kurbağa

hiç sevmem. gördüğüm an midemi bulandıran yegane hayvan.

Dokunursanız siğil yapma ihtimali yüksektir. Prens de olabilir

ya ayakkabıyla üstüne bassaydınız ?

kurbaga taşlama sporu vardır eger cevrenizde taş ve kurbaga bol ise

çoktandır görmüyorum bu hayvanı. (görmediğim için de şimdi mübalağa yapacağım) yoksa nesli tükenmekte olan hayvanlar listesine mi alındı amk ya?

depremlerden kısa süre önce erkek kurbağaların hareketlerinde tuhaflıklar görülür.

birkaç ay önce edindiğim bir bilgiye göre, kurbağalar midelerini ağızlarından dışarı çıkarıp, ön ayakları ile temizledikten sonra tekrar yutuyorlarmış. midesiz hayvanmış, nasıl yutarsın mideni. allah bilir kendi aralarında mide değiş tokuşu da yapıyorlardır. aralarında geçen garip diyaloglar olabilir; - vırak gel buraya + vırak ben neden geliyorum sen gel - vırak beni sinirlendirme mideni yerim + vırak sen benimkini yersen ben de seninkini yerim biraz ergen tavırlar sergilemişler, kendinize gelin bu sebepten dolayı kurbağa kurbağanın midesini yer mi? yakışır mı size!? neyse ne diyelim, bize de afiyet olsun demek düşer. (bkz: bilgi entrysi girerken konudan sapmak)

bacağını elit yemek diye yiyen var asfgjkl (bkz: para harcayacak yer bulamamak )

en nefret ettiğim hayvan çunku kucukken sesim kısılinca bogazima kurbaga kacti saniyodum

şu videoyu izledikten sonra içimin cız ettiği hayvancağız. link

bahar sezonun açılmasıyla vıraklamaya başladılar

garip bir şekilde sevgim var. küçükken peşinden giderken merdivenlerden yuvarlanmışlığım var. oyuncak yaptığımda kurbağa şeklinde,deseninde yapmışlığım.

geçen gün kuzenim sayesinde çok güzel bir hayvan olduğunu anladım. kuzenim çektiği fotoğrafları gösteriyordu bana. sıra bir kurbağa fotoğrafına geldi ve ben hemen pelinsu tepkisi verdim: "ayyhh çok korkarım." kuzenim şöyle baktı bana. şunu dedi: "nisyan biz hep iğrenç diye, korktuğumuz için geri çektik kendimizi ama şu üzerindeki desenlere bak. ne kadar güzel hayvan." cidden bir iki inceledim ve kuzenime katıldım. ayrıca tatlılar da sıpalar. aklıma sabahattin ali'nin "kurbağa senfonisi" adlı şiiri geldi. en sevdiğim mısrası ise şu: "bak sevgilim, haddini bilmeyen bir kurbağa."

t: contra ve konuya fransız'ın birlikte yaptığı taze şarkı. kurbağa --- spoiler --- yine iş başında azrail ah sanki sıkı fella belime sarılı bi mücella bi vuvuzela gezerim heaven hella bi yarımla festivali coachella mahalleyi yaparım venezuela lalala binaenaleyh ilahi adalet arama rüyanda bile sirayet ederim yarana elalemin parasını elinde parala "mahallem içindi" diyosan kelini tarama i’m sorry meryem ana i’m sorry oğul baba i’m livin la vida loca yanımda una bella öldürmeyi seviyorum değil ki konu para benim gibi harcayamaz adamı rockafeller bil ha . ışıklar kararınca masallara inanınca alem buysa kralın da dönüşür kurbağaya . hissediyorum bedenimi şu anda her yerde ateistler hep diyo ya “hani cont nerde?” onlara bence de ki “sence nasıl tesadüf olur yok edemememiz onu popken bile” bilahare görüşürüz biladerim beni ara cuvara yanar ama bu civara serin hava galiz küfürlerim sarılıp içilir ama yalayanların alayının dili yara aga . ışıklar kararınca masallara inanınca alem buysa kralın da dönüşür kurbağaya --- spoiler ---

çirkin mi yoksa tatliş mi karar veremiyorum. tiksinsem mi sevsem mi emin olamıyorum. renginden, sümüksü yapısından ve de mal gibi bakan gözlerinden ötürü sevimsiz gözükse de tombiş göbeklerini görünce çok tatlı buluyorum. bi de parmakları çok şeker değil mi ya? minnoş minnoş üç tane. zaten ne zararları var, sinek yiyip zıplıyolar. şu dünyadaki en iğrenç canlı, rabbimin gücüne gitmesin ama yalnızca yılandır.