bugün
yenile
    /
    1. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      karı olsun havada uçuşan memeler olsun. aldatmalar entrikalar olsun dicem de sanayi aq :d
      0aga bi süre sonra olay mecbur kendini kurguya bırakmak zorunda ( yaşanmışlıklar biticek ) o zaman kurguda montajda hallederiz :d - melek dimaria 10.07.2015 23:35:56 |#2661290
      0tamam kardo :d - cantona 10.07.2015 23:39:40 |#2586544
    2. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      direk gidip kızın boynuna sarılasım gelmişti. hatta istemsiz bir kaç adım gittim sonra arkamdan gelen sesle durdum. ahmet piçi dimaria gel buraya şu tekerleği sök diyordu. aq yerinde bütün tekerleri bana söktürüyorlardı çünkü tekerlek arabanın en pis yeriydi. sökerken mecbur lastiğin altından yani yerle temas eden yüzeyinden tutardınız ve eliniz saniyeler içinde sim siyah olurdu. lastiğini sökeceğim araba bakım için gelmişti. yani muhtemelen filtre alınacaktı. bu da benim yengenizi ziyaret etmek için bahanem olacaktı. dünya üzerinde görülebilecek en hızlı lastik söküşünü gerçekleştirdim. tabancaya öyle asıldım ki bujiler alev alacaktı neredeyse. lastiği söktükten sonra ahmet abi balataları kontrol etti. değişecek, git batarya al dedi. hassiktir dedim içimden. çünkü balataları aldığımız yer sevdiğimin dükkanının tam tersi yönündeydi. istemeye istemeyede olsa gittim balataları almaya. bir yandan da ahmete sövüyorum. o an sövmektense sevdiğimi düşünmeyi tercih ettim. acaba ismi neydi? ismini öğrenmeliydim, çünkü kızımıza onun ismini veremezdim amk şimdiden çocuk ismi bulmalıydım herşey tamam olmalıydı. o sadece gelip hayatımın baş köşesine oturmalıydı. balataları alıp geldiğimde hayatımda yaşadığım en büyük acıyı hissettim. mahmut abi motorla filtreleri alıp gelmişti. ya yavşak başka zaman olsa gitmezsin diye geçirdim içimden. beynim durmuştu ne yapıcağımı bilemedim. abi ben tuvalete gidiyorum diyip girdim tuvalete açtım suyu inandırıcı olsun diye. bir plan yapmalıydım. ve bu plan sürekli işe yarar birşey olmalıydı. ne zaman sevdiğimi görmek istersem bu plan sayesinde görebilmeliydim. o an aklıma bir fikir geldi. dükkan çok büyük olmadığı için sürekli kullandığımız malzemeleri bile az alırdık. ve bu malzemelerden biride balata spreyiydi. üç günde bir beni yollarlar 2-3 tane sprey aldırırlardı. spreycinin dükkanına giderken sevdiğimin dükkanın önünden geçmem gerekiyordu. bundan sonra gittiğimde en fazla 1 sprey alacaktım. dükkanda ota boka bu spreyi kullanıp bitirecektim. amk spreyi pahalıydı da. onlarda bana az maaş vermeselermiş böyle yapmazdım diyerek olayı hemen üstümden attım. planıma karar verdiğime göre tuvaletten çıktım.
      0aq yerinde bütün tekerleri bana söktürüyorlardı çünkü tekerlek arabanın en pis yeriydi. müthiş .d - kellepaca 29.04.2017 02:46:37 |#3232093
    3. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      balata spreyi bakmaya giderken bir abartı egzoz sesi gelmeye başlamıştı. ses arttıkça bende saniye başına ettiğim küfür miktarını arttırıyordum. uzaktan az biraz iyiydi ama yakından günde 3-4 saat dinlendiğinde nefret ettiriyordu. amk arabası bizim dükkânın önünde durdu. dükkan da boş yer vardı, müşteri olsa dükkana girerdi. demek ki müşteri değildi. kapıya doğru yürüyordum, dükkanın köşesinde olduğum için arabayı görmem biraz zaman almıştı. ben arabayı ve sürücüsünü görebildiğim zaman ahmet abi çoktan kapıya