sözlük yazarlarının rüyaları

Bu sabah gördüğüm rüyada ayakkabılarımı çalıyorlardı, orosbu çocukları.

bi teknedeydik, kalabalıktık sadece 5 kişinin kim olduğunu hatırlıyorum ama 10 kişi vardık sanırım. arkadaşların vardı bi de yılmaz erdoğan ve oğlu. tekne yılmaz erdoğan'ın biz de teknede takılıyoruz öyle. ama ev gibi kocaman, bazen çok ses yapıyoruz yılmaz erdoğan bize kızıyor uykusundan uyanıp. biri içkileri hazırlıyordu mutfakta ben de yanında duruyorum, içki dolabı var kocaman ordaki şarapları kesiyorum. şişeleri inanılmaz güzeldi aq ya. sonra biri bana bloody mary yapıyor, içine koyulan şeyler asla normalde koyulanlar değil. tek dikişte içiyorum sonra güverteye çıktım herkes hadi denize girelim diyor, bana baktılar sonra ben de bu derinlikte benim denize anca cesedim girer siz girin dedim. onlar da girmedi. sonra hep beraber mutfağa geçtik portakal ve limon dilimledik tekila için. sonra üstü açık şahane bir yere çıktık, biri benim ağzıma üstten limon veriyor ben de tekila içiyorum. bu sırada da muhabbet dönüyor, çok gerçekçiydi muhabbet. sonra herkes sigara içiyor duruma geldi, normalde sigara içmeyenler bile. sonra yılmaz erdoğan'ın oğlu geldi beni ters çevirin dedi. biri tuttu çevirdi. ben tekrar mutfağa geçip içki dolabını kesmeye başladım, ben kendim alamıyordum birinin bana vermesi lazımdı neden bilmiyorum. sonra biri geldi dedim ki şarap içelim, içirmediler bi şarap ya. artık rüyalarımı puanlamaya karar verdim: gerçekçilik 9/10 kişiler 6/10 ortam 10/10 içerik 7/10 bir daha görmek ister miyim, evet.

Ben, akrep nalan, canan Karatay ve denize düşen diyarbakırlı abi mangal yaptık. Bu sefer Aydos piknik alanında. Akrep nalan köfteci, canan Karatay etçi. Diyarbakırlı abiye ne versen yiyor zaten.

(#2385470) bu arkadaşın rüyasına yılmaz erdoğan ve oğlunun girmesi beni korkuttu açıkçası. birkaç ay önce ben de kendisini ve oğlunu gördüm çünkü ahahszhs benim rüyalarım genelde ana haber bülteni gibi gün içinde yaşadığım, gördüğüm, duyduğum yahut düşündüğüm şeylerle ilgili oluyor. geçenlerde yılmaz erdoğan'ın seslendirdiği şiirini dinleyip instagramdan takip etmiştim. o gece rüyamda tanımadığım bir arkadaşım, yılmaz erdoğan, oğlu ve ben; neresi olduğunu bilmediğim ama turistik bir yer gibi olan bir yolda yürüyoruz. yolun iki kenarında da sıra sıra süs eşyası vs. satanlar var. yılmaz erdoğan'ın elinde dört-beş kadar kitap var. onların içinden bana bir şeyler okuyor. ben de o sırada oğlunu kucağımda taşıyorum. çok yorulup çocuğa biraz yürümek ister misin diyorum, hayır diyor ahahdkndps

rüyamda madridli ile dateimiz vardı, deniz kenarında bir yerde buluştuk. ama ikimiz de evliydik ve birbirimizden saklamaya çalışıyorduk. madridli sürekli karısı mı geliyor diye etrafa bakıyordu. keşke daha çok hatırlasam bu rüyayı. puanlamaya geçiyorum gerçekçilik 6/10 kişiler 3/10 ortam 5/10 içerik 1/10 bir daha görmek ister miyim, hayır çünkü kocamı seviyorum ve evli erkeklerle işim yok.

(bkz: Sözlük yazarlarının kabusları) Rüyadan çok kabus görenleri buraya alabiliriz.

