bugün
yenile
    /
    1. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bütün hayvanlar eşittir bazilari daha esittir.
    2. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      you win or die. (bkz: a game of thrones)
    3. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      insancıklar var her gün yürürken yanımızdan geçen sadece kendilerini düşünen. nefret ediyorum böyle insanlardan bir kedinin sırtını okşamayıp, bir köpeğin başını sevmemiş gibi kötüler insancıklar. işe koştururken sadece işe yetişip akşam eve gelmeyi düşünen insancıklar. yayaların üzerine süren şoförler, metrobüse binmek için birbirine harp ilan eden insanlar. o yerin altına inip metroya binmek için can atıyorum. yürüdüğüm her saniye gördüklerim nefesimi kesiyor. yaşlı teyzenin hayatının son demini yaşarken gülmesini istiyorum mesela elinde selpak ile bütün gün insancıkları görmesin. her sabah otobüs durağının yanına tezgah açan amcanın torunlarıyla eğlenmesini istiyorum. metroya geldim. metronun en sevdiğim yanı bineceğim durakta yerin metrelerce altta olması. yerin dibine iniyoruz hep beraber battığımız günahlar gibi en dibine. tutamaçlara tutunup giderken insanları izliyorum kulağımda cem karaca çalıyor. çantasıyla bedenini korumaya çalışanlar kadınlar görüyorum. toplumsal kültürü gelişmemiş ülkemin fortçularına karşı kendini koruyan kadınlar. kadınlar diyorum cennetin dünyada ki tasviri gibiler. her birinin eli doğuştan emek kokar. yüreği hafif ve incedir kadınların. işe geç kalacak korkusuyla patronundan azar işitecek endişesini okuyorum bir çok insanın yüzünde, kimininse umursamaz tavırları. her birinin üzerinde ki sorumluluk yaşam gayesi. hayatımızı bile mesai üzerine kurmuşuz farkında değiliz. sabah 9 akşam 6 sorumluluk.
    4. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      uykular ancak çekilen acıların bitmesiyle gerçekleşebilir. o duru,derin uykudur ki uyanmak insanın canını acıtır. bu uyku ölüm de olsa,kim uyanıp da yaşamın tüm acı ve yüklerine; bugünün kederleriyle yarının tasalarına,özellikle dünün acıtan anılarına yeniden dalmayı ister?
    5. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      fakat allah kahretsin insan anlatmak istiyor albayım. öyle delicesine bir özleme kapılıyor. bir yandan da hiç konuşmak istemiyor. tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor. peki benim de sevmeğe hakkım yok mu albayım? yok. peki albayım ben de susarım o zaman, gecekondumda oturur, anlaşılmayı beklerim. fakat albayım, adresimi bilmeden beni nasıl bulup anlayacaklar? sorarım size: nasıl? kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan, bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor.
    6. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      arşı geç, ferşi atla, sidreyi aş gör ne var maverada ibrethiz.
    7. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      adam ağlar mı hiç? ağlar amına koyayım. en güzel adamlar ağlar hem de. adam bir ağlar, görebilen şanslı bir kaç insan der ki “adam ne ağladı be. bravo!”. bravo kısmı biraz abartı, kabul. yine de adam öyle bir ağlar ki, ceketini eskite eskite, sigarasının süngeri tuzlu suyla ıslana ıslana, sakalları gözyaşıyla yıkana yıkana ağlar. kadın ağlarsa “üzülme, geçer.” derler, adam ağlarsa yanındakiler de ağlar. yani ağlamak itinayla bizim işimiz.
      0kitap adı ne yazarı kimdir ? sırsa tamam söyleme tabi... :)) - the person in the north 02.11.2016 17:12:20 |#2946562
      0adam öyle dolmuş ki bence kendisi kitap olmuş :-) - mikroplazma 28.01.2017 13:57:05 |#2677755
    8. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      mine urgan'ın bir dinozorun gezileri kitabından sevdiğim kesitlerden biri; "insanların düş gücü eksildiği, kafaları uyuştuğu için, öyle bir hale geldiler ki, "rahat" uğruna, yaşamın değişik yanlarından, renkliliğinden, rastlantılarından, yani yaşamı yaşamaya değer yapan her şeyden vazgeçmeye hazırlar artık."
