sözlük yazarlarının ihtiyacı olan şey

Ev temizliğimi yapmaya, düzenli psikolog görüşmelerine, düzenli spor salonuna gitmeye, sosyal medyamı yönetecek birilerini tutmaya ve en az bunların hepsini birden yapmaya yetecek paraya ihtiyacım var şuan için

26 saatlik bir uyku.

eşimle beraber maldivlerde mini bir tatil.

Sarılmak.

Biraz tutku, biraz da coşkuya ihtiyacım var. Bu aralar ateşlemede sıkıntılar yaşıyorum. İçerde bir şeyler eksik, halsiz ve güçsüzüm. Yarın problemin kaynağını öğrenebilmek için dahiliye polikliniğine bir uğrayacağım.

yat. bir yatım olsa güzel olurdu. yatımda yata yata gezerdim. azcık ucundan kelime esprisi. geliştirilebilir.

Düşündüğüm şeyi buraya yazmama malesef ldeşgmdşd

Eğer hayatımda biri olursa dizine yatıp saçlarımla oynayıp beni uyutması :)

eğer bu başlık tam olarak şu an ihtiyacım olan şeyi soruyorsa, şarap. ha yok genel olarak ihtiyacım olan şeyi soruyor diyorsanız da, şarap.

Bi kahve içip beş saat eğlenerek sohbet etmek

İsmimi de değiştirip siktir olup gitmek.

aga anlaşılmaya, sevilmeye ve bir çift dize başımı koyup tatlı bir ses tonuna aldığım nefes kadar ihtiyacım var ama sahip olabildiğim tek şey aldığım nefes onunda biteceği zamanı bekliyorum..

kimseye ihtiyaç duymayacağım biri. İlla ilişki olmasa da olur, arkadaşta olur ama hani kardeşten de yakın, can sıkmayan türden.

(#4619177) vazgeçtim buna ihtiyacım var

Zıplaya zıplaya yorulmalı, bağırmaktan öksürük krizine girmeli bir konser.

tek bir harf. "o"

Yılbaşı için süslenmiş sıcacık bir otel lobisindeki rahat koltukta sevdigimle gece yarısı sohbeti yapmak. Şömine karşısında yılbaşı filmi tadında birkaç saat istiyorum.

bi sikim istemiyorum bu dünyadan. hiçbir şeye ihtiyacım yok amk böyle düzenin

Böyle turşulu falan güzel bir hamburger

bir başıma kalmak. sıfır insanla iletişim kurarak, evden uzaktan bir hafta. mümkünse deniz manzaralı olsun. denizi özledim.

Penceresinden gün ışığını bol bol alan, manzarasında geniş yeşillikler olan, güneşli ama hafif esintili, kuş seslerinin duyulabildiği bi evde güzel sabaha uyanıp telaşsız bir gün geçirmek istiyorum. Bir şeye yetişme derdim olmayan bi gün. Uzun uzun oturmalı keyifli bir kahvaltı, mümkünse o manzaraya ve sakinliğe bakan huzur dolu bir balkonda/terasta. Sohbeti güzel eğlenceli biri. Plansız olan ama yormadan dolu geçen bir gün. Özenle yemeğimi hazırlayıp yiyebileceğim, bölünmeden film izleyebileceğim, bir şeylerle ilgilenebileceğim bir gün. Keyifli, telaşsız, yarını düşünmeden geçireceğim bir gün. Yalnız değil, yalnızlığı tercih etmeyeceğim biri ya da birileri ile.

(bkz: fleabag) 2.sezon, 4.bölüm "birinin sabahları bana ne giyeceğimi söylemesini istiyorum. birinin her sabah bana ne giyeceğimi söylemesini istiyorum. birinin bana ne yiyeceğimi, neyden hoşlanacağımı, neyden nefret edeceğimi, neye öfkelenebileceğimi, neyi dinleyeceğimi, hangi müzik gruplarını seveceğimi, ne bileti alacağımı, ne hakkında şaka yapıp yapamayacağımı söylemesini istiyorum. birinin bana neye inanacağımı, kime oy vereceğimi, kimi seveceğimi ve bunu onlara nasıl söylemem gerektiğini söylemesini istiyorum. sanırım birinin bana hayatımı nasıl yaşamam gerektiğini söylemesini istiyorum. çünkü bu zamana kadar sanırım hep yanlış yaşadım"