Rüya gören anlatsın nasıl bi his ben hep kabus görüyorum

Ben uykumu alamıyorum, siz bir de rüya mı görüyorsunuz?

hemen unutmadan yazmam lazım bunu. çok değişikti. biriyle beraberdim, inanılmaz zengindi ve bi tane 2 3 yaşlarında oğlu vardı. arabadayız uzun yola gidiyoruz hep birlikte, bir yerde durduk. ben adamın parası için adamla beraberim bu arada, bi de çocuğuna annelik yapıyorum. neyse bi tane mağazaya girdik, al bakalım ne istiyorsan dedi. ben de dün internetten baktığım kıyafetleri aldım hahhahahshsheh. sonra çocuğa bi şeyler baktık. çocuk ağladı, bebek arabasını adam sürüyordu. eğildim yanında bebek arabasının, çocuğun elini tuttum sakinleştirdim. sonra adam dedi ki ben çocukla kapının önündeyim sen al gel çocuk korktu burdan, bana kitledi amk ya ben o alcak sanmıştım :( neyse 1 2 şey aldım çıktım mağazadan, çocuk beni istedi. çocuğu kucağıma aldım noldu annecim dedim çocuğa ama çocuk benden değil. çocuk kucağımda çıktık ordan, yemek yiyelim dedik. burger king'e gittik hashshhshs. çocuk kucağımda uyudu, çok güzeldi. hissettim omzumda resmen. sonra uyandım. puanlamaya geçiyorum gerçekçilik 8/10 kişiler 6/10 ortam 2/10 içerik 5/10 bir daha görmek ister miyim, evet.

mükemmel bir rüya gördüm, böyle bir şey olamaz. kişiler; ben, devriksekiz, trump, ömer hayyam. evdeyim, küçük kuzenimle ingilizce konuşuyorum. dışardan sesler geliyor, evdeki herkes camdan bakıyor. ilerideki bir yerde bi şeyler oluyor, polis gelmiş. camdan bakıyorum biraz, sonra da ne olduğunu soruyorum. biri girmiş diyolar, nasıl diyorum. iz bırakmamış, sessizce girmiş ortalık karışık cevabı alıyorum. ardından kafama dank ediyor, lan diyorum iz bırakmadan devrik girer. takla atarak girer ve ses çıkarmaz diyorum. daha önce böyle şeyler yaptığı için devrik polislikten atılmış, ben de polisim. benim de rütbemi düşürmüşler. gidiyorum üstümü giyiniyorum, süper bi asker botu giydim bu arada onu bulup almam lazım. hızlıca evden çıkıyorum, koşarak oraya gidiyorum. giderken yaşlı biri kafama tükürüyor, ya teyze diyip yukarı bakıyorum. ne dedim ben sana kızım dedi, ben de kafama tükürdün daha napcan amk dedim. koşmaya devam ettim, polislerin olduğu yere geldim. içeri girdim, burası aranacak dedim. kimse beni siklemedi, tek kadın polis bendim. hepsi 190'lık erkeklerdi. biri beni tanıdı, arıyoruz başkanım dedi. ben de dedim ki ben artık başkan değilim, yaka kartımı gösterdim. başkanıma napmışlar ya dedi, tekrar olcam merak etme dedim. ben de başkan yardımcısı oluyorum dedi o kişi, senin ilk geldiğin günü hatırlıyorum şimdi başkan yardımcısı mı olacaksın dedim. o sırada başkan geldi, noluyor wasabi hanım dedi, bakın dedim iz bırakmadan girmek, takla atmak bunlar devrik'in işi eminim. peki dedi arayalım. size yemin ederim, 190 boyunda erkeklere emir vermek kadar zevkli bi şey yoktu, adamlara bakmaya boyum yetmiyor ama emir veriyorum, offf. neyse arama başladı, 2 saat arandı. hiçbir şey çıkmadı, benim üstüme gelmeye başladı başkan. susun dedim, dinleyin. yerde yürüdüm, bi sesler geliyor. kaldırın bu taşları dedim, hep beraber kaldırdık. ardından parke bi zemin çıktı, bunu da kaldırın dedim. kaldırdılar ardından yine bi zemin çıktı, herkes bıraktı aramayı. hayır dedim eminim, devrik yaptı bunu biliyorum. herkes yorgunlukla yere çöktü, yerde yürümeye başladım. ortada bir yerde ayağımı sürttüm, orası sallandı. tuttum kaldırdım orayı, gizli bi kasa çıktı. herkes başıma toplandı. kasayı açtık, içinden bi şeyler çıktı. çıkan şeyleri incelemeye başladık, trump'ın pedofili fotoğrafları çıktı içinden. ben bunlara bakamam dedim, kapının önüne çıktım. hafif bi kar vardı havada sonra içerden beni çağırdılar. kanıt torbasına koyuyorlardı bi şeyleri, gittim yanlarına bunları da kaldırın dedim. içinden laptop, kablolar ve usb çıktı. bunlara bakalım dedim, taktım usb'yi. usb'nin adı şöyle "öMeR hAyyAm" AJJAAHJAJSAJ. gülerek uyandım amk. neyse içine bakıyoruz, içinde eski zamanlardan fotoğraflar var. bilmediğimiz bir dilde yazılar vardı, ardından zombi fotoğrafları çıktı. ama çok fazlaydı, hepsini hızlıca geçince animasyon gibi bir şey oluştu. animasyonun sonunda da o zombi minecraft'taki zombi oldu hajshajahaaj. ulan devrik seni de yakalayamadık amk. her şeyiyle çok eğlenceli bi rüyaydı, umarım devamı ya da benzerini görürüm.