    9. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ve kafam, il olma izni alabilecek kadar kalabalıktı.
    10. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      târihe baktığımızda türkler kadar kendi içerisinde savaşan, yâni iç savaş yaşayan kaç millet vardır, acâba? türklerin kendi içerisinde döktükleri bu kanla, kaç türk'ün cânı yanmıştır, kanı dökülmüştür? acâba dünyâyı titretebilecek kaç türk başbuğu ya da yiğidi, henüz çin duvarına, irân yaylasına ya da anadolu'ya varamadan uçmağa varmıştır? (bkz: kutlu altay kocaova - bozkırın savaşçısı)
    11. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ilk entrimizi buraya girelim. "yatağa uzandı, ülkesini ve çocukları düşündü. bu ülkede çocuklara yer yok. başka ülkelerde varmış, her tarafı yeşil ülkelerde." oğuz atay
    12. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      julia birden "sana ihanet ettim" deyivermişti "sana ihanet ettim" demişti winstonda -1984 george orwell
    13. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      onu gördüm ve yaz geldi. sanki kapı çalınıp çocukluk arkadaşınız yıllar sonra tekrar çıkagelmiş gibi… unuttuğunuz bir anıyı bulmak gibi… çok eskide kalmış, yıllar sonra yeniden duyduğunuz anda geçmiş bir zamanı size taşıyan bir şarkı gibi… dağ yollarında kaybolduktan sonra birdenbire, bir dönemeçte denizle karşılaşmak gibi… yaz… bitmesini hiç istemediğim eşsiz anlar ve hiçbir şeyin, hiç kimsenin sonsuza dek benimle kalmayacağını anladığım ayrılıklar mevsimi… yaz-kürşat başar
    14. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ve zaman asla doymayan kadar açgözlüdür ümitsizlik özfarkındalık adına ödenen bir bedeldir. aşık insan gözlerini çıkarmalı,  gerçeklerden feragat etmelidir. üçü de nietzsche ağladığında'dandır
    15. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "her sevgi biraz deliliktir." böyle buyurdu zerdüşt
    16. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "karanlığı seven birini güneş rahatsız eder. kimseyi düzeltmeye ya da kurtarmaya çalışmayın. bu hayatta öğrendiğim en şüphesiz şey; orospuluğu benimseyeni sikmeyen kaybeder."
    17. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      basınçlı kutular gibi sıkıştırılmış hayatlar arasında geçiyor ömrüm. yüzüme buhranlar damlıyor gökyüzünün gözlerinden. amorti avuntular vuruyor biletlerime oynadığım her şans oyunundan. kırılan bütün umutlarımıı bir esrar nefesinden çıkan gri buğunun sırtına yükleyip gönderiyorum tanrıya, yenisini iade etsin diye. izlediğim her gösteride tavşanlar sıkışıp kalıyor sihirbazın şapkasında. donmuş kiraz dallarına ayrı bir motif işliyor kan, katanalarla doğrarken çocuklukluğumu. birçok insanla aynı ı rahimden düşmedik fakat aynı yerlerden düştük, aynı acılarla seviştik, aynı yalnızlıklarla yuvarlanıyoruz tepetaklak. toplu yangın terapilerine katılıyorum, kanıyorum, kanıyorum, kanıyorum... partisini kursam, iktidarı sallayabilecek kapasitede acı sahibiyim. alkol alıyorum, sigara içiyorum, dibe vurmuş şekilde yaşıyorum. köşebaşlarında takılan serserilerden tek farkım, yalnızlığımı şiirlerle bastırmak, biraz daha süslü kelimelerle ifade edebilmek. aslında arabesk yaşam sürüyorum. belki sürülüyorum çorak bir tarlada, acımasızca! tanımadığım hüzünler ‘saban’lar koşmuşlar ardımıa, götümden ter akıta akıta koşuyorum. sabırdan dem vuruyorum her dem, en demli hüzünlerde ayık