ilginç lise hatıraları

proje dersinde hocanın soyadını bir anlık dalgınlıkla yanlış yazdığım için adamın okuyup "sen benle dalga mı geçiyorsun lan!" diye çıkıştığı an, hocanın adı; hakkı soyadını söylemeyeyim şimdi benim ise proje kapağında yazdığım isim; hakkı bulut.

lise3 bitince eve daha yakın bir liseye nakil yapmıştım. yeni okul, son sınıf.. tanışıp kaynaşmam biraz zaman aldı ama sınıftakilerle bir şekilde kaynaştık beraber takılıyoruz falan. o zamanlar sigara içiyorum ama hiç okulda içmemiştim yakalanırım falan diye. ulan gittiğim okulda erkekler tuvaletinin önünde her daim bi nöbetçi içerisi sırlar dünyası göz gözü görmüyor. daha hiç hocaya yakalananı da görmemiştim. neyse bir gün arkadaşlarla tuvalete girdik millet yine içiyor falan benim arkadaş gitti aldı sigarayı iki fırt çekti falan bana uzattı dedim ver ulan içeyim hadi.. tam bir nefes aldım hoca geliyor dediler. beynimden vurulmuşa döndüm araba farına tutulmuş tavşan gibi kalakaldım. ulan hayatımda ilk kez yapayım dedim onda da hoca geliyor amk şansımı bahtımı sikeyim. neyse millet hoca lafını duyunca pisuvarlara döndü işiyormuş gibi yapıyor ben kaldım amk ortada pisuvarların hepsi dolu girdim hemen bir kabine kitledim kapıyı. ortada sigara yok ama tuvalet duman altı. hoca gelince pisuvardakiler bir şey yokmuş gibi gitti ben kaldım bir tek amk. neyse mecbur çıkacaz çıktım kabinden bişey olmamış gibi falan hoca dedi nabıyon. dedim tuvaletteyim hocam napabilirim diye. yüzüme üfle bakam dedi o an kaçamayacağımı anladım. üfleyince zaten anladı yürü gidiyoz dedi müdürün odasına. tam tuvaletten çıktık herkes beni bekliyomuş kapıda. bir gülmeye başladılar ben napacam diye düşünürken millet kendinden geçiyor amk. velhasıl bi şekilde disipline gitmedim para cezası verdiler onuda torba yasa sayesinde ödemedim. ama yaşadığım korku ve milletin taşak geçmesiyle daha da sikseler içmem dedim tövbe ettim. o gün bu gündür sigara için atraksyona girmem. sikeyim adrenalinini o da eksik kalsın amk.

lise yıllarımda her derste taşak yapılacak bir konu bulunurdu ama trafik ve ilk yardım dersi bizim için bulunmaz bir nimetti. trafik dersimize fizik hocası giriyordu adam 1.50 boyunda 3 senedir aynı takım elbiseyi giyen ve ağzı leş gibi kahve-sigara kokan bir adamdı. okulda herkesin alay konusuydu yani. bir gün dersinde gene makara yaptık ''çıkın sınıftan çabuk'' dedi. bizim bi arkadaşta ''hocam şimdi siz bizi atıyorsunuz ama ya dışarda başımıza bir şey gelirse ? sorumlusu siz olacaksınız'' dedi. hoca umrumda değil ne olursa olsun gibisinden sözler söyleyince bizde istemeye istemeye kantine indik 4 kişi. düşünüyoruz acaba bu adama ne yapsak ta intikam alsak falan derken karşıda ilk yardım dolabını gördüm. aldık bir arkadaşı kafasına sürdük tentürdiyotu bağladık bezle sonra çıktık sınıfa. hoca arkadaşı bi gördü ne oldu falan dedi şaşırarak. bizde dedik işte hocam merdivenden düştü müdürde sizi çağırıyor şuan sinirlendi size baya kızgın falan dedik. adam nasıl ağladı gözümüzün önünde benim çoluğum çocuğum var atılırsam nolcak falan diyo aq :d sonra anlattık durumu gene dersten attı piç.. ayrıca aynı hoca trafik dersinde kazaları anlatırken makara yapmamız üzerine'' inşallah sevdiğiniz birinin başına gelirde anlarsınız'' demişti ve 3 gün sonra sınıf arkadaşımızı araba kazasında kaybettik.