Friends'ten sonra HIMYM dizisine başlayıp "Bir de bunu izleyeyim." diyen arkadaşıma içerlenmişim sanırım, Friends karakterleri rüyama girip birinci ağızdan "Neden onlar daha iyi?" sorusunun cevabını hep beraber verdiler. Belki dün yaşadığım kafadan da kaynaklı olabilir, bilemedim ama güzel nedenler serdiler. Hem de Türkçe, evet.

iki gün önce ankara'da deniz gördüm, sık sık lise ve üniversite sınavı kabusu görürüm ama atlatıyorum yavaş yavaş.

kimsenin rüyalaramı merak etmediğini biliyorum, kendim sonra okumak için yazıyorum bana salak salak mesajlar atmayın yine. döverim sizi. rüyamda sözlük 3 katlı bir binaydı ama merdiven yok. inanılmaz dar bir asansörü var, bu asansörün de bir görevlisi var. bu görevli çok değişik biri, asansörü onun istediği gibi kullanmak zorundayız. birinin kafasını sıkıştırdı kapısına, ben çektim kızı. sözlükte biriyle buluşmak için asansöre bindim, yukarı çıkmam gerekiyor ama beni aşağı indirdi. ben de dedim ki yukarı çıkmam lazımdı, indi asansörden görevli. beni tek başıma asansörde bıraktı, hayır gerçekte klostrofobi yetmiyormuş gibi bi de rüyamda görüyorum. asansör bi yukarı bir aşağı hareket ediyor ama hiçbir katta kapısı açılmıyor, hızlı hızlı nefes alıp veriyorum. bu asansör görevlisi daha önce de birini asansörde bırakmış yıllarca. artık kafayı yiyecek gibi oluyorum, çok sıcak oluyor. sözlükten birini arıyorum beni kurtar diye, kahramanım asansörü olduğu katta durdurarak beni kurtarıyor. gördüğüm en gerçekçi rüyalardandı az daha kalsam o dar yerde rüyamda bayılırdım amk.

(bkz: The walking dead) e başladığım için, tüm gece rüyamda Zombilerle uğraştım. Hayır benim neyime zombi dizisi izlemek.

Sallanan sandalyede pirinç ayıklayan, gözünde gözlük, dizinde battaniye bir eşek görmüştüm. Not: Uyumadan önce peynir yenildiğinde şahane rüyalar görülüyor.

Herkesin normal rüyaları oluyorken benim rüyalarımda mitolojik canlılar bile olabiliyor.En alakasız insanları toplarım, uyumsuz bir futbolcu kadrosu gibi rüyama dizerim.En olmadık mekanlarda en olmadık kişileri görürüm.Olay bizim köyde geçerken, bazen bir dağın başındayım, bazen bizim evde,bazense olmadık şehirlerdeyim.Sürekli silahlı çatışmaların içindeyim ya da sürekli biri beni öldürme peşinde.Normal biri miyim?

