları yapamiyacakmiş hissine kapiliyorum, en efsanesi ise asla cenabet iken kalemime dokunmadım :d

bi anda durduk yere dua ederim etmezsem günahkar olacakmışm hissine kapılırm

ayak görmeye dayanamıyorum ben aq berbat (bkz: sahilde falan bi şekilde bakmamaya çalışıyorum)

cümleye başlarken büyük harf bitirirken nokta koyarım ve kurallara uyarım. nedenini bilmiyorum el alışkanlığı dicem galiba

saçma salak bi müzigin sözleri takılırsa ağzıma o gün boyu beynimin içinde çalıp durur aq

mesela alışveriş yaparken tartıda tartıp 1 kiloluk bir şey alacaksam onu 1 kiloya denk getirene kadar veya 1 kiloya en yakın oluncaya kadar hepsini poşetten alır veya poşette bırakırım

tuvalete telefonsuz giremiyorum amk. bir ara telefonum bozulmuştu 2 güne yakın tuvalete gidememiştim

gece yatmadan önce kapı baca her yeri kontrol etcem asla taviz vermem

sözlükle ilgili de bir takıntım var, mobilde kendi profilime gireceğim zaman sağ üstteki seçenekler butonuna tıklamak yerine herhangi bir başlıkta nickimi bulur ve nickime basarak girerim.

beşiktaş marşı duyarsam kesin eşlik ederim

biri yanımda derin yada sesli nefes alıyorsa otomatikman nefes alışverişim manuel e dönüp kendimi serbest bıraktıgımda nefessiz kalmamya

ruh sağlığı normal insanlardan uzak dururum.

boy takıntım var sürekli niye kısayım diye düşünürüm.

her sene 1 mayıs yürüyüşlerine çok önemli şeyler olmadıkça katılırım

çay kaşığı takıntım var. tam bir tiryakiyim.. yani cay icmezsem ayılamam hatta başim ağrır.ve çayı hayatta kaşıksız içemem takıntı olmuş şekersiz içsem bile kaşıkla içerim

●kapım açık uyuyamam. ●bir şeye sarılmadan ve üstüm açık yatamam. ●formalarım dolapta değil odamda gözümün önünde olmalı. ●yaz kış çorap giyerim. dışarıda-evde ve yatarken. hepsi ayrı ayrı. ●yüzüme makyaj yapılmasından nefret ederim. ●yüzüme dokunulmasından haz etmem direk yıkarım. ●saçlarıma kimse dokunamaz... takıntılı bir manyağım sanırım.

sabit duramam illa sallanmam lazım.

ben o'na takıntılıyım

duşa girmeden dışarı cıkamıyorum

kaldırımlarda çizgiye basmadan yüremek.

elime toz şeker yapıştığı zaman çıldırıyorum ellerimi yıkadıktan sonra kurulamadan hayatıma devam edemiyorum

saçma ama siyah kedi görünce kuş arar gözlerim. bildiğin havaya baka baka yürürüm. inanılmaz gereksiz bir şey. bunu bana takıntı haline getirten insan kimse götüne güvercin girsin.

yapamazsin dedikleri şeyi yapmak için kendimi adeta yirtarim.

hangi birini söyliyim aq

kulaklarımın gözükmesinden kesinlikle hoşlanmıyorum ve senelerdir saçımı bazı anlar hariç asla toplamıyorum. hatta bu takıntım yüzünden "kepçesin dimi ehuehu" diye sorulara maruz kaldım. kepçe değilim ama kulaklarım gözükmesin ltfn.

sevdiğim insanlar hariç yüzüme dokunulmasını sevmiyorum

çok bir şey yok aslında, bir, kapısı açık odada uyuyamam bir de tek sayılardan haz etmiyorum.

zamam icerisinde değişim gosterebiliyo bu ara asosyal sözlük

her şey diyelim mi şuna? ama en çok başımı yakan bir dükkandan bir şey alacağım zaman her zaman ürünün en ortadakini almam. ne en üstteki ne alttaki. hepsinin aynı olmasının bir önemi yok. illa ortadaki olacak. o mükemmel düzenli kuleleri yıktığım için kaç mağazadan kovuldum bilmiyorum doğrusu asgsgsfagjak

sevmediğim birine bakarken yutkunamıyorum yutkunmak için başka bi yere bakıyorum

yüzük gibi olan her objeyi parmağıma geçiririm illa girsin girmesin parmağıma geçecek tırnaklarımı derin kesemem kirpiklerime dokunulmasını sevmem beylerin ense traşına çok dikkat ederim otobüste falan biri ilgimi çeksin ilk ensesine bakarım

insanların benimle temas etmesi benim acaip takıntılarıdandır huylanırım o eli bi indir ilk önce ne o öyle eli omzuma felan değicek çıvdıvıyovum yaa

"-mi -mu -de -da" eklerinin yanlış yazılması ama mfciyim...

ayakkabının ilk sağ tekini giymek

ayakkabının ilk sağ tekini giymek

eğer bi elim ıslanmışsa diğer elimde ıslanmak zorunda elimi koparıp atasım geliyor yoksa

birisiyle konuşurken söylediği kelimeyi şarkının birinde bulup içimden söylemeye başlıyorum. dersi dinlerken de oluyor burda başlıkları okurken de. bu yüzden çok dalıp gittiğim oluyor.

simdi hocam sigara agizda gebze centera g*tunu dönup e adim gidiyosun sonra sola dönuyosun a adim daha gidiyosun sigarayi atiyorsun hemen sag tarafta kaliyor en buyuk takintim. saygilarimla.

az önce fark ettim araba silecekleri çalışırken cama bakamıyorum bide o çıkardığı ses allahım ölüm gibi bişey

sarı'nın yanına kırmızı gelecek illaki. takıntı gibi takıntım

mesela birisi bir yanağımı öpünce diğeri yarım kalmış gibi hissediyorum diğerini de öpmelerini isterim