ölümü "bilincin yok olması" olarak değerlendiriyorum. uykunun da "yarı ölüm hali" olduğunu kabul ediyorum.
şimdi;
x kişisi bünyesi her zayıf düştüğünde -yeniden uyanmak koşuluyla- uykuya koşunca kimse ona "korkak" demiyor. uykuya direndiğinde de kimse ona "cesur" demiyor. ee ama göz göre yarı ölüme koşuyor? sırf tekrardan uyanacağı için mi korkak ya da cesur olmuyor? nedense mevzu uyku olduğunda konunun ne korkuyla, ne de cesaretle alakası var. bu sadece tükenmişlikle ve metanetle alakalı. ama konu sahi ölüm olunca işler değişiyor..
bu söyleyeceklerim elbette "her" intihar için geçerli değil. lakin intihar; buram buram vazgeçiş kokan bir seçimdir, bir karşı hamledir. neye karşı yapıldığı, neylerden vazgeçildiği, niçin yapıldığı ve zamanlaması da oldukça mühimdir.
her intihar vakasını "korkak" ya da "cesur" gibi basmakalıp damgalarla etiketleyip ayrıştıracaksanız işimiz var sizinle.
mehmet pişkin'in bahsettiği şeyleri dinleyince aklınıza sadece bu adamın korkak ya da cesur olduğu mu geliyor? veya
zafer ekin karabay'ın ardında bıraktığı mektup size hiç mi empati yaptırmıyor?
intihar güzellemesi yapmıyorum şu an. lakin hepsini kötülemiyorum da. öyle veya böyle bazı intiharlar da oldukça saygındır..
her durum kendine özgüdür. her intihar daha da kendine özgüdür. ezcümle; köprüden kendini atmak suretiyle intihar eden bir adamla, kendi evinin banyosunda sessiz sedasız bir şekilde usulca ölüme merhaba diyen bir kadını da aynı kefeye koymuyorum ben.
-dikkat!
avengers endgame spoiler'ı!-
tony stark evreni kurtarma pahasına kendini feda etti intihar ederek. şimdi bu intihar sadece "cesurluk" çerçevesinde mi? o kadarcık mı yani? taşıdığı başka başka değerler yok mu eyleminin?
bir şeyi kurtarma pahasına intihar edince cesur etiketi + alkış.. ama kendi çapında bir şeylere tepki verirsen korkak etiketi + yuhalama..
neden bu tavır? intihar gibi ciddi bir olayı bu kadar lakayıt değerlendirmek neden?
-
(bkz: ulan sikik olayın ciddiyetini kavra)
.
ayrıca; bana göre evren için kendini feda etmek sanıldığı kadar zor değil. zorluk bakımından; bir kişi için kendini feda etmek > evren için kendini feda etmek.
çünkü o bir kişi için kendi hayatını feda ettiğine, bunun değip değmeyeceğini bilmiyorsun. tek kurşun hakkın var, gözü kapalı bir şekilde 12'den vurmalısın. o kişi o noktadan sonra bunun bilincinde olmalı. tabiri caizse 2 kişilik yaşamalı. iyi bir insan, temiz bir kalp, saf bir zihniyete sahip olmalı. mazallah kendini feda ederek hayatını kurtardığın kişi özünde nihat doğan gibi herif olabilir..
fakat evren için kendini feda etmek daha kolay. zira koskoca evrenin içinde barış manço gibi insanlar da var, jim carrey gibi adamlar da. biri bile güzel bir şey yapsa şu dünya için, sen hayatını boşuna feda etmemiş oluyorsun. mana kazanıyor yaptığın fedakarlık, hak ettiğin üzere..