Yıllardan beri rüyalarımda düzenli aralıklarla yılan görürüm bayadır görmüyordum dün gece yine gördüm hem de bu sefer üç tanelerdi. Kötü biri de değilim aslında ama düşmanlarım yıllar geçtikçe eksilmiyor aksine çoğalıyor, yani kendimce bu şekilde yorumluyorum.

ortaokula giderken bi rüyamda arkadaşımın babasının kaza yaptığı yere kadar görmüştüm ertesi gün okuldan arkadaşımı alıp babasının kaza yaptığını söylediler o günden beri gördüğüm rüyalardan da kendimden de bir miktar tırsıyorum

rüyamda tükürdüm az önce bi uyandım koluma tükürmüşüm amk, tatsız bir gün. günaydın.

rüyamda marmaraydan ineceğim durağı kaçırdım. gitmeye devam ettim ve marmarayla yurt dışına çıktım hakahakahakaj. bir sürü ülkeden geçtim ama hiçbirinde marmaraydan inmedim. en son kendime marmarayda alman bir arkadaş buldum ve onunla ingilizce bir şeyler tartıştık. sonra da türkiye’ye döndüm. ama marmarayın içinde çok değişik şeyler oluyordu, keşke hepsini hatırlayabilsem.

şimdi gözümü açtım ve gözümü açar açmaz hemen yazmak istedim size. Rüyamda nüfus müdürlüğündeydim, ablamla ben. Çok kalabalık ve çok eskiydi. Eski püskü, maksimum 7-8 m2 bir oda da 45 insan var. canlandırın. ablamın bir işi için gelmişiz çok uzun zaman sonra işimiz halloluyor. çıkıyoruz ablam çantasını bana veriyor. çantanın içinde para var. Bende de uzun bir hırka var. çıkarıp ablama veriyorum. Ablam da çok yorgun yavaş yavaş iniyor parayı sen indir diyor. merdivenden iniyorum. -merdiven trabzanına oturup, kayarak- sonra biri ben zemine ayak bastığım gibi çantamı tutup kaçıyor. ben peşinden gittiğim için çantayı köşeye atıyor. içindeki paralar duruyor ama sanki belge almış gibi. kendisi koşmaya başlıyor. motora atlayıp basıp gidiyor bağırmamla polisler geliyor ama adamı yakalamak istemiyorlar. rüyanın korkutucu kısmı burda başlıyor. polisler beni sorguya almaya başlıyor. ama tek farkla, başıma geleni dinlemek yerine beni suçlamaya başlıyorlar. biraz dekolte mi giymişsiniz, hırkanız nerde? babanız kızmasın diyor biri. genç bir polis kulağıma bir şeyler fısıldamak istiyor. ablam sorgulanırken bana "cuma günü bir çocuk kayboldu o benim çocuğumdu derseniz sizi bu işten kurtarırım" diyor. ben hemen anmemi babamı arıyorum. polisler olayla ilgili hiç konuşmuyor. bana sürekli gebe misiniz? diyip duruyorlar. ne alakası var lütfen diyorum. hanımefendi kızmayın istediğimizi sorarız diyor. anneme hakaret ediyorlar. babamı kışkırtmaya çalışıyorlar. sanki bana bir suç üstlendirmek istiyorlar gibi şu olayı ben yaptım de deyip duruyor genç polis. bense korkuyorum. kulağıma kadar eğilip fısıldamasın diye, başka bir yere oturuyorum. odanın içine biz sorgulanırken bir sürü insan geliyor. tırnak yiye yiye hırsla izliyorlar. ablam parmaklarıyla sayıyor tam 28 kişi. dışarı çıkıyoruz, ailece bu işte bir iş var diyoruz. sessiz olun her yerdeler diyorum. bahsettiğim polis park halindeki arabanın içinden çıkıyor. param mı çalındı ben mi bir şeylerle itham ediliyorum anlamadan uyanıyorum. aslına bakarsanız ülkmin polisini, askerini seven hatta düşkünlük gösteren bir aile yapım var. benim de ailemin de. ailede herkes polis olmak ister. polisler el üstünde tutulur. askerlik, yücedir. ama sanıyorum son günlerde Twitter da o kadar çok flood okudum ki. başına gelenler sonrası polislerin pek umursamadığı, aksine insanlar hakkını aramaktan vazgeçsin diye beklenildiği.. bilmiyorım en büyük korkum oldu. başıma bir şey gelir de kimse bana destek olmaz, aksine ben suçlu bulunurum diye endişe duydum. uyku sersemi ne yazdım bilmiyorum gözüm zor açılıyor. Saf tedirginlik hissedip burda aldım soluğu. the end