lise yıllarında hepiniz bilirsiniz ki goy goy grubu varsa o sikindirik dersler islenmez. felsefe sosyoloji cart curt işte. neyse bizim bi meryem hoca var kadın güzel değil ama alımlı az biraz da seksi kadın. bu kadın ne giyerse giysin biz ibneliğine hocam çok şıksınız vs derdik. ama kadında bir saf görme aq. neyse ben bi gün yine bunun dersinde uyuyorum 11.sinifta bide felsefe zatem cekilmiyo. kadın artık sonunda istan etti yeter dedi uyandırdı. bende o sıralar inşaatta çalışıyorum akşamları falan. dersler falan iyiydi ama uyurdum hep. neyse işte karı beni kaldırdı attı sınıftan. tabi bizimkiler durur mu. hemen hocaya hocam çocugun annesi babası yok geceleri çadırda kalıyo bazen çaktırmadan okulda uyuyo falan demişler. tenefus zili çaldı derse girerken hocayla göz göze geldik,ben küçük emrah gibi başımı eğip içerir girerken hacı biraz bekler misin dedi. buyrun hocam dedim cuzdanindan bi yüzlük çıkarttı ne zaman ihtiyacın olursa haber ver bana lütfen dedi. ben şaşırdım ne oluyo diye ama aldım tabi parayı. sınıfa girdim herkes başını eğmiş alttan alttan gülüyor anlamadım aq. çıkınca anlattılar 100 liraya bi de 50 lira attı gavatlar meryrm hoca sayesinde masayı kurup essekler gibi ictiydik aq. eyvallah hocam...

bir ay önce okulda tuvalette sigara içiyoruz. üç kişiyiz ama üçümüzde aynı kabinde muhabbet ede ede içiyoruz. neyse tam sigaraları attık çıkıcaz müdür geldi mk. sışarı çıkan bi arkadaşta geri kabine girdi korkudan hoca açın kapıyı diyo yok hocam olmaz diyorum. olum noluyo içerde falan derken en sonunda açtık kapıyı hocayla göz göze geldik. hepimiz aynanda hocam valla sigara içiyoduk dedik. hoca gülmekten altına sıçıyodu mk. allahtan cezada almadık o gün.

din dersinde hocaya "hocam 4 kutsal kitapta da 'eğer bu dini seçmezseniz sonu cehennem olur' gibi şeyler yazıyor hangisine inanalım" demiştim o da bana "kızım sen atayiz misin" diye bağırmıştı 2 sene boyunca herkes bana atayiz dedi amk ben senin

bizim okulda her ay din hocası değişirdi, nedenini bilmezdik tabi gelen niye durmuyor diye ,zühtü hoca geldi adam bizim okula katlanabilen din hocası ünvanını 2 sene korudu ,biz dil sınıfıydık okulda ki en tiki en salak tipler bizim sınıftaydı ,hoca gelir gelmez yok işte osurursak abdest bozulur mu cennette gegirirsek kovulurmuyuz falan adam tabi her soruya ciddi ciddi efendi gibi cevap verdi sonrada arkadaşlar zeka yaşınıza uygun sorular sorduğunuz için çok teşekkür ederim dedi verdiği ayarla o salakların hepsi ıdiot ,fuck falan küfürler etmeye başladılar ,zühtü hoca bir saniye bekledikten sonra amk salakları yiyosa güzel türkçemizden küfürler etsenize dedi ,ulan zühtü hoca seni çok özledim

lise de yurtta bir arkadaş vardı hafif değişik bir tipti.(severdim kendisini ama) haftada iki gün banyo günüydü. yine bir gün herkes banyoya girecek hazırlanıyor, bu arkadaş bornozu giymiş cebine de telefonu koymuş oda oda geziyor. bi de kuş sesi açmış "bakın benim kuşum ötüyor!" diye dolanıyordu.

