sözlük yazarlarının enteresan korkuları

babam

kanalizasyon kapaklarının üstünden geçerken içine düşücem diye korkuyorum üstüne basmadan zıplayıp geçiyorum

iki tane ciddi korkum var. biri aç kalmak. gerçekten çok korkuyorum bu yüzden çok yiyorum. her an aç kalma tereddütü içindeyim. ikincisi beynime zarar gelmesi. biri başıma dokununca ya da yüzümü sıkınca istemsizce bağırıyorum. başıma kimse dokunamaz. hani zihnime zarar gelmesi korkutuyor.

bu geceden sonra ibneler, en büyük korkum oldu.

asansör. harbiden komik ama asansöre tek binemiyorum 3.sınıfa giderken tek başıma binmiştim kalmıştım amk sonra jeneratör devreye girince yukarı çıkmaya başladı karşıma bi karı çıkmıştı ona sarılmıştım korkudan direk.

yanımdan araba geçerken lastikten taş fırlayacağını düşünüyorum

börekten korkuyom ben

(bkz: transformers) filmi ilk çıktığı zamanlardı herhalde televizyonda bu lanet film var bende hastayım ateşlenmişim, filmi biraz izledikten sonra uyudum. sabaha kadar kabus üstüne kabus gördüm, ecel terleri döktüm. o günden beri ne filmini izledim, ne oyuncaklarını elledim. geçenlerde yeğenim bunun oyuncaklarından istedi, "onlar çok çirkin hiç güzel değil hem onlardan alırsak ben oynamam gel başka alalım." dedim zar zor ikna ettim. amk optimus prime'ı.

ben de pis tuvalet korkusu var sanırım. benim kabuslarımın konusu hep buna dayanıyor.

değişmek.

ahtapot insanlar bunu yiyor abi . dunyada tek yiyecek ahtapot kalsa yemem ahtapota dokun milyar dolarlar vericez deseler dokunmam ne lanet ifrit bir yaratiktir o kesin tarkan in filmiyle bir baglantisi var bu korkunun

oyuncak bebeklerden. "chucky" filmini çok küçük yaşta izlemiştim e tabii çocuk psikolojisi kaldı bilinç altımızda bi şeyler. hatta hiç unutmam ablam bana bi oyuncak bebek almıştı orta boylarda bişeydi gece uyurken dolaba koyardım sonra da sanki dolabın kapağını açıp çıkıcakmış gibi hissedip gözümü bile kırpmadan dolabın kapağını izlerdim :d büyüdüm hala oyuncak bebeklerden hoşlanmam. oyuncak eşekler forever <3

4-6 gol oyandığım kuponun maç 3-3 iken 90+3 de verilen penaltı anında ki o korku var yaaaa

her türlü böcük. seviyorum ama korkuyorum solucana dokunamamak gibi bişey.

park yeri bulamamaktan bulduğumda da park edememekten korkuyorum. yazarken bile strese girdim heycanlandım. öf.

kedilerden

birgün basit korkularımın beni büyük etkilemesinden. kısaca korkmaktan korkuyorum.

(bkz: düdüklü tencere ) 2 kere gozunun onunde patlayinca tabii (= mesela mutfakta birisi duduklidd biseyler hazirliyorsa giremiyorum yada ben mutfaktayken onu kullanimca hemen cikyorum oradan

tanımadığım bir numara arayınca istemsiz bir kalp çarpıntısı olur kim bu ne isteyecek benim numaramı nerden bulmuş derdi sıkıntısı nedir diye

çok yararlı bi hayvan eyvallah ama benden uzak olsun "arı"

kapalı olmayan dolap kapakları asla uyuyamam

güvercin. bi insan neden güvercinden korkar arkadaş? hadi köpek falan olsa tamam. aramızda 1 2 metre olsa bile uzaklaşıyorum ordan

ayak parmakları :(((

yükseklik korkum var sevdalanmaktan korkarım mevlana "sevmek bir uçurumdur bu yüzden sevgiliye yar denir" demiş. be güzel demiş sevdalanıp mutluluktan tepesine çıktığın bulutlardan düşmekten korkacaksın korkacaksın sıkı sıkıya bağlan sevdana.

abi ben whatsapta tek kırmızı kalp atınca tık tık atıyor ya kocaman o kalpten çok korkuyom ya

emetofobiğim (kusma fobisi) ve yumurta kırma fobim var

Gemi ve gemi çapası. Bildiğin gemi çapası. Gemi

araba.motor. her türlü taşıt ustune bi de karşıdan karşıya geçme korkusu. çığlık çığlığa koşarak geçtiğim günleri biliyorum. allah affetsin.