(#3835607) (#3916878) (#2364227) (#2385470) (#2386748) (#2390896) (#2410557) burda şöyle saçmalıklarım var, son günlerde rüyalarım bunlardan da saçma olmaya başladı. her gece 3'ten fazla rüya görüyorum, hepsi de çok gerçekçi çok yorucu şeyler. uyumuyorum rüya görüyorum sadece ve çok sıkıldım artık. queen konseri, akvaryumdaki balığa su içirmek, arabaların üstündeki karı yalamak, arı sürüsünden kaçmak, para karşılığı kirli işler yapmak, dar yerlerde sıkışmak... ve daha bir sürü saçma şey. hayır bi de tüm rüyalarımda maske takıyorum, bari onlarda olmasa hjgasdhsad

Rüyamda sözlüğü gördüm. Bir sürü insan entirimin altına güzel şeyler yazıyordu. Bazıları benimle evlenmek istediğini yazıyordu. Ben de mutlu oluyordum. Bu ne biçim rüya böyle?

Teröristler beni ırak’a kaçırıyordu. Ben bi ağlamışım bi ağlamışım sabah gözlerim ağlamaktan şişmişti Tövbeestg

Uzun bir süreden sonra, ilk defa güzel bir rüya gördüm. Durun, anlatıcam. Bir üniversiteye araştırma görevliliği için iş başvurusu yapmışım. Kabul olmuş. Deli gibi mutluyum böyle, görmeniz lazım beni. Hehehehe.

of of of... uzun zamandır gördüğüm en aksiyonlu rüyayı gördüm. araba satan bi yerde çalışıyorum, asistan gibi bir şeyim. yeni bir araba lansmanı olacak ama yan taraftaki polis karakolunun konferans salonunda. birden burayı soymaya kalkıyorlar, bu kalkışmada da konferans salonu ile ofisi ayıran perdeden salona itiyorlar beni. birden kendimi soygunun ortasında buluyorum, polisler ben de hırsızım sanıp bana saldırmaya başlıyor. hırsız benim tanıdığım biriymiş, beni yanına alıp bana taktiğini anlatıyor amaç camdan atlayıp kaçmak, ben de tamam öyle yapalım diyorum. konferans salonundaki her şeyi yerle bir ediyoruz, içeride iki polis var ve kapılar kilitli. bi polisin elinde bıçak gibi bir şey var, her denk geldiğimizde bıçakla bir yerimizi kanatıyor. benim elimde de bıçak gibi bir şey var, yaklaşma diye tehdit ediyorum polisi o sırada da diğer polisin kolunu çiziyorum. asıl hırsız da o polisi öldürüyor, diğer polis beni tutup ayaklarımı kesmeye kalkıyor. yalvarıyorum yapma diye, beni camdan sarkıtıp cama sadece bacaklarım içerde kalacak şekilde beni sıkıştırıyor. dizlerimin üstünü çiziyor bıçakla, ben de sürekli adama tekme atıyorum. bir an boşluğuna geliyor ve camdan atlıyorum ardından da tellerden atlayıp oradan kaçıyorum. benim peşimden diğer hırsız da kaçıyor. ben mal olduğum için eve gidiyorum, beni de biriyle evlendirmek istiyor ailem zengin diye ama polisten kaçtığını görünce bi şey oluyor o aile haksjaksja. sonra polis eve beni almaya geliyor, babam ben de geleceğim diyor ve babam, ben bir de polis bir kadın aynı arabada gidiyoruz. polis kadın neden bu arabayla geldiniz diyor babama, babam da sizinle anlaşabileceğimi düşündüm diyor. kadın mal mal bakarken babam kızımı bırakın size yüz bin dolar vereyim diyor. sonra ben babama senin yüz bin doların mı var diyorum, sen sus kız diyor. polise şurada beklerseniz paranın yarısını çekerim diyor, bekliyoruz. beklerken de kadın benim kolumu koltuğa kelepçeliyor kaçmamam için. sonra polisle ingilizce (?) bir şeyler konuşuyoruz. ardından babam geliyor ve karakola gidiyoruz, karakolda ifade veriyorum ağlayarak suçsuz olduğumu anlatıyorum -ulan mal suçsuzsan niye kaçtın polisten- sonra babamın da verdiği parayla iyice ikna oluyorlar ve serbest kalıyorum. ardından eve gidiyoruz, benimle evlenmek isteyen zengin adam at almış bana, havuz başında duruyor at. ben de bu ne ya diyip havuza atlıyorum. sonra da uyandım. güzeldi he, uzun zaman sonra ilk defa bu kadar aksiyonlu bir rüya gördüm. bıçakla bacağımın çizildiğini bile hissetim, o polisten kaçışı, tellerden atlarken beni çizmesini... tek mantıksız yeri babamın yüz bin doları olması haksjaksjak.