doğru yönelmiş ‘siktir git lan’ diye bağırmıştı. adam arabayı biraz daha bağırttıktan sonra çok seri bir kalkış yaparak gitti. adamın bakışlarını çok az görmüştüm ama o kadarcık görmem bile rüyama girebilmelerine neden olabilirdi. nefret dolu bakışlardı adamın bakışları. kendi kendime ne oluyor amk diye düşündükten sonra ‘siktir et manitaya gidiyom ben’ diye düşünerek balata spreylerinin yanına döndüm. hepsi bitmişti. ahmet abinin yanına gidip “abı balata spreyi lazım olucak mı? olucaksa bitmişde alıp geliyim mi?” dedim. normalde lafı bu kadar dolandırmaz sprey bitmiş alıp geliyorum derdim. ama biraz önceki olay yüzünden ahmet abi etrafa sikici bakışlar atıyordu. gerçi ahmet ibnesi ateş olsa cürmü kadar yer yakardı beni asıl tırstıran bakışların sahibi timur abiydi. o babacan sevecen adam gitmiş balıkesirin çılgın eşekleri gelmişti sanki. ahmet abi başıyla onayladı. hemen gidip aynaya baştım saçım biraz bozuktu hava tabancasıyla fön çeker gibi düzelttim. bu tabancadan evede almalıydım amk saç kurutma makinasından daha çok iş görüyordu. hava tabancalı yerlerin kısa olması gerektiği aklıma gelmişti, bu yüzden hemen yerine koyup yola çıktım. yola çıkar çıkmaz üzerime bir ciddiyet gelmişti. kendimi robocop gibi hissediyordum. tek tek dükkanlardaki tüm yaşıma yakın erkekleri işaretleyip gözlüğümde kırmızıya boyuyordum onları. arabalar geliyordu süreli birinin sağından birinin solundan geçe geçe ilerledim. sevdiğimin dükkanına yaklaştığımda kalbim yerinden fırlamak üzereydi. ilk defa o an dükkanı incelemiştim. bir mercedes dükkanıydı. bizim dükkan ise tüm arabalar içindi. biz ırkçı değildik. ama karım ırkçı olabilirdi. bağrıma taş basıp onu olduğu gibi kabul edeceğimden emindim. ortalama saatlik hızım 5 km civarındaydı ama dükkanın hizasına geldiğim zaman saatte 500 metre bile gidemezdim. içerdeydi müstakbel birlikte öleceğim kişi. ulan nasıl heyecanlanmıştım. gidip sarılıp bu saatten sonra benimsin yada saksı toprağının diyecektim. ama götüm yemedi. muhtemelen babası olan adam yani usta 24 anahtarı götüme sokup alo fetva hattını arayarak metali makattan almak orucu bozar mı diye sorabilirdi. ben sevdiğime bakarak yürürken bir an oda bana baktı. ulan yoksa şu gözlerden odaklanıp dalga ile şaapma muhabbeti doğru muydu lan? acaba olabilirmiydi? siktir et gözü amk bana baktı bana. ulan bu kız baya baya bana bakıyor. ananı sk… refleks olarak sövmemle birlikte kendimi yere düşerken buldum. neyseki elimi yere koyup tam düşmemi engellemiştim. önümde iki seçenek vardı, birden geri kıza bakıp verdiği tepkiyi görmek diğeri ise rezilliğimi de alıp gitmek. tabiki de arkamı döndüm. bana bakıyordu yârim! ‘slk şy’ der gibi bakıyordu hem de. ulan yürü evlendirme dairesine diyip götürmeliydim hemen. babasının da o anda kızına döndüğünü fark ettim. onu zor durumda bırakmamak için kafamı aşağı çevirip yere baktım. bu neydi lan? yine mi motor yağı? hangi piç bana komplo kuruyordu lan? ne paranoyağı amk sikerim paranoyanızı! bal gibi de komplo işte. hemen ayağa kalkıp etrafta dükkanları incelemeye başladım. genel olarak tüm çıraklar bu tarafa bakıyordu. hepsi yapmış olabilirdi. evet, evet. hepsi birden yapmıştı. en büyük gücü birlikte yok edip sonra birbirleriyle çarpışacaklardı. çekerim emaneti sikerim her birinizi amk. gerekirse alayınıza etek giydirip yetkili serviste müşteri ilişkilerine sokarım ulan. yada direk servisi size sokarım?
