insanı hayattan soğutan şeyler

erken boşalma.

sınıfta dikkat çekmeye çalışan kaşaritolar

mavi tik

tek maçtan yatan kuponum

hayatı ve hayalleri alt üst olmak

tam salona girecekken, bir onceki seanstan cikanlardan spoiler yemek. allah belalarini verecek. (bkz: rogue one )

kredi yurtlar kurumu

enayi gibi hissetmek

senin ciğerin paramparça olur günlerce ağlarsın ama karşındaki seni aklının ucuna bile getirmez ya

sabah altıda kalkmam lazımken, hala uyuyamamış olmam

sigarayi terten yakmak...

vizenin finale dahil olması

hayat

kar da yürürken arkadasların içinde düşmek kadar kötü bişey yok :)

emeğinin karşılığını alamaması..her konuda bu böyle ister ilişki ister iş ister okul.. bu adamı hayattan bezdirir işte.

seni kardeşim olarak görüyorum cümlesi

tabi ki erken uyanmak

soğuk kış günü evde ekmek kalmadığını fark etmek

transvers miyelit isminde omirilik hastalığı hayattan öylesine soğutuyor ki allah kimseye yaşatmasın yaşamayan bilemez. düşünsenize yürümede zorluk iki büklüm yürüyosun koşamıyosun halı sahada maç yapamıyosun idrar yapmada zorluk tüm idrarı boşaltamıyosun bi bardak çay içince idrarın geliyo sıkışma hissi var sanki altına kaçırcakmış gibi vc ye gidiyosun ama idrarın yok ve bütün bunların tıpta çaresinin olmayışı bilmiyorum belki çaresi vardır ama doktorun sana yapacak bi şey yok demesinde ve sendeki hayal kırıklığı ama allah büyük allah tan ümit kesilmez ve daha kötü hastalıklar güp buna şükretmek hayattan soğudum ama inançtan soğumadım....

dişin arasina giren et parçası. net

yazın güneş altında ısınmış araba koltuğu

abubakar

sen iyi günündeyken diğer insanların iyi olmaması sen kötüyken diğerlerinin mutlu olması

en yakının olarak gördüğün insanın sırf seni küçük düşürmek veya bahane etmek için yapmadığın bir şeyi yaptığın hakkında yalan söylemesi. bir de dersin ortasında çişinin gelmesi.

çok çalıştığın sınava sınav gecesinde sabahladığın için uyanamaman

ne istediğini bilememek diyebilirim. iki yıldır aynı hayat içinde boğuluyorum. biri kurtarsın diye bekliyorum, hiçbir çaba göstermiyorum. ama aslında şimdi düşününce ben direkt olarak hayattan soğumuşum.

tuvaletlerde bulunan sensörlü lambalar

aşk

yemeğin ortasında açılan tıraş kolonyası kokan ıslak mendil

yolunda gitmeyen hayatın ta kendisi

salya sümük ağlayan insanlar

gaz çıkartmadan önce aceba altıma kaçırırmıyım tedirginliği.

boş konuşan insan artığı

yeni aldığın çorabın açarken yırtılması

diş ağrısı veyahut hani böyle hasta olmadan önce boğazın aağrır ya o işte mk hayattan soğutur gece uyuyamazsın ölmek istersin sağlık önemli beyler:)

derste gelen burun akıntısı ve peçetenin olmaması

minibüste- otobüste ayakta giderken milletin içinde sürekli burnun akması.

sabah okula gidecekken o sıcacık yatağından havayla temas etme mecburiyetinde oşmak

yarım sayıdan yatan kupon ve merak ettiğin gifi bir türlü açamayan internet kıyasıya kapışır

hayatin kendisini sogutuyor artik beni yasama istegim kalmadi.

çorapla ıslak banyo terliğine basmak

insanın kendisi. eğer insan huzuru kendinde bulamıyorsa hiçbir yerde bulamaz. şuna bahane buluyoruz bunu engel görüyoruz ama bizi hayattan soğutan biziz çünkü herkes insanlık kötüye gidiyor diyor fakat kimse kendinin kötüye gittiğini kabul etmiyor bu da kimin sözüydü unuttum

yemek yerken ağzını şapırdatan insan. ağzına fırıncı küreğiyle vurup götünü şamarlamak istiyorum.

yolda giderken sümküren ya da balgam çıkaran amcalar, keşke deprem etkisi yaratacak şekilde yapmasalar

sigarayı tersten yakıp, o ilk nefesi çektikten sonra anlamak. hele bir de son sigaranızsa daha beter...

şu sıralar ülkedeki herşey. ekonominin her geçen gün kötüye gitmesine ragmen mutlu numarası yapan insanlar, hakkını aramaya korkan vatandaşlar, agzından milletimi düşümeyen siyasiler, sapığını, katilini koruyan adalet ve birbirini öldüren sözde müslümanlar.

sabah eksi bilmem kaç derecede derse gidecek olmak

ölüceğini bildiğin halde çalışıp kendini yırtman