geçenlerde özel bir bakım şampuanı sipariş ettim. -hepsi yüzük parmağı büyüklüğündeki tüpler içinde olacak şekilde- şampuana ek olarak 7-8 tane eşantiyon parfüm yollamışlar. kargonun geldiği gün biz sadece şampuan bekliyorduk, parfümler sürpriz oldu. haliyle şampuanı direkt olarak denemeyeceğim için parfümlere merak saldık.
yurt ortamındaki yabaniliği tahmin edersiniz. parfümler ortaya çıktığı gibi herkes eline birer tane aldı, sağa sola sıkmaya başladı. ulan hadi parfümlerin üstünde yazanları okumadık, eyvallah. her zamanki salaklığımız.
ama neden bir parfümü sadece bir defa sıkmadık? neden herkes her parfümü elden ele değiştirip defalarca sıktı? bak onu hiç anlamadım işte. 8 parfüm, 4 kişi. en az 32 fıs.. -hadi 12'si mübalağa olsun, 20 fıs.- o günden beri oda leş gibi karrrıı parfümü kokuyor amk. kaç gündür odayı havalandır havalandır hasta olacağız en sonunda.
odaya girenlerin hınzır hınzır gülüp "bu koku ne? kim geldi buraya? kız mı attınız lan odaya :d" geyiği de cabası. hee kardeşim odaya kız attım. o süre zarfında onlarca erkeğin olduğu binada sevişen tek erkek olmak gibi bir fantazim var. ne yaparsın,
pablih sesh düşkünlüğü işte. tövbe ya.
not: istisnaları olsa da, kadın parfümlerinin %90'ı birbirinin aynı ve çekilmez derecede nahoş kokuyorlar. oysa erkek parfümleri öyle mi? yurt ortamı sağ olsun, her gün başka parfüm kullanmamıza vesile oluyor.