    4. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Amk bi bağla bi yere şunu 3 gündür filtre almaya gidiceksin sikicem filtreni
    5. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      atarlı giderli bakışlarımdan sonra bir şey fark etmiştim. çırakların çoğu kıza yanıktı. ama hiç biri dükkanlarında bile çıkmıyorlardı. sebebinin kızın babası olduğunu düşündüm. yani güzel prensesi koruyan ejderhayı alt eden prensesi kapıyordu. hemen plan yapmalıydım. kalkıp doğruca balata spreyi almaya gittim ve yol boyu düşündüm. sanayide gördüğüm en ilgimi çeken şeylerden biri ise esnaflıktı. hani şu banka reklamlarında olan esnaflık varya, hani komşum siftah açmadı bana değil ona git vs. diyenler. onların aynısınıydı buradaki esnaflık. herkes komşusunu kollardı. aynı işi yapsalar bile, birbirlerini kollar her zaman yardımcı olurlardı. örneğin; bizim dükkanda test makinası vardı, yandaki dükkanda ise yoktu. test makinası gereken bir araba yan tarafa gelmişti. normalde test makinaları olmadan tamir edilmeyecek bir arabaydı. yan taraftaki ustaya bizimkiler makinayı verdi adam test edip tamir etti. bizimkiler vermese o araba bize gelecekti ve biz kazanacaktık. veya geçen gün bir usta müşterisini test için yolladı bize. testini yaptık. bozuk parçaları söyledik. müşteri bi daha uğraşmayalım siz değiştirin dedi. bizimkiler katiyen kabul etmedi. gideceksin o usta yapacak senin arabanı biz yapmayız dediler ve adam gitti orada yaptırdı. hep bizim dükkandan örnek vermiştim çünkü en iyi burayı biliyordum. başka dükkanların bizden aşağı kalır yanları yoktu. yani sanayideki esnaf kardeşti. komşuluk ilişkileri çok kuvvetliydi. bir ihtiyaç olduğu zaman mutlaka istenilir varsa verilirdi. bende sanayinin bu özelliğini kullanarak dükkana gitmeye karar verdim. işe gireli çok uzun zaman olmadığı için birşeyler istediğim komşuların en uzağı iki yandakiydi. sevdiğim kızın dükkanının etrafındaki dükkanlara hiç gitmemiştim. bizimkiler gidiyor muydu onu da bilmiyordum. spreyi aldıktan sonra dönüş yolunda çok fazla yavaşlamadım kısa bir süre baktım ve geçtim. hatta dükkanın yarısında kafamı çevirdim. çünkü şuan prensese odaklanmak hata yaptırabilirdi. şuan tamamen ejderhaya odaklanmalıydım. şu aşamada duygular devreden çıkmalı ve stratejik yaklaşmalıydım. savaşa giriyordum. vintır iz kaming’di. dükkana gittim ve sürekli düşünmeye devam ettim. dükkanda araba kalmamıştı. bayram arefesi olduğu için gelen arabaların çoğu bakıma geliyordu. dükkana gelen arabaların çoğu ikinci el alım satım kontrol olduğu içinde boştu dükkan. zaten herkes bayramda sonra alırım diyordu. boş boş otururken ahmet abiye o adamın kim olduğunu sordum. “sen boşver yeğenim önemli değil” diyerek geçiştirdi. ama vardı bir bokluk belliydi. o ara tekrar yoldan sesler geliyordu. çok fazla korna sesi vardı. arabalar birbirine yol vermiyordur diye önemsemedim ama bağırışlar gelmeye başlamıştı. “kesin yine bu ipne geldi” diye direk fırladım. amk levye almayı unutmuştum. bu sefer bizlik değildi mesele, lastikçi, mal getiren bir adamla laf dalaşına girdikten sonra arabasını park edip adamı dövmeye gidiyordu. tüm dükkanlar muslukları açılmış gibi tazyikli insan kusuyordu. herkes dışarı çıkmıştı. aklı başında yaşını almış ustalar hemen araya girip ayırdılar. mal getiren adama “yeni gelin değilsen ve sike sarılmak istemiyorsan siktir git” tarzı cümleler kurup yolladılar. “bunlar kesinlikle yağmur öncesi kara bulutlar” diye geçirdim aklımdan. yakında çok kötü şeyler olacak gibime geliyordu. karımı ve çocuklarımı alıp burdan gitmeyi düşündüm. ama bir sorunum vardı. karım, onun benim karım olduğundan haberi yoktu. çocuk sıkıntı değildi. çok şükür halimiz vaktimiz yerinde saat gibi işliyorduk hani:d biran önce ejderhayı alt etmeli ve karımı ordan almalıydım. kan dökülecekti burada. öyle hissediyordum. hatta herkes öyle hissediyor ve levyelerini parlatıyorlardı. oluk oluk kan akacaktı. hayır kurbana daha çok vardı. insan kanıydı bu. vintır iz kamingdi.
    6. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      O kavgaya karışmak üzere olan net orospu çocuğu.
    7. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      (bkz: reserved) o ejderhanın anasını sikmeye yola çıktım
    8. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Hadi son part
    9. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      (bkz: reserved) hadi 4 sayfa olsun xd
    10. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
    11. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hadi amk sen de bizi iyi sikiyon di marya yaz da az okuyak aq. (bkz: reserved)
    12. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Lan melek bunu caldiysan çok güzel söverim.
    13. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hadi amk sen de bizi ayakta iyi sikiyon
    14. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Sa ben geldim (bkz: reserved)
    15. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Beyler hikaye çalıntı değil. Sarı dayıya başvurup en kısa zamanda çalıntı değildir belgesi alacağım. Part girememin sebebide hiç olmadık yerden bir iki sınav çıktı. Vermek zorunda olduğum. O nedenle akşamları yazamıyordum. Ama yavaştan part girmeye başlayacağım
    /