lise sonun ilk günü hava güzel ortam şahane. dediler hadi kaçıp batak atmaya gidelim. ama o zamanda manyak süphan denen bi adam var müdür. sigara içenleri yakalamak için dersten tuvalet kabinine saklanıp bekleyen biri bu adam. neyse okuldan çıkışlar yasak ölsek salmaz bizi dışarı. okulun da duvarları hapishane gibi en alçak duvarı 3 metre ama o duvardan yandaki alçak duvara atlayabilirsen yırttın. ordan kaçmaya gittik bizde attık önce çantaları sonra hepimiz çıktık 3 metrelik duvara tek tek atlıyoruz alçak olana. herkes atladı derken bi baktım süphan binadan çıkmış bize doğru yardırıyo ulan geri dönsem sıçtım önümdekiler daha atlamadı öne de gidemem iki ucu boklu değnek. en son baktım süphan haykırmaya başladı dedim sikerler öyle işi atladım 3 metrelik duvardan caddeye. sol ayağım kırıldı bildiğin ama süphan peşimizde koşuyor yakalasa sikecek hepimizi. kırık ayakla karşıyaka şemikler lisesinden dedebaşına kadar koşmuştum pezevenk yüzünden göt korkusu kırık ayak falan dinlemiyormuş aga onu anladım

tuvalet kabininde sigara içerken yakalandıktan sonra gay olmakla suçlanmıştık

fransızca hocamızla iddaa yapardık piç hep yatırırdı bizi aq

lisede ilk ders ahmet diye piç bir eleman vardi pencereden asagidaki cocuklara tukuruyordu. hoca sinifa girip napiyosun evladim camda sen diye sordugunda ahmet: hocam asagidan bana tükürüyolar demisti (sinif en ust katta 4 veya 5. kattayiz) yaratıcı piçti vesselam:))

biz tenefüslerde birbirimizi bayıltmayı keşfetmiştik. en son ramazan diye bi arkadaşa denedik. çocuk 5 dakka boyunca ayılmadı. yerde yatıyo öyle herkes önce bi gülme krizine falan girdi sonra baktık ayılmıyo cidden oturup ramazann uyann ramazann diye ağlamıştım amk en sonunda uyandı da o saçma dizi sahnesi sona erdi hala o uyanıp noluyo beğ diyişi gözlerimin önünde d:d

lise son sınıfta okulun artık son günleri bi gece yurttan kaçmaya karar verdik anlaştık arkadaşlarla 6 7 kişi varız alarmları kurduk yattık . sonra bi ses duyduk 'kalkın la kaçamamışız' saat olmuş 8 buçuk

okulu yakmis olmamiz ve bizim zil çan çalıyo telefonuma kaydedip her ders 5 dakka erken cikmamizi sağlamak

okulun son zamanlarıydı. zaten yok yazmazlar diyerek okuldan kaçmıstık. akşam servis için dönünce baktık hepimizi yok yazmışlar. ne yapsak diye düşünürken zaten küçücük kağıt, fişi kaybedelim dedik. aldım fişi cebime koydum. son ders ingilizceydi. hocanın yanına gidip son ders zaten yoklamayı alında gidelim servis bir tek bizim sınıfı bekliyor falan yalvarmaya başladık. en sonunda geldi sınıfa yoklamayı alıcak fişi arıyoruz. bulamadı bu da gitti müdür yardımcısına fiş yok falan müdür yardımcısı okulda fiş arıyor. olay büyüyünce bizde tutuştuk tabii. en sonunda müdür yardımcısı anlıyor gibi oldu, biri almıştır gibisinden. o korkuyla lavaboya gidip fişi yemiştim. aradılar aradılar bulamadılar. parçalayıp çöpe atsaydım da olurdu aslında. neden yaptım acaba

okulun arkasında sigara içiyorduk tenefüs zili çaldı çaldı tam geçerken hoca gördü oradan napıyordunuz orada çıkarın sigaraları dedi hep böyle boktan durumlarda kafa çalışır yapıştım arkadaşın yakasına bir daha o kıza mesaj atmayacaksın ulan diye bağırdım hocam kız mevzusu kendi aramızda çözmemiz gerekiyordu hoca afalladı kavga etmeyin dedi geçip gitmişti hiç unutmam zekamı taktir ettiğim bir gündü

