bugün
yenile
    /
    1. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ben bir insandım abla! Zülfü livaneli-huzursuzluk
    2. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Sadece bizi en mutlak anlamdaki hiçliğin içerisine yerleştirdiler, çünkü bilindiği gibi dünyada hiçbir şey insan ruhu üzerinde hiçlik kadar ağır bir baskı uygulayamaz."
    3. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ne kuzuların ağzından vahşi kurt dişlerinin sırıttığını gördüm
    4. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "şarkıların özü seste ya da zihinde değil organlardadır. sarıp sarmalanmak için takip ederiz onları. başka bir mesajın ya da etkileşim biçiminin sunduğundan bu yüzden farklıdır sundukları. kendimizi mesajın içinde buluruz. şarkıyla söylenmeyen gayri şahsi dünya dışarıda kalır, plasentanın dışında. bütün şarkılar, içerikleri ya da söylenişleri kuvvetle erkeksi olduğunda bile anaç bir etki yaratır." (bkz: john berger)
    5. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Bir çiftliğin dışına park ettim ve bir not defteri çıkarıp hissettiklerimi yazdım. Artık bunları paylaşabileceğim, güvenebileceğim tek bir kimse bile yoktu. O kadar yalnızdım ki sanki ölü gibiydim ama bilincim hala yerindeydi." Suzanne Young-Program
    6. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      diğer pek çok şeyin yanında, insanların davranışları konusunda aklı karışan, korkuya kapılan, hatta hasta olan ilk kişinin sen olmadığını anlayacaksın o zaman. bu konuda hiç de yalnız değilsin.
    7. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Hayatımız yok olduktan sonra nasıl yaşarız biz? Geçmişimiz olmadı mı, kendimizi nasıl tanıtırız? Yo, bırak. Yak gitsin." Gazap üzümleri
    8. -1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      “Ümit mi? Ümit en son kötülüktür! … Pandora’nın kutusu açılıp, Zeus’un içinde sakladığı bütün kötülükler dünyaya saçıldığı zaman, orada son bir kötülük kaldığından kimsenin haberi olmamıştı: Ümit. O zamandan beri, insanlar yanlışlıkla kutuyu ve içindeki ümidi iyi şans olarak yorumladı. Fakat Zeus’un arzusunun, insanların, kendilerini işkenceye teslim etmeleri olduğunu unuttuk. Ümit kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır.” (bkz: Nietzsche ağladığında)
    9. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Bazı şeylerin unutulması, yeni şeylerin öğrenilmesi koşuluyla gereklidir. İnsan beyninde boşluğa yer yoktur. Bazı yıkımların gerçekleşmesi hayırlıdır, ama yerine yenilerin inşa edilmesi koşuluyla."
    10. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "neden herkes olduğundan daha sert görünmeye çabalıyor? bir insan, içini samimiyetle ortaya dökmeyi neden duygularına hakaret olarak kabul ediyor?"
    11. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "insan ölme zamanı geldiğinde değil, ölebildiği zaman ölür."
    12. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "eskiden onu pek akıllı sanırdım, o aptallığımla tabii. öyle sanmamın nedeni; tiyatro, edebiyat, ve bütün bu zırvalıklar üzerine çok şey bilmesiydi. birisi bu konularda pek çok şey biliyorsa, onun aptal olup olmadığını anlayabilmeniz epey zaman alıyor." (bkz: çavdar tarlasında çocuklar)
    13. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Düşünce denen şeyi kovmuştu kafasından; acı veriyordu düşünceleri ona. (bkz: Suç ve Ceza)
    14. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Onu gördüm ve içimde bir şarkı çaldı. Onu gördüm ve aklıma ilk gelen şey çocukluğum oldu. Onu gördüm ve sanki içimdeki fırtına dindi. Onu gördüm ve bütün renkler parlamaya başladı. Gördüm ve daha önce bana bir şey anlatamayan şiirler bir anda anlam kazandı. Sanki kapı çalınıp çocukluk arkadaşınız yıllar sonra tekrar çıkagelmiş gibi… Unuttuğunuz bir anıyı bulmak gibi… Çok eskide kalmış, yıllar sonra yeniden duyduğunuz anda geçmiş bir zamanı size taşıyan bir şarkı gibi… Karmaşık dağ yollarında kaybolduktan sonra birdenbire bir dönemeçte denizle karşılaşmak gibi… Onu gördüm ve yaz geldi.
    /