gezemeyecek kadar insanım. güzel kızları pembe kaka yapıyor diye düşlüyorum. kibar olmayı, centilmen olmayı sıfır beden kelime kalıplarına indirgeyebilecek insanlar en büyük düşmanımdır. savaşta ölen çocuklara starbucks’larda oturup şiirler yazabilecek kadar duygulu, mastürbasyon sonrasında pişmanlık duyup ‘keşke’ diyebilecek kadar naif insanları testereyle doğramak isteyecek kadar naifim. aslında suçum yok, insan olmayı yine insanlardan öğrendim. küçükken cebime harçlık diye riya doldurdular, ‘yemezsen arkandan ağlar’ diye yalan tehditlerle bastırdılar midemi. kan öğrendim atalarımızdan, birileri tevazu diye bağırırken, öfke kokuyordu nefesi, ardında birikmiş ceset tepeleri... iki arada bir derede kaldım hep, kapalıçarşı esnafları gibi her koluma yapışan bir tarafa çekiştirdi, sündüm, saldım kendimi. ruh yalanları boşaltıp, doldurmaya başladığında gerçekleri, kimse dokunmadı. bu sefer de ortada kaldım bomboş, kimileri itekledi anarşist diye, kimileri ‘din’ tüccarlığı yapıp, peygamberlik tasladı, aforoz etti. umutsuz görünen, dibe vurmuş ve bataklıkta yaşıyorum en dipte! umutlarımı en mahrem yerlerimde hatta götüme soktum, orada saklıyorum. belki bir gün bataklık kuruyabilir? - has****** diyorum bu son söylediğim yalana da, hahahaahaas******. umudunuz varsa, uzak durun benden. gözlerimi kör ediyor. batuhan dedde - morfinsiz çekilen düş sancıları
    18. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "beş yıl uyumak istiyordum ama izin vermezlerdi."
    19. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      mısra 11: kelime ve yalnızlık. . "önce kelime vardı, " diye başlıyor yohanna'ya göre ıncil. kelimeden önce de yalnızlık vardı. ve kelimeden sonra da varolmaya devam etti yalnızlık.. kelimenin bittiği yerde başladı; kelime söylenemeden önce başladı. kelimeler yalnızlığı unutturdu ve yalnızlık kelimeyle birlikte yaşadı insanın icinde. kelimeler yalnızlığı anlattı ve yalnızlığın icinde eriyip kayboldu. yalnız kelimeler acıyı dindirdi ve kelimler insanın aklına geldikçe yalnızlık büyüdü dayanılmaz oldu. (bkz: tutunamayanlar )
    20. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tanrının bana baş edemeyeceğim bir şey vermeyeceğini biliyorum . sadece keşke bana bu kadar güvenmeseydi diyorum.
    21. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yaşamak istiyorlardı en çokta buna kızıyordum. oğuz atay- tehlikeli oyunlar
    22. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ne olurdu? birbirimize birkaç sene sonra tesadüf etmiş olsaydik! o zaman hayatımız belki bambaşka bir şekil alırdı.
    23. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dışarda... biz içerde susuyoruz, bir fişek yatağında kurşun nasıl susarsa. haykırsın sıkıysa sükutumuzdan hızlı gökkubbenin altında öyle bir sada varsa!!! dışarda, karanlıklarda çatırdıyor deni böğründen vurulmuş bir orman gibi... biz içerde susuyoruz, susuyor zindan kanı içine akan yaralı bir hayvan gibi... nazım hikmet/sükut (sayfa 175)
    24. 10
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "üzülme baba" dedim. "alt tarafı bir ev, alt tarafı beton parçası ya. çalışır ederiz, yine alırız. bende çalışırım bundan sonra, söz , alırız bir ev daha." "ona üzülmüyorum ki ben." dedi babam. "her ay evin taksidini ödedik de ne oldu. bak, uçup gitti elimizden balon gibi. keşke seni ağlatmasaydık çocukken. keşke sana o akülü arabayı alsaydık."