Temmuz 2022 den bu yana olanların bir rüya olması ve uyanmak

Gidenin geri gelmesi.

sesi. her gün duyuyorum ama yetmiyor, her an duymak istiyorum. sesinde öyle renkli bir cıvıltı var ki, dünyamı rengarenk çiçeklere boyuyor. bütün güzel renkler sanki onun ses dalgasına hapsolmuş gibi. yerim.

Bir akademisyen “Bence senin bir arkadaşa ihtiyacın var, karşı cinsten birine.” dedi, konumuz bu olmamasına rağmen bir şekilde böyle hissetmiş. “Bu kafayla kimseyi sevemezsiniz, hocam.” dedim “Doğru.” dedi. Bu kafayla kimseyi sevemezsiniz. İlişki yanında hiç kalır, arkadaş bile olamazsınız. Sohbet eder, birkaç günlüğüne birileriyle takılırsınız. Sevdiğinizi zannettikleriniz olur, bu bile şanslı kılar sizi. Çünkü gün gelir, sevdiğinizi bile zannedemeyecek kadar bencilleşirsiniz. Kendinize özgü tatlı bir saflıktır bu, insanlığın ise aptallığı. Birini sevdiğini zannetmek ama yok. Tüm kabalığıyla bu kelimenin, yok! Sizden başka kimseniz yok. Olmaz, olursa da sizi ancak sizin gibisi paklar. Paklar ama sevmek yok. Savaşır, barışır, ateşkesler imzalar; bir haltlar karıştırırsınız. Böyle de romantize edersiniz. Ama tek yaptığınız bu işte, bir halt yemek. Bu haltı yemeniz lazımdı, ve size günahlarınızı kusturacak birini ararsınız. Ama gün gelir onu bile sevdiğinizi düşünemezsiniz, bir an olsun sıfır noktasına ulaşamazsınız. Eksilerde kalırsınız hep, birini sevmek demek sizin için nefret etmek anlamına gelir. Çünkü siz, böyle bir kafanız olduğunda ancak karalandığınızda paklanırsınız. Paklandıkça eğer sevdiğiniz biri olursa karalanasınız gelir. Sevmiyorsanız sevgi zanneder takıntı duyarsınız, duymazsanız da kullanır atmaya bile tenezzül etmezsiniz. Hatta başkalarının acıları sizin yara bantlarınız olur. Ta ki siz de birine bant olana kadar. Evet, belki de akademisyen haklıydı. Ama bir arkadaşa değil, bir suç ortağına ihtiyacım vardı. Kendine, bana karşı suç işleyebilecek birine. Çünkü insanların güçsüz bedenlerinde ve aptal zihinlerinde fazlasıyla yara bırakmış olması lazım ki bana ulaşsın. Karşımda ağlasın, kahkahaları kendisine karşı atsın. Bana bir hasta lazım, benim kadar sağlıklı olan bir hasta. Çünkü hastalar, ancak başkalarına hasta olurlar. Sevmek basit kalır, iyileştirici olamayacak kadar komik gelir bize. Sevemediğimiz için de çürütürüz, bir süre sonra akıl yürütmeyi bırakır, basitleştirir, en sonunda yok ederiz. Her şeyi yok eden biri, yok ettikçe de kendisinin var olduğunu hisseden biri. Akademisyen kesinlikle haklıydı. Benim haksızlığım, onu haklı çıkardı.

Psikolog ve bize ait bir ülke 😂

"aşk kaç beden giyer?" sorusunun cevabı ve kahve

Şöyle hiçbir şey düşünmeden bir kaç saat bile olsa zaman geçirmek,eğlenmek,kafa dağıtmak bir kafa tatili her açıdan veya hiçbir şey olmadan ne telefon ne sosyal medya ne de diğer düşünceler olmadan bir deniz kıyısında veya ıssız bir yerde orman da olur şöyle kafa dinlemek.

En az bir haftalık tatil. Çok acil.