Dizi ve film izlemeyi azalttığımdan beri bilim kurgu tipi aksiyonlu rüyalar görüyorum. Meğer şerolar hayal gücümü çalıyormuş.

Ön dişim düşüyordu. Demir gibi bir şeyi ısırdığım için. Ben de aynadan baka baka ittirip yerine takmaya çalışıyordum. Bir taraftan da, "Ulan dünya kdar para verip, üstüne yıllarca eziyet çekip tel tedavisi gördüm. Boşa gitti." diye üzülüyordum. Bok gibiydi.

(#4090543) burda da bahsettiğim olayı yaşıyorum ya, göremiyorum lanet olsun göremiyorum!!

Bugün eski flörtümü gördüm. "Nereden çıktın yıllar sonra hayırsız?" diye bağırasım var.

buradan hiç görüşmediğim ama görünüşünü bildiğim dört yazarla 101 oynuyorduk. ben yanciydim arkadasim olan yazarın. bizim evde yeşil örtülü bir kumar masasında baya sarı uzun sarkıt lamba altındaydık. dışarıda rahat bir metre kadar kar vardi falan çok egleniyorduk. sonra arkadasim olan yazarla bir şeye tartışıyoruz ve kendisi yeşil masanın üstüne yatıp uyuyor. üzerinde de hacı kıyafeti vardı ve gülümsüyordu. aşırı saçmaydı ya hala gülüyorum. bu arkadaş ermiş diyebilir miyiz? bence deriz.

dümdüz bir kafam var, yatmadan önce ne düşünürsem onu görüyorum. dün gece canım tatlı istemişti rüyamda a101'den tatlı aldığımı gördüm. bomboş bilinçaltı bomboş.

Uzun zamandır gömüyorum inşallah görürüm.

Bunu pandeminin başlarında görmüştüm, karantinadan sağ salim çıkanlara Survivor'daki dokunulmazlık meşalesini veriyorlardı

çok garip bi rüya gördüm. şimdi bi tane ünlünün büyük bir karavanı var, ama inanılmaz büyük bir şey. bu karavanla kordinatlara göre bir şeyler yapıyoruz, şehrin etrafında dönüyoruz ve etrafa bakıyoruz. yaptığımız tehlikeli bir şey. karavanla giderken birden karavana bir şeyler oluyor ve herkes acil çıkış kapılarına gidiyor, birkaç kişi çıkmayı başarırken ben ve yaklaşık on kişi karavanda mahsur kalıyor. devlet de karavandaki arızadan sonra karavanı imha etmeye karar veriyor, içinde biz varken. kaçmayı başaranları kahramanmış gibi gösterip bizi ölüme terk ediyorlar. karavanı büyük bir yer altı otoparkına çekiyorlar ve patlatmaya hazırlıyorlar. biz içinde kalanlar bi şekilde karavandan kaçıp uzaklaşıyoruz patlamadan. ama yine otoparktayız, patlamadan kurtulduktan sonra bi merdiven görüyoruz ve oradan yukarı çıkmak istiyoruz. ama biri diyor ki hükümet bizi bilerek bıraktı, bildiğin ölüme terk etti. halka da öldüğümüzü söylemişlerdir, yukarı çıkarsak bizi kesin öldürürler. vazgeçip otoparka iniyoruz çıktığımız birkaç merdivenden. ne yapacağız diye düşünürken karavanın sahibi ünlü geliyor -doja cat haksjaksjaks- ve bizi ölmemiş görünce çok seviniyor. ardından devletten biri bizi görüyor ve ölmemişler diye bağırıyor. birkaç dakika içinde otopark silahlı insanlarla doluyor ve hepsi bizim peşimize bizi öldürmek için takılıyor. otoparkta inanılmaz bir kaçma kovalamaca başlıyor, her yer inanılmaz karanlık ve sürekli kaçıyoruz. bazen aramızdan birini öldürüyorlar bazen de biz onlardan birini öldürüyoruz. sürekli kaçıyoruz, bizi görmesinden diye otoparkın tavanındaki borulara tırmanıyoruz ve birini vuruyorlar. deli gibi bir kaçma kovalama vardı. aramızdan birkaç kişi ölünce uyanmak durumunda kaldım maalesef, çok değişik bir rüyaydı.

rüyamda aşırı zenginim böyle yanımdaki beyle o mekan senin bu mekan benim tadıma gidiyoruz. michelin yıldızı olmayan mekanlar bizim için yok hükmünde falan. ama ben hala gizli bir tuborg gold sevdalısıyım. pırlanta kaplamalı alkol şişeme malikanemizden çıkmadan hep bu biradan koyuyorum.. vizyonsuzluktan uyandım.

arkadaşlar öyle bir rüya gördüm ki.. başka kimse böyle bir rüya görmesin istiyorum. bana özel kalsın. steve howey yani shameless‘ın meşhur kev’i. bebeğimle maceradan maceraya koşuyorduk.

Rüyamda buradan 2 kişi ile tanışmışım, bir tanesi şey dedi inş intihar etmek istemezsin :D mükemmelliğinden böyle bi sey dedi diye bilinçaltımı ikna etmeye çalışıyorum :DD

Vis a vis dizisindeki o keltoş olan oç doktoru öldürüyordum, sevinç nidalarıyla öldürdüm diye etrafta dolanıyordum şaka gibiyim cidden hskdjasbaj

pipim vardı rüyamda. korkunç...

Rüya alemime hoşgeldiniz: Biraz iş ve ekonomi biraz cinsellik ve bolca korku ögesi sizleri bekliyor.

medeni hukuktan 1 aldım sanıyorum ve tam çıldırcakken 17 aldığımı görüyorum. çıldırmaya devam ediyorum. HOCA AÇIKLA ARTIK KALDIYSAK DA BİLELİM CANIMA TAK ETTİ YETER ARTIK AAAAAA

Sürekli eski sevgilimin babasını (vefat etti) görüyorum. Adam öylece duruyor bana bakıp gülümsüyor.

gorsel Valla bizim kafa böyle.

Bitcoin 50bin olarak gördüm. Harbiden 50bin olmuş

albert camus ve selda bağcan'la birlikte otobüsle yozgat'a gidiyordum

çocukluk resimlerimde joker efekti gibi bir şey vardı gördüğümde korkmuştum, uyanmak istediğimde de uyanamadım

Hogwarts'a iş başvurusunda bulunuyordum.

Lann rüyamda kedi yüzüme tükürdü, bu ne böyle rahat rahat rüya da mı göremeyeceğiz? Hayvan sevince yüzüme tükürüyor, insan sevince hayatımın içinden geçiyor, başıma ne geliyorsa içimdeki bu sevgi yüzünden geliyor püüü

her gece uykumda türlü süper kurgu filmleri olacak rüyalar görmeme rağmen anlatacak olduğumda hiçbirini hatırlayamam bu da benim lanetim