1000000. entryi girmek.

ya kimse yazmamış ama ben heykellerden korkuyorum ya. fotoğraflardan falan değil direk heykeller. gözlerinin içine bakamıyorum böyle elim ayağıma dolaşıyor, kalbim sıkışıyor sanki bir el boğazımı sıkıyormuşçasına kitlenip kalıyorum öyle. bir de lisedeyken evimizin karşısında heykeltıraş atolyesi vardı zaten korktuğumuda o zaman fark ettim. bir sabah kalktım odamın penceresinden dışarı bakarken bam bir de ne göreyim bembeyaz bir çift göz beni izliyor, hayır korktuğumu anlamıyorum o zamanlar bir panik sardı beni perdeyi kapattığım gibi soluğu babamın yanında aldım. sahibiyle konuşup dükkanı taşıttırdık, onlarda anlayışlı bir aileydi hep düşünürüm umarım ekmekleriyle oynamamışızdır diye.

her türlü böcek sürüngen iğrenç ufak varlıklar

saatlerden korkuyorum ev sessizken o çıkan ses beni sinirlendirdiği gibi korkutuyor,bi de benden üç tane var üçünden de korkuyorum çok değişik tepkiler veriyorlar.

küçükken yatağımla duvarın arasındaki boşluğa bakıyodum orda recep tayyip erdoğan'ı konuşma yaparken görüyodum çok korkuyodum ondan bi gün kolum o boşluğun arasına sıkıştı beni yanına çekiyo sandım 2 saat ağladım jghdshddgjh

evlenince ailemden ayrılıp gideceğim için bundan acaip korkuyorum.

valla enteresan mı bilmem ama ben genel olarak hayvanlardan korkuyorum.kedi köpek kuş böcek yılan tavuk horoz... aklınıza ne gelirse acayip tırsıyorum düşünün mesela koyun ne yapabilir bi insan ıstıracak mı? boynuzu varda boynuzlayacak mı napacak amk sanki ama korkuyorum kurban bayramında falan babam koyunu keserken 4 metre ilerisinden geçiyordum

iğne olamam

hiçte enteresan olmayan hatta aşırı normal ama deli gibi korktuğum iki şey var, böcekgillerin her türlüsü ve dar mekanlarda kapalı kalmak. misal dar bir yerden geçmeyi bırakın, geçen insanı dahi izleyemem nefesim daralır. korkuyorum işte.

solucan

fare ama basit bi şeyden değil vücüdumdaki bi delikten içime giricekmiş gibi. bu ara kabuslarım hep bu şekilde :(

sevmekten korkuyorum abi ben. sevdiğim kim varsa bi bokluk çıktı hep

yüksek bi yerden aşağı doğru baktığımda sanki dengemi kaybedip düşecekmişim gibi hissediyorum hep

enteresan değil ama yarı şekilde kapalı alan korkum var yani açabileceğimi bilsem öyle olmuyor ama ne bileyim bir yerde kilitli kalınca çıkamayacağımı hissettiğimde çok kötü oluyor sözlük nefesim kesiliyor

merdivende arkamdan biri çıkınca panik oluyorum. elim ayağım titriyor koşuyorum.

kardeşimle aynı odada kalırken sabaha kadar bu oksijen yetmez diye gece iki üç kere kalkıp pencereleri dayıyordum ve pencereleri kapatmadan önce de iyice ciğerlerimi temiz havayla doldurup öyle yatıyordum hsdjfdf

sözlük ben il dışında okuyorum ailemden ayrıyım. kış mevsimi gelince tvde soba zehirlenmeleri haberleri başlar. bizim aile de sobalı evde.lan bazı geceler tam yatacam içim bi daralmaya başlar hemen aklıma ailem gelir acaba bi şey mi oldu vakit de geç olur tabi arayacam uyanacak telaşa kapılacak. otururum sözlük beklerim memleketimin sabah namazı vaktiini girmesini sonra ararım abim ablamdan birini haydi kalkın namaz vakti derim sonra onlar uyanınca rahatlarım sözlük rabbime şükredip yatarım sözlük.

asansörden korkuyorum tek zaten kolay kolay binmem.

mavi gözlü insanlardan. bakamıyorum mavi gözlü insanların gözünün içine çok ürküyorum. bir gün servisteyim. servis dar bir yolda ve bekliyoruz. cam kenarındayım kafamı çevirdim ve bir çift mavi göz gördüm siyah bereli bir adam. aramızda sadece cam var. şimdi siz düşünün o an ne yaşadığımı?

babam

asansöre binemiyorum düşecek diye korkuyorum 60 katlı olsa bile yürüyerek çıkabilirim.