tercih sonuçlarının açıklanmasıyla herkes doğal olarak kazandığı üniversiteyle ilgili bir şeyler öğrenmek isteyecektir.
koü'yü kazanan arkadaşlar varsa 1 senelik taze bir koü'lü olarak izlenimlerimi kendileriyle paylaşmak isterim.
-öncelikle, şehir dışından gelecek arkadaşlar için söylüyorum. kocaeli apaçisi bol bir şehirdir. nispeten daha nezih bir şehirden geliyorsanız kendinizi buna hazırlayın derim. uyum süreci ve izmit'in kendine has jargonuna
(bkz: izmitçe) alışmak biraz zaman alabilir :d
-şehir, sanayi kenti olduğu için havası - özellikle fabrikaların yoğun bulunduğu yerlerde- boğucu ve kirli olabiliyor. ama kampüs tepede olduğu için bundan korkmanıza gerek yok. ayrıca seka gibi maşukiye gibi çok güzel yerler de var. ben doğma büyüme buralı olduğu için kusurlarını hoş görebiliyorum ama nefret edilecek bir şehir de değil bana kalırsa. yaşayıp göreceksiniz zaten.
-kampüs demişken. mübalağasız bir şekilde söylüyorum, kampüs dağda arkadaşlar. bildiğiniz dağın başı. etrafında birkaç köy ve hastane dışında bir şey de yok. biraz aşağısında siteler, etrafında yurtlar falan var. meşhur 33 numaralı otobüsü ile merkez mesafesi taş çatlasın 25 dakika.
-özellikle ılıman yerden gelenler arkadaşlar, soğuğa hazırlıklı gelsin derim. eylül ekim laylaylom geçer ama kış, özellikle umuttepe'de (kampüsün adı) epey zordur. biz dersteyken başlayan karın ders çıkışına kadar birkaç santim tuttuğu oluyordu. yanınıza sıkı kıyafetler almayı unutmayın.
-karın sorun oluşuna da aldırmamak gerekir tabii. adeta kışın soğuğu ile beslenen caanım rektörümüz
(bkz: sadettin hülagü) kışın verdiği tatilleriyle (zaman zaman da bu sebeple vize finallerin ertelenmesine sebep olmasıyla) meşhurdur, samimidir.
-öğrenci işleri zaten hemen her üniversitede aynıdır. somurtuk insanları boldur. takılmayın. gerçi ben hiçbir öğrenci işleri personeli ile sorun yaşamadım, çamur atmayayım şimdi insanlara :d
-elektronik ortam üzerinden ders seçimi ve öğrenci bilgi sistemleri, her sene ders seçme sezonunda çöküşüyle ve öğrencileri kanser edişiyle ünlüdür zaten.
-kampüs köpek dolu ama bir süre sonra en köpek sevmeyen kişileri bile alışkın hale getirecek kadar sevimli ve uysallar, korkulacak bir şey yok o yüzden.
-her fakülteyi bilemeyeceğim tabii ama kendi fakültem fen-edebiyat ve kendi bölümüm türk dili ve edebiyatı üzerinden gidecek olursam; kendi bölümümün akademik kadrosuna tek kelime ile aşığım.
-yemekhanesine kötü diyemem ama muhteşem şeyler de beklemeye gerek yok, yemekhane işte. yemekhanede tek seferlik yeme ücreti 2 tl. bence gayet uygun ve bu kadar az paraya çok fazla şey yiyebiliyorsunuz. yemekhanede yiyip de aç kaldığımı hatırlamam. özellikle yemek seçmiyorsanız aç kalmazsınız. zaten kampüs kafe dolu, alternatif var yani.
-yemekhaneye çıkan yokuşta sürekli broşürler dağıtan (eminim her üniversitede olduğu gibi) arkadaşlar da hiç eksik olmaz. ama ben seviyorum onları ya. dağıtılan her broşürü alıp onları koleksiyon şeklinde topladığım doğrudur. :d
şimdilik böyle, aklıma geldikçe eklerim muhtemelen.
koü'ye gelen arkadaşlarıma şimdiden hoş geldiniz diyorum, hepinize bol şans!