kayısı

sıcak iklimleri seven bir meyve. mogador, trintina, şekerpare gibi sofralık çeşitleri bulunuyor. kayısının hem meyvesi hem de çekirdeği çok faydalı. çekirdeği sanayide ve kozmetik sektöründe kullanılıyor. kayısı, özellikle kadınlar için çok faydalı bir meyve; çünkü cilde, sindirime ve ruh sağlığına olumlu etkileri var. her kadının mutfağında, sofrasında mutlaka yerini alması gerekiyor. - kayısının en önemli faydalarından biri sindirimi kolaylaştırması. kabızlık problemi çekenler için birebir. içeriğindeki zengin lifli yapı sindirimi rahatlatır. her sabah aç karnına 2 adet kayısı yiyip, üstüne bir bardak su içmek sindiriminizi düzenli hale getirir. 1 adet kayısı günlük besin lifi ihtiyacınızın %3’nü karşılar. - cilde çok iyi gelir. ister kuru, ister yaş olarak tüketin, kayısı cildi gençleştirir ve güzelleştirir. ayrıca kayısı kullanarak püre haline getirip cilt maskeleri hazırlayabilirsiniz. - kalp hastalıklarını önler. antioksidanlar bakımından zengin olan kayısı kalpteki kılcal damar yapısını korurken, kalp sağlığı üzerinde de olumlu etkileri olan oksidatif stresi dengeler. - kayısı aynı zamanda zengin bir potasyum kaynağıdır. kadınlar için çok gerekli olan potasyum ihtiyacının %3’ünü günde 1 adet kayısıdan alabilirsiniz. - cildi yağlandırmaz. dolayısıyla egzama gibi hastalıkların tedavisinde de kullanılabilir. - göz sağlığı için de çok faydalıdır. - kayısı kullanarak hazırladığınız yüz maskeleri bol lif içerdiğinden dolayı cildin elastikiyetini kazanmasına sebep olur. - zengin bir demir deposudur. kayısının 100 gramı 6 mg demir içerir. - baş ağrısını geçirmede etkilidir. - gelişim bozukluklarına da iyi gelir. gelişim çağındaki çocukların bol kayısı tüketmesi faydalı olur. - ruh sağlığı üzerinde de olumlu etkilere sahiptir. vücut yorgunluğuna iyi gelir.

bu kadar iğrenç bir meyve daha olamaz.Tadı ve meyve suları berbattır bana göre.Para kaybından başka bir şey değildir.

süper meyve. (bkz: kayısı suyu)

tam olmamış, yeşil olanlar daha güzel olur.

yemeyenler çok şey kaybeder. malatyalı benim bir tarafım. dedemlerin bir on on beş dönüm yeri vardı. yazın ailece toplardık tüm tarlanın kayısısını. harikaydı. inanılmaz yorulurdum. marabalık yapardım. iyiki de yaptırmışlar. çok faydasını gördüm. hayatta her şeyi bilmek lazım. klasik müik dinlerken, caz, blues dinlerken mahzuni de bilmeli türkü de dinlemeli insan. sonra orada silahla ateş ederlerdi. dedemin beyaz torosunun(tabi aklınızdaki beyaz toros gelmesin. o yıllarda jitemin doğuda neler yaptığı bilinmiyordu yıllar sonra ortaya çıktı) arkasındaki bagajda seyahat ederdim. çok severdim o torosu ve bagajı. hala o torosun kokusunu ve kapı kolunu anarım. içmeye götürdüğümüz suyun şişesine ıslak çorap geçiren dedem iyi bir fizik uygularmış da o yıllarda sebebini anlamaz çok etkilenirdim o suyun soğukluğundan. yaş halini çok severim kayısının bayılırdım tadına. eşi benzeri olmaz güneş gibi bir meyvedir. çekirdeğini de kırardık. yiyebildiğimizi yer; kalanı günkurusu yapar sonra patik yapardık. islime atmazdık kayısıyı zararlı diye. bir de bir sürü reçilini ve marmelatını yapardık. bunu da dedemler bütün çocuklarına pay ederdi. o tarla hepimizin senelik kayısı ve kayısı çekirdeği ihtiyacını karşılardı. güzel günlerdi.

dayımın kayısı bahçesi vardı. her tatil olduğunda kayısıları toplamak için giderdik. bahçeye giderken traktörün geçtiği yerlerde ağaç dallarından birer tane alıp yerdim. onun tadı hiçbir kayısıda yok. :)

nefis meyve. dılişıs.. hayatı boyunca bu meyveyi yiyemeyen, bu lezzetten mahrum kalan onlarca insan var. bu o kadar üzücü ki.. ponçik kalbim bu durumda olanlara öyle çok üzülmekte ki...anlatamam, anlayamazsınız. ooofff ooooofffffffff.. şimdi, 12. kayısımı yerken sizler için bi kez daha üzüleceğim arkadaşlar. umarım bi gün sizler de bu nefis lezzetle tanışabilirsiniz.

t: en sevdiğim meyve. bi meyvenin her hâli mi güzel olur. şu an olsa da yesem keşke :/

İncirin getir götürünü yapar ancak.