lucid dream

bi süredir o kadar sık yaşıyorum ki, gerçek ve rüya kavramlarım karışıyor

geçende rüyamda biri uçuyordu olum uçulur mu rüyadayız diye abartma sende dedim ve adamı yere düşürdüm. başka bi gün korkunç bi rüyadan amaan zaten rüya senden niye korkıyım ki bak şimdi uyancam zaten gitceksin dedim ve uyandım. (bkz: delirmekten napacağını şaşırmak)

(#1892552) göremediğimi söylemiştim, az önce gördüm arkadaşlar. görmez olaydım. hoşuma gitmedi bu rüya biçimi. hazır yeri gelmişken rüyamı da anlatayım; rüyamda tiyatro çalışmasına gidiyorum. her zamanki gibi arkadaşları görüyorum falan gelmişler. sonra birden iki eski arkadaşı görüyorum. tiyatroyu keyfi olarak bırakmayan iki kişi biliyorum ve o ikisi de rüyamda karşıma çıktı. rüyanın içindeyken bi an durup; "ne yani, topluluğa geri mi döndüler? ama dönemezler ki! birinin ekonomik sıkıntıları yüzünden çalışması gerekiyor ve diğerinin de sağlık problemi var." tam o sırada hayatımda ilk defa rüyanın gerçek olamayacağını anladım. ve aklıma rüyanın tadını çıkarmak geldi! rüyanın geçtiği mekanda (soyunma odası gibi bi yerdi) yattığımı farkettim. sonra rüyanın tadını çıkartıcam ya, ilk olarak aklıma uçmak geldi. hızlıca fırladım ve kendimi gökyüzünde buldum. ayaklarımın altında koskoca bir şehir vardı fakat sorun şuydu ki şehir daha önce gerçek hayatta görmediğim bir şehirdi ve bu grafiklere de yansımıştı. evet arkadaşlar sanırım gta 4'teki liberty city'nin üzerindeydim. bu şehir beni tatmin etmedi ve gerçek bir şehre dönüştürmeye çalıştım. aklıma ilk olarak akyazı geldi ve oluşturduğum şehir az da olsa akyazı'ya benzedi. ama hala liberty'den izler taşıyordu. sonra şehrin üzerinde uçmaya devam ederken aklımdan daha farklı şeyler yapmak geçti. sonra bi baktım şehir de şehrin üzerinde uçan ben de bir telefon ekranının içindeyiz. ben yatmış vaziyette telefonun içindeki ekrandan şehir üzerinde uçmaya devam ediyor ve rüyanın biteceğini anladığım için bitirmemek adına elimden geleni yapıyorum. tam o sırada içinde bulunduğum odaya bakarken mekanın, rüyamdaki mekanla gerçek odamın karışımı bi şeye dönüştüğünü farkettim. ardından uyandım. uyanınca bi süre istem dışı bi şekilde hareket edemedim. ve elimde telefon falan da yoktu tabii ki. telefon ayağımın dibindeki prizde şarja takılı vaziyette duruyor. enteresan bi tecrübe oldu arkadaşlar. bir daha görürsem bile bu kadar kısa olsun istemiyorum. ve kontrolü de elime alamıyorum tam anlamıyla. umarım bir dahakine daha fazla zamanım olur da sevdiğimin yanına uçabilirim.

alıştığınız zaman devamını getirmek isteyebilirsiniz ve bu da sizi gerçek dünyadan kopartır. sonuçta kendinize yeni bir dünya kuruyorsunuz ve her şey istediğiniz gibi.

eenn sevdiğim rüya tipi. bi ara baya kafayı bunla bozmuştum ve birkaç gün üst üste rüyamı yönetmeyi başarmıştım. genelde denizin altında nefes almaya, uçmaya ve gerçek hayatta göremediğim insanları görmeye çalışırım.

Kısaca rüyada olduğunuzu anlamak ve rüyayı yönetmektir. Ben genelde rüyada olduğumu anlar anlamaz uyanırdım bu sefer baya baya "anaa rüya olum bu yoksa ben bi anda buraya nasıl geleyim" dedim ve kontol o anda elime geçti. Biraz takıldım öyle güzeldi ama uçma kaçma işlerine girmedim niyeyse. En uzun rüyam bu oluyor şu an falan diye rüyada dahi analiz yaptım. Garip şeyler oldu ve uyandım. En son 10 yıl önce falan olmuştu heralde 10 yıl sonra tekrar görüşürüz umarım.

rüyamda gerçekleşen bir şeye inanmayıp "rüya lan bu, mümkün olabilir mi böyle bir şey" diye söylendiğimi biliyorum. sonra da uyandım zaten. bir tık yorucu bir şey ağız tadıyla rüya bile göremiyorsun

bu başlığa bi itiraf dökmenin vakti gelmişti. lisedeyim o zamanlar. dedem de liseye geçtiğim yaz ölmüştü. bu lucid dream olayının da ne olduğunu kavramaya çalışıyordum. çok önceden beridir olan bir şeydi ama tam çözememiştim. yani uçuyordum kaçıyordum hiç yere basmadan bişiler yapıyodum da gerçek herhalde diyodum. sdhfdgf. uyanınca tekrar yapmaya çalışıyodum baya küçükken. olmuyodu bazen. sonra uykuda tekrar yapınca da hee diyodum ara sıra oluyo hep olmuyo falan. lan amına koyim sadece kendini öne atıp süzülüyosun adım atmadan. insan bunun olabileceğine nasıl inanır aq. her neyse bir gün dedemi rüyamda gördüm. konuşuyoduk falan. sonra dedim ki kendi kendime lan benim dedem öldü. bu gerçek olamaz. bu rüya. şimdi bu yaşımda beni patlatan kısım şudur ki tam o anda aklımda sadece bi fikir vardı: karı! hemen hayal gücümü kontrol etmeye çalışıp karı bulmaya çalıştım. buldum da. rüyayı cinsellikle sonlandırdım. ertesi gün de utanıp dedemin mezarına gittim. dede ya kusura bakma demek için. ahahaha.

Çok güzel bir rüya gördüm ama o anın rüya olduğunun farkındaydım. Çok kötü ve üzücü bir durum.

yakamı bırak artık illallah oldum.