lise 1. sinif elektrik bölümü dersimiz elektro teknik.hocamiz haydar falcioglu cok baba adamdir ama tersi pistir neyse gürültüden de hoslanmaz kendileri. kimse sesini cikarmasin döverim dedi. bende espirili bi ogrenci olduğumdan mal gibi güldüm. gel dedi masasina gittim bi tokat attin sol yanağıma,gectim oturdum sirama. sira geldi ödev kontrolüne,yapmayana tokat atiyor bende yapmamistim. az önce bu yanagina tokat attim simdi digerine atayim der demez yine ayni yanağa tokatı bastı. hocam yine aynı yere vurdunuz dedim,gülerek" öyle mi?"dedi bu sefer diğer yanağıma tokati bastı,tüm sınıf koptu bende güldüm ama yanağım acıyordu :) güzel günlerdi yine de..

sınıflar arası turnuva maçındayım maçımızı beden hocamız yönetiyor bir pozisyonda arkamdan tutulup çekilince topu bırakıp hocaya ne zaman faul vercen diye bağırdım faulü verdi tam o sırada koşarken yanına çağırdı beni kulağıma aynen şunu söyledi "bak ben kart vermem sikerim adamı" bende tamam hocam diyip oynamaya devam ettim

lise 2 de okulun bitmesine daha 3 ay varken tüm devamsızlıklarım dolmuştu yarım gün bile hakkım yoktu. ne rapor da ne normalde. 3 ay boyunca çaldığım fişlerin, arkadaşlarımın kandırdığı hocaların haddi hesabı yok. ha bide o 3 ay boyunca daha kaç kere okuldan kaçtım bilmiyorum . :d ama sorunsuz hatta teşekkür alıp geçtim 😎

hoca sandalye de egilirken yere düşmüştü hahahaha

edebiyat hocamız sınıfa mandalinasını getirip soyup,kabuklarını sırasıyla herkese koklatıp(burnumuza dahi sokup) önümüzde yerdi.amacı neydi ben de bilmiyorum ahjsjsjddk

felsefe öğretmenimin tangası hala bende durur. hala ara ara koklarım.. (bkz: kesin yaşanmıştır bu)

bir arkadaşım anlatmıştı, bunun da lise de bir arkadaşının başına geliyor anlatacağım olay. çocuğun okulunda götü çok güzel bir kız varmış, ona buna ellettiği lafı dolanıyormuş ortalıkta sürekli. malum abazalık, bizim bebe de bundan medet umarak bir tenefüste cesaretini toplamış, artık aklından çıkaramadığı o götle temas kurmak istemiş. geçmiş sınıfın kapısının önüne, bekliyor. götü güzel kız çıkmış. kız daha kapıyı geçer geçmez bizim bebe bandiği basmış. kızın "aağağa" diye bağırmasıyla bayılması bir olmuş. ahasjsj. artık kız neden bayıldı bilmiyorum ama durduk yere başını belaya sokmuş bizim gercük.

lisede ingilizce dersinde hoca yoklama alıyordu arkadaşın ismini okuyunca havalı olsun diye ı am here(buradayım)( ayem hıyır) diyeceğine ayem hıyar dedi. hoca buna daha fazla katlanamam dedi ölü taklidi yaptı :d :d

okulun ortasına arkadaşlarla kardan tırrek yapmışlığımız vardı. nöbetçi hoca fantazi bir ceza olsun diye hepimize tırreğe sarılmamız cezasını verdi. ilk defa avuçlamıştım. çok utanç verici.

lisede futsal takımındaydım. yine bir gün toplandık takımca gruptaki son maçımıza çıkıyoruz. spor salonuna giderken ''beyler okulun ilk galibiyetini alıp en azından öyle veda edelim gruplara'' tarzı muhabbetler dönmeye başladı. herkes gaza geldi,motivasyon konuşmaları yapan mı dersin,ready for war dinleyen mi,her tipten insan vardı o an takım servisinin içinde. soyunma odasında giyindik formalarımızı maça çıkıcaz. maça kaptan olarak çıkacaktım. gururla bandı koluma geçirdim falan.moraller tavan herkeste bir özgüven patlaması. o ara takımdaki arkadaşımla şakalaşırken golü kim atarsa fifadaki gibi secdeye yatacağımız konusunda anlaştık. takımca kenetlendik galibiyet yemini faslı geçince sahaya çıktık. maç başladı,biz de baskılı başladık. sürekli rakip kaledeyiz bir gol olsa devamı gelecek ancak o gol bir türlü gelmiyor. vuruyoruz direkten dönüyor kaleci kurtarıyor vs. velhasıl kelam kontra atağa çıktık tek pasla topla buluştum kaleciyle karşı karşıya kaldım. ayak içimle düzgün bir vuruşla topu ağlarla buluşturdum. tabi tüm takım sevinç içinde seviniyoruz. ben o ara golü atar atmaz secdeye yattım. bir anda sevinç naralarının yerini hocamızın bağırması aldı. ''sipsi kıble orada değil tam terse dön'' diye. ulan okulun şerefi için önem arz eden gole mi sevineyim hocamızın uyarısına mı güleyim bilemedim şaşkınlıkla kalkıp orta sahaya doğru yöneldim.hiç bir şey olmamış gibi maça devam ettim.kilit çözüldü ve maçı 5-1 kazandık.ve okulumuzun tarihindeki ilk galibiyetine 1 gol 2 asistlik performansımla adımı yazdırdım😎

19 mayıs atatürk'ü anma gençlik ve spor bayram'ında okul bahçesinde davul zurna eşliğinde tüm okul halay çekmiştik ,en güzel gençlik ve spor bayramıydı

yine bir tören günüdür ve biz 16 kişi törenden kaçıp tuvalete doluşuruz. neyse efendim aşşağıdan bize mesaj gelir ismail hoca (müdür yard) yukarı çıkıyor diye. neyse biz gırgır şamata bir tuvalete 4 kişi doluşmuş toplam 16 kişi kümeler halinde sigara içilmektedir, tabiki göz gözü görmez. piçlik olsun diye birisi 'ıghh sıçamıyorum ıghh!!' diyerekten bağırır gülme sesleri kesildikten sonra ortam bir anda durulur ve bir ses 'çıkmıyorsa parmakla, parmakla!!!' sesin sahibi müdür yardımcısıdır. gülme krizine girildikten sonra tuvaletten dışarı çıkmak için göz ucuyla bakılır ve elinde kalın bir hortum sallayan müdür yardımcısı görülür amk çocuğu metin2 de metin keser gibi sallıyordu hortumu fallafoş olmuştuk. çok gülmüştüm ama götüme vurduğu yer hatırladıkça ağırır amk

okul müdürümüz bi garipti bizim. benim hirkam biraz boldu sirada bağırmıştı "adini vermek istemiyorum ama cemre battaniye giyip gelmiş" demişti. bide arama yapılmışti arkadaşın parfümü aldi yine bir sırada "sinek ilaci getiren var okula yahu" demişti. bide disarda da bizi takip eder bi anda servisin icinden cikip onumuze gecerdi neden servisinize binmediniz diye artistlenirdi. bu da boyle bi kac anıydı...

allah affetsin din dersinde pişti oynamıştık

öğle arası bira içip din dersine girmiştim allah affetsin

sınıftaki sinema perdesinin kornişi kopmuştur. sınıfın 7-8 dahisi perdeyi ortaya gererek birde içinde insan zıplatarak akıllarınca trambolin yapmışlardır. sınıfın en çelimsizini zıplatırken ayarı biraz fazla kaçırınca, lamba kafa atılarak kırılmıştır. e hadi onu anladık ona gülücez diye çocuğu tutmayı unuttuk, daha sonra havada takla atmaz mı, yemin ediyorum çocuk amele sülüğü gibi yapıştı, hele kafası teflon tava gibi büküldü. arada toplaştık mı hala bize söver ve eksen değiştiren kafasını gösterir bu olaydan sonra aynı arkadaşı kefen gibi perdeye sarıp en itici hocanın dersinde omuzlarla taşıdıktan sonra masaya koyup kaçmak. lan 1 çuval dayak yemişti çocuk yalnız bu arkadaş cidden komik ve tabiri caizse yerinde hiç durmayan piç huylu bir insandı. ara karne günü gelmiştir herkesin notları yerde ama bu arkadaşın ki çok ayrı. hatırladığım kadarıyla 4 tane 0, 3 tane 1 i vardı. babası gelir okula ara karneyi alır, adam bakıp bakıp durur ve çocuğa dönerek lan ko... ç.... 3 yok lan bu karnede der. daha sonra arkadaşın anlatmasına göre eve giderken durulan her kırmızı ışıkta babası buna tekme tokat dalar. lan koduğumun tüm ışıkları kırmızı yanıyordu deyip ertesi gün okulda yakındı birde. :d :d birde eve gidildiğinde babası oklavayla dövmüş topallıyordu okula geldiğinde.

6. sınıf olması lazım sınıf başkanıyım, fenci vardı her okulda böyle fırlama bir hoca olur bilirsiniz. fen dersindeyiz girdi içeri dedi sınıf kaç kişi başkan tam cevap vereceğim ağzımda ki sakızı farketti. gel tahtaya demesi ile fırladık içimizden söve söve bir de bizim avel bir arkadaş vardı onuda çiğnerken gördü yutmaya fırsat tanımadı adam :)) çıkartın sakızları talimatıyla elimize aldık. birden yapıştırın dedi. haydaaaa hocam yapmayın dur felan derken arkadaş lapsss diye yapıştırdı kafama; artık bu iş mücadeleye dönmüştü. bende başladım iyice saçına bulamaya. neyse yeter gidin tuvalete dedi ben su vurmadan baya çıkarttım sonra suyla iyice temizledim. bu kamil temizleyemedi :)) girdik içeri başladı hocam ne yapacam şimdi mızmızlanmaya hoca dedi gel oğlum bir çözüm var bende. tabi fenci sanıyoruz bi sıvı dökecek açılacak :)) adam aldı makası hırt diye kesti saçı :)) en son arkadaş ağlaya ağlaya sınıftan çıktı :))

ders tarih , hoca da garip bir tip . çift dikiş arkadaş yerde bir şey arıyor . hoca girdi sınıfa, farketti bunu . hoca : oğlum ne arıyosun yerde ? arkadaş : kaybolan yıllarımı hocam... o gün anlamıştık neden çift dikiş olduğunu :d

bir gün öğle arasından sonra ders boş neyse biz bişeler yedik içtik okulunda formaları yeni yapıldı müdür y odasının önünde duruyor. ders boş diye girdik sınıfa uzun eşşek felan oynuyoruz bizim arkadaşın olacak ya tişörtü yırtıldı yırtıldı ama bildiğin çıplak. koridora bir çıktık baktım manken var aklıma direk geldi arkadaşlarla etrafı kolladıktan sonra mankeni soyduk bizim arkadaş onu giydi onun kıyafetlerini de mankene giydik mankeni aldığımız yere bıraktık. ders felan başladı başladı işte biz kakara kikiri felan içeri biri bi girdi zaten direk bize baktı sonra sınıfsa mankeni bi getirdi kim yaptılan bunu felan diye bağırdı çağırdı sonrası disiplin odası. pişmanmıyız değilim.

o ara meslek lisesinde bilgisayar yazılımı bölümündeyim artı olarak arada donanım işlerine de bakıyoruz. bölüm şefi de kıl bir hoca. neyse bir gün elektronik bölümü şefi odasındaki bilgisayara format attırmak için çağırdı bizi gittik arkadaşla aldık kasayı geldik bizim bölüme. baktık bizim bölüm şefi üç sınıfı birden toplamış nutuk çekiyor. döndü bize neredesiniz diye başladı bağırmaya. dedik hocam böyle böyle. daha da yükseldi dingonun ahırı mı lan burası, gelen geçen bırakıyor bişey falan filan ama nasıl bağırıyor. o kadar milletin içinde fırçalamıştı bizi..

12.sınıf tabi hiçbir şekilde okul ders sınavlarının takılmadığı bir yıl. o zamanlar da güzel sanatlar diye bi derse bizim deli müdür yardımcısı giriyo. adam keyfine göre öğrenci dövüyo öyle bi deli. neyse tabi biz bunun sınava da çalışmamışız kopyayla bi şekilde halletmeyi düşünüyoruz ama nasıl bilmiyoruz.sınıfça korkuyoruz adamdan çıt çıkmıyo derslerde. sınav kağıtları dağıtıldı başımızda dikiliyo ama hiç kimsenin bir şey bildiği yok yazıyormuş gibi yapıyoruz anlamasın diye. telefonu çaldı acil bi işim çıktı diyip çıktı sınıfta edebiyat öğretmeni kaldı. biz de hocaya yalvarmaya başladık "hocam nolur çok zor sorular zaten ygs çalışmaktan bunlara bakamadık" vs sallıyoruz. tabi hoca bi ayaklandı üstümüze doğru gelmeye başladı sonra sessizce dedi ki "o zaman ben sınıf kapısını tutayım siz çabucak cevaplara bakıp yazın". adamsınız hocam sesleriyle 5 dkda bitirdik sınavı

lise 3. sınıfım tam benim kabak çiçeği gibi açıldığım dönemler. neyse bi kıza yazdim kız lise 1 ama görsen benden olgun lan bu dersin. neyse yazdik kiza ama ask.me midir nedir ordan yaziyorum konustuk "yarin seni görebilir miyim acaba " dedi. orasını bilemeyiz dedim kapattim neyse yarin oldu yine ben oradan kiza mesaj attim nerdesin diye yanina gidicem o derece gaza geldim. kızı kantinin önünde beklerken (arkadaslarda yanimda bu arada gaza getiriyolar) bi çocuk geldi yanimdaki arkadasa x kıza sen mi yazıyosun dedi. amk arkadaşf sen dur diye beni kenara doğru ileri itti hangi kız diye çocuğa soruyo soruyo neyse bir iki tartisma oldu o kıza kimse yazamaz diyo çocuk . arkadaşta dellendi allah allah isteyen yazar kardes sen kimseye karisamazsin falan filan bi baktim benim olay bizim arkadaşa kaydi onlar kavga eymeye başladi amk .olayin dışında kaldim :d anlıyacağınız benim ince iş olay oldu :d

din hocamız derste konuşanları ayağa kaldırır , kendi sıraya çıkar konuşan çocukların kulaklarından tutup kafasına bastırarak havaya kaldırırdı. koca koca çocuklar yani ilahi bir gücü vardı o kulaklar nasıl kopmuyordu bilmem ama kalp atışlarını kulaklarda görmek mümkündü

lisede baskete aşırı ilgi duyuyordum. ders arasında, boş derste, okuldan sonra sürekli salona gidiyorduk. salonda olmasa beton sahada oynuyorduk saatlerce. lise ikide yine aynıyız, deli gibi oynuyoruz. terliyorum, kıpkırmızı kesiliyorum. tabii beden hocasıyla da aramız iyi. bana sürekli "seneye takımdasın ona göre" diyordu. bende bunları duydukça daha hırslanıyordum. lise üçe geçtik ben seviniyorum, takımdayım diye. bir baktım beden hocası değişmiş. sonra ne mi oldu? beni almadı takıma.

10.sınıftayken arkadaşım bir kere biber gazı getirmiş okula bana sıkayım mi dedi sık dedim diğer arkadaşım sıkma dedi ben sık dedim o sıkma dedi sen sık aynı anda öksürücem dedim sıktık tabi sonra yakalanmamak adına kızlar tuvaletine koştuk sınıftan ibnenin biri koşarak öğretmenler odasına girdi ve hocaaam biri sınıfa biber gazı sıktı dedi (bkz: öğretmenler odası bizim kattaydı) sonra biz bir baktık sınıftakiler hayvan gibi öksürüyo ama sınıfın çoğu kimin yaptığını biliyo gibiydi hocalar kim yaptı diyo kimse cevap vermiyo hocalar soruyo biz söylemiyoruz ama sonra ne oldu bilin tabiki disipline gittik hemde sınıfça (bkz: haftada 4 kere disipline giderdik)

abi bak hâlâ yazarken gülüyorum jslxkkjxjwjcsk bizim çılgın bi beden hocamız vardı. okulun çamlığında arka taraflarda sigara içilirdi. bedenci biz dersteyken sen ağacın tepesine çık. herkes içmeye başlayınca pat diye yere atla akcnskjdldfjoakdj herkes şok tabi millet ne olduğunu anlamaya çalışıyor bi yandan vay aq sesleri jxjdjx

okul gezisindeyiz, çanakkaleye gidiyoruz. benzinlikte mola verdik. herkes otobüse binmiş, ben ve okul takımında ki kaleci yedeğim emirhan, önlü arkalı yürüyoruz. ben o sırada, efsanevi bir gürültüyle osurmuştum. emirhana seslendim, duyup duymadığını sordum, o da " hayır abi ben duymadım. " dedi. arkadan bariton bir sesle beden eğitimi hocamız " ben duydum ama " dedi. o an, vefat etmek istemiştim.

izmir gezisindeyiz, avmlerden birindeyiz. ben ve yakın arkadaşım, mağaza mağaza geziyoruz. derken, bir vitrinde donakaldım. kültür şoku yaşıyordum. kocaman penisli heykeller, vitrindeydi. adı kibeleymiş. koltuk değnekli, penisi sargılı kibeleler falan envayi çeşit. ben o heyecanla arkadaşımın duyacağı şekilde " ananın amı şunu sikine bak, kol gibi maşallah " dedim. arkadaşımdan ses gelmeyince kafamı çevirdim ve acı tablo, müdür yardımcımız bana bakıyor. o an, vefat etmek istemiştim.

askeri lise anısıdır ve size komutanın bir kişiye ceza vermemek istiyorsa ne kadar kolay olabileceğini çok bariz anlatacağım. bir arkadaşım henüz yemek duası edilmeden önce masanın başında duran portakallara avel avel bakıyordu. bunu gören çok kıymetli komutanımız. sırf çocuğa ceza vermek için. " yemek duası edilmeden önce, basa başında bulunan portakala yiyecekmiş gibi bakmak " suçundan ki ceza sorumlusu bendim bunu evrağa yazanda benim. 1 hafta ceza almıştı. ve 18 yaşındaydık...

izmir gezisindeyiz, avmlerden birindeyiz. mağaza mağaza geziyoruz. kankamla d&r’a girdik. bakınıyoruz, oyun cd’leri falan. fonda çalan ise, klarnet ağırlıklı enstrümental bir müzik. o sıralar, hüsnü şenlendirici yeni yeni patlıyordu. ilk cd’sini de, babam almıştır muhtemelen. neyse ben müziği duyar duymaz, aldım kolumun altına kankamı, bak bu hüsnü şenlendirici, nerede duysam tanırım diye iştahlı iştahlı tespit yapıyorum kendimce. kankamdan ses çıkmadı, baktım kolumun altına kimi almışım diye, d&r çalışanıymış. o an vefat etmek istemiştim.

lise mezuniyeti balosuna kavalye ile mi gidilir bireysel mi tartışması ortaya atıldığı zaman, o ne öyle lisede miyiz? demiştim. lisedeydik. ne anlatmak istedim bilemiyorum. sanırım lisedeyken bu yaşlılık emareleri bende baş gösterdi.

tuvalet kabininde 5 kişi sigara içerken yakalanmıştık bir de yüzsüz gibi hocayla fotoğraf çektirmiştik allah affetsin

okulun en sevilen sınıflarından biriydik o yüzden boş derslerimizde beden hocasından top alabiliyoduk.okulda futbol toplarının hepsini patlatmışlar mecbur voleybol oynuyoruz.boy uzun olunca file dibine koydular benim arkadamda da sınıfın fırlaması var.fırsat buldukça gelip arkadan enseme filan vuruyor.bir ara top tam bana geliyo tüm gücümle sıçradım tam vururken biri sırtıma diz kapağıyla dokundu o sinirle sikertecem toynağını ha diyerek arkamı döndüm ve bölüm hocasıyla karşı karşıya geldim.tüm sınıf güldüydü ama hoca bozuntuya vermedi allahtan