    25. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      önsöz türkler önsöz okumaz
    26. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      varlığı büyük boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi; fakat yokluğu müthişti! (bkz: kuyucaklı yusuf)
    27. 11
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kırdınız beni ulan! öyle saç tellerimden, tırnaklarımdan değil, yüreğimden kırdınız. ciğerimden, kaburgalarımdan, şah damarımdan kırdınız. öyle bir evin camını kırar gibi değil, bir adamın kemiklerini kırar gibi kırdınız. çocukluğumdan, kadınlığımdan, inancımdan kırdınız. tutunduğum dalları, dayandığım duvarları, güvendiğim dağları kırdınız. kuştum ben, kanadımdan değil, gökyüzümden kırdınız!
    28. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kabullenmek, soru sormaktan yorulmaktır bir bakıma.
      1çünkü gelen cevaplar tatmin etmez - dusunurkenkaybolanfelsefeci 08.01.2017 16:01:36 |#2817396
    29. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kendini düzelttikten sonra hayatındakilere dön ve bak.
    30. 10
      +
      -entiri.verilen_downvote
      insan sabahtan akşama kadar bir şey olmasını bekler ve hiçbir şey olmaz. bekleyip durur insan. hiçbir şey olmaz. insan bekler, bekler, bekler, şakakları zonklayana dek düşünür, düşünür, düşünür. hiçbir şey olmaz. insan yalnız kalır. yalnız. yalnız. (bkz: steafen zweig) (bkz: satranç)
    31. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sıradan bir insanım ve tabii bütün sıradan insanlar gibi sıradışıyım (bkz: kumral ada mavi tuna)(bkz: buket uzuner)
    32. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sayfalarınıda yazın da performans ödevimi yapıyım eheheh
    33. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      inanışlar,işin doğasına hizmet eden kutlu oyunlar olarak kaldığında anlam taşırlar,kör inançlara ve tapınılan doğrulara dönüştüklerinde değil.
      0+++ :) - yuceleon 08.01.2017 18:28:48 |#2865097
    34. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "kendisine aşık olan erkek tarafından her kararı sanki kılık değiştirmiş bir tanrıymışçasına, korkuyla tahmin edilmeye çalışılan kadın, ona aşık olmayan birinin nazarında, üzerinde durmaya bile değmeyecek, karşısındakinin her istediğini yapmaya dünden razı bir kadındır." (bkz: albertine kayıp )
    35. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      orada geleceğin hiçbir önemi yoktu. geçmişse yalnızca tek bir ders içeriyordu:sevgi, insana zarar veren bir hatadır; işbirlikçisi, yani umutsa tehlikeli bir yanılsama. dolayısıyla, bu iki zehirli çiçek meryem'in zihnindeki o kuru, kavruk arazide ne zaman sürgün vermeye yeltense, meryem onları koparıp attı. çekip koparmış, toprağa tutunmalarına kalmadan kökünden sökmüştü. -bin muhteşem güneş-
    36. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      " ağzının, güzel dudaklarının kenarında bir gülümseme yaratmak için, ne uzun yollardan geçiyorsun. kendinden veriyorsun ve durmadan eksiliyorsun... " oğuz atay - tehlikeli oyunlar
    37. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tiyatro bitti... beklemeye lüzum görmüyorum
      0gerçek kitap budur işte - kivi kabuğu 26.08.2017 20:38:17 |#3393819
    38. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yeni dostluklar kuracak yürek kalmadı artık bizde.işimiz çok üstelik; yorgunuz.
    39. -1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      oysa herkes öldürür sevdiğini.
    40. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bunu kendimize yapan biziz. bunu kendimize yapan biziz. bunu kendimize yapan biziz. diğer bir deyişle (ki bu lafımı sakın unutma!): insaoğlu aslında korktuğu yaratığın ta kendisidir. -kafes.
      0bu kitaba başladım ama bitiremedim sevemedim - teneke 27.01.2017 20:20:55 |#2520935
      1ben çok sevmiştim, bence ilgi çekici bir konusu var. filmi çekilecek diye duymuştum onu izle olmadı :) - bilemedimsimdi 27.01.2017 21:00:24 |#2537161
      0aaaa teşekkürler :) - teneke 27.01.2017 21:17:36 |#2537523
      butun yorumlari goster (4)
    41. 12
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "yetişkinlere paylaşmayı öğretme. fakirler ağaç altında 50 gram zeytin yerken, zenginler para, para, para diye birbirlerini yesinler." dedemin bakkalı
    42. 12
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "belki yarın sabah soğukta uyanmanın bir anlamı olur,sana çay pişirmek gibi. ayaklarımın ucuna basarak yürürüm yataktan kalkınca. tahtalar gıcırdar. hayır,zamanla öğrenirim hangi tahtaların ses vermediğini. sonra ne yaparım? uyanmadı, çayın hazırlandığından haberi yok diye sevinirim. bütün hayatımı, en ince ayrıntılarına kadar düşünerek hesapladığım iyiliklerin hayaliyle geçirdim albayım. artık ne olacaksa olsun istiyorum." oğuz atay- tehlikeli oyunlar
      0++++++ - hizlijoe 28.01.2017 19:37:54 |#2450708
    43. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      gururun ağır bastığı yerde, diğer tüm duyguların yerle bir olması kaçınılmaz belki. ama şöyle bir yokla kendini. şu andaki zafer sarhoşluğundan sıyrıldığında da böyle gülebilecek misin? bu tür savaşımların kazananı olmayacağını bilmen gerek. ''yıkılmışlıkta, senin de ondan eksik kalır yanın var mı?''
    44. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ''eğer zamanın geçmesi insan bilincinin bir özelliğiyse, geçmiş ve gelecek insan aklının işlevleridir.'' (bkz: mülksüzler)
    45. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "is it possible that love is all subjective, or all objective?" dracula
    46. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ah şu sizin boktan, ucuz, vasat, değersiz, kokuşmuş ilişkileriniz... sonunda beni öldürecek! zaten bir insan, başka bir insanı ne kadar çok sevebilir ki. "kendimden daha çok seviyorum seni." hassiktir lan ordan! hiç kimse, bir başkasını kendinden fazla sevemez! "seviyorum" diyen de kendine değer vermeyen, sefil, adi piçin önde gidenidir. işte o kadar! mesud topal - şehrin sancısı
    47. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      odun gibi insanlar olduk çünkü sevdiklerimiz kör birer baltaydılar. l'afedersin.
    48. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      arapça dua eden insanın latince kemikleri. -tutunamayanlar
    49. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hz yusuf'u (as) bilir misiniz? yusuf (as) hayatının son evresinde, mısır'a '' aziz'' oluyor, kardeşleriyle çok mutlu anlar yaşıyor. peki ben şunu soruyorum: hayatının son döneminde çok mutlu anlar yaşayan yusuf (as) bu kadar mutlu anlar yaşarken neden ölümü istedi? çünkü ölüm bir yokluk değildir. tırtılın kelebek oluşudur. (bkz: aşk beş vakittir )
    50. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tamamıyla ciddi olarak söyleyeyim ki, böcek olmayı çoğu zaman arzuladım. yazık ki buna bile layık görülmedim. baylar, yemin ederim ki, herşeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır; gerçek, tam manasıyla bir